Kayıpların akıbeti soruldu

Kayıp yakınları, Diyarbakır da düzenledikleri eylemlerle kaybedilen ve cinayetler sonucu katledilen yakınlarının akıbetini sordu.

Haberler 28.06.2015 - 03:00 Son Güncelleme : 28.06.2015 - 03:00

DİYARBAKIR-İHD Diyarbakır Şubesi üyeleri ve kayıp yakınları, Kayıplar bulunsun, failler yargılansın talebiyle 333. kez Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kaybedilenlerin fotoğraflarının olduğu dev Şehitler albümü pankartının açıldığı eyleme, birçok kurum temsilcisi de destek verdi. Eylemde, 1984 yılında Hakkarinin çukurca ilçesinde gözaltında katledilen Mustafa Erdalın hikayesi anlatıldı.

KAYIP YAKINLARI

Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Üyesi Nigar Kocaman, zorunlu askerlik yaparken 12 Hazirandan bu yana kendisinden haber alınamayan kayıp er Osman Karadenizi hatırlatarak, devletin 90lı yılların politikasını hala sürdürdüğünü ve bir an önce bu politikadan vazgeçerek kayıp askerin derhal bulunması gerektiğini belirtti. Ayrıca Kobandeki DAİŞin bombalı saldırısına da değinen Kocaman, saldırıyı kınadı.

İHD yöneticisi Emin Ermin ise, Mustafa Erdalın hikayesini ağabeyi Kemal Erdalın beyanları üzerinden şu şekilde anlattı: 29 Aralık 1984 tarihinde çukurca Komanda Taburu ve çukurca İlçe Jandarma Karakoluna bağlı askerler tarafından Narlıda köyünde bulunan kardeşim Mustafanın evine baskın düzenlendi. Baskında kardeşim Mustafayı yanlarına alıp götürdüler. Ailesi olarak sık sık, kardeşimin akıbetini sormaya gittik. Ancak her seferinde bize yakında serbest bırakılacak dediler. Gözaltına alındıktan 25 gün sonra bize gelip cenazenizi alın dendi. Yetkililerce bize, Mustafanın 85 metre yükseklikte bulunan kayalıklardan kendini attığı söylendi. Cenazemizi aldık. Köyde birçok insan onu, askerlerce iple bağlanıp, dağdan sürüklenir vaziyette getirilirken görmüştü. Kafasında çok sayıda silah dipçiği izi vardı. Kollarının bir sicimle bağlandığını gösteren ip ya da kablo izi mevcuttu. 85 metre yükseklikten atlayan ya da atılan bir ceset değildi. Ancak vücudunda işkence izleri mevcuttu. Kardeşimle beraber Vahit Karabaş adlı bir köylümüz de gözaltına alınmıştı. Aslında bu kişi olayın tanığıdır. Ancak korktuğu için tanıklık yapmadı. İlçe Jandarma Karakol Komutanı Ramis Üstteğmen, Fahrettin Başçavuş ve Yatılı İlköğretim Bölge Okulundaki Askeri Birlik Komutanı Tümer Kılıç kardeşimin ölümünden sorumludur. Ailesi olarak dava açamadık. O dönemde korkuyorduk. Askerler hakkında dava açmak, geride kalanlar için büyük risk taşıyordu ve sonuç alınamıyordu. Daha sonra yaptığımız başvuru talebimiz zaman aşımından kaynaklı reddedildi. Red kararını avukatımız bir üst mahkemeye taşıdığını söylüyor ve devamında da dava AİHMe götürülecek.

Sincarın katilleri 22 yıldır bulunamadı

Ardından 4 Eylül 1993 tarihinde katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincarın eşi Cihan Sincar konuştu. Sincar, eşinin katillerinin yargılanması için 22 senedir mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek, davanın artık AİHMe taşındığını söyledi. Failin devlet olduğuna dikkat çeken Sincar, Kaybedilen ve katledilen insanlara sözümüz vardır. Devlet ailelerden ve bu halktan özür dilemeden biz bu mücadele bayrağını bırakmayacağız dedi. Yapılan konuşmaların ardından Mustafa Erdal, Mehmet Sincar ve tüm kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır