Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

SİZ DE Mİ, BRÜTÜS'LER?…

Hani bir söz var.. En yakınından "ihanet" hançerini yediğinde; söylenir.. "Sen de mi, brütüs.." Roma İmparatorunu kim hançerleyerek ölürdü? Ne yazık ki, Türkiye'nin şu anki hal-i vaziyeti, Müslüman ülkeler açısından "siz de mi, brütüsler" noktasında, seyrediyor.. Bu minvalde; bir çok kesim ihanetlikler içerisinde; hançerliyor. Çünkü, "dost" bildiklerinden ha bire "ihanet" hançeri yiyor..

***

Dile kolay; "terörle mücadele" edeceksin..? Bu bir savaş değil, operasyondur diyeceksin?.. Suriye üzerinden; "koridor" oluşturulmaya çalışılacak?… Ülkenin ve sınırlarının bekası adına; tehlikeli bir oluşum ikmale gelecek?.. Kendi ülken içerisindeki, millet birlikteliğini, "kutuplaştırıp, böldürecek" bir akımın, gelişeceğini göreceksin?.. Ve buna dair bir hareket göstereceksin.. Ama öylesine bir algı muamelesiyle karşılaşacaksın ki… Sanki "bir ülkenin işgaline girişiyorsun, sanki bir milleti yok etme gayesi içerisindesin, sanki, sanki sanki " diyebilecekleri daha nice; gerekçelerle "haklı" konumuna, haksızlık inşa edecekler.. Ve burada, haklılığını bilenlerin, bilmelerine rağmen sırtından vurulacaksın?…

***

Tabi ki, Siyonizm’in, emperyalizmin, Yahudilerin ve Hristiyanların nam-ı hesabına; yaşanan ve yaşatılanları kimse görmeyecek?!.. Ne tarihten, ne bir kaç yıl öncesine kadar, Coğrafyadaki diğer olayları, akla getirmeyeceksin?.. Yahu bizi bölen, bizi birbirimize kırdıran, ellerimize silah veren, malımızı, zenginliğimizi elimize tokuşturulan bombalarla, alan zihniyet kime hizmet ediyor, diye sorgulamayacak?.. Sürekli, muhtaç, sürekli el-avuç açacak, noktaya getiren bir "emperyalizm" olacak?.. Ama suspus içerisinde; biad edici olacaksın?

***

İşte, Filistin lideri Mahmut Abbas.. İşte, Arap Birliği.. Hele ki, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı.. Akla ziyan bir hal yaşatıyorlar… Baksanıza, hepsi "ümmet" inancından çıkmış, birer "Siyonizm’in" uşağı şeklinde; "parmak" sallıyorlar… Tıpkı, 1914'teki, "senaryonun" piyonları gibi; "ata düşmanlarına" baba dercesine!!!…

***

Şimdi, ABD'yi anlarsın, AB'yi de anlarsın; sana neden diş bilediklerini?.. Hristiyanları.. Yahudileri.. Siyonist İsrail'i.. Yedi düvel deyip; "hepsinin" Türkiye'ye farklı gerekçelerle "hasım" olduklarını, diş bilediklerini, düşmanlık beslediklerini, bir kaşık suda boğmaya çalıştıklarını; Afrika'nın en ücra köşesindeki, sağır sultan bile biliyor… Ki bu "inliklerini" asırlardır, uygulaya gelen bir zihniyetle, gösterdikleri şey de, saklı değil.. Tabi biz kimi zaman görüyoruz, kimi zaman da göremiyoruz!.. Bu başka bir arıza-i nokta!?.. Ne var ki, hakikatlere hep göz yumulan olmuşuz?.. Duygu körlüğü...

***

BM'nin tavrını, sorgularsanız.. Ki anlaşılır?.. Çünkü hiçbir zaman; Ortadoğu halklarına karşı samimi olmamıştır.. Tıpkı, AB gibi "Hristiyan" kulübü olarak işlev üstlenmiştir.. BM de; "Siyonizm’in ve emperyalizmin" kulübü!.. Ki, Türkiye olarak; "Dünya beşten büyüktür" dememiz de bundandır..? Her platformda, Dünya'nın hangi köşesindeki "masum ve mazlum" vakıa olduğunda yardım elini uzatan, BM'ye de "ey insanlık neredesin" diyen, olan biziz!.. Yüzlerindeki maskeyi düşüren, vampirliklerini ortaya koyan olmamızdan dolayı da, elbette ki, "karşı mahallenin" çocuklarıyla iş tutmaları, şaşırtıcı değil. Karşı safta her daim, durandırlar!…

***

Gelirsek, İsrail'e.. Zaten herşeyiyle orta yerde… "Terörist devlet" diyerek, dünyaya haykıran tek ülke konumunda olan Türkiye'dir… "One munite(van munit)" diyerek, resti, Davos'ta çekip, elaleme rezül-rüsva eden de bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır… Ataların da, inancın da, iman ettiğin yüce kudrette, "onları" lanetli ırk olarak, ilan etmiş ve bu topraklarda yerleri yok demiştir.. Yani dostun hiç olmamış, ki olamaz da!!.. Ülke olarak başına müsallat edilen her fitnenin, ihanetin "dibinde de" o çıkmıştır.. Sana takınacağı tavrı, beklenen tavırdır e be dostum!…

