Tahripler giderilsin!

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girmesinin ardından bugüne kadar yapılan tahribatların giderilmesi ve bundan sonra nelerin yapılması gerektiği konusunda tartışmalar yürütülüyor.

Haberler 11.07.2015 - 00:04 Son Güncelleme : 11.07.2015 - 00:04

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine girmesi Kürdistan ve Diyarbakırın tarihi ve kültürel mirasının koruma altına alınması ve geleceğe taşınması bakımından önemli bir karar olarak tarihe geçti. UNESCO kararı ile birlikte bundan sonraki süreçte nelerin yapılması gerektiği konusunda önemli tartışmalar yürütülüyor. Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Merthan Anık, UNESCO kararından sonra yapılması gerekenler konusunda DİHAya açıklamalarda bulundu.

UNESCO kararı yerel yönetimlere ciddi sorumluluklar yükledi

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin UNESCO Kültür Miras Listesine girmesinin kent için çok önemli olduğunu dile getiren Anık, Diyarbakır Surlarında ve kültürel eserlerde yapılan yanlış restorasyonların, karardan sonra UNESCO kriterlerine göre yapılamasını sağlayacağını söyledi. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin UNESCOya girdikten sonra herkesin ilk aklına gelenin Dicle Vadisi, Sur içinde, Kırkalar Dağında yaratılan tahribatların UNESCO kriterlerine göre düzenlenip düzenlenemeyeceğini soran Anık, Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin UNESCO Kültür Mirası Listesine girmesinin yerel yönetimlere ciddi sorumluluklar yükleyeceğini belirtti.

UNESCO kriterleri kapsamında projeler durdurulabilir

UNESCO kararı sonrasında Diyarbakır Stadyumu yerine AVM ve Karayolları yerleşkesinde ise yapılmak istenen merkezi camii projelerinin iptali için 2 yılı aşkın bir süre mücadele etiklerini belirten Anık, bu güne kadar bir çözüme kavuşamadıklarını ancak, UNESCOnun kararından sonra bu alanların da Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçelerinin tampon sınır bölgesi içinde yer aldığını söyledi. Bunun üzerine bu projelerin iptali ve bu alanların tekrar Diyarbakıra kazandıracak bir imkanın doğmasının iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Anık, UNESCO kriterleri kapsamında bu projelerin iptali için belediyelerin ve STKların üzerine büyük bir sorumluluk düştüğünü söyledi. Anık, Yenişehir Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesinin birtakım revize planları ile bakanlık üzerinde baskı kurup projelerin askıya alınmasını sağlaması gerekir. Yine UNESCO kriterleri kapsamında projenin durdurma imkanı vardır. Aksi taktirde 2 proje de Yenişehir Belediyesinde ruhsatın onaylanmasını bekliyor. Belediye ruhsat vermediği taktirde de bakanlık tarafından resen belediyeler devre dışı bırakılarak ruhsat alabilme imkanı vardır dedi.

Kaçak göl ekolojik dengeyi de bozacak bir projedir

Dicle Nehri üzerinde yapılan barajlarla nehrin su debisinin düştüğünü belirten Anık, yine Dicle Vadisi üzerinde GÜN-TEK A.Ş. firmasının 2010 yılında 80 milyon TLye yapılan kaçak gölün Dicle Nehrini büyük bir tahribata uğrattığını söyledi. Yine kum ocaklarının da büyük yıkımlar yaratığını belirten Akın, Kaçak göller balıkların göç yollarını etkiledi. Kurulacak olan gölette kullanılacak yemlerin, kimyasal ilaçların tekrar nehire karışmasına neden olacak. Kaçak göl ekolojik dengeyi de bozacak bir projedir. Şu an proje ruhsat aşamasındadır. Tüm bu tahribatlar yaşanırken, yıllardır STKlar ve Amed halkı bunların yapılmaması için büyük mücadeleler verdi. Şimdi UNESCO kararından sonra 2 yıldır yaşanan tüm tahribatların nasıl giderileceği tartışma konusudur dedi.

Kırklar Dağındaki yanlıştan geri dönüşüm var mıdır?

UNESCO kararından sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelere büyük sorumlulukların düştüğünü belirten Anık, Kırklar Dağında yapılan binalar, büyük tahribatlar yarattı. Bu yapılar daha önce yapılmamış olsaydı UNESCO kararından tampon bölge sınırı alanında yer aldığı için UNESCO kriterleri kapsamında yapılmasına izin verilmezdi. Ama yapılmış inşaatlar tamamlanma aşamasına gelmiş durumda. Kırklar Dağındaki yanlıştan geri dönüşüm var mıdır? Bize göre vardır. Bunun alt yapısını hazırlayacak gücümüz de var. Kamulaştırma bedellerinden, analizlerine kadar her şeyi yapar ve ortaya koyabiliriz. Ancak gerçek çözümü belediyeler yapabilir. Siluet olarak Hevsel Bahçelerinin görüntüsünü bozan yapıdaki inşaatlar kentin her yerinden çirkin bir görüntü oluşturuyor diye belirtti.

UNESCO kararından sonra bu tür tartışmaların tekrar başlayacak olmasının çok önemli olduğunu belirten Anık, yerel yönetimlerle hem mimari yapı korunması için hem de yapılan yanlışların düzeltilmesi için hep beraber çalışmalar yürütmeye hazır olduklarını söyledi.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır