SİZE, EL İNSAF YA!…

Zat-ı muhterem sitem ediyor, "karla mücadelede sınıfta kalındığına" ilişkin, yaptığım eleştiriye!.. Diyor ki, hiç mi hizmet yok, hiç mi karla mücadele yapılmıyor, hiç mi emek sarf edilmiyor?..

***

Ediliyor, edilmesine!.. Lakin, sahada bir beceriksizlik, bir hazırlıksızlık, bir çözüm üretemeyiş, bir üstesinden gelinememe hali var!?.. Onun için de, size el insaf bu kent bu hali mi yaşayacaktı?!…

***

Kent hala kar esareti altında bulunuyor!.. Kaldırımlar "kar kütleleriyle" dolu.. Dört bir taraf, "buz pistine" dönmüş.. Cadde ve sokaklar, kaldırımlar "yürünemez" bir hal yaşatıyor ve yaşanılıyor… Kentin en modern semtleri kar dağlarıyla geçilemiyor...

***

İnsanlar yaya olarak işe gidip, gelirken, çarşı-pazara gitme çabası içerisine girerken, düşe-kalka yürüyor!.. Hastanelerin acil servisleri; düşüp bir yerlerini kıranlarla, dolup taşmış haldedir!!!.. Yaşlılar camiye gidememenin çığlığıyla tepki gösteriyor..

***

Şehrin en varoşundan en modern semtine kadar "kar  ve ilgisizlik esareti" aynı serzenişi içeriyor… Küreme ve tuzlama var da yok.. Vatandaş "tuz yerine, çakıl dökülüyor" diyerek, bas bas bağırıyor!…

***

Elektrik ve Doğalgazdaki aksamalarla "karanlıktayız, üşüyoruz, nerde yöneticimiz" diyerek, feryat figanların sesi arşı alaya ulaştı, ama siz duymamaktasınız, ki el insaf diyorsunuz!?..

***

Ve hala, yüzlerce yerleşim birimiyle "ulaşım" sağlanmıyor!..  Hava eksi 17'de.. Bazı ilçelerin karayolları ulaşıma açılmayı bekliyor..  Şehirler arası yollar bile kapalı.. Otobüs seferleri yapılmıyor?..

***

Çermik ve Çüngüş, Çınar, Lice ve Kulp'tan hastalar ha bire, Mehmetçiğin "mücadeleci" ruhuyla bulundukları yerden alınıp, hastanelere yetiştirilmeye çalışılıyor!…

***

Tüm bunlar, katlamalı vücut bulmuş bir kentte bulunuyoruz!!.. Ve böylesi bir halin yaşanacağını, meteoroloji haftalar öncesi "bas bas bağırıp" uyarıp, duyurularda bulunmuş iken!..

***

Ki sizler de, "araç filonuzun" önüne geçip, "biz hazırız" diye beyanatlar verdikten sonra, hal-i durum bu tabloyu ortaya koyuyorsa, bir düşünmek gerekmez mi?!…

***

En acı hal ki, önceki gün itibariyle yeni bir hava kütlesinin etkisinin altına giriyor olmamız?!.. Kar yağışı, tipi ve fırtına.. Daha bir hafta önceki yağışın esaretinden kurtulamamışken, yeni esaretin altından nasıl çıkacağımızı bilemez halde bulunuyor ve karamsar karamsar herkes düşünüyor!?.. Ki siz de..

***

Diyarbakır'ın sözde Uluslararası Havalimanı "iki damla yağmurla, yere düşen kar taneciklerine, esen rüzgara, oluşan sise" teslim olup, uçuşlar sürekli iptal ediliyorsa!.. Ve binlerce insan "çok yönlü mağduriyetler" yaşamaya mahkum ediliyorsa; "bu ne hal demek" gerekmez mi!?…

***

Diyorum ki, azıcık durup düşünmeniz lazım değil mi?!.. El insaf ya, ben bu kentin yaşayanlarına böylesi bir işkenceyi, zulmü, mağduriyeti nasıl yaşattım, ya da yaşatıyorum deyip, muhasebe yapmanız, yapılması lazım gelmez mi?!..

***

Azıcık dışarı çıkıp, etrafı görüp, bakıp, ne oluyor, ne bitiyor diye, sorgulamak lazım gelmez mi?!.. Ah ki ah, el insaf be yöneticim!!!…

***

MEM'DEKİ DEĞİŞİKLİK!…

Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan görevden alındı.. Yerine Tokat İl Müdürü Murat Küçükali atandı… Milli Eğitim Müdürlüğündeki(MEM) değişiklik, bir çok yönüyle sorgulanıyor… Daha bir kaç ay önce "asaletini" almış biri ne oldu da; "görevden el çektirilip, merkeze" alındı?… Bana ulaşan çok iddialar var.. Ama ekseriyeti teyide muhtaç!.. Sadece iki gerekçe bende, kanaat oluşturdu!...

***

BİR.. Malum, Arslan, Antalya'daki görevini "vekaleten" yürütüyordu, Diyarbakır'a da "vekaleten" geldi.. Üç ay önce, "asaletini" aldı.. Yani Müdürlük kadrosuna kavuştu.. Tıpkı, Diyarbakır'da "kadro" alma hüllelerinin son dönemlerde hakim olması gibi o da, bir halka oldu.. Ki bu asaletten sonra, bir başka görevin gelebileceği konuşuluyor?…

***

İKİ.. Malum, son dönemlerde sıkça yolsuzluk ve usulsüzlükler gündeme geldi.. Öğrenci taşıma ihaleleri ile iaşeler.. Ki, kısa süre önce Bakanlık müfettişleri Diyarbakır'da 52 ayrı soruşturmanın incelemesine başlamıştı. Hazırlanan raporlar doğrultusunda, "iş fazla dallanıp, budaklanmadan" merkeze çekildiği konuşuluyor..

***

Her ne ise; MEM'deki değişiklik eğitim camiasında "şok ve sürpriz" olarak, değerlendiriliyor.. Zaten kurum bir bütünlük içerisinde, politize olmada, başı çekiyor!.. Son bir kaç yıldır, MEB "Müdürlerin" rant odaklı işlevinden başka bir şey konuşulmadı, tartışılmadı.. Ki eğitim ve öğretimdeki "başarı da" iller sıralamasında sondan üçüncü!…

***

Yeni Müdür Küçükali'ye "hayırlı uğurlu" olsun derken, işinin de hayli "zor olduğunu", ağır bir yük, enkaz bir kurum devraldığını bilmesini isterim…

***

OLDU MU ŞİMDİ?…

Olmadı.. Hiç ama hiç yakışmadı!… Bay Kemal ve Meral Hanım.. Şu Sedef Kabaş'la alakalı, arz-ı endamınız, fikri beyanınız, "nezaket" kurallarının, dışında vücut bulduğunu söylemek isterim!!.. Siz de, saygısızca, düzensizce, ahlaki seviyeyi düşüren, hadsizce sergilenen tavra, "bel" çıktınız!…

***

Daha da ötesi!.. Racon kesici bir üslupla, "Ne olmuş, bir atasözü söylemiş, ne var bunda, niye gocunuyorsunuz. Sedef Kabaş yalnız" değil, sloganları geliştirdiniz.. Hele ki, Özgür Özel'in pişkince, "Cumhurbaşkanına hakaret suç sayılmasın" noktasında, yasa teklifi Meclis'e sunma hali!… Yazık da yazık!..

***

Sizin yapmanız gereken, "benzer edepsizliklerin" bir daha vücut bulmaması, sizlerin de "aynı muhataplığa ve hakarete maruz" kalmamanız için, net bir tavır ortaya koymanız gerekirdi.. Neden; "eleştiriler nezaket sınırlarını aşmamalı, hakarete dönüşmemelidir.. Kabaş'ın yaptığı düzeysiz, kabul edilemez, eleştiri sınırlarını ve haddini aşmıştır.." demediniz!…

***

Eğer bunu demiş olsaydınız!!!.. İnanın ki, bu ülke insanının "gözünde çok ama çok büyük" bir saygınlık kazanmış olurdunuz!.. Ve o zaman da, "bu eleştiriye ve hakarete tutuklama kabul edilemez" deme hakkını da, elde etmiş olurdunuz!…

***

Şu pişkince Meclis'e verilen "yasa teklifinin" sonucunun nereye varacağını da, kestirmeniz gerekir!.. Eğer ki, "Hakaret suç olmaktan" çıkarılırsa.. Bilin ki, "saygınlık" diye bir kavram ve hassasiyet kalmaz.. İş, Atatürk'e "hakareti" sıradanlaştıran, noktasına gider!.. Hakaret bir suçtur, ceza-i müeyyidesi de, olmalıdır!.. Tekrarında, hapis olmalı!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Yapılan yasalar bütün herkesi bağlamıyorsa, toplumda onları bile isteye çiğneyebilen tek bir insan bile varsa, o yasalar hiçbir işe yaramıyor demektir.