Diyarbakırda yıkılan binaların büyük çoğunluğu imar affından faydalanan yapılar olduğuna dikkati çeken İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Şubesi Başkanı Mahsum çiya Korkmaz, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
HASAR TESPİT çALIŞMALARI
50 bine yakın binanın incelendiğini, hasar tespit çalışmalarının ise yüzde 65inin tamamlandığını belirten Korkmaz şöyle dedi; İncelemeler, önümüzdeki 2 haftaya kadar tamamlanmış olacak. Şu ana kadar kente az hasarlı bina sayısı 2 binin üzerindedir. Bu ortalama 50 bin haneye denk geliyor. Bu yapılar içerisinde gözden kaçan ya da tespiti yapılmayan binalar da var Vatandaşların yaşadığı binaya dair kaygısı varsa duruma itiraz edebilir. Deprem öncesi, bina yaşından ve binaların hor kullanılmasından kaynaklı, binaların iyi bir durumda olmadığını biliyorduk. Bu çalışma, ön incelemeyle olabilecek bir şey değil. Sonraki aşamalarda, mühendislerle, projelerin çıkarılmasıyla ve yapılacak olan detaylı incelemeler kapsamında belli olur. Şu anki çalışma, sadece deprem sırasında oluşan hasarları tespit etmektir dedi.
çADIR KENTE İTİRAZ VAR
Dicle Nehri kıyısına yaklaşık 4 bin 100 çadır bulunuyor. Biz kalıcı bir çözümde ısrar ediyoruz diyen Korkmaz şöyle dedi; Geçici olarak nitelendirdikleri çözümler bile çok sağlıksız ve insanları bir mağduriyetten çıkarıp, başka bir mağduriyette koyabilecek noktada duruyor. Ağır hasarlı ve orta hasarlı binalar için halka yardım yapmadılar. 2 bin TLlik cüzi bir kira yardımı verdiler. Hepimiz biliyoruz ki, Diyarbakırda 2 bin TLye kiralık ev bulmak çok zor.
İMAR AFINA ELİŞTİRİLER
Yaşanan yıkımlarda imar affının büyük payının olduğunu belirten İnşaat Muhendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Korkmaz, İmar affı, var olan sorumluluğu mülkün sahibine bırakma meselesidir. İmar affının ne kadar akıl ve vicdan dışı olduğunu biliyoruz. Örnek vermek gerekirse, imar affından faydalanıp ruhsat aldınız, fakat binanız ağır hasarlı, imar affından aldığınız ruhsatın bina yıkılırken hiçbir geçerliliği yok. Devlet diyor ya, hak sahipliliği konusunda yardım edebilirim imar affını hak sahipliliği olarak görmüyor. Devlet sana bir ruhsat verdi, senin yapını kaçaktan çıkardı ama şu an bina yıkılacak ya da kentsel dönüşüme sokulacak, kentsel dönüşümde hak sahipliliği iddia edebileceğin bir belge değil. İmar affı, 2018 yılında hazine arazilerinin dışında bütün yapıları kapsadı. Bu kaçak yapıların önünü açtı ve bu da sermaye sınıfının işine yaradı. Kaçak yapılar kavramından kastettiğimiz ise insanların barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla yaptıkları gece kondular değildi. 90lı yıllarda köylerinden göç ettirilmek zorunda kalan insanlar, kendi imknlarıyla yapı yaptılar dedi.
Kentsel dönüşüme eleştiri getiren Korkmaz, kentsel dönüşüm adı altında insanların evlerine el koyuluyor, cüzi bir miktarla evleri kredilendirip borçlandırıyor. çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü karşısında, 2 kaçak bina inşa ediliyor. Belli paralar karşılığında izin veriliyor. Bunlarla ilgili açılan bir soruşturma da yok. Eğer bu deprem yaşanmasaydı, yeni bir imar affı daha gündemdeydi. Yapılan kaçak yapıları imar affıyla kurtarma amacı vardı diye konuştu.
Korkmaz, Kaçak yapılarla ilgili bir mücadelemiz var. Kaçak yapılara ilişkin, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk diyerek şöyle konuştu;Devlet, kaçak yapılara neden izin verdi? Depremin yaşandığı yerlerde yıkılan binaların kaçı imar affından yararlanıyor ne yazık ki bilmiyoruz dedi.