***

Ama Mısır…Ama Arap ülkeleri.. Ama  Müslüman bir ülkeler.. ne yazık ki; aynı potada, kulvarda, "hasımane" kılıç sallıyorlar..Eee Osmanlı'nın yıkılışından sonra ne deniliyordu; devletçikler.. İşte, aklı da, yönetimi de, ticareti de" sömürge altında olan bu devletçikler.. Hele ki bir de Mursi'ye karşı girişilen, "anti-demokratik, hukuk dışı kanlı darbe girişimi…" Rabiamız!?.. Ki ilan ettik; "sen demokrasi katilisin" diye.. Sisi ile aynı havayı soluyacak alana bile girmeyen tek ülke konumunda olduğumuz da aşikar… Yani Mısır'ın bel çıkmama halini de bir ölçüde anlarız!…

***

Eeey Suudi Arabistan'a… "Ümmet" fikriyatından, saptığını biliyoruz… Mekke de, Medine de; "işgal" altında… Fransa'nın, İngilizlerin.. ABD'nin "uşağı" konumunda olan bir kraliyet ailesinin sömürgesi altında, İslam dünyası söğüşleniyor?. Dahası, "Kaşıkçı" vahşetiyle suç üstü etme, halimiz de orta yerde.. Eyyy Suudi sen bir katilsin dedik… Yemen'e yönelik, "insanlık dışı" saldırılarını da haykıran, olmamızdan dolayı; bizden yana olmasını beklemek abesle iştigal.. Mümkün değil.. Yani boğaz boğazayız!!!!…

***

Ne gariptir ki, Filistin.. Ey Mahmmut Abbas… Bugün değil, 200 yıl, ki daha ileri yıllara da gidebiliriz… Türkiye.. Osmanlı… Hal-i hazırdaki, Erdoğan bile.. Senin için, Filistin halkı için, toprakları için, her daim her yerde, siyasal, sosyal, ekonomik "savaş veren", tüm uluslararası baskıları, ki kendi içindeki mahfilleri de gözeterek, kavga eden olmuştur…

O mazlumdur.. O ezilmiştir.. O; "ümmetin" bir parçasıdır.. Toprakları işgal altındadır.. Bir "zulüm var, bir zalimlik var, bir insanlık dışı, yahudi devleti var diyerek, sesiniz oldu?"

***

"Terörist bir İsrail'in hegemonyası altında; soykırım var.." diyen biz değil miydik?.. Kundaktaki bebeği, çocuğu, evi barkı, yaşlısı gözetilmeden, ateşe verilen bir halk olarak, bir millet olarak, "bel çıkan, sahiplenen" ve bu uğurda, en ağır bedeller, hatta canlar dahi veren Türkiye değil miydi?… Mahmut Abbas, hepsi ne oldu da, "sen de mi, brütüs" hançerini ilk indirenlerden oldun?…Kimin nam-ı hesabına?

***

Ya Arap Birliğinin diğer üyeleri.. Sizlere ne oluyor ya?.. Hani ümmet, ümmet diye çığlık atıyordunuz.. "İslam ülkeleri, İslam Birliği" naralarınıza ne oldu?… Yine, tıpkı 1914'teki gibi; "kukla, piyon, dışa bağımlı" yönetimlerin, liderlerin, kralların, prenslerin, "batı uşaklığı" karakteriyle; aynı hareketi icra ediyorsunuz… Doğrusu o gün gibi, bugün de anlıyoruz ki; İslam'ın tek kalesi, Türkiye'dir…

***

Yani topunuzun karşımıza dikilip; "kınama" yayınlıyor olması anlaşılırdır.. Ama velakin şu Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, tıpkı Mahmut Abbas gibi salvoda bulunmasını anlamak zor… Baksanıza; 1974'e dikkat çekiyor.. Diyor ki; "Adına barış harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı.." Elbet teki öyle idi.. Çünkü, karşımızda Rumlar vardı?.. Ve o Rumlar, oradaki Müslümanları Katlediyordu.. Kıbrıs harekatı da buydu.. Ama, bugünkü harekatı savaşı sokman, kabul edilemez görmen; kimi nasıl koynumuzda beslemişiz noktasına gelmiyor musun?!.

***

Fuat Oktay'ın verdiği yanıtla… Ey Akıncı.. Sen bu ifadenle; "Boğaz Şehitliğinde koyun koyuna yatan mücahit ve Mehmetçiklerimizin kemiklerini sızlatmışsın.. Ülkemizin yürüttüğü haklı mücadeleyi hiçe sayan bu yaklaşım, kalpleri her zaman Türkiye ile atan Kıbrıs Türk halkının vicdanında mahkum olacaktır..."

***

Netice itibariyle!… Söylenecek tek söz var; "ümmet, ümmet" nidalarıyla, İslam'ın yeşerdiği bir coğrafya olan Ortadoğu!. Ne yazık ki, kalleşliğin, ihanetin, acımasızlığın, kanın, gözyaşının, şiddetin, nankörlüğün, Siyonizm’in, emperyalizmin, küresel faşistlerin uğursuz, "beslenme" batağı haline geldiği gibi; "kim dost, kim düşman, davan haklı mı, haksız mı" bilinmezlik arz ediyor…

***

Ve bu batak; giderek girdap misali ülkeleri ve milletleri de derinliklerinin "dibine çekiyor?"… Çünkü, ne Kût’ül-Amâre’de, ne Filistin çöllerinde, ne Mekke’de, ne de Medine’de, Bağdat'ta, ne Kahire'den, ne de Türkiye'den yükselen bir "ümmet" birliği kalmış değil!!?…Varsa yoksa; "kan üzerinden dünya menfaatini" elde etmek!.. İşte, hal-i durumumuz bu!… Siz de mi; Brütüs!…

***

HAREKATA DAİR ÇEKİNCEMİ AKTARMIŞTIM?..

İlk gün ifade etmiştim…

Aman ha aman "hassasiyet" gözardı edilmesin, duygusal kopukluk oluşturulmasın.

Aman ha aman; "haklı iken haksız duruma" düşülmesin..

Aman ha aman, bu harekat "Kürt ve Türk" çatışmasına dönüşmesin..

Aman ha aman, ÖSO sivil Kürtlerin bulunduğu alanlarda faaliyet göstermesin..

Aman ha aman, Suriye'deki Kürtlerin "haklarının" ellerinden alınıyor algısına prim verilmesin..

Aman ha aman, birileri Sivil halkın malını, mülkünü, canını "talana" döndürmesin..

Aman ha aman, Ülkenin iç siyasetinde, bu harekat "intikam duygusu" körüklemesine yem edilmesin!…

***

Hasılı kelam!…

Sulh'un, huzurun, selametin, barışın, Suriye'nin bütünlüğü, tüm yaşayanlarıyla "istikrarı", Türkiye'nin de, "bekası" noktasında; yürütülen bu harekatın bir de; "diplomatik diyalog" kanadı işlem görmeli!… Bu diyalog da; yukarıda aktardığım, "haydutlarla" değil, kendi yerel ve bölgesel dinamiklerinin, dahil edilerek, yürütülmesi gereklidir…

***

 

TİMSAHIN GÖZYAŞLARI…

Şu "sarı çıyan" var ya!… Tam bir timsah.. Baksanıza, Suriye'deki "etnik ve dini azınlıkların" haklarının korunması amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara; 50 milyon lira yardım göndermiş..

Ne gariptir ki, bu "yardım haberi" öylesine, ballandıra, ballandıran bizim bazı medya kuruluşlarımız var ki; "maşallahları" var?.. Oluk gibi akan kana bir şey demiyorlar?.. ABD'nin Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdiği gerçeği, görmüyorlar..

***

Ama, bizim "sarı çıyanın" bu "timsah gözyaşları" nimetli, yardımını, görüp, manşetlere taşıyorlar.. Ve sanki, ABD ile sarı çıyan, yer küresinin "en merhametli, insancıl, mazlumun ve mağdurun" yanındadır gibi gösteriliyor..  Ne iş ya!?.. Celladına aşık olmak bu olsa gerek??.

***

BİZİM KEMAL BEY!…

Biraz da iç siyaset kulisi yapalım.. Bizim Kemal Bey… Yine "çakma" bir laf etmiş… Ama bir önceki, "sözüne", çakarak.. Malum demişti ya; "millet ittifakını, Mit bozuyor" diye?.. Yani CHP'nin öncülüğündeki "millet ittifakı" siyasi birliği, "mit el altında" bozulup-dağılmasına çalışıyor.. Önceki gün de, buna dair "beyana devam" diyerek, konuştu.. "O MİT'çilerin isimlerini biliyoruz..."

***

Gazeteciler sormuş; "Kim o isimler.. Biliyorsanız lütfen açıklar mısınız?." Yanıt yok!… Kemal Bey bu önemli mevzuya, siyasetleriyle, "millet ittifakının" omurgasıyla oynandığını iddia ettiği "aktörleri" ifşa etmezse, açıklamazsa, yine "işi havanda su dövmeye" kalır.. Ki öyle görünüyor..  O zaman denilmez mi, Kemal Bey yine "işin ucuzluğuna" kaçtı.. Öyle ya beceriksizlikte en kolay kaçış ve bahane; "suçu faili meçhule" bırakmak!…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Hz. Ali'nin (r.a).. Der ki; "Dünya menfaati bir leşe benzer.. Ona talip olan, köpeklerle dolaşmaya hazır olmalıdır…

 


Bu Makale 657 kere okunmuştur.