‘Karpuz’ paneli

Diyarbakır'ı tarihi surlardan sonra, sembolu haline gelen "Diyarbakır Karpuzu", düzenlenen panelle tartışıldı. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nce organize edilen panelde, karpuzun bir meyve değil sebze olduğu vurgulandı.

Haberler 20.09.2016 - 09:09 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Diyarbakır Müdürlüğü tarafından, Diyarbakır Karpuzu başlıklı bir panel düzenledi. Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Songül Akın, pahelde karpuzun bir meyve değil, bir sebze olduğunu söyledi.

İl müdürlüğü salonunda yapılan panale, Vali Yardımcısı Haktan Gökçekuyu, İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Songül Akın, kurum çalışanları ve vatandaşlar katıldı. Panelin açış konuşmasını yapan İl Müdürü Atalar, Diyarbakırın özellikle Türkiyedeki tarımı ve hayvancılığı büyük olan ilk 10 il arasında yer aldığını söyledi. Atalar, Diyarbakır karpuzunun yaklaşık olarak 45 bin dekarda ekimi ve yetiştirme çalışmaları yapılıyor. Bunun da 500 dekarı Diyarbakır çeşidi dediğimiz çeşitlerle yapılmaktadır. Bu konuda faaliyet gösteren çiftçilerimizin desteklenmesi, Diyarbakır ile özdeşleşmiş bu ürünün tarımını devam ettirmelerini amaçlayarak bu festival ve etkinliklerle konuyu canlı tutmaya çalışıyoruz. Karpuz ağırlıkları ortalama 50 kilo olan Diyarbakır çeşitleri yeterince bilinmemektedir. Buradaki amacımız bu değeri Türkiye ve Dünyadaki diğer insanlara da göstermek dedi.

KARPUZ MEYVE DEĞİL

Yrd. Dr. Songül Akın ise, doğru bilinen yanlışlardan birinin karpuzun bir meyve olarak bilinmesi olduğunu belirterek, aslında karpuz bir sebze olduğunu kaydetti. Dünyada karpuz üretimi açısından Türkiyenin ikinci sırada yer aldığını anlatan Akın, şunları kaydetti:

Diyarbakırın sembolü olmasına rağmen maalesef Diyarbakır, Türkiye içerisinde 4ncü sırada yer alıyor. Adana yaklaşık yüzde 20lik oranla 1inci, Antalya yüzde 11lik oranla 2nci, İzmir yüzde 6,5lik oranla 3üncü ve Diyarbakır ise 4üncü sırada yer almaktadır. Turfanda döneminde İrandan yapılan ihracat yerli karpuz üreticisinin belini bükmekte. Bu konu ile ilgili tarım politikasına yönelik çalışmalar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında yapılmaya başlandı. Market fiyatı ile üretici fiyatı arasında yüzde 66lık bir fark söz konusu. Bu durumda üreticinin çok fazla para kazanması mümkün değil. Bunu Diyarbakır için konuşuyorum. Diyarbakır için şu sembol olma meselesi her şeyden daha önemli bence. Her ne kadar biz karpuzdan ekmek yemesek de karpuzun sembolü olan il karpuzun peşinin bırakmamalı ve karpuzu lansmanlarında kullanması bizim için son derece önemli.

Ana Sayfaya Git