ÖĞRENCİ SERVİSİ VE RÜŞVET!…

Kaç gündür; kentin gündemi!.. Ki, konuşmayan, meramını aktarmayan kalmadı… Öğrenci Servis Şoförleri.. Dernek yönetimi.. Şirketler.. Ve tüm faturaları ödemekle mükellef olan Veliler.. Hepsi konuştu.. Nihayetinde, Eğitim Bir Sen de, "olup-bitene" dair, tarafgir tutumuyla sesini yükseltti!…

***

Bir taraf "rüşvet var, suiistimal var, keyfiyet var" diyor.. Ki bunu diyenler, "servis şoförleri ile dernek!… Bir tarafta, "ne bu fahiş fiyat" uygulaması diyen.. Bir anda iki katına öğrenci mi taşınır deyip, isyan eden, feryat figan eden; Veliler..

***

Ve; tüm bunlara karşı "ders saati, çıkışlar" kalkanıyla, rüşvete, keyfiyete, suiistimale "yalan" deyip, iddialar hakikati içermiyor diyen, Eğitim Bir Sen Yönetimi.. Pek tabi ki, okul idarecileri!…

***

Hal bu iken; iş gazete, televizyon ve sosyal medya üzerinden "kişisel hesaplaşmaya" karşılıklı birbirlerine, "laf yetiştirme" rotasına girdi.. Büyük bir yıpranma söz konusu.? Ve biz de, kamuoyu noktasında "kim doğruyu söylüyor, kim yalanda ısrar" ediyor, ikilemi içerisinde ne olacak bu hal deyip duruyoruz...

***

İşte ne olacak bu hal gerçeğinde!!!.. Olması gereken, aslında çok basit.. Eğer ki, Türkiye bir hukuk devleti ise; "o zaman" hukuk mekanizması devreye girmesi lazım.. Kolluk kuvvetleri ve yargı; "iddiaları" incelemeye, soruşturmaya, tahkikat kapsamına alıp irdelemelidir?…

***

Ve bu mekanizmanın ortaya çıkaracağı sonuçla; kafalardaki tüm sorular yanıt bulmuş olacak. Aynı zamanda, tüm taraflar birbirlerini "suçlamadan" çıkıp, beri yanda "zan altından" kurtulmuş olur!… Suçluya suçlu, mağdura mağdur, diyebilmek, "adaletin" en büyük tecelli kılıcı değil mi?..

***

Beri yanda, "velilerin" en çok mustarip olduğu, "ders ve yardımcı kaynakların" dışındaki diğer kitap ve materyallerin öğretmen ve okul idareleri tarafından, "öğrenci ile veliye" dayatılarak, "satış ticaretini" yapmasına da, MEB "dur" dedi. Önceki gün, 81 İl'e "genelge gönderildi?.."

***

Denildi ki; "Bakanlığımızca öğretmen ve öğrencilerimize dağıtımı yapılan ders kitapları ve ek listede yer alan yardımcı kaynakların dışındaki diğer materyallerin; okullarda/kurumlarda reklam ve tanıtımının yapılmasına izin verilmemesi ve velilere maddi külfet oluşturacak uygulamalardan kaçınılması gerekmektedir."

***

Bakalım, öğretmen ve okul idarecileri "ticari kazancı" öne çıkaran, diğer "materyallerin" öğrenciye "dikte" etme "ya alacaksın ya da notun düşer" tehdit ve şantajına, "meyil" vermeye devam edecek mi?.. Neyse; haber merkezi yakın takipte!… İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlerine duyurulur..

***

GÖZLERİM YAŞARDI?.

"Yurt" bulamıyoruz, ya da "fahiş fiyat" uygulanıyor, diyerek "eylem" yapanlar.. Yani, bir ölçüde "siyasi ve ideolojik" bir takılmayla, "yurt" meselesini, gündemleştirenler!.. İşte onların, sarf ettiği "efor" boşa gitmedi, öğrencilere yaradı!…

***

Bakar mısınız!… İllerden, ilçelerden, "gelen haber ve anonslara.." Valilikler, Belediyeler, "sosyal dayanışma" kurulları, Emniyette dahil.. Seferberlik içerisinde; "öğrencileri" karşılıyorlar, stantlar kurmuşlar, "istek ve taleplerine" çözüm, getiriyorlar..

***

Yani, bir alaka, bir sahiplenme var ki, anlatılamaz!.. Denir ya, yaşanır.. Vaziyet "gözlerimi" yaşarttı diyeceğim, ama öfkem öne çıkıyor!.. Yahu, alakanız, sahiplenme haliniz, "hadiseler vuku" bulmadan yapsaydınız da, biz de sizlerin ortaya koyduğu hizmette "samimiyet" sorgulaması nezaketsizliğinde bulunmazdık!…

***

AKŞENER NEYE "ADAY..!?"

Kesin bir beyan!… Ki, "geri" dönüşü de yok.. Kendisi; "reislik" peşinde değil.. Yani, "Cumhurbaşkanlığında" gözü yok… "Aday da" değilim diyor.. Eee; "hanım ağalığı da" istemiyor.. Malum; feodal yapıya karşı!..

***

Diyeceksiniz, onu istemiyor, bunu istemiyor, şuna karşı!.. Peki; ne istiyor?.. İstediği çok şey yok.. Sadece ve sadece; "Başbakan olmak" istiyor… Hal-i hazırda; "bu isteği" olabilirlik açısından, mümkün mü? Değil..

***

Niye!… Çünkü, önce mevcut "Partili Cumhurbaşkanlığı" sisteminde, ittifak ettikleriyle birlikte; "seçimi" kazanmaları lazım.. Ya, Cumhurbaşkanlığı, ya da Parlamento'da 400'ün üzerinde "vekil" sahibi olmaları lazım!…

***

İkisinden birini kazandıktan sonra!.. Bu kez, Anayasa değişikliği için "sandık veya parlamentodaki sayı üstünlüğü" sorgulaması yapılacak ki, Parlamenter sisteme "dönüş" yolu açılsın… Tabi; o gücün iştah açıcılığına karşı, "koltukta oturan" perhize meyil verir mi?. O da meçhul!

***

Vaziyet, "çok baharlar" istediği gibi, "çok da sandıkları" masaya koyacak!.. Denir ya; daha kaç yıllar var?.. İşte, Meral Hanım böylesi bir serüvenin seyrindeki sonuca odaklanmış, olmayacak duaya amin istiyor!.. Şaka gibi ya!!..

***

Hazır siyasetin seyri "şaka gibi" yol alıyor dedik ya!.. 2023'teki "riskli" durumla alakalı, Erdoğan.. Hazır Cumhurbaşkanı iken.. Ve hazır "Cumhur ittifakıyla" Meclis çoğunluğu elinde bulunuyorken!…

***

Şu 50+1'in zorlu barajını ortadan kaldırsa.. Öyle ya, bugün seçim olsa; birinci parti.. Çoğunluk elinde olur. Olmazsa da, "koalisyonun" en büyük ortağı olmaz mı?.. Elbette ki olur?…

***

Düşünebiliyor musunuz!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan "şakacıktan" çıkıp, Muhalefete böylesi bir "çıkış" yapsa!… Parlamenter sisteme dönüyoruz, dese!… Sahi ya; "ortalık nasıl da karışır?"..

***

Aleni ittifaklar, gizli ittifaklar, kapı aralığı, kapı arkasındaki "hesaplar" öylesine bir zelzele yaşar ki; herşey tar-u mar olur!.. Ve tabi ki, muhalefete bundan daha kötü bir şaka da tarih yazamaz!…

***

Neyse, şaka kötü!.. Akşener'in "Başbakan olmak istiyor" isteği; daha bir kötü!… Ama her kötü şakanın arkasında bir hedef ve sinsilik söz konusu.. Bunu da not almak lazım!...

***

Peki, herşey bir tarafa diyerek; sonuç!.. Akşener'in hedeflediği ama "gizli tutuğu" siyasi hakikat şudur.. Ki bunu "görevlendirme" olarak da, okuyabiliriz… Plan; CHP'yi "iktidar" yapmak, PKK'yı da, HDP üzerinden "meşrulaştırmak!…."

***

BÜYÜKTİMUR'LA GÜNDEM..

Bu akşam saat 22.00'de Uzay Haber televizyonunda..

Canlı olarak ekrana gelecek.

Konuklar;

Ercan Ezgin,

İbrahim Güçlü,

Recep Kandemir

Ve Abdurrahman Ergin..

CHP'nin "Kürt kartını" öne sürmesi,

HDP'nin 11 maddelik yol haritası,

Hükümetin karşı çıkışı,