Xwedê biratîya me daîm bike!

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Diyarbakır'a gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, terör eylemleri sırasında zarar gören mabetlerin sayısının 89 olduğunu bunlardan 60'ını hemen ibadete açtıklarını söyledi.

Haberler 23.04.2016 - 09:47 Son Güncelleme : 23.04.2016 - 09:47

Tarihi Ulucamide cuma namazı kıldırıp hutbe okuyan Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkçe ve Kürtçe birlik beraberlik çağrısı yaptı. Tahrip edilen tarihi Kurşunlu Camiinde inceleme yapan Prof. Dr. Görmez, Diyarbakırlılara Türkçe, Allah kardeşliğimizi daim eylesin anlamına gelen Kürtçe, xwed biratya me dam bike dedi.

Bu zor günlerde eli kalem tutacak nice çocuklar bu topraklarda kendi kendilerini helak ettiler. Nice evlatlarımız ise tabutlar içerisinde Türkiyenin şehirlerine dağıldılar. Gözyaşlarıyla annelerin babaların yürekleri dağlandı. Bütün o yürekleri dağlanan anne ve babalar ile görüştüm. Hiçbirisinde, hiçbir kardeşine yönelik kin, öfke ve düşmanlık görmedim. Milletimizin her ferdi bu zor süreçte, kardeşlik bakidir, hiçbir şeyi kardeşliğimize değişmeyiz dediler. Küçük bir beldede 40 mücahit insan çanakkaleye gider. Onlardan sadece iki kişi döner. Köyün kadınları onlarla birlikte savaşmadılar diye o iki erkeği köye sokmazlar.

Hep beraber bu toprakları kendimize böyle vatan kıldık. Kürtüyle, Türküyle, Arapıyla çerkeziyle, diller, ırklar, renkler, makam ve mevki müminler için bir şey ifade etmez. Bu bizim için ibret. Bunun resimlerini bizim saklamamız lazım. Gelecek nesillere göstermemiz gerekiyor. Allah affetsin bizleri. Siz neden şehirleri tahrip ediyorsunuz, yeryüzünü ifsat ediyorsunuz? Tarih boyunca, asırlarca bu camide Allaha secde eden insanlar kardeş olmayı öğrendiler. Terörün ne kadar hiçbir kutsal ve değer tanımadığını bu manzara ortaya koyuyor

DİYARBAKIR,Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında geldiği Diyarbakırda, ilk olarak Vali Hüseyin Aksoyu ziyaret etti, ardından, tarihi Ulucamiinde cuma namızı kıldırdı, hutbe verdi. Prof. Dr. Görmez, 5 mahallesinde sokağa çıkma yasağı süren merkez Sur İlçesindeki tarihi İçkalede müze kompleksini gezdi. Bölgede ve kentte yaşanan terör olayları konusunda vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Prof. Dr. Görmez, zamanın yaraları sarma zamanı olduğunu kaydederek, her cumayı bölgede geçirmeye çalıştığını söyledi.

Diyarbakırlı kardeşlerine geçmiş olsun demeye geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Görmez, Rabbimiz hanelerimizi, şehirlerimizi bu tür kötülüklerden muhafaza etsin diye dua etmeye geldim. Kutlu Doğumu idrak ediyoruz. Hem ülkemiz, hem de coğrafyamızın tamamında hamd olsun, tevhid ve vahdet temalı, gelin birlik olalım, insanlığı yüceltmek, diriltmek ve yaşatmak için gelin birlik olalım mesajlarının bütün dünyayı sardığı bir dönemdeyiz. Sevgili Peygamberimizin 14 asır önce getirdiği rahmeti bugün insanlığın çok muhtaç olduğu, o rahmet mesajını yenilemek için buradayız. Bunları Ulucami de kardeşlerimizle paylaşacağız dedi.

Diyarbakırın İslam medeniyetlerinin merkezleri arasında yer aldığını dile getiren Prof. Dr.Görmez, Diyarbakırın son aylarda yaşadıkları acıları hak etmediğini söyledi. Görmez, Diyarbakırlılar bunu asla hak etmiyor. Hep birlikte tarihte bu surların etrafında güller yetiştirilmiş, barışa, çeşitli medeniyetlere, inançlara, kültürlere merkezlik yapmış muhteşem bir şehir. Allah bu şehri, ülkemizi, insanlarımızı korusun diye dua ediyorum dedi.

9 CAMİ YIKILIP YENİDEN YAPILACAK

Gazetecilerin bölgedeki çatışmalar nedeniyle tahrip edilen camilerle ilgili çalışmaları sorması üzerine Prof. Dr. Görmez, Hemen bizim arkadaşlarımız hemen bütün şehirleri gezdiler. Terör mağduru mabetlerimiz var bizim. Terör mağduru mabetlerimizin sayısı 89, bu 89un 60 tanesini tekrar içinde ibadet edilir hale getirdik. Cizre, Silopi, Silvanda büyük oranda tamamlandı. İnşallah şimdi Surdaki ben doğrusu manzarayı gördükçe, kalbimin çok mahzun olduğu Kurşunlu Cami manzarası, bizi hep hüzne boğan bir manzaradır. Tabi ki can mabetten daha kıymetlidir. Onu da ifade edeyim. Her müminin kalbi bir mabettir. Sadece mabetlerden dolayı değil, her can kaybından, her şehit cenazesinden dolayı kalbimiz mahzun. İnşallah kısa süre içerisinde bütün camilerimizi tamamlayacağız. Bunlardan 9 tanesi yıkılıp yeniden yapılacak camiler. Aslında bölgedeki, şehirlerimizdeki camilerimizi, mabetlerimizi bir bütün olarak yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. çünkü camilerin, sadece namaz kılma mekanı değil, aynı zamanda etrafında sosyal ve kültürel etkinliklerin, muhabbetlerin yapılabildiği mekanlar olarak yeniden dizayn edilmesi gerekiyor dedi.

KÜRTçE MESAJ

Bir gazetecinin, Bölge ve Kürt halkına Kürtçe bir şeyler söylemek ister misiniz demesi üzerine Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkçe, Allah kardeşliğimizi daim eylesin anlamına gelen Kürtçe , Kürtçe xwed biratya me dam bike diyerek bundan daha güzel dua olamayacağını belirtti. Daha sonra tarihi Ulucamiye giden Prof. Dr. Görmez, burada vatandaşlara cuma vaazı ve devamında hutbe verdi. Türkçe ve Kürtçe verdiği vaaz ve hutbede bölgede yaşanan terör olaylarına değinerek birlik ve beraberlik, kardeşlik mesajları verdi. Prof. Dr. Görmez, namaz çıkışında da esnaf ve vatandaşlara geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.

KURŞUNLU CAMİİNİ GÖRÜNCE ÜZÜLDÜ

Sur ilçesinde temaslarını sürdüren Prof. Dr. Mehmet Görmez, olaylar sırasında yakılan tarihi Kurşunlu Caminde incelemelerde bulundu. Gördüğü manzara karşısında çok üzgün olduğunu dile getiren Prof. Dr. Görmez, şunları söyledi: En acımasız en kirli savaşlarda dair mabetlerin mahsumiyeti vardır. Mabetlere insanlar dokunmaya başladığı zaman o toplumun bütün değerlerine de dokunmuş olurlar. Hakikatten çok üzgünüm. Bu caminin her taşı aslında bize konuşuyor. Siz insanlar Allah sizi yeryüzünü imar edesiniz, yeryüzünü inşa edesiniz diye yarattı. Siz neden şehitleri tahrip ediyorsunuz? Neden yeryüzünü ifsal ediyorsunuz? Tarih boyunca asırlarca bu camide Allah secde eden insanlar kardeş olmayı öğrendiler. Aslında bilhassa son dönemde terör mağduru camilerimiz, mabetlerimiz oldu. Bu da onların başında geliyor. Elbette bir can en az bir mabet kadar değerlidir. Müminin kalbi Kabetullah gibi değerlidir. Ama bütün bu insanların kutsal değerlerini ifade ediyor cami ve mabet. Terörün ne kadar hiçbir kutsal, değer tanımadığını bu manzara ortaya koyuyor. Allah bir daha bu şehirlerimize inşallah bu kötülükleri sokmasını, girmesini hep birlikte engelleriz. Kardeşçe bu camilerimizde rahmana secde ederek, kardeş olmayı öğreniriz inşallah.

Prof. Dr. Görmez, daha sonra Saraykapı semtinde vatandaşlarla çay içerek, sohbet etti. Burada bulunan gençlere seslenen Görmez, Gençler artık bu kötülükleri bu şehre sokmayın. Kötülükler artık bu şehre bir daha uğramasın. Diyarbakır ümmetin kalbidir. Güzel bir şehirdir. Burada daima barış olmalı, kardeşlik olmalı. Diyarbakıra sahip çıkın. Diyarbakıra kötülük girmesin dedi.

