Anadolu dansları ve break dans, Red Bull Anadolu Break gösterisinde aynı sahnede buluşuyor. Modernle gelenekselin birlikteliğinden doğan rengarenk dansların ve kültürün hikayesini sahneye taşıyan etkinliğin sanat yönetmeni dans topluluğu Flying Stepsin kurucularından ve koreograf Kadir Memiş (Amigo).
Memiş, 2014te Anadolu danslarıyla ilgili yaptığı belgesel çalışması sırasında böyle bir projeye imza atmaya karar vermiş. Beş B-Boy (erkek break dansçı), bir B-Girl (Kadın break dansçı), bir modern dansçı ve iki geleneksel dansçıdan oluşan ekip Antalya, Aydın ve Kars yöresi oyunlarını break dansla birleştiriyor. Yani kaşık oyunu karşısında break dans izleyeceksiniz! Şov ekim ayı boyunca Ankara, Eskişehir, İzmir ve Antalyada da sahnelenecek.
İlk kadın dansçı da burada İlk olarak Benimle Dans Eder Misin? adlı yarışmayla adını duyuran ve Türkiyenin ilk break dans yapan kadınlarından biri olan Aydan Uysal da bu gösteride sahnede alacak. Uysal Ben dans etmeye halk dansıyla başladım, yedi yıl çalıştım ve 14 yıldır da break dans yapıyorum. Benim için önemli iki dansı birleştirebilmek beni çok mutlu etti, projeyi duyduğumda hiç düşünmeden kabul ettim diyerek heyecanını dile getiriyor. 12 ayda hazırladı Dans projesinin fikir babası ve kreatif direktörü Kadir Memiş, Anadolu danslarının altında yatan kültürü ve hikayeleri konu alan bir belgesel çekerken bu gösteriyi hazırlamaya karar vermiş: Anadoluda şehir şehir dolaşırken aramızda çok güzel bir etkileşim oldu. Bir gün Biz size bunları öğrettik siz de bize bildiklerinizi öğretin dediler. Bu tarz diyaloglarla karşılaşınca iki dansı bir araya getirebileceğimizi düşündük. Aydın, Antalya ve Karsın halk oyunlarından esinlenen Memiş, 15 sahneden oluşan koreografiyi yaklaşık bir yılda hazırladığını söylüyor. İki kültür bir kostüm Red Bull Anadolu Break Dance gösterisinin kostümleri de öne çıkıyor. Kostüm tasarımcısı Begüm Berdan Kostüm yapmak, elbise tasarlamaktan çok farklı. Kahramanın karakterini yansıtan bir şey yapmak gerekiyor ve aynı zamanda hareket rahatlığını da sağlamalısınız. Biz de bunun için çalıştık. Farklı bir proje ve dansçılar aslında iki ayrı karaktere aynı anda bürünüyorlar. Sahnede en büyük yardımcılarından biri de kendilerini içinde güçlü hissettikleri kostümler oluyor diyor. Berdan tasarımlarında polyester, keten gibi farklı kumaşları kullandığını anlatıyor. Deaf Dance Düğünle başlıyor Sultans of the Dancein eğitmenlerinden Salim Sınarın, işitme engelli sanatçıları profesyonel sanata dahil eden projesi Deaf Dance Academynin ilk gösterisi 22 Ekimde. İşitme engellilerin perküsyon alanındaki şaşırtıcı performanslarının Salim Sınara ilham olmasıyla ismi ortaya çıkan Deaf Dance Academynin ilk gösterisi Düğün seyircisiyle buluşmak için gün sayıyor. Koreografisi ve sahne hazırlıkları aylar süren gösterinin galası, 22 Ekim perşembe günü saat 20.30da Fulya Sanat Merkezinde yapılacak. Shaman Dans Tiyatrosunun kurucularından, Sultans of the Dancein dansçı ve eğitmenlerinden olan ve halen İTÜ Türk Halk Oyunları Bölümü Öğretim Üyesi Salim Sınar, Deaf Dance Academynin kuruluş amacını şu sözlerle anlatıyor: 2006 yılında sanat danışmanımız Özge Şahin aracılığıyla ortak çalışmalar yürüttüğüm işitme engellilerle tanıştım. Yüksek tempolu bir perküsyon gösterisine imza attığımız çalışmaları sergilediğimiz Babylon İstanbul gösterisinden sonra sürekli aklımda olan Düğün projesini sonunda gerçekleştirdik. Amacımız, işitme engelli sanatçılarımızın profesyonel sahne sanatları çalışmalarına destek olmak. Tüm dünyanın gözüne yüreğine, Anadolunun değerlerini anlatmak gayretindeyiz. 60 kişilik kadro 60 kişilik profesyonel bir kadroyla hazırlanan gösteri, 27 dansçının performansıyla sahnelenecek. Gösteri için hazırlanan özel müzikler ve tasarlanan kostümler seyirciyi keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Topluluğun yönetmen yardımcılığını Ece Sınar, müzik direktörlüğünü Burçin Vural ve yardımcılığını Sultans Of The Dance serüveninde henüz dokuz yaşındayken Salim Sınar ile birlikte sahne alan Barış Cem Songur üstleniyor. Kaynak:Hürriyet