Hükümetin Kürt sorunu çözümü için attığı adım en çok Türk-Kürt evliliği yapan çiftleri umutlandırdı.
Diyarbakırın Silvan İlçesinde doğan Lokman Balyen, 12 Eylül 1980 askeri darbe döneminde Türkçe bilmediği için okuldan atıldığını söyledi. Türkçe öğrendikten sonra okula ancak devam eden Balyen, Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesini ikincilikle bitirdikten sonra TUSu kazanarak göz doktoru oldu.
Asistanlık yaptığı 2003 yılında kendisi gibi hekim olan Hataylı Lütfiye Seçil Deniz ile aşık olan Balyen, evlenmeye karar verdi.
ÖNYARGILI OLAN AİLESİNİ İKNA ETTİ
Ön yargılar nedeniyle evliliğe karşı olan ailelerini ikna etmeyi başaran Lokman ve Lütfiye 2004 yılında evlenip Diyarbakıra yerleşti. Türkiyede Türk-Kürt evliliği yapan yaklaşık 4 milyon çiftten biri olan Balyen ailesi, çözüm sürecinin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Barışa en büyük katkıyı batı-doğu arasında evlilik yapan çiftlerin katkı sunabileceğini söyleyen doktor olan Balyen çifti evlerinde çift dilli bir yaşam sürdürüyor.
BARIŞ KURBANLARI KESECEĞİZ
Diyarbakırda bir özel hastanede göz operatörü olan Lokman Balyen (39), Eşimin Türk olmasına bakmadan hayatımı birleştirdim. Aradan 9 yıl geçti iyi ki evlenmişim. Bizim evliliğimiz; Türk-Kürt aileleri arasında ön yargıları kırdı. Ailelerimiz bir birini tanıdıktan sonra bakış açıları değişti. Ailemizin yemek kültürü değişti. Çözüm süreci en çok bizi mutlu etti. Barış gelirse kurbanlar kesip sokakta mevlit vereceğiz dedi.
MEDYA AİLEMDE ÖNYARGI OLUŞTURDU
Diyarbakıra gelin giden dahiliye uzmanı Lütfiye Seçil Balyen (36), toplum ile iyi iletişim kurmak için Kürtçe öğrendiğini söylüyor. 7 yaşındaki kızı Mesila Zehrayı Türk-ve Kürt olarak yetiştirdiklerini söyleyen Balyen, Medyadan bölge ile yapılan haberler nedeniyle ailem çok ön yargılıydı. Karşı çıktılar aileler bir birlerini tanıdıktan sonra anlayışla karşıladılar. Türkçe bilmediğimden ötürü çok zorlanmıştım. Ancak bölgede konuşulan dili öğrendikten sonra hem hastalarım, hemde eşimin ailesi Türklere karşı pozitif bakmalarını sağladım. Kürtçe öğrenmek ülkeyi parçalamaz tam aksine birleştirici olduğunu yaşadı. Barış süreci ile çok iyi bir hava yakalandı. Aslında Türk-Kürt evliği yapanlar sürecin birer parçalarıdır. Umarım barışa vesile oluruz. Bizim gibi milyonlarca çift olduktan sonra kimi kimden ayıracaksınız. Ayrılmak yerine bir birimizin kültürel zenginliklerinden faydalanarak içi içe yaşamamız gerekiyor. Biz bunu başardık. Mutluyuz geleceğe ise umutla bakıyoruz ifadelerini kullandı.
TÜRKİYENİN YÜZDE KAÇI KÜRT
Öte yandan, Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti Başkanı Tarham Erdem, üyeler Fuat Keyman, Fehmi Koru, Fadime Özkan, Baskın Oran, Hasan Karakaya, İzmir’deki programın öğleden sonraki kısmında Anadolu Birliği Derneği’ni ziyaret etti. Çözüm sürecinin neden gerekli olduğunu anlatan Heyet Başkanı Tarhan Erdem, ülkede Kürt kökenli 14-15 milyon vatandaşın yaşadığını belirterek, Kürtlerin 8-9 milyona yakını seçmendir. Türkiye nüfusunun yüzde 15-18’i, İstanbul’da ise yüzde 17-18’i Kürtlerden oluşuyor. Türkiye’de bugünkü rakamlara göre 52 milyon yetişkin var. 3 milyon Kürt ile 3 milyon Türk birbiriyle birinci derece akrabalık içinde. 6 milyon insan akrabadır ama birisi kendine Kürt, birisi Türk demekte ve birlikte yaşamaktadır. Türkler ile Kürtler arasında eğitim düzeyi bakımından 1,5 sene fark var. Türkiye’de yaşayan Kürtler, Türklerden 1,5 yıl daha az tahsillidir ve daha az geliri vardır. Bu iki değer bile beraber yaşadığımız insanlara yapılan haksızlığı göstermektedir şeklinde konuştu.