NE ÇETELER TÜREMİŞ!?…

Hem de nasıl!?…

Kent adına insana; “vay ki vay” dedirtiyor..

Kalburüstü bir vesayet üretimi var, bu suç örgütü yapı ve çetelerinin oluşum ile faaliyet alanlarıyla alakalı?!..

Dehşetli, vahşi ve bir o kadar da korku yaratıcı kimliği körüklüyorlar!..

Siyaset, feodalite ve bürokrasi..

Bu üçgendeki bazı kimliklerin de, sahiplenmesiyle ne yazık ki  “ortam iştah” kabartıyor…

Malum, iki gün üst üste yayın oldu!…

Pazartesi ve Salı günü yayınlandı..

Diyarbakır’ın kabusu suç örgütleri” başlığı altında…

Yazım ve içerik noktasında, hayli yankı buldu..

Ki “sessiz çoğunluğun” sesi olma babında, “bir dokun, bin ah işit” yönünde yoğun mesajlar aldım..

Gelen bilgiler, aktarılan ifadeler, birebir yapılan sohbetlerdeki anlatılanlar insanı dehşete düşürüyor..

***

Kim ve kimler hangi organizasyonlarla, nasıl bir çökme yapıyor!?..

Rüşvetin, haksız kazancın, uyuşturucu ve diğer suçlardan elde edilen “Kara paranın” nasıl aklanıyor olduğundan mı?!..

Araziler kim ve kimler tarafından, kimler ve hangi kurumlar aracı olarak, kullanılıp, peşkeş edilmesinden mi?!..

Şehrin dört bir çıkışındaki tarlaların, meraların “asli vasfından” nasıl çıkarıldığı yönündeki rüşvet çarkından mı?!…

Arazi toplulaştırmasıyla, arsaların yer değişikliğinden mi?!!…

TOKİ, Milli Emlak ve şahısların arsalarına “baraka kurup” burası bizim diyenler mi?!!..

Özellikle Örfioğlu vakfı misali; vakıf arazilerinin el değiştirilmesine ev sahipliği yapan emlakçıların olduğundan mı?…

Dicle Üniversitesi arazilerinin, “kemirgen” kabilinde, tırtıklanması mı?!..

Son olarak, 2 bin dönüme yakın “göl çevresindeki arazinin” imara açılmasına iştah kabartanlar mı?!…

***

Beri yanda, ilçe belediyelerinin, merkez ve kırsal bölgelerde peş peşe “ilanla” gayri menkullerin satışa çıkarılması yönündeki organizasyonlar mı?!..

Yeni imar alanlarının yaratılmasıyla alakalı spekülasyonlar mı?!…

Konut ve arsa satışına ilişkin yaratılan spekülasyonlarla fiyatların fahiş düzeyde artmasını, sağlama gibi; “kurgulu” algı üretmeler mi?!

Yani enva-i, “şeytani” planların döndüğüne ilişkin; bilgiler aktı şu 3 gün içerisinde!…

Demem o ki; yazdığımız, öne çıkardıklarım meğer ki buz dağının sadece görünen yüzü imiş!..

Asıl, arkasında ne bahçeler, ne dağlar varmış!…

Bu mevzunun dallarına ilişkin, önümüzdeki zaman dilimi içerisinde, çok kapsamlı hasbi halim olacak?!..

Ki bazıları, teyide muhtaç olduğu için; araştırmak lazım?!..

***

Ancak şunu net ifade edebilirim ki, Diyarbakır’da son günlerde yaşanan “silahlı hadiselerin” özünde, yukarıda dile getirdiğim tablonun, bardağı taşırma halini yansımasıdır..

Adliyedeki dosyaların bu yöndeki yoğunluğu da, tartışılmaz!..

Tabi, Adli yönde Diyarbakır Başsavcısı Mustafa Çelenk’in attığı neşter, hayli kirli irini akıtacağını da, belirtmek isterim..

Çünkü, bugüne kadar çok yazıp çizdik!.. Ama ne gariptir ki, etkili ve yetkili zevat noktasında, “istenilen” irade ortaya konulmadı!..

Her gelen “sümen altı” etti.. 

Görmedim, duymadım, bilmiyorum…

Nitekim, son 6 ayda, Çelenk’in hassasiyet ortaya koyarak, Diyarbakır’a kabus gibi çöken suç ve suç örgütlerine yönelik operasyonunda yakalananlara baktığınızda, yeni yetmeler değil?!..

***

Halk deyimiyle bilakis bu işlerde “kaşarlanmış, nam yapmış” kişi ve örgütler?!…

Hasılı kelam, Diyarbakır’ın çevre temizliği için başlatılan “Temiz Diyarbakır için” kampanyası, ümit ediyorum ki Çelenk ve yeni gelen İl Valisi Ali İhsan Su’nun da desteğiyle “suç ve suç örgütlerine yönelik de” bir “temiz eller harekatı” icra edilir..

Çünkü, kent halkı bu kabuslardan kurtulmak istiyor..

***

VALİ SU OLDU?

Valiler kararnamesi önceki gece çıktı.. 10 İl’in valisi merkeze çekildi..

 20 İl’in valisi de değişti..

Kararname kapsamlı.. Ki uzun süredir de bekleniliyor değildi; kararname!.. 

Kulislerde konuşuluyordu..

Değişiklik ve merkeze alınmalara baktığımda, özellikle Diyarbakır ekseninde Vali Münir Karaloğlu’nun merkeze alınmasında “sorgulayıcı” bir hal var…

Ki sürpriz yönü de yok değil.. 

Doğrusu benim yönümde sürpriz değil…

***

Ama Diyarbakır’daki bazı zümreler için; Karaloğlu’nun kararnameye dahil olması ve tenzili rütbe ile muamele görmesi “sürpriz” oldu!?…

Beklemiyorlardı; Karaloğlu “görevden alınıp ve merkeze müfettiş olarak” görevlendirilecek!…

 Kafalardaki soru şu; “Karaloğlu neden ve hangi gerekçeyle  görevden alındı?”…

Başarısız kılan, etken nedir?..

Söylenecek söz; “Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu?”..

Bekleyip göreceğiz..

***

Karaloğlu’nun yerine atanan Ali İhsan Su..

Dün bir dizi görüşme yaptım..

Soruşturdum…

Özgeçmişine de baktım..

Düzce, ve Şırnak son olarak da Mersin’de valilik görevinde bulunmuş..

Ayrıca, Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde de, Kaymakam olarak görev yapmış..

Yani bölgeye, Diyarbakır’a yabancı değil..

Ki çevresinin ifadesine göre “hassasiyetleri” olan bir kişi..

***

Tabi her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi olduğu için, Vali Ali İhsan Su’nun Valilik dışında, Büyükşehir Belediyesi Kayyumu olarak görev yapacak olması; “yükünü” kat be kat artıracak..

Bir tarafta yerel siyaset ve yerele odaklı sosyal hayat, diğer yanda merkezi hükümetin temsiliyetiyle devlet mekanizmasını elinde tutan bürokrat olmak..

Yani bir işi bir değil, iki kere düşünerek yapacak…

Ne diyelim!.. Diyarbakır’ımıza hayırlı uğurlu olsun..

Gidene güle güle diyoruz…

Gelene de hoşgeldiniz!..

Önem arz edici olan devlet kademesinde görev yapan her bürokrat için geçerli olan bir tanım vardır…

Geldiği gibi giderken de, aynı sevinç ve duygular bütünlük arz etsin..

Ne güzel bir ata sözümüz var?!

Der ki; “Baki olan kubbede hoş bir seda bırakmak!..” 

İşte buna layık olunursa, ne ala!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Biçtiğini beğenmeyen, ektiğini gözden geçirmeli.