12 Eylül'ü Kürtler unutamaz

12 Eylül 1980 Darbesi üzerinden 37 yıl geçti. Yaklaşık bir milyon 683 bin kişinin fişlendiği, 230 bin kişinin yargılandığı ve 517 kişiye idam cezasının verildiği o dönemde yaşanan mağduriyetler unutulmadı. Hak ihalelerinin had safhaya ulaştığı darbe döneminin mağdurları yaşadıkları işkencelerin meydana getirdiği travmaları hâlâ atlatabilmiş değil. 12 Eylül Darbesinin tanıklarından Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Refik Karakoç, darbe döneminde 20 ay cezaevinde kaldığını ifade ederek, cezaevindeki işkencelerin gözaltında yaşadığı işkencelerden daha ağır olduğunu söyledi.

Haberler 13.09.2017 - 10:05 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

12 Eylül 1980 Darbesi üzerinden 37 yl geçti. Yaklak bir milyon 683 bin kiinin filendii, 230 bin kiinin yargland ve 517 kiiye idam cezasnn verildii o dönemde yaanan maduriyetler unutulmad. Hak ihalelerinin had safhaya ulat darbe döneminin madurlar yaadklar ikencelerin meydana getirdii travmalar hl atlatabilmi deil. 12 Eylül Darbesinin tanklarndan Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Bakan Refik Karakoç, darbe döneminde 20 ay cezaevinde kaldn ifade ederek, cezaevindeki ikencelerin gözaltnda yaad ikencelerden daha ar olduunu söyledi.

12 Eylül Darbesinin Kürt halk için korkunç bir cendere olduuna dikkat çeken Karakoç, 12 Eylül Darbesinin hiçbir zaman Türkiye Kürtleri açsndan unutulmayacan ve sorumlularnn affedilmeyecei bir yara braktn belirtti.

12 Eylül Darbesi yapldnda 27 yanda olduunu dile getiren Karakoç, O zaman bir kamu kurumunda teknik eleman olarak çalyordum. antiyede çalan üniversiteli gençler bir takm olaylara karmlard. Onlara gözaltnda dolayl olarak çaltklar antiyede kimi tandklarn ve yöneticilerinin kim olduunu sormulard. Bunlarn bir ksm siyasi nitelikli arkadalar olunca benim de ismim olaylara bu ekilde karyor. Bir gün çaltm iyerinden gözaltna alndm. Neden götürüldüümü bile söylemeden Yaklak bir ay, o zaman gözalt diye tabir edilen ama ikencehane olarak kullanlan 7inci Kolordunun içerisinde her türlü ikenceye maruz kaldk. Gurup olarak alnmtk. Özgürlük Yolu Davasndan gözaltna alnmtk. Zaten ben o davadan yarglandm. dedi.

Hücrelerin tabann atk sularla dolduruyorlard

Gözaltnda kn çetin artlarnda türlü türlü ikenceye maruz kaldn söyleyen Karakoç, o bir aylk gözalt süresi içerisinde hem aç, hem susuz braklarak hem de her gün falakaya, askya alndklarna dikkat çekti.

Islatlarak beton üzerinde tutulduklarn sözlerine ekleyen Karakoç, Herkesten birbirlerinin aleyhine, birbirlerinin karsnda bir örgüt emas yaratmak üzere senaryo hazrlayp onu insanlara itiraf ettirmeye çalyorlard. O zaman öyle bir ema oluturulmutu ki, mesela sanki bir illegal örgütün Diyarbakr temsilcisiyim, sorumlusuyum gibi Bir aylk ikenceler sonunda bizi yeni bir bölüme aldlar, mahkeme sürecini beklemek üzere. Mahkemeye çktmz zaman hepimiz birden tutuklandk. Biz ikence dönemi bitti diye düünürken cezaevinde, ikence yerinden daha beter bir uygulamayla karlatk. Ho geldin muamelesi çerçevesinde 5 Nolu Cezaevinin bütün gardiyanlar bamza üüüyor, anadan doma soyup, hücrelere atyordu. O hücrelerin tabann atk pis sularla dolduruyorlar ve o k koullarnda sizi o sularn içerisinde yüzdürüyorlard. Hücre dediimiz ey zaten zgaral, darya açk. O slak elbisemizle k koullarnda sabahtan akama kadar ayakta mar söylettiler. ifadelerini kulland.