BİRİLERİ İSTİYOR Kİ, BU ATEŞ DİYARBAKIRDAN YÜKSELSİN

Görmez, Vali Hüseyin Aksoy ile birlikte Seyrantepe Spor Kompleksinde düzenlenen, İnsanlığı Yüceltmek İçin Gelin Birlik Olalım. Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet temalı Kutlu Doğum Haftasnın kapanış programına katıldı. Türkçe, Kürtçe ilahiler ile Kuran-ı Kerimin okunmasının ardından söz alan Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, birlik ve beraberliğin önemine vurgu yaparak, Vahdet, inananların birliğini ve beraberliğini ifade eder. Hiç şüphe yok ki Müslümanların günümüzde en çok ihtiyacı olan inanç ve düşünce, tevhit ve vahdettir. İslam aleminin yaşadığı bu kaos ve kargaşadan kurtulması ve barışa kavuşması, vahdet sayesinde mümkün olacaktır. Son aylarda yaşadığımız terör hadiseleri ülkemize kaos ve kargaşa ile fitne ortamını yaşatmaya çalışarak birliğimizi ve kardeşliğimizi hedef almaktadır. Bugün her zamankinden daha fazla vahdete sarılmalı ve terör odaklarının heveslerini kursaklarında bırakmalıyız dedi.

SURA BARUT KOKUSU YAKIŞMAZ, SADECE GÜL KOKUSU YAKIŞIR

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, yaşanan terör olaylarına değinerek, Diyarbakıra geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, Sur İlçesine barut kokusunun değil, gül kokusunun yakıştığını söyledi. Görmez, Ben bugün sadece Kutlu Doğumda Diyarbakırlılara hitap etmeye gelmedim. Ben bugün aynı bir kardeşiniz olarak size geçmiş olsun demeye geldim. Geçmiş olsun, aziz Diyarbakır. İçinde nice evliyalar barındıran, nice alimler yetiştiren Sura barut kokusu yakışmaz, sadece gül kokusu yakışır. Gül denince Muhammedi hatırlayan bir medeniyetin çocuklarıyız. Nice kardeşimiz zor günler geçirdi. Nice evlatlarımız şehit oldu. Eli kalem tutacak bu toprağın nice çocukları, kendi kendilerini helak ettiler. Nice kardeşimiz evsiz, barksız kaldı.Bütün bunlara değer miydi? Şimdi yaraları sarma, düşünüp teffekkür etme zamanıdır. Sevgili Peygamberimizin kutlu doğumunda Vahdet ve Tevhid. Gelin Birlik Olalım Werin em bibin yek yazmışız. Ne güzel bir çağrı. Bu dünyayı birlikte imar etmek varken, bu dünyayı birbirimizi için güzelleştirmek varken, barışı, hakkı, adeleti, merhameti birlikte Diyarbakırdan bütün dünyaya yaymak varken, kalplerin arasına kin, öfke ve nefret yakışır mı? diye konuştu.

SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZ, YAŞATMAYA GELDİ, ÖLDÜRMEYE GELMEDİ

İnsanlığın bugün zor bir girdaptan geçtiğini anlatan Görmez, Bütün insanlık zorluklar yaşıyor. çevremizi ateşlerle kuşatılmış vaziyette. Şam-ı Şerif, yıllarca İslam medeniyetine merkez olmuş, Şam, Halep, Humusta ateşler yükseliyor. Milyonlarca kişi kendi hanelerini terk ettiler. Asırlardır Medine-tü Selam olarak bildiğimiz Bağdat, Musul ve nice güzel şehirler, medeniyet merkezleri tarumar oldu. Hikmetin merkezi Yemende ateşler yükseliyor. Asırlarca bir parçamız olan Trablusta ateşler yükseliyor. Şimdi birileri istiyor ki, bu ateş Diyarbakırdan da yükselsin. Diyarbakır buna izin vermez. Biz yaşatmaya geldik. Doğumunu kutladığımız sevgili Peygamberimiz, yaşatmaya geldi, öldürmeye gelmedi. Buradan din, peygamber, kitap adına insan öldürmeye kalkışan cinayet şebekelerine söylüyorum. Allaha hamd olsun ki, yaptıkları Allahın dini ile yer yüzüne merhamet getiren Muhammed Mustafa ile hiç bir ilişkisi olamaz. İster adına DAİŞ deyin, ister IŞİD deyin, ister Boko Haram deyin, ister PKK deyin ne olursa olsun bu cinayet şebekelerinin yaptıklarının sevgili Peygamberimizin yer yüzüne getirdiği merhametle asla bir ilişkisi olamaz. Onun içindir diyoruz ki, yaşatmak için, insanı yaşatmak için gelin birlik olalım, insanı diriltmek için gelin birlik olalım dedi.

O YÜREKLERİ DAĞLANAN ANNELER VE BABALARLA KONUŞTUM

Görmez, Kutlu Doğum Haftası kapanış programına katılmadan önce Ulu Camiinde hutbe okudu. Görmez, birlik ve beraberlik mesajı vererek, Siz burada bu zorlukları yaşarken, bu kötülükler şehirlerimizde yer alırken, dünyanın her tarafında Müslüman kardeşlerimizle görüştüğüm zaman tek cümleleri şu olmuştu, Diyarbakırda barış olursa bizde de olur. Diyarbakırda huzur ve sükunet olursa biz de kendi ülkelerimizde güven içerisinde oluruz. Dualarımız sizinle ifadelerini kullandı.

Görmez, dünyanın her tarafından aynı Rahmana secde eden müminlerin, aynı duygu ve düşünceler içerisinde olmasının, kederleriyle kederlenmeleri kadar büyük bir nimetin bulunmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: Şimdi Diyarbakırın da bütün kainata haykırma zamanı gelmedi mi? Diyarbakırda bütün kainata şöyle haykırmalı; Ben Diyarbakır, ben Diyarbakır İslamın çocuğuyum. Ben Diyarbakır İslamın çocuğuyum ve Mekkenin kardeşiyim. Ben Diyarbakır, Muhammed Mustafanın evladıyım ve Medine-i Münevverenin kardeşiyim. Ben Diyarbakır İslamın çocuğuyum, İstanbulun kardeşiyim, Bağdatın kardeşiyim, Şamın kardeşiyim, Buharanın Semerkandın kardeşiyim, bütün Müslüman beldelerin kardeşiyim. Türküyle, Kürtüyle, Arapıyla, çerkeziyle, Lazıyla; bu topraklarda yaşayan bütün insanlar olarak, Iyaz bin Ganem, Süleyman bin Halid bin Velid bu topraklara gelmeden önce atalarımızın tamamı dalalette değil miydi? Hepsi dalaletteydi ve hepsi onlarla hidayeti buldu. Hepsi medeniyet fakiriydi ve hepsi Muhammed Mustafa ile zenginleşti. Elhamdülillah İslamın nimetine sahip oldu. Hepimiz özgürlüğümüzü kaybetmiş insanlardık, hepimiz özgürlüğümüze kavuştuk. Cenab-ı Hak özgürlüğümüzü daim eylesin. Nice zor günlerden geçtik.

ZOR GÜNLERDE BİRLİK VE BERABERLİK İçERİSİNDE OLMALIYIZ

Bu zor günlerde eli kalem tutacak nice çocuklar, bu toprakların nice evlatları kendi kendilerini heba ettiler. Nice evlatlarımız da tabutlar içerisinde Türkiyenin şehirlerine dağıldılar. Gözyaşlarıyla annelerin, babaların yürekleri dağlandı. O yürekleri dağlanan anneler ve babalarla konuştum. Hiç birisinde, hiçbir kardeşine karşı bir kin, bir öfke, bir düşmanlık görmedim. Milletimizin her ferdi bu zor süreçte Bizim kardeşliğimiz bakidir. Biz hiçbir şeyi kardeşliğimize değişmeyiz dedi. Bugün İslam dünyasından ateşler yükseliyor. çocuklarımız ateşlerde yanıyor. Bağdattan, Şamdan, Kahireden, Yemenden ateşler yükseliyor. Ve bütün o mazlumların, o mağdurların umut bağladığı son ada birlikte içinde yaşadığımız bu topraklar. Ve bu topraklar hepimizi İslamın nimetiyle besliyor. Bu topraklar hepimize İslamın nimetiyle kardeş olmamızı emrediyor. çünkü bu topraklar Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi Vessellemin vefatından 7 sene sonra İslam ile müşerref oldu ve ebediyete kadar din-i Mübin-i İslama bağlı olarak İslam medeniyetinin bir merkezi olarak yeryüzünde barışı, adaleti, kardeşliği daima yayacağını vaat etti, vaat etmeye devam edecektir inşallah.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır