SİZİNKİSİ; REZİLLİKTİR!!…

Bayram öncesi.. Bayram arifesi..

Ki bayram süresi içerisinde..

Gazete sütunlarında…          

Sosyal medyada..

Bazı odalar.. STK diye arz-ı endam edenler..

Yine; "hayır, hasanet ve İslami" değerlere karşı "hasımlık" içindeler...

Neymiş..

Kurban kesmeyin..

Koyunlara..

Keçilere..

İneklere..

Öküzlere…

Yani "Kurbanlık" hayvanlara kıymayın!..

Kesmeyin…

Öyle ki, "hayvan katliamı yapılıyor" diyecek, kadar adileşiyorlar..

Şu mantaliteye bakar mısın?!..

*

Soruyorum onlara...

Eee bee namazlar...

Eee bee gafiller!..

Eee bee mankutlar…

Siz değil misiniz?

En lüks restoranlardan çıkmayanlar..

En lüks kebapçılara akın edenler..

Şöhretli ustaların; "kebaplarına" koşturanlar..

"Kebap" partileri düzenleyenler..

"Mangal partileri" tertipleyenler!...

Pişirilen etleri "lopur-lopur" sırtlan ve çakal gibi, yiyenler!..

*

Üstüne üstlük…

Selfi çekme halleriniz!..

Yenileni, içileni bir de "sosyal medya" üzerinde, paylaşmak!…

Ay şekerim..

Ay canım..

Diye başlayan cümlelerle; "etleri, kebapları" sinema filminin senaryosu gibi; anlatanlar!…

Onlar.. Evet., onlar sizler değil misiniz?!…

Eeeyy; etoburcular deyin bakalım!…

*

Biliyor musunuz?!…

Sizinkisi; "hayvan duyarlılığı" değil..

Ya da; "etobur" duyarlılığı da değil…

Hele ki, insan sağlığı..

Veyahut, "çevresel" bir kirlenme gayreti de yok!…

Sizinkisi!…

İslami değerlere,

İnanca,

Müslümanın kutsallığına karşı; çirkin tavır takınmaktır..

Sergilemektir!…

Rezilliktir..

Riyakarlıktır..

İki yüzlülüktür…

Yani utanmazlığın en dibidir; sizin bu takındığınız tavır ve haller!!….

*

Hele ki!.. Bildiri yayınlayanlar.. İşte basın açıklaması diyenler..

Kurban kesimlerinde;

Milletin sağlığı,

Hayvan sağlığı,

Hayvan refahı,

Ekonomik kayıplar,

Çevresel etkiler,

Çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerinden; "dem" vuruyorlar..

Şu kadar kayıp..

Şu kadar zarar..

Şu kadar "büyük-küçükbaş hayan" kesimi, deyip duruyorlar!…

*

Yani, kerametleri kendinden menkuller!...

Akademik; "beyanlarını" sıralıyorlar…

Ama velakin!…

Tek bir satır "kurbanın, hayrından, sevabından" söz edilmediği gibi!..

Halkımız Müslüman….

Saygılı olunmalı...

İbadetlerini yerine getirmeli..

İnançlarına saygı gösterilmeli..

Bu minvalde tek bir ifade yok..

Bırakın bir ifade, "Bayramınız kutlu olsun" bile diyemiyorlar!…

 

*

 

Rahatsızlıkları; "İslam'dır..!"

Rahatsızlıkları, Milletin "inancıdır..!"

Rahatsızlıkları, Halkın "kutsal değerlerinden" taviz vermeyişidir!…

Bunlar sinir bozucu, tutarsız, içteki "şer" yüzlerdir!…

*

Yoksa!…

Kurban kesimini; "ehil" kişiler yapsın..

Usta kasaplar kessin..

Hayvana "eziyet" edilmesin…

Acemiler uzak dursun..

Her eline bıçak alan; "kurban keserim" diye nara atmasın!…

Sokaklarda..

Caddelerde..

Meydanlarda gelişi güzel; "kanlı tablolar" ortaya çıkmasın!…

Huzurlu..

Mutlu..

Sağlıklı..

Paylaşımcı..

İbadetin ilke ve kaidelerine "uygun" kesimler yapılsın; "denilseydi?"

Amenna derdik..

Ama niyet, "halis" değil, "fenalıktır.."

İstemezükleri de; "şükürsüzlüklerinden" gelmektedir!…

 

*

HAVA AMBULANSI!…

Bu şükürsüzler var ya!… Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya da, yüklenmişler…

Neymiş..

Bakan Koca…Niye ki; "Türkiye vatandaşına, ücretsiz-parasız hava sağlık ambulansı hizmeti veriyor. Dünyada bir tek Türkiye'de bedava.."

Vay ki vay…

"Sen misin" dünyada bir tek "Türkiye" diyen..

Bu şükürsüzler..

Aramışlar, taramışlar, evirip, çevirmişler!…

Al sana; "İskoçya'da Polonya'da var" diyorlar…

Gösterdikleri örneğe bakar mısın?…

İki ülkedeki bu hizmet; "vakıf ve AB fonlarıyla" yapılıyor..

Yani, devletin "cebinden" çıkan para yok..

Ücretsiz değil, bedava hiç değil..

Baksanıza, Özkök bile kendi mahallesindeki "şükürsüzlere" karşı Koca'yı sahipleniyor…

*

Hiç polemiksiz!...

Şükürler olsun.. Sağlık ülkede en iyi işleyen kurumların başında geliyor…

Ama, Diyarbakır hariç..

Lakin, "bizde her şey var, ama liyakat ve ehillik" yok!?..

Yoksa; hastanelerin hal-i perişanlığı hep gündem olur muydu?…

İki ayda; 37 bebek "şüpheli" şekilde "ölümleri" dava konusu edilir miydi?

*

 

MÜSADENİZLE!…

Bir süre yokum.. Uzaklarda olacağım.. İzninizle, hasbi hal'e ara vereceğiz..

Eee..

Azıcık;  "zihni" şarj etmek lazım…

Çünkü, yazmayı düşünmeden gün geçirmeyi özlemiş olduğumu fark ettim bir süredir.

Her ne kadar yazı konusunda "ülkede" malzeme çok ise de…

İnsan sadece bu beyin jimnastiği nedeniyle yoruluyor.

Dolayısıyla; "zihni" şarj etmek için zaman, gerek…

İşte o zamanı da; iki haftalık karar kıldık..

Kendinize iyi bakın.

Buluşmak umuduyla, şimdilik alasmaladık..