Sırları çözecek

Diyarbakır’da 1992 yılında öldürülen Kürt yazar Musa Anter'i öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan Hamit Yıldırım, adliyeye sevk edildi. Tutuklama istemiyle mahkeme çıkarılan ve hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Yıldırım, tutuklanarak cezaevine konuldu.

Haberler 03.07.2012 - 09:38 Son Güncelleme : 03.07.2012 - 09:38

16 yıllık sırrı çözecek ifade Musa Anter nedeniyle yakalanan Hamit Yıldırımın ifadeleri, Güçlükonak katliamı dosyası için 16 yıl sonra aydınlanma umudu olacak. Tanıklara göre, Yıldırım, katliam günü 4 JİTEMciyle bölgedeydi.

Musa Anter cinayetinin tetikçisi olduğu iddiasıyla, cinayet soruşturmasının zamanaşımına girmesine kısa bir süre kala yakalanan Hamit Yıldırımın ifadeleri, Güçlükonak katliamını da aydınlatabilecek. Tanıklarının iddialarına göre, Yıldırım, katliamın yapıldığı gün bölgede bulunan 4 JİTEM elemanı arasında yer alıyordu.

4 JİTEMciden 2si öldüğü, hayatta olduğu sanılan bir isim bulunamadığı için Yıldırımın vereceği ifadeler büyük önem taşıyor.Güçlükonak katliamı olarak bilinen olay, PKKnın ikinci kez ateşkes ilan ettiği 1996nın Ocak ayında meydana geldi. İddialara göre, devletin PKKnın yaptığını açıkladığı katliam şöyle yapıldı:

16 YILLIK SIR ÇÖZÜLECEK Mİ?

16 yıllık sırrı çözecek ifade Musa Anter nedeniyle yakalanan Hamit Yıldırımın ifadeleri, Güçlükonak katliamı dosyası için 16 yıl sonra aydınlanma umudu olacak. Tanıklara göre, Yıldırım, katliam günü 4 JİTEMciyle bölgedeydi.

Güçlükonaka bağlı, boşaltılmış Taşkonak köyündeki askeri tabur, başka bir karakolun da bulunduğu Koçyurdu köyünde bulunan 6 kişiyi gözaltına aldı. Eski korucu olan bu kişiler, dağdaki yakınlarına yardım etmekle suçlanıyordu. İddialara göre, gözaltına alınan 6 köylü sorguda öldürüldü. Köylülerin sorguda öldürülmesi üzerine kamuoyuna aktarılan plan oluşturuldu. Bu plan dahilinde, Koçyurdu köyü aranarak, gözaltındaki kişileri teslim alması için bir minibüs gönderilmesi istendi. Askerin köyden minibüs istemesinden kuşkulanan köylüler, koruculuk yapan 4 kişiyi minibüs şoförüyle tabura gönderdi. Yine iddialara göre, karşılarında korucuları bulan askerler, planı işletebilmek için bu kişileri de öldürdü.

MİNİBÜS ATEŞE VERİLEREK YAKILDI

Öldürülen 10 kişi başlarına çuval geçirilerek minibüse konuldu. 2 ya da 3 jandarma erinin de bindiği minibüsün şoförüne Taşkonak ile Koçyurdu arasındaki yolda, jandarmalar indikten sonra yola devam etmesi talimatı verildi. Minibüs şoförü, dağlık arazide virajı dönünce karşısında silahlı timleri buldu. Minibüsten inerek aşağıdaki nehre kaçmaya çalışan şoför öldürüldü. Araç, silahlarla taranıp yakıldı.

Genelkurmay, olaydan sonra bölgeye helikopterle gazetecileri götürdü. Burada, Taşkonaktan Koçyurduna giden köylülerin yolunu PKKnın kestiği ve katliamı yaptığı anlatıldı. Gazetecilere köylülere soru sorma olanağı verilmedi; bir gazeteci, 11 kişinin araçta yakıldığının söylenmesine karşın, gösterilen ceset sayısının 10 olduğunu fark etti. Bu durum, şoförün dışarıda öldürülmesinin kanıtı olarak gösteriliyor.

SALDIRIDA KİMLİKLER YANMADI

Olaydan bir süre sonra İstanbulda bir araya gelen Barış İçin Bir Arada adlı grup bölgeye gitti ve öldürülen kişilerin kimliklerinin yanmamış biçimde yakınlarına teslim edilmesinden kuşkulandı. Grup, boşaltılmış Taşkonak köyünden Koçyurduna köylülerin seyahatinin mümkün olmadığını, PKKnın da tabur, korucu mevzileri ve karakol bulunan bölgede eylem yapmasının olanaksız olduğunu öne sürdü. Grubun konuştuğu köylüler de devleti suçladı.

Bu iddiaları ortaya atarak suç duyurusunda bulunan gruptan Şanar Yurdatapan, Ercan Kanar ve Münir Ceylan hakkında Genelkurmayın suç duyurusu üzerine dava açıldı. Uzun yargılamalar sonrası 3 isim beraat etti. Olayla ilgili olarak 1996dan bu yana yapılan 3 suç duyurusu ise sonuçsuz kaldı.

SUÇ DUYURULARI SONUÇSUZ

Olayda gözaltına alınan bir köylünün daha olduğu, bu köylünün bütün olan biteni gördüğü belirtiliyor. Bu köylünün, Güçlükonakın devlet katliamı olduğu yönündeki açıklamalarıyla gündeme gelen eski İnsan Hakları Bakanı Adnan Ekmene bilgi veren korucubaşının ricası üzerine öldürülmediği söyleniyor. Bölgeye giden heyet bu köylüye ulaştı, ancak Diyarbakıra kadar gelen köylü burada daha sonra İstanbula geleceğini belirterek heyetten ayrıldı. Bu kişi bir daha bulunamadı. Koçyurduna giden posta arabasının şoförü ise minibüstekileri olaydan önce başlarına çuval geçirilmiş halde gördüğünü iddia etti, ancak bu şoföre de ulaşılamadı.

Köylüleri öldüren grupta JİTEMcilerin de olduğu öne sürülüyor. Bu iddiaya göre, bu grubun içinde Musa Anter cinayetini işleyen Hamit Yıldırım, Hacı Öztunç, Hurşit Uğurlu ve Sefer Bildik gibi JİTEMciler de vardı. Bu isimlerden Hacı Öztunçun olayı anlattığı için öldürüldüğü, Hurşit Uğurluyu da PKKnın öldürdüğü öne sürülüyor. Sefer Bildik ile Hamit Yıldırıma uzun süre ulaşılamadı. Ancak Yıldırımın yakalanması, Güçlükonak dosyasının raftan inmesini sağlayabilecek. Yıldırım, bilgi verirse dosya yeniden açılabilecek.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır