Öcalan'ın avukatından Ergenekon iddiaları

Şüphelilerinin çoğu avukat olan, ikinci KCK iddianamesi, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi

Haberler 19.04.2012 - 11:21 Son Güncelleme : 19.04.2012 - 11:21

KCKya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve şüphelilerinin çoğu avukat olan ikinci iddianame İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Oy birliği ile kabul edilen iddianamede 35i tutuklu 50 şüpheli yer alıyor.

İRFAN DÜNDAR HAKKINDAKİ SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR

890 sayfalık iddianamede, hakkındaki soruşturma halen devam eden avukat İrfan Dündarın ifadesinin tamamı yer aldı. Dündarın bu ifadesinin bir bölümü 1. KCK iddianamesinde yer almıştı.

DÜNDAR: KCKNIN LİDERİ ÖCALAN

KCK konusunda önemli bilgiler veren Dündar, ifadesinde KCKnın asıl liderinin Abdulah Öcalan olduğunu söyledi.

AVUKATLAR YASAL KOLAYLIKTAN YARARLANIYOR

İfadesinde Öcalan ile avukatlar arasındaki görüşmeler hakkında da ifade veren Dündarın, Öcalan ile görüşen avukatların, yasaların hükümlü-avukat ilişkisine sağladığı kolaylıktan yararlanarak, hükümlünün savunması ile ilgili hususlar haricinde, siyasi gündem, KCK/PKK terör örgütünün son durumu, örgütün işleyişi, güvenlik güçleri ile çatışmaları, KCKNIN şehirlerdeki etkinliği ve benzeri örgütsel konuları aktardığın söylediği iddianamede belirtildi.

ÖCALAN İLE GÖRÜŞME NOTLARINI KARAYILANA GÖNDERDİK

1999 yılı mart ayı ile 2005 yılı nisan ayı arasında Abdullah Öcalan ile görüşmek amacıyla İmralı adasına birçok kez gittiğini ve her defasında yaklaşık 1 saat görüşme yaptığını belirten Dündar, Yapılan bu görüşmeler herhangi bir görüntü-ses kaydına alınmamaktaydı. Biz yaptığımız görüşmeleri not kâğıdına yazıyor daha sonra bu notlardan görüşmenin tam metni asrın hukuk bürosunda yazılı hale dönüştürüldükten sonra e-mail yolu ile Avrupaya Şahin kod Abdil Rıza Altun ve Murat Karayılana değişik tarihlerde gönderdik.

E-MAİL ŞİFRELERİ 2 AYDI BİR DEĞİŞTİRİLİR

Gönderme şeklimiz ise ortak kullandığımız bir e-mail adresinin taslaklar kısmına notu kaydetme şeklindeydi. Bizim kaydettiğimiz görüşme notu Avrupadan bahsettiğim şahıslar tarafından alınıyordu. Kullandığımız e-mail şifreleri rutin olarak yaklaşık 2 ayda bir değişiyordu. Bu değişen şifreler kuryeler aracılığı ile bize iletiliyordu. Bu şifreler Avrupa , Kandil ve Türkiyede ki üst düzey örgüt mensupları tarafından biliniyordu başka kimse tarafından bilinmezdi. dedi.

ÖCALAN İLE GÖRÜŞECEK AVUKATLARI KCK BELİRLİYOR

2005 yılında Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmelerden dolayı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görüşme yasağı getirildiğini belirten Dündar ifadesinde şunları kaydetti; Bu dönemden sonra Abdullah Öcalan ile görüşme yapacak avukatları KCK Türkiye yürütmesinde bulunan Ali Durç, Murat Nil Kod ve Nihat Oğraş, Kamuran Yüksek, Nadir Yıldırım, Şinasi Tur isimli şahısların önerisi ile seçiliyordu. Bu isimlerini saydığım şahıslar KCKnın Türkiye yürütmesinde değişik tarihlerde faaliyet yürüten ve Abdullah Öcalan ile görüşmek isteyen avukatlar ile birebir yapılan görüşmeler sonrasında bu şahıslar tarafından görüşme yapabilmeleri için izin veriliyordu.

NOTLAR BEYOĞLUNDA İNTERNET CAFEDEN GÖNDERİLİYOR

Görüşme notlarının metin haline getirilmesinde ve e-mail yolu ile kuzey ırakta bulunan kamplara Ömer Güneş, Cengiz Çiçek, İbrahim Bilmez ve Faik Özgür Erol isimli şahısların Beyoğlu ilçesinde istiklal caddesinde aznavur pasajı içerisinde 3. Katta faaliyet yürüten Omeyra isimli internet kafeden gönderilmesine şahit oldum. e-mail adresleri ve şifreleri genelde kırsal alan ile bağlantılı olan Nihat Oğraş, Murat Nil Kod, Ali Durç gibi KCKlılar tarafından asrın hukuk bürosuna kurye aracılığı ile gönderiliyordu. Gönderilen e-mail adreslerinin şifresi kırsal alan tarafından biliniyordu. Metin haline getirilen görüşme notları taslak kısmına kaydedildikten sonra kırsal alanda bu işten görevli örgüt mensupları tarafından ve Avrupadaki PKK sorumlusu daha önce Sabri Ok ama halen Zübeyir Aydar tarafından alınıyordu.

KARAYILANIN ŞİFRESİ SAİT

E-mail şifrelerinin, örgüt içinde alt düzeyde faaliyet gösteren kuryeler tarafından flash disk içinde getirildiğini belirten şüpheli avukat Dündar, e-maillerin taslak bölümüne konulan görüşme notlarında Murat Karayılana bırakılan notlarda SAİT şifresi kullanılıyordu, Asrın Hukuk Bürosunun şifresi ise HASAN idi. Bırakılan notlarda HASANdan SAİTe dendiği zaman Asrın Hukuk Bürosundan Murat Karayılana bir not bırakıldığı ve bu notun Murat Karayılan tarafından alınacağı anlaşılıyordu.ödiye ifade verdi. Dündar, ifadesinde görüş gününden bir gün önce toplantı yapıldığını ve bu toplantı da örgüt tarafından Öcalana iletilecek konuların belirlendiğini söyledi.

ÖCALAN BANA NASIL YAKALANDIĞINI ANLATTI

Şüpheli Dündara savcılık sorgusunda Öcalanın Kenyada yakalanması ile ilgili bildikleri de soruldu. Öcalanın kendisine nasıl yakalandığına ilişkin anlatımları olduğunu belirten Dündar, Bana anlattığı kadarı ile şu şekilde yakalanmış; 1999 yılı içerisinde Suriyeden çıkarıldıktan sonra Kenyada Yunanistan Konsolosluğunda bulunduğu sırada konsolosluk görevlileri tarafından kendisine bir tabanca verildiğini, bu tabancanın kendisine korunma amaçlı verilen bu tabancayı komplo endişesi ile kabul etmediğini, daha sonra kendisine refakat eden Kalenderisist isimli Yunan subay tarafından Konsolosluktan ayrılmaları gerektiğini söylediklerini, Kenya Konsolosluğundan ayrılmaları gerektiğini, ayrılmazlar ise Kenya istihbaratçıları tarafından zorla yunan Konsolosluğundan çıkarılacakları kendilerine söylenmeleri üzerine nereye gideceklerini kendilerine sorduklarında, Hollandaya gidecekleri söylenince, kendisinin Kenya istihbaratına ait bir arabaya bindirildiğini, kendisi ile birlikte Kenyada bulunan koruması Ayfer Kaya ve Dilan Kod, Şemse Kılıçın ise başka bir Yunan Konsolosluğuna ait Kalenderisist isimli subayın kullandığı arabaya bindiklerini, hatta araca biner iken Dilan Kod, Şemse Kılıçın bu duruma itiraz ederek silah çektiğini, kendisinin de bu duruma müdahale ederek Şemse Kılıçı sakinleştirdikten sonra Kenyanın başkenti Nayrobideki Havalimanına kendi arabaları önde diğer araba arkada gittiklerini, kendisinin bulunduğu aracın Havalimanı güvenlik kapısından geçtikten sonra kendilerini takip eden diğer aracın güvenlik tarafından Havalimanına sokulmadığını, kendisinin bulunduğu aracın uçağın kapısına kadar gittiğini, kendisinin arabadan inerek uçağa bindikten sonra sarışın, uzun boylu bir görevli tarafından karşılandığını, kendisine İngilizce olarak hitap edildiğini, uçağın içine girdikten kısa bir süre sonra bayıltıldığını, bir süre sonra ayıldığında Türk görevlilerin uçakta bulunduğunu gördüğünü ve yakalandığını anladığını bana bir çok kez anlattı.

KCK ERGENEKON BAĞLANTISI VAR MI? SORUSU

Sorguda, Ergenekon yapılanması ile PKK/KCK arasında şahit olduğunuz bağlantılar hakkında bildiklerin nelerdir? diye sorulan Dündar, Sabri Ok ile Ergenekon arasında bağlantı olduğunu düşündüğünü söyledi.

SABRİ OKUN, ERGENEKON İLE BAĞLANTILI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM

2005 yılında Sabri Okun cezaevinden çıktıktan sonra Ağrı ili Eleşkirt ilçesinde askerlik yaptığını belirten Dündar. Askerdeyken ben bir kere ziyaretine gitmiştim. Burada yaptığım ziyarette Sabri Okun yakın arkadaşlarından ve sürekli kendisini ziyaret eden ismini şu an hatırlamadığım bir şahıs bana Sabri Okun askerlik görevini yaparken Jandarma İstihbaratından Zeki ya da Zekeriye isimli bir binbaşı ile sürekli temas halinde bulunduklarını, Sabri Okun askerlik yaptığı dönemde iki askerin kendisini koruduğunu anlattı. Daha sonra askerliği bittikten sonra Sabri Okun örgüt içerisinde hızla yükselerek Avrupa sorumluluğuna geldiğini ve Abdullah Öcalan tarafından da Sabri Ok un örgüt içersinde korunduğunu ve bir keresinde Abdullah Öcalanın, benim Türkiye temsilcim dediğini hatırlıyorum. Dolayısı ile Sabri Okun Ergenekon yapılanması ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Yukarıda da ifademde anlattığım gibi Sabri Ok ile Hatice Korkut isimli şahıslar 2006 yılı sonlarında hava yolu ile çok rahat bir şekilde Kuzey Iraka PKKnın kamplarına gittiğini şahit oldum.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır