İran'a tepkiler büyüyor!

İran’da Kürt tutukluların başlattığı açlık grevi ile ilgili Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, İran'ın devlet politikasının Kürtlerin ulusal taleplerinin karşısına idamı, zulmü ve ölümü çıkardığını kaydetti.

Haberler 18.12.2014 - 10:51 Son Güncelleme : 18.12.2014 - 10:51

İranda Kürt tutukluların başlattığı açlık grevi ile ilgili Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, İran’ın devlet politikasının Kürtlerin ulusal taleplerinin karşısına idamı, zulmü ve ölümü çıkardığını kaydetti.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Başkanlığı ile Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) tarafından, İranın Urmiye Cezaevinde bulunan 29 Kürt tutuklunun başlattığı açlık grevi ve İrandaki idamlara ilişkin basın açıklaması yapıldı. Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde yapılan açıklamaya, Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Barış Anneleri İnisiyatifi ve bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de destek verdi.

İRAN DEVLETİNE NOTA VERİLMELİDİR Açıklamada konuşan DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hafize İpek, Kürt savaşçıları ve Kürt mücadelecilerinin her gün idam edildiğini belirterek, İdam sırasını bekleyen Kürt savaşçıları bulunmaktadır. Bizler Kürt halkı olarak asla bunu kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. İran devletini kınıyoruz. Kürtleri öldürmekle, asmakla ve tutuklamakla bir yere varılamayacağını artık bilmelidir. Kürtlerle ilgili mücadeleyi yürüten her kurum bu konuda protestosunu göstermelidir. Dolayısıyla İran devletine devletlerarası bir nota verilmelidir. Biz bunu istiyoruz dedi.

İRAN, KÜRTLERE ÖLÜMÜ DAYATIYOR İpek’in ardından konuşan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise, Kürtlere dayatılan bir kaderin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

Ya kimliksizliği, köleliği ya da zulmü kabul edeceksiniz deniliyor. İşte bugün İrandaki cezaevlerinde Urmiye cezaevinde bedenlerini açlığa yatıran onurlu insanlar bunu iki politikayla reddediyor. Kimliğimizi sonsuza kadar yaşamak istiyoruz. Herkes gibi Kürtlerin de kendi kimliği ve geçmişi ile kendi anavatanın da özgürce yaşama hakkı vardır. Bunu talep eden, bunu isteyen, bunu arzulayan halka zulüm uygulanmaktadır. İrandaki devlet politikası Kürtlerin ulusal taleplerinin karşısına idamı ölümü zulmü çıkaran bir politikadır. Urmiye cezaevinde devam eden grev, bu zulmü kabul etmeyen onurlu bir insanlık mücadelesidir. Bunun için bedenini ortaya koyan cezaevindeki direnişi selamlıyoruz.

İDAMLARIN TEHLİKELİ GİDİŞATIN HABERCİSİDİR Konuşmaların ardından basın açıklamasını okuyan TUHAD-FED yöneticisi Cihat Demirkıran, İran rejiminin kendi korkularından ve girmiş olduğu gaflette boğulacağını hesaba katması gerektiğini ifade etti. İranın idamı Kürtlere karşı sindirmenin ve susturmanın aracı olarak kullanmaktan vazgeçmesi gerektiğine dikkat çeken Demirkıran, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bir aya yakın süredir Urmiye cezaevinde devam eden açlık grevinin sebepleri ortadan kaldırılmadan İranın idam politikalarına başvurması ise tehlikeli gidişatın habercisidir. İran devletinin Kürt devrimcilere yönelik derinleştirdiği idamların Ortadoğuda gelişen Kürt halkının birlikteliğinden duyduğu korku olduğu açıkça ortadadır. Başta Ortadoğu halkları ve Kürt halkı olmak üzere, demokratik kitle örgütlerini ve insan haklarını savunucularını duyarlı olmaya çağırıyoruz dedi.

Açıklamanın ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır