İHD, MEKTUP VERDİ

DİYARBAKIR’da temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e İHD Diyarbakır Şubesi tarafından, içerisinde PKK’nın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği/ Türkiye Meclisi (KCK/TM) soruşturmasında tutuklanan belediye başkanları ile cezaevindeki hasta tutukluların durumunu anlatan bir mektup ve bir de dosya verildi.

Haberler 01.01.2011 - 00:00 Son Güncelleme : 17.07.2023 - 20:39

DİYARBAKIRda temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Abdullah Güle İHD Diyarbakır Şubesi tarafından, içerisinde PKKnın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği/ Türkiye Meclisi (KCK/TM) soruşturmasında tutuklanan belediye başkanları ile cezaevindeki hasta tutukluların durumunu anlatan bir mektup ve bir de dosya verildi.

İHD Diyarbakır Şubesi tarafından bugün yapılan yazılı bir açıklama ile duyurulan mektup ve dosya ile ilgili yemek sonrası Cumhurbaşkanı Gülün dosya ile yakından ilgileneceği sözü verdiği belirtildi.

GÜLE İHD RAPORU

İHD ayrıca , Güle sunduğu hak ihlalleri dosyasının yanında bölgede yaşanan hak ihlallerinin kısa başlıklar altında aktarıldığı ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin önerilerin yer aldığı bir de mektup verdiği de öğrenildi. Cezaevlerinde halen 104 ağır hastanın bulunduğu belirtilen mektupta, bunlardan 15inin ölüm sınırında olduğu ve bir an önce tahliye edilmesi gerektiği bilgisi yeraldı. Adli Tıp Kurumunun bu tahliyelerin önünde büyük engel teşkil ettiği ileri sürülen mektupta, bu kurumun acilen yapılandırılması ve yetkilerinin gözden geçirilmesi istenerek, Sayın makamınızdan, bu ağır hasta mahpusların en azından ailelerinin yanında huzurlu bir ölüm hakkının sağlanması hususunda katkılarınızı sunmanızı dileriz denildi.

KCK DAVASI DA

Kamuoyunda KCK/TM davası olarak bilinen Kürt siyasetçi, belediye başkanları ve insan hakları savunucularının da olduğu bin 800ü aşkın insanın yaklaşık 2 yıldır tutuklu bulunduğu ifade edilen mektupta, şu bilgilere yer verildi:

Yargının keyfi ve ayırımcı tutumu muhaliflere yönelik bir işkenceye dönüşmüş durumdadır. Tamamen demokratik, meşru ve yasal zeminde mücadele edenler, keyfi bir biçimde tutuklanmakta, haklarında yüksek cezalar istemi ile davalar açılmaktadır. İçinde bulunduğumuz 21nci yüzyılda söz konusu Kürtler olduğunda maalesef hala yargı siyasal kararlar almaya devam etmekte ve yargı eliyle toplumsal muhalefet bastırılmaya çalışılmaktadır. Halen yürürlükte olan TCKnın 220/6, 220/8 ve 314/2. maddeleri gibi bazı maddeler muğlak ifadelerle hakime geniş takdir yetkisi vermektedir. Bir basın açıklamasına dahi katılan veya bir konuda görüşünü ifade eden kişilere Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçlamasıyla çok rahat bir şekilde 11 yıla varan cezalar verilebilmektedir. Bu konuda Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin tutumu, Sıkıyönetim Mahkemelerini aratır niteliktedir. İfade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki yasal engellerin ve Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin kaldırılması gerekmektedir.

İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Muharrem Erbey başta olmak üzere çok sayıda yönetici ve üyelerinin cezaevinde olduğu hatırlatılan mektupta, anadil önündeki tüm yasal engellerin kaldırılarak, uluslararası normlar çerçevesinde yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği ifade edildi.

Ana Sayfaya Git