Suikast timinin pilotundan olay açıklamalar!

Darbe gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otele baskın yapan timi taşıyan helikopterin pilotu ifade verdi. Yarbay Davut Uçum ifadesinde "Cumhurbaşkanına ait helikopterin uçtuğunu gördüm kimseye söylemedim" dedi.

Haberler 26.07.2016 - 16:34 Son Güncelleme : 26.07.2016 - 16:34

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Marmariste kaldığı otele saldırıda bulunulmasıyla ilgili tutuklanan Kara Havacı Yarbay Davut Uçum ifadesinde, Bu hava harekatının planlanmasında, Ankaradaki Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkunun da içinde olduğu paralel yapı mensubu üst düzey komutanların etkin rol aldığını düşünüyorum. dedi.

Uçum, Muğla 2. Sulh Ceza Hakimliğine verdiği ifadesinde, İstanbul Kara Havacılık Alayında Birlik Bakım Tabur Komutanı olarak görev yaptığını kaydetti.

Darbe girişimi sırasında, Skorsky helikopterinde, Albay Ali Aktürkün yanında ikinci pilot olarak görev yaptığını belirten Uçum, şu açıklamalarda bulundu

çorumda ortaokul eğitimi görürken, Fetullah Gülen cemaatine ait kişiler beni zaman zaman ders çalıştırmak bahanesiyle evlerine götürüyorlardı. Bu cemaat mensuplarıyla ortaokul çağında bu şekilde tanıştım. Maltepe Askeri Lisesine girdikten sonra bir daha cemaat mensuplarıyla görüşmedim. Ancak her fırsatta bu cemaat mensupları bana ulaşmaya çalışıyorlardı. Kara Harp Okulunda öğrenim gördüğüm süre içerisinde cemaat mensupları ile hiçbir görüşmem olmadı. Harp okulundan mezun olduktan sonra, eskiden tanıdığım kişilerle tesadüfen karşılaşmalarım sırasında benimle ilgi kurmaya çalıştıklarını sezdim. Ancak ben bu yaklaşımlarına olumlu cevap vermediğim için cemaat ile herhangi bir örgütsel bağlantıya girmedim.

Eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlunun ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasında arama çalışması yürüttüğünü, sonrasında aynı bölgede düşen silahlı kuvvetlere ait helikopterle ilgili teknik inceleme ekibinde yer aldığını belirten Uçum, bu olaylara ilişkin iddialarla ilgili hakkında davalar açıldığını, cemaatin kendisine göz dağı verdiğini savundu.

Örgüt mensuplarının, silahlı kuvvetlerin içine nasıl girdiğine dair bir bilgisinin olmadığını ileri süren Uçum, Bana yaptıkları gibi ortaöğretim çağından itibaren kurdukları ilişki sayesinde cemaat mensubu yaptıkları kişileri, askeri okullara yerleştirmek suretiyle orduya sızdıklarını biliyorum. Bu kişilerin ordu içerisinde hangi yöntemlerle iletişim kurduklarına dair bilgim yok, ancak kendi aralarında bir şekilde görüştüklerini tahmin ediyorum. dedi.

Uçum, 15 Temmuzdan 3-4 gün önce, Albay Ali Aktürkün kendisine Önümüzdeki günlerde önemli bir operasyon yapacağız. Ayrıntılı bilgiye sahip değilim, bu bilgiyi kimseyle paylaşma. dediğini aktararak, bunun iç güvenlik operasyonu olduğunu düşündüğünü kaydetti.

Özel Kuvvetler Komutanlığında Tabur Komutanı olarak bildiği Şükrü Seymenin 14 Temmuzda bilmediği bir numaradan kendisini aradığını belirten Uçum, şunları anlattı:

Kendini tanıtıp, hal, hatır sorduktan sonra Yarın ama tam belli değil, birlikte benim timimle bir göreve çıkacağız. çoluğunu, çocuğunu seven bu görevden korkmaz. dedi. Benim ikamet adresimi, eşimin memleketini ve diğer ailevi bilgilerimi bana söyleyip tehdit vari konuşunca, ben kendisine Şimdiye kadar hiçbir görevden kaçmadığımı söyledim. Şükrü Seymen bana görevin ayrıntılarını anlatmadı, sadece Günü geldiğinde Genelkurmaydan emir geleceğini ve bundan sonra ayrıntılı bilgi edineceğimizi söyledi. Konuşmalarından Şükrü Seymenin görev hakkında bilgisi olduğunu anladım.

Uçum, Seymenin kendisini cep telefonundan araması ve Kara Havacılık Nöbetçi Amiri Yarbay Özcan Karacanın emriyle, 15 Temmuzda saat 23.00 sıralarında çiğli Askeri Havalimanına iniş yaptıklarını kaydetti.

Bir süre sonra Şükrü Seymenin 12 kişilik timi ile helikoptere bindiğini belirten Uçum, ifadesinde şunlara yer verdi:

Cougar tipi iki helikoptere de başka timler bindi. Kalkıştan yaklaşık yarım saat sonra verilen koordinatlardan, Marmaris civarına gideceğimizi anladım. Marmarise yaklaştığımız sırada Cougar tipi helikopterler aşağıdan, biz de daha yüksekten uçuş yaparken, Cumhurbaşkanına ait helikopterin uçtuğunu gördüm. Bunu benden başka kimse fark etmedi ve ben de bu bilgiyi kimseyle paylaşmadım. Bu andan itibaren kuşkularım iyice arttı. Bir süre sonra verilen koordinatlarla, şehir içerisinde bir alana bizden önce inen Cougar tipi helikopterlerin yanına iniş yaptık. Helikopterde bulunan Şükrü Seymen ve timi indi, sadece bir kişi arkada kaldı. Timin tamamı tam teçhizatlı, kamuflajlı ve rütbesizdi. Tim indikten sonra, arkada kalan silahlı bir personel ile biz kalkış yaptık. Bu sırada herhangi bir silahlı çatışmaya tanık olmadık.

Yakıt ikmali için gittikleri Dalaman Askeri Havalimanında Teslim olun çağrısı yapıldığını dile getiren Uçum, Ali Aktürkün talimatıyla, yakıtları olmadığı halde tekrar kalkış yaparak, yakındaki bir araziye indiklerini anlattı.

Aktürkün girişimleri sonrasında yakıt ikmali yaparak tekrar timi bıraktıkları bölgeye gittiklerini belirten Uçum, Bu sırada bölgede çatışma olduğunu gördüm. Saat 03.00ü geçmişti. Arkada bulunan silahlı personel, bölgeye elindeki silahla ateş açmaya başladı. Bizim helikopterimizde kurulu herhangi bir ağır silah yoktu. Seymen, cep telefonundan bizi ısrarla arayıp, alana inmemizi söylüyordu. çatışmanın yoğunluğunu ve bizim personelin de aşağıya ateş açtığını görünce, dönmeye karar verdik. dedi

Aşağıdan bize doğru ateş edildiğini gördüm. Hatta benim tahminime göre Şükrü Seymen ve timi, bizim alana inmeyeceğimizi anlayınca bize ateş etti. diyen Uçum, şunları kaydetti:

çatışma bölgesinden uzaklaşıp Imsık Askeri Havalimanına geldik. Ali Albayın yönlendirmesiyle Imsıkta çok kısa süre motor susturmadan durduk. Benim ısrarıma rağmen Ali Aktürk, motor susturmayı kabul etmedi. Imsık Havalimanı sorumlusu Fethi Yarbay yanımıza gelip, ağlayarak bana Ne yaptınız, Allah belanızı versin dedi. Ben de Komutanım, bu şerefsizler bizi oyuna getirdi, yemin ederim bilgim yok diye cevap verdim.

Imsıktan havalanıp çiğli Askeri Havalimanına döndüklerini belirten Uçum, daha sonra burada teslim olduklarını aktardı.

Uçum, Şükrü Seymenin tüm planlamalar hakkında bilgi sahibi olduğunu dile getirerek, Şükrü Seymen benim devremdir, ancak okuldan sonra hiç görüşmedim. Okul döneminde Fetullah Gülen cemaati ile ilgisinin olup olmadığını bilmiyorum. Darbe teşebbüsü ile ilgim yoktur. Bu hava harekatının planlanmasında, Ankaradaki Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkunun da içinde olduğu paralel yapı mensubu üst düzey komutanların etkin rol aldığını düşünüyorum. Ali Aktürkün, Coşkun ile telefon görüşmesi yaptığını ve talimat verdiğini bizzat gördüm ve duydum. ifadelerini kullandı.

(NTV)

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır