Cihazlarımıza isim veriyoruz

Türkiye'de katılımcıların yüzde 84'ü akıllı telefonları, yüzde 44'ü televizyonları, yüzde 40'ı dizüstü bilgisayarları, yüzde 15'i elektrikli su ısıtıcıları ve kahve makineleri, yüzde 16'sı akıllı hoparlörleri ve yüzde 21'i robot elektrikli süpürgeleriyle konuşuyor.

Haberler 25.04.2023 - 11:05 Son Güncelleme : 25.04.2023 - 11:05

HABER MERKEZİ

Kasperskynin Dijital Batıl İnançlar araştırması, Türkiyede katılımcıların yüzde 39unun elektronik cihazlarına isim verdiğini ortaya koydu.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Kaspersky, insanların modern teknolojilere ve cihazlara karşı tutumları hakkındaki Dijital Batıl İnançlar adlı araştırma anketinin sonuçlarını yayınladı.

Buna göre, Türkiyede katılımcıların yüzde 39u, elektronik cihazlarına isim verirken, en çok takma isim verilen cihaz akıllı telefonlar oldu.

CİHAZINA İSİM VERİYOR

Birçok kişi, elektronik ev aletlerine cihazın çalışmaması durumunda konuşabilecekleri veya tekrar çalışmaya başlamaya ikna edebilecekleri canlı varlıklarmış gibi davranıyor. Örneğin, Türkiyede katılımcıların yüzde 84ü akıllı telefonları, yüzde 44ü televizyonları, yüzde 40ı dizüstü bilgisayarları, yüzde 15i elektrikli su ısıtıcıları ve kahve makineleri yüzde 16sı akıllı hoparlörleri ve yüzde 21i robot elektrikli süpürgeleriyle konuşuyor.

Kaspersky anketine göre, tüm katılımcıların yüzde 73ü sesli komutlar dışında cihazdan çalışmasını istemek veya donarsa cihaza küfür etmek için konuşuyor.

Ek olarak, Türkiyede kullanıcıların yüzde 43ü hasar gören, düşen veya kırılan cihazlarına karşı empati duyuyor.

ELEKTRONİK ALETLERLE İLİŞKİ

- İnsanlar, elektronik aletlerine arkadaşları veya evcil hayvanlarıymış gibi davranma eğiliminde

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, şunları kaydetti:

İnsanlar, dijital cihazlarına daha fazla bağlandıkça elektronik aletlerine arkadaşları veya evcil hayvanlarıymış gibi davranma eğilimindedirler. Bu nedenle cihazlarına karşı güven ve empati duygusu geliştiriyorlar. Bununla birlikte tıpkı tüm kişilerarası ilişkilerimizde olması gerektiği gibi burada bir denge kurmak ve bazı nesnellikleri ve sınırları korumak önem taşıyor. Aksi takdirde bu güveni kendi amaçları için kullanabilecek siber suçlularla karşılaşma riskleri her zaman bulunuyor. Dijital cihazlara ve robotik sistemlere duyulan aşırı güven, kullanıcıları kişisel bilgilerini paylaşmaya, şüpheciliklerini ve temkinliliklerini azaltmaya ve sonuç olarak siber suçluların kurbanı olmalarına neden olabiliyor.

KİŞİSEL VERİLERİN GÜVENLİĞİ

Kaspersky, kişisel verilerin güvenliğini sağlamak için güvenlik ipuçlarına uyulmasının önemine işaret ederek, şu tavsiyelerde bulundu:

Yazışmalar da dahil olmak üzere sosyal ağlarda gizli bilgileri (telefon numarası, pasaport bilgilerini) saklamayın veya yayınlamayın. Gizli verileri şifrelenmiş biçimde, örneğin parolalı bir arşivde paylaşın. Her hizmet için güçlü ve benzersiz şifreler kullanarak hesaplarınızın korunmasını sağlayın (farklı harfler, sayılar ve özel karakterler içeren 12 karakterden oluşan), bunları şifre yöneticilerinde saklayın, buna izin veren hizmetlerde iki faktörlü yetkilendirme kurun. Amaçları kişisel veya ödeme bilgilerini çalmak olan bir kimlik avı sitesine gitmenizi engelleyecek güvenilir bir güvenlik çözümü kullanın.

Ana Sayfaya Git