Karlkl yumruk ya da tekmeyle vuruyorlard

Cezaevinde 28 gün hücrede tutulmasnn ardndan koua geçtiini söyleyen Karakoç, yaadklarn u sözlerle anlatt:

Yeme içme konusunda sadece bir yaama pay diyebileceimiz bir eyler veriyorlard. çou zaman asker tahini diyebileceimiz küçük bir tahin ekmeini bir hücrede 18 kii kaldmz için 18 parçaya bölmeye çalarak birer lokma ekmek yediimiz günler oldu. Öyle uygulamalar vard ki, birisinin yapt hatay bütün o alanda bulunan herkes cezalandrlmak suretiyle cezalandrlyordu. Bu daha sonra koulara gittiimiz zamanda ayn ekilde devam ediyordu. Ve biz 1982 ylnn ocak aynn o artlarnda 28 gün böyle bir muamele ile hücrelerde kaldk. Tabi her gün hücrelerden alnp gardiyanlarn insafna terk ediliyorduk. Her gardiyan istedii dayak atma yöntemini tutuklular üzerinde deniyordu. Mesela insanlar çaryorlard karlarna, karlkl yumruk ya da tekme vuruyorlard, böylece vurulan adam daha fazla mesafeye atma yarmas yapyorlard. O artlarda 28 gün kaldktan sonra koulara geçtik.

Nasl yaadmza kendimiz inanamyoruz

Koua geçerek rahatlayacaklarn düündüklerini ifade eden Karakoç, Hücreden sonra Herhalde ho geldin dayandan ardndan kouta biraz daha soluk alabilme ans vardr dedik. Biz koulara datldmz zaman sanki baka bir dünyaya gelmiiz muamelesi gördük. Hiç kimse sizinle konumuyor, kimse sizinle herhangi bir iletiim kurmuyor. Tuhaf bir durumdu. Akam saymndan sonra insanlar yeni yeni bizimle diyalog kurmaya baladlar. Gördük ki koutaki uygulamalar ikencehanedeki uygulamalardan daha beter. çünkü birbirinizle konumak yasakt. Yalnz konuan insanlar deil, bütün kou cezalandrlyordu. Yine koularda sabahtan akama kadar ayaküstünde 100-120ye yakn marn ezberletilerek okutulmasndan baka bir ey yaplmyordu ve insanlar çok salksz koullardayd, sadece yaam pay veriliyordu. Öyle uygulamalar yaplyordu ki u an nasl yaadmza kendimiz bile inanamyoruz. nsanlarn lam sularna sokulmas, tutuklularn karlkl birbirine dayak atlmas, tokat atlmas, insanlarn haylarnn tavandaki çengellere asl tutulmas, bir bütün olarak bu uygulamalar hemen hemen her gün diyebileceimiz tarzda yaplyordu. Yani insanlk tarihinde böyle bir sürecin dünyann herhangi bir yerinde devaml olarak yaandn sanmyorum. eklinde konutu.

Cezaevinde herkesin ayn ikencelere tabi tutulduunu dile getiren Karakoç, Buradaki amaç bir bütün olarak hem maddi, hem manevi, hem fiziki olarak cezaevine giren herkesin herhangi bir yöntemle yok edilmesi, bktrlmas, yaamdan soutulmasyd. çok programl bir uygulamayd bu, çünkü cezaevine gelen yal genç ayrm yaplmaksz ideoloji, örgüt ayrm yaplmakszn ister örgüt adna gelsin, ister insan öldürüp gelsin, ister kaçakç olsun, ister herhangi bir nedenle isim benzerliinden gelsin herkes ayn muameleyi görüyordu. diye konutu.

Annem ve ablam ziyaretime geldii zaman

Cezaevinde Kürtçe konumann yasak olduunu ifade eden Karakoç, Türkçeden baka dilde konuamazdnz. Benim üvey annem ve ablam ziyaretime geldii zaman Türkçe bilmedikleri için ne onlar konuabildi ne ben konuabildim. Görümede karlkl bakmaktan öte bir ey yapamadk. çünkü bir kelime Zazaki ya da Kurmanci konusanz görüme yerinden koua gidene kadar gidip dayak yemenin ötesinde kouta herkesi cezalandryorlard. diyerek insanlk d faizan uygulamaya dikkat çekti.

kence gören kiinin barmalarn dinletiyorlard

Her türlü yiyecein girdii kouta bizlere soan, yeillik, kahvalt ve benzeri eyler geldii zaman Bir ay boyunca bu koutan çöp çkmayacak ve o çöpler herhangi bir ekilde biriktirilmeyecek yani o çöpleri yutacaksnz. diyorlard. diyen Karakoç, sözlerine öyle devam etti:

Bu bir iki günlük bir i deil, bu sistemli bir iti, sadece insanlar ayakta kalabilsin iiydi. Cezaevine gidi gelilerde ya da mahkemeye gidi gelilerde cezaevi arabalarna 40-50 kii yan yana kavak direkleri dizer gibi götürülüyordu. 5 Nolu Cezaevinden 7inci Kolorduya giderken inite 3-4 baylan insan çkyordu. Dönerken de yine ayn ekilde 3-4 insan havaszlktan baylyordu. Mahkemelerde savunma hakk yoktu, saa sola bakmak yoktu. Cezaevinde bir gün bile karavanalardan biraz fazla yemek gözüktüü zaman biz biliyorduk ki o yemein içi deterjan doludur. Gelip tutuklularn banda durup o deterjanl yemei insanlara zorla yediriyorlard. Boazlarna basarak yediriyorlard. O dönemde cezaevinde ikence gören insanlarn ikence esnasnda çkardklar sesler nedeniyle uyumak mümkün deildi. Bazen geceleyin yataa gittiinizde uyuyamyordunuz. kence gören kiinin barmalarn ses sistemiyle bütün cezaevine dinletiyorlard. 82 ylnn o ar k koullarnda tek parça buz olan o havalandrmada çplak vaziyette eitim yürüyüü yaparak, güya spor yapyorduk. Ondan sonra yere yatrarak insanlar süründürüyorlard. O yerdeki buzlarn üzeri dirsek ve dizlerden akan kanlarla doluyordu.

Salk açsndan hepimizde o dönemden kalan arzalar var

O dönemde ikence görenlerin imdilerde ciddi salk sorunlaryla kar karya kaldna vurgu yapan Karakoç, Bu sistem bir yok etme ve bktrma projesiydi. Hatta insanlarn o kötü koullarda mutlaka birinden bir hastalk kaparak geleceinin karartma meselesiydi. Nitekim birçok insanmz o genç yalarda yaamn yitirdi. Salk açsndan hepimizde o dönemden kalan arzalar var. Bizim o slak elbiselerde srt üstü yatrldmz ikencehanelerde olan herkesin u anda ciddi bir srt problemi var, omurilikler ve vücut zedelenmi. ifadelerini kulland.

12 Eylül Kürt halk için korkunç bir cendereydi

12 Eylülün hazrlanmas bir devlet projesiydi diyen Karakoç, Yani bir takm provokasyonlar, bir takm eylemelerin yaplarak bunun baz kesimlere mal edilmesi, öbür taraflarn yapt hatalar iin bir boyutu, ama sonuç itibariyle provokatif eylemler 12 Eylül Darbesine zemin hazrlamak için bir proje iiydi. Bu, devletin illegal organizasyonlar tarafndan gerçekletirildi. Sonuç itibariyle siyasi kurumlar buna çanak tuttular. Siyaseti yapanlar olabilecekleri ya tahmin etmediler ya da kendi siyasetleri gerei müdahale edemediler. Sonuç olarak 12 Eylülü bu topluma yaattlar ve 12 Eylül Kürt halk için korkunç bir cendereydi. Sorumlularn cezalandrlmas çok geç de olsa sembolik de olsa belki birazck avuntu olarak kabul edilebilir, ama 12 Eylül hiçbir zaman Türkiye Kürtleri açsndan unutulmayacak ve affedilmeyecek bir yara brakt ve o yara dediim gibi hl sürüyor. eklinde konutu.

Ayn kouta kaldm Ylmaz Demir kendisini asarak cezaevinde yaananlar protesto etti

20 aya yakn cezaevinde kaldn söyleyen Karakoç, Biz tutuklandktan 13 ay sonra mahkemeye çktk. Hukuk denen bir olay yoktu. Savunma diye bir olay yoktu, ne siz savunma yapabiliyordunuz ne de avukatnz konuabiliyordu. 20 aya yakn cezaevinde kaldm. Ben tahliye olduumda Diyarbakr Cezaevi artk çekilmez bir noktadayd. Tahliye olduum zaman arkadalarla bu çekilmez duruma kar isyan etmeyi konuuyorduk. Tahliye olduktan sonra cezaevinde hareketlilik balad. Cezaevinde beraber yarglandmz ve ayn kouta kaldm Ylmaz Demir, kendisini asarak cezaevinde yaananlar protesto etti. O srada birçok arkada ya toplu dayaklardan ya da özel dayaklardan dolay hayatn yitirdi. dedi.

15 Temmuzda darbecilere halk engel oldu

12 Eylül Darbesi, 28 ubat Post Modern Darbesi ve 15 Temmuz Darbe Giriimini kyaslayan Karakoç sözlerine öyle devam etti:

12 Eylül bir takm kitlesel olaylarn ve bir takm provokatif olaylarn hazrlanarak kendilerini cumhuriyetin sahibi olarak gören askerlerin açktan iktidara el koymasyla balad. Sivil toplum örgütü olarak gördüümüz hükümet de böyle bir sürecin önünde durabilecek durumda deildi. 28 ubat Post Modern Darbesi 12 Eylülün bir baka versiyonuydu. Askerler hiç zahmet çekmeden sadece bildirilerle, medya ortamyla bir darbe yaptlar. Hiçbir kar tepki de görmediler. 28 ubat 12 Eylülün farkl yönüyle bir darbeydi. 15 Temmuz Darbesinde biz stanbulda yönetim kurulu toplants yapyorduk. Kaldmz otelden yaananlar çplak gözlerle görüyorduk. Bu darbenin karsnda durulmas yönünde ilk açklamay biz yaptk. Hükümet eski hükümetlere göre kararl davrand. Biliyorsunuz darbeler döneminde Süleyman Demirel apkasn alr giderdi. Necmettin Erbakan verilen talimat ile usul usul dilekçesini veriyordu. Hükümet önceki hükümetlere göre biraz daha hazrlklyd ve en azndan polis gücünü elinde tutuyordu. Cumhurbakan ve Babakann çk da ayr bir faktördü. Bize göre daha önceki darbelerde çok kanl ve silah olmasna ramen bu darbe baarl olmadysa buna halk engel oldu. Darbeyi ne hükümet ne de demeçler engelleyemedi, halkn sokaa çkmas darbeyi engelleyen tek ve temel faktördü. Eski darbelerde bir televizyon kanaln igal ettiiniz zaman herkes olayn o boyutunu görürdü ama bu sefer hem devlet televizyonlarnn yannda onlarca medyann olmas ve bütün bunlarn kontrol edilmesinin mümkün olmayacan hesap ettiler. Medyann olup bitenleri ve halkn sokaklara dökülüünü göstermesi ve tavr koymas da elbetteki bir faktör olarak rol oynad. Sonuç itibariyle darbe olmad. yi ki de olmad, çünkü darbelerde en çok sknt çeken biz Kürt halkyz. Geçmi darbelerde çok büyük bedeller ödedik, bir daha darbe olmasn.

Karakoç, Darbelerin yaratt tahribat ve sebep olduu ykmlarn cezasn halk çekiyor. Eer bir ülkede halk bütün bunlarn farkndaysa ve eitilmise zaten o ülkede kolay kolay darbeler olmaz. Biz o bakmdan diyoruz ki; örgütlü bir halk darbeyi önler. 15 Temmuzda darbeyi önleyen halkn sokaa çkmas oldu. Eer halk birlikteliini salayp olmas gereken siyaset uruna sokaklara çkarsa her türlü darbeyi etkiler. Demek ki halkn rolü birinci derecede önemlidir. ifadelerini kullanarak sözlerini tamamlad. ( LKHA)

Ana Sayfaya Git