Fas Kralı, tahta çıkışının 24üncü yıl dönümü dolayısıyla yaptığı halka sesleniş konuşmasında, Halka hizmet için çalışmalarımız sadece iç meselelerle sınırlı kalmayıp, komşularımız başta olmak üzere kardeş ve dost ülkelerle de güçlü ilişkiler kurma gayretindeyiz. ifadesini kullandı.
Son dönemde Fas ile Cezayir arasındaki ilişkilerin sorulduğuna işaret eden Fas Kralı, iki ülke arasındaki ilişkilerin istikrarlı olduğunu ve daha da iyi olmasını ümit ettiklerini dile getirdi.
6. Muhammed, Bu bağlamda Cezayirli kardeşlerimize bir kez daha Fasın hiçbir zaman bir kötülük kaynağı olmayacağını vurguluyoruz. İki halk arasındaki sevgi ve dostluk bağlarına ve iletişime büyük önem veriyoruz. Yüce Allahtan durumların normale dönmesini, iki kardeş komşu ülke arasındaki sınırların açılmasını niyaz ediyoruz. ifadesini kullandı.
FAS İLE CEZAYİR İLİŞKİLERİ
Dönemin Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra, 24 Ağustos 2021de düzenlediği basın toplantısında, Fasın düşmanca eylemleri nedeniyle bu ülkeyle diplomatik ilişkileri kesme kararı aldıklarını açıklamıştı.
Aynı gün Fas Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise Cezayirin tek taraflı aldığı kararın gerekçelerinin kabul edilmediği vurgulanmıştı.
Cezayirde Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbunun başkanlığında 22 Eylül 2021de düzenlenen Yüksek Güvenlik Kurulu toplantısında Fasa ait tüm sivil ve askeri uçaklar için ülkenin hava sahasının kapatılması kararlaştırılmıştı.
Söz konusu adımın, Fas tarafından devam eden provokasyonlar ve düşmanca eylemler nedeniyle atıldığı ifade edilmişti.
BATI SAHRA SORUNU
Fas ile Cezayir arasındaki anlaşmazlık noktalarından birini Batı Sahra meselesi oluşturuyor.
Konu, uzun yıllardır Fas-Cezayir-İspanya üçgeninde çözülemeyen bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Kendini bölgenin kurtuluş hareketi olarak tanıtan Polisario Cephesi de Batı Sahra sorunu çerçevesinde şekillenen üçgenin merkezinde yer alan ayrılıkçı hareket olarak öne çıkıyor.
Fas, Polisario Cephesi tarafından 1976da bağımsızlığı ilan edilen eski bir İspanyol sömürgesi olan Batı Sahra sorununun çözümü için 2007de genişletilmiş özerkliği önerirken, Cezayir tarafından desteklenen Polisario ise bu bölgenin kaderinin tayini için referanduma gidilmesi talebinde bulunuyor.