Elçi Uğurlandı

Önceki günkü çatışmalarda zarar gören Dört Ayaklı Minare'de basın açıklamasının ardından çıkan çatışmada kurşunla vurularak ölen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin cenazesi, dün onbinlerce kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı.

Haberler 30.11.2015 - 09:04 Son Güncelleme : 30.11.2015 - 09:04

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, dün merkez Sur İlçesinde bulunan kentin simgelerinden tarihi Dört Ayaklı Minarede basın açıklaması yaptı. Bu sırada Gazi Caddesinde taksiden inip 2 polisi şehit edip, 1 polisi de yaralayan örgüt üyeleri Elçinin de bulunduğu bölgeye doğru kaçtı. Ellerinde silahla bölgeye koşarak gelen 2 PKKlı gören, Elçinin yaptığı basın açıklaması için bölgede bulunan güvenlik güçleri de ateş açtı. çatışma sırasında Elçi, ensesinden tek kurşunla yaşamını yitirdi.

Hayatını kaybeden Elçinin cenazesi dün sabah saatlerinde Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi morgundan avukatlar tarafından omuzlarda alındı. Elçinin tabutunun üzerine Diyarbakır Barosunun amblemi olan bir örtü serilerek, cenazesi töreninin yapılacağı Koşuyolu Parkına doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş sırasında Elçinin fotoğrafının bulunduğu Türkçe ve Kürtçe, Seni unutmayacağız yazılı pankart taşındı. Omuzlarda cenaze aracına kadar omuzlarda taşınan Elçinin cenazesi, Elazığ Caddesindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı binası önünde, üzerinde Elçinin fotoğrafı ile Barış elçisi yazılı fotoğrafının bulunduğu cenaze aracına alındı.

Aracın önünde CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili ve eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı, avukatlar ile halkın bulunduğu kalabalık yürüyerek, 3 kilometre uzaklıktaki Koşuyolu Parkına gitti. Tören alanına getirilirken, Elçinin tabutunun üzerine sarı, yeşil ve kırmızı renklerden oluşan bir örtü serildi.

ONBİNLERCE KİŞİ KATILDI

Elçi için Koşuyolu Parkındaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlenen cenaze törenine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 80 ilin baro başkanları, HDPli milletvekilleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedarın da aralarında olduğu belediye başkanları, Elçinin eşi Türkan, çocukları Arin, Nazelin ile onbinlerce kişi katıldı.

DEMİRTAŞ: YATAĞINDA ÖLMEYECEĞİNİ BİLENLERDENDİ

Törende konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Elçiye Allahtah rahmet, tüm ailesine başsağlığında bulunarak, şunları söyledi: Allah bir daha bir yoldaşımızın tabutu üzerinde konuşmaya mecbur etmesin. Elçi, halkımıza emanet olsun. Barış, özgürlük, demokrasi uğruna adanmış bir ömür. Herhalde bu yola adanmış bir ömür, böylesi bir dönemde, yumuşak bir yatakta son bulmayacaktı. Tüm özgürlük sevdalıların geçiş yolu budur. Allah hepimize böyle bir yaşam ve ölüm nasip etsin. Önemli olan nasıl öldürüldüğümüz değil, nasıl yaşadığımızdır. Bizler her saniyemizi halkımızın değerlerine, kutsallarımıza adayarak yaşayacağız. Tahir Elçi böyle demişti. Son saniyesine kadar barışı ağzından eksik etmemişti. Topraklarımızda çok acı, ölüm, kan gördük. Her gün cenazeler kaldırdık. Morg ve mezarlık kapılarında büyüdük. Ama bunu kader olarak kabul etmedik. Bu topraklara barış getireceğiz. Elçinin dediği gibi kan, ölüm istemedik. Topraklarımızda barış içinde yaşamak istedik. Ahmet Arifin dediği gibi, Bu dur, katlimize ferman. Koşullar ne olursa olsun barış savunmak için cesur olmak gerekir. Bunun için bedel ödemek gerekir. Tahir Elçi biliyordu. Yatağında ölmeyeceğini bilenlerdendi. Hepimiz bu yola böyle çıktık. çocuklarımız yataklarında rahat ölsünler diye canımız ortaya koyduk. Bizi böyle korkutacakların zannediyorlarsa yanılıyorlar. Sevgili eşinin de belirttiği gibi binlerce, on binlerce faili belli insan karşılayacak Tahiri. Onların da yaşam öyküleri Kürdistan toprağı gibi acılıdır. Her birinin acı öyküsü toprağımız acılı tarihi ile aynıdır. Seni bu topraklar emanet ediyoruz. Şükürler olsun ki dostlarımız, halkımız var. Mücadeleni sürdürecek yiğit gençlerimiz var. Bu gün yüz binler ardından yürüyor.

CİNAYETİN TAM OLARAK AYDINLANACAĞINDAN ŞÜPHEMİZ VAR

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu cinayetin tam olarak aydınlanacağına dair şüpheleri olduğunu söyledi: Haklı olarak şüphemiz var. O kadar çok yaşandı ki, hiç birini adalet sağlanacak diye rahat uğurlamadık. Bu devlet hiçbir zaman bizim devletimiz olamadı. Eline geçiren kendi mülkü gibi kullandı. Herkesin, hepimizin olsun diye çok uğraştık. Tahiri öldüren devlet değil, devletsizliktir. Kürt halkı bunu çok iyi bilsin. çünkü biliyoruz ki barış elçisi başkanımızın arkasından oh olsun diyen maalesef on binler de var. Ankarada bu acıyı yüreğinde hissetmeyen bir yönetim var. Nasıl devletimiz diyebiliriz. Acıda bile ortaklaşamayan bir toplum nasıl bir arada yaşayabilir. Biz bu özgürlük mücadelesini, kervanın başarıya ulaştıracağız. Gözün arkada kalmasın Tahir Elçi. Böyle olmasını istemezdik. Keşke bize nasip olmasaydı senin tabutunun önünde konuşmak. Kolay değil ama bu günlerde geçecek. Tüm acılar bu topraklarda bir gün çiçeğe dönecek. Tüm şehitlerimize tüm doğa selam duracak.

TÜRKAN ELçİ: BİZİM GİBİ FAİLİ MEçHULLERE BİR ÖMÜR ADADIN

Törende sık sık çocukları Arin ve Nazeline sarılarak gözyaşları döken Tahir Elçinin eşi Türkan Elçi, şöyle konuştu:

Seni faili meçhuller ordusu karşılayacak. Tanıtmaya ne hacet, seni bütün faili meçhuller, seni bütün ailen tanır. Biz seni buradan izledik. Bizim gibi faili meçhullere bir ömür adadın. Kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler. Elçinin gülümseyen yüzüne bir akşam inecek. Valla ne diyeyim, geldiğim yerde topu topu bir avuç güvercin vardı. Leş kargalar, kartallar, şahinler kol geziyordu. Ona diyecekler Sen bizi savundun, peki, seni kim savunacak? Benim gibi düşünen eşim var, arkadaşlarım var diyecek. Bugün dilekçe verdim, yurtdışı yasağım kalktı, artık özgürüm, kıtaları, denizleri fersah fersah gezeceğim. Bütün faili meçhuller onu bağrına basacak. Dört Ayaklı Minarenin en tepesine konulacak. Tarih anlayacak beni. Kirli medya, beni hedef gösteren gazeteler hoşça kalın, beni anlamak istemeyenler, dudak bükenler, geçirdiğim işkence tezghları, faili meçhulün yetimleri hoşçakalın, çocuklarım, eşim hoşçakalın diyecek.

KARDEŞİM HEDEF GÖSTERİLDİ

Kürtçe konuşan Tahir Elçinin ağabeyi Ahmet Elçi, devletin kardeşini hedef gösterdiğini öne sürdü. Elçi şöyle devam etti:

Benim kardeşim katledildi. Kardeşim ilk şehidimiz değildir ve son şehidimiz de olmayacak. Bunu böyle bilmek gerekir. Ama işgalciler, zorbalar, faşist alçaklar bilsinler ki hiçbir zaman Kürt halkın yıldıramazlar. Halkımız sonuna kadar direnecektir. Tahir ölmedi ve ölmeyecek. O özgür bir insandı. Bilin ki devlet elimize ayağımıza kelepçe vurabilir ama asla bizim beynimize kelepçe vuramaz. Onun için özgürüz. Beynimize kelepçe de vurdurtmayacağız. Biz ve halkımız dostlarımızla birlikte direneceğiz. Bunun için buraya Türkiye metropollerinden, Amed, Botan, Serhat ve tüm Kürdistandan gelen herkesi selamlıyorum. Halk olarak sonuna kadar direneceğiz. İşgalcilere asla boyun eğmeyeceğiz. Tahir sosyalistlerin, Ermenilerin, Asurilerin tüm Kürtlerin kardeşiydi. Bir Kürt aydın olarak devlet tarafından katledildi. Tarih boyunca bu devletin defalarca Kürt aydının katliamdan geçirdiğini görüyoruz. Ama halkımız yılmayacak ve kazanan biz olacağız.

ANLI: MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı, Türkçe ve Kürtçe yaptığı konuşmada, Tahir Elçi gibi arkadaşlarının kendilerine büyük bir miras bıraktığını söyledi. Anlı, bölgedeki her yerde 1990lı yılların faili meçhul cinayetlerinin kuyruğunu bırakmayan, mücadelesini verirken JİTEMin nefesini de ensesinde hisseden devrimci bir insanın son yolculuğu için bir arada olduklarını söyledi. Anlı, şöyle konuştu:

Şunu biliyoruz ki bizim için bundan sonra yük daha ağırdır. Omuzladığımız her türlü sorumluluk daha ağırdır. Bunun bilinciyle yaklaşacağız. 90lı yıllarda birçok arkadaşımız gibi Yeşilyurt, Botan, Lice ve Amedte, zindanlarda, işkencehanelerde nerede haksızlığa uğrayan bir insan varsa onun öncülüğünde, beraber direndik. Bunun için tüm Kürdistan buraya akmış durumda. Bunun için halkımıza teşekkür ediyorum. Botana selam yolluyorum. Böylesi bir evladı yetiştirip Amede gönderdiği için. Bu gün binlerce insanla onu paytahtta uğurluyoruz. Hiçbir insanımız artık korku duvarıyla engellenemez. Bu halk aştı korkuyu. Özgürlüğü yaşıyor. Amed, Rojava, Botan, Serhat, İstanbulda bu özgürlüğü yaşıyor. Tahir gibi arkadaşlar bize büyük bir miras bıraktılar. Bizde bunu büyütüp mücadelesini sürdüreceğiz.

SANIK YAPTILAR, BU DA YETMEDİ MAKTUL YAPTILAR

Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu adına konuşan Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, her ölümün acı ve bir kayıp olduğunu söyledi. Özmen, şöyle konuştu:

çok özel ölümler; ayrılırken ders veren ayrılıklardır. Bu dünyadan ayrılışı bütün insanlar için gurur ve onur dersidir. O görevini ifa ederken, her zaman hukukun üstün olmuş, mazlumun yanında durmuş, hukuk katledenlerin karşısında olmuştur. Hukuk katledenleri rahatsız etmiştir. Onurlu bir şekilde tavır alışını hep gözlemledik. Hukuk mücadelesini veren, bu uğurda işkence gören, cezaevine giren Elçiyi alçakça bir saldırıda kaybettik. Baro, savunma camiası olarak bu cinayetin failini, katilini tanıyoruz. Faili malum cinayetleriyle bölgeyi kana bulayan, yazarları, aydınları, siyasetçilerin katledilmesine ortam hazırlayanlar, yargı önüne geçip hesap vermelerini engelleyenlerdir. Yargısız infazları ortaya çıkardığı için bu insanlık dışı çetelerin hedefi olmuştur. İktidarın en üst yetkileri, medya organlarını kullanılarak siyasal linçe maruz kaldı. Bu linç kampanyasına karşı başkanımız Twitter hesabından şu cevabı vermişti: 1990lı yıllardan bugüne JİTEMci ağababalarınıza ve generallerinize boyun eğmedim, sizden mi korkacağım. Yargı tarafından hukuk dışı bir şekilde gözaltına alındı ve yargılandı. Başkanımızın katledilmesinde bu kesimlerin parmağı vardır. Henüz otopsi yapılmadan, olay yeri inceleme yapılmadan alelacele yapılan yönlendirici girişimler düşündürücüdür. Bir de hiçbir yasal dayanağı bulunmayan Cizre, Sur, Silvan gibi günlerce süren sokağa çıkma yasağı Elçinin cinayetine yön verendir. Hepimiz halkı için, barış için, hukuk için yaptıklarına şahidiz. JİTEMci ağa babalarına boyun eğmedin. Artık terörle mücadele gerekliği adı altında Kürt halkının evlatlarını bir bir yok edilmesini kabul etmiyoruz. Bunun canlı tanığız, sanık yaptılar, bu da yetmedi maktul yaptılar. Faillerinin derhal yakalanıp yargılanmasını istiyoruz. Katillerin takipçisi olacağız, yakalarını bırakmayacağız. Elçinin son sözleri bize mirastır. Tarihimize, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkalım. Sevgili Elçi gözün arkada kalmasın. Söz veriyoruz. Kürt halkı savunmasız kalmayacak. Tarihimize, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkacağız. Elinden düşürmediğin hukuk ve insan hakları bayrağını yerde bırakmayacağız.

Konuşmaların ardından Elçinin cenazesi toprağa verilmek üzere Bağlar İlçesindeki Yeniköy Mezarlığına götürülürken, törene katılanlar tabuta karanfiller bıraktı. Koşuyolu Parkındaki tören sırasında bir grup Abdullah Öcalan posteri ve PKK flamaları açtı. Törende, İntikam, intikam sloganları da atılırken, PKK terör örgütü değildir Tahir Elçi ve Boyun eğmedim sizden mi korkacağım yazılı büyük pankartlar açıldı. Tören alanında yoğunluk nedeniyle zaman zaman izdiham görülürken park alanı dolması nedeniyle kalabalığın büyük bölünü de dışarıda kaldı. Elçinin cenazesinin hastaneden tören alanına getirilirken frekans karıştırıcı Jammerler devreye sokuldu. Cenaze konvoyunun geçiş yapacağı güzergah üzerinde güvenlik güçleri zırhlı araçlarla önlem aldı.

MEZARLIKTAKİ TÖREN

Tahir Elçinin cenazesi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önündeki törenin ardından Büyükşehir Belediyesine ait cenaze aracıyla merkez Bağlar İlçesindeki Yeniköy Mezarlığına götürüldü. Elçi için Yeniköy Mezarlığı Camiinde cenaze namazı kılındı.

PKK FLAMA VE MARŞLARI

PKK flamaları ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi bayraklarını taşındığı törende slogan atıldı. Zaman zaman PKK marşlarını da okuyan kalabalık, Elçinin cenazesinin taşınması sırasında ezilme tehlikesi geçirdi.

Tahir Elçinin cenazesinin Yeniköy Mezarlığında hazırlanan mezara defnedilmesi sırasında, arkadaşları, yakınları ve çocukları sinir krizi geçirdi. Elçinin annesi ve bir kardeşi, mezarının başında gözyaşlarına hakim olamadı. Ağabeyi Ahmet Elçi de mezara toprak atılması sırasında kürek bulamadığı için elleriyle kardeşinin mezarına toprak atmaya çalıştı. Dini vecibeleri yerine getirildikten sonra imam, törene katılanlardan helallik istedikten sonra kalabalık dağıldı.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır