Barrack, Katarın başkenti Dohada düzenlenen ve Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu 23. Doha Forum kapsamında düzenlenen Yeni Suriyenin Bir Yılı: İlerlemeyi, Fırsatları ve Zorlukları Değerlendirmek panelinde konuştu.
Gerçekleşen en büyük şeyin, Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve rehinelerin geri dönüşünü sağlamak olduğunu söyleyen Barrack, Hamas ile İsrail arasında ateşkese varılmasında Türkiyenin rolüne dikkati çekerek, Hamas ile diyaloğu sürdürmekle eleştirilen Türkiye devreye girmeseydi, bugün bulunduğumuz noktada olmazdık. ifadelerini kullandı.
Ayrıca Katarın müdahalesi olmadan ateşkesin gerçekleşmeyeceğini kaydeden Barrack, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Saninin desteğiyle Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Saninin Hamasla diyaloğu sürdürme açısından en önemli kişi olduğunu dile getirdi.
- Batı, bu bölgeye yön vermekte pek de iyi bir iş çıkarmadı
Barrack, Batı, bu bölgeye yön vermekte ya da bir düzen mimarisi sunmakta pek de iyi bir iş çıkarmadı. Sykes-Picottan beri Batının, bölgenin (Orta Doğu) kendi içinde gelişmesine izin vermek yerine bölgeye dayattığı neredeyse her karar bir hata oldu ve biz bugün bunun sonuçlarını yaşıyoruz. diye konuştu.
Büyükelçi Barrack, ABD Başkanı Donald Trumpın geçmişte yaşananları, İkinci Dünya Savaşından bu yana darbeler ve rejim değişikliği konularındaki (Batının) müdahalelerini incelediğini ve Batının geçmişteki hatalarının farkına vardığını savundu.
Orta Doğunun meselesinin aktörler olduğunu söyleyen Barrack, Federalizmle ilgili değil, demokrasiyle ilgili değil, merkezileşmeyle ilgili değil. Bu bölge liderlikle ilgilidir. ifadelerini kullandı.
- ABDnin bu seferki katkısı geçmişte yaptıklarından çok farklı olacak
O (ABD Başkanı Trump), Suriye Cumhurbaşkanı Şaraya bir fırsat verme, bu lidere kendi düzenini kurma ve bunun dış müdahale olmadan gerçekleşmesine imkan tanıma yönünde bir karar verdi. Kendi yapınızı kendinizin belirlemesine izin vereceğiz. diyen Barrack, bu nedenle ABDnin bu seferki katkısının geçmişte yaptıklarından çok farklı olduğunu söyledi.
Barrack, Suriyenin ülkedeki tüm toplulukların entegrasyonu, kampların bakımı ve yönetimi, yabancı savaşçıların dağıtılması ve kimyasal silahlar meselesinde çok iyi işler çıkardığını belirterek, şunları kaydetti:
Onların yaptığı şey; hem kahramanca hem de destansı. Bizim yapmamız gereken ise onlara yardımcı olmak, yetki vermek, cesaretlendirmek ve Suriyelilerin kurmak istedikleri türde bir hükümeti ve kapsayıcı yönetimi oluşturmalarına izin vermek. Ama onlarla gerçekten gurur duyuyoruz.
ABDnin kendi tarihinde zor dönemlerden geçerek kendi sistemini oluşturduğunu söyleyen Barrack, Lübnan ve Suriyede de aynı şeyin olmasını istediklerini, bölgenin yeni fırsatlar dizisine sahip olduğunu kaydetti.
- İsrail kendisinin bir demokrasi olduğunu iddia edebilir ama bu bölgede gerçekte en iyi işleyen şey hayırsever bir monarşidir
Barrack, şöyle konuştu:
Olması gereken ilk şey şu: Onlara (Suriyeye) kendi sistemlerini kendilerinin tanımlamasına izin vermeliyiz. Batının 12 ay içinde demokrasi istiyoruz şeklindeki beklentileriyle oraya girmemeliyiz. Zaten hiçbir zaman gerçek bir demokrasimiz olmadı. Ben bir demokrasi görmüyorum. İsrail kendisinin bir demokrasi olduğunu iddia edebilir ama bu bölgede gerçekte en iyi işleyen şey, ister beğenin ister beğenmeyin hayırsever bir monarşi olmuştur. İşleyen model budur.
- Batının parlamenter diyalog istediği her yerde sonuç hep felçli bir hal aldı
Barrack, Irak ve Libyadan örnek vererek Batının parlamenter diyalog istediği her yerde sonucun hep bir felç hali aldığına dikkati çekti ve Batı ülkelerinin talepler dayatmak yerine yön göstermesi gerektiğini belirtti.
Suriye ve İsraile bakarken küçük adımlar meselesinin dikkate alınması gerektiğini savunan Barrack, Bu bir süreçtir, bir olay değildir. Tümsekleri olacak, yaşanmaya devam eden vahşetler olacak. İkilemler yaşayacağız. Lübnan ile Suriyeyi bir araya getirmemiz ve iki kadim ve güzel medeniyeti uyumlu hle getirmemiz gerekiyor. dedi.