Üniversite sınavının iki aşamadan oluştuğunu, TYTnin 9-10, AYTnin ise 11 ve 12nci sınıfları kapsadığını ifade eden Gündüz, üniversite sınavına 9ncu sınıftan itibaren çalışılmaya başlanması gerektiğini ama bunun çok yoğun değil planlı ve programlı bir şekilde yapılması gerektiğine dikkat çekti.
çALIŞMAYI çOK YOĞUN TUTMAK YERİNE DAHA MAKUL VE PROGRAMLI YAPMALI.
Öğrencinin üniversite sınavına çalışmaya başladığında konulardan kopmaması ve mevcut serüven içerisindeki öğrenmeleri doğru yapmasının yeterli olduğunun önemine değinen Gündüz, çalışmayı çok yoğun tutmak yerine daha makul, programlı ama yoğun olmayacak bir şekilde kendimizi hazırlar isek çok daha iyi olacaktır. Bu şekilde öğrencinin alt öğrenmeleri de eksik kalmamış olur. 11 ve 12nci sınıf konularına yöneldiğimizde temel yeterlilik dediğimiz 9 ve 10uncu sınıf konuları biliniyor olması öğrenme noktasında kolaylaştırıcı olacaktır. ifadelerini kullandı.
ÖĞRENCİLER 8NCİ SINIFTA SINAV STRESİ YAŞIYOR TEKRAR SINAV FORMATINA YÖNLENDİRMEK SAĞLIKLI DEĞİL.
Milli Eğitim Müfredatının yayılarak oluşturulduğuna dikkat çeken Gündüz, Yoğun değil hkimiyetin kaybedilmemesi noktasında çalışmak çok iyi olacak ve daha iyi bir kazanım sağlayacaktır ama yoğun çalışmadan kesinlikle söz etmememiz gerekmektedir. Öğrenciler zaten 8nci sınıfta sınav stresi yaşamış, daha lise oryantasyonlarını tamamlamadan tekrar bir sınav formatına yönlendirmek elbette çocuklar açısından sağlıklı olmayacaktır. Okula alışmaları yeni sınav sistemine uygun davranmaları, üst öğretim programına hazırlanmaları çok daha iyi olacaktır. Ortaokuldan söz ettiğimizde lise çok daha farklı bir özellik gösteriyor. Fen dersleri lisede fizik, kimya, biyoloji olarak 3e ayrılıyor. Sosyal bilgiler dediğimiz de tarih, coğrafya ve diğer dersler olarak ayırıyoruz. Bu öğrencide boşluk oluşturuyor. Bu nedenle öğrencinin bir destek alması çok makuldür. şeklinde konuştu
çALIŞMA YAYILARAK PROGRAMLI YAPILMALI VE İYİ BİR TAKİP OTO KONTROL OLMALI.
Öğrencinin bugün yapması gerektiği işleri doğru yaptığında, 9uncu sınıfta yapması gerekenleri yaptığında, 10-11-12nci sınıflarda yapması gerekenleri yaptığında çok daha rahat bir hazırlanma süreci yaşayacağına dikkat çeken Gündüz, Bizim toplumumuzda yaklaşım tarzı şu şekilde oluyor; çalışma genelde son seneye, 12nci sınıfa bırakılıyor. Açıkçası bunun yayılarak, programlı bir şekilde yapılması ve iyi bir takip, oto kontrolün sağlam olacağı bir şekilde yapılması çok sağlıklı bir süreç karşımıza çıkacaktır. Genelde sona gelmeyene kadar çalışmaya dört elle sarılmıyoruz. Bu durum kültürel olarak ta çocuklarımıza yansımış durumdadır. diye konuştu.