Erkan Petekkaya ile ateşli öpüşme sonucu kavgaya tutuşan Nurgül Yeşilçay'dan barışma hamlesi, nasıl barıştılar?

Star TV’nin reyting rekortmeni dizisi Paramparça’dan ayrılma kararı ile gündeme bomba gibi düşen Nurgül Yeşilçay Cihangir’de objektiflere yakalandı. Efsane oyuncu Nurgül Yeşilçay, Paramparça dizisinden ayrıldığından üzgün olmadığını söyledi. Nurgül Yeşilçay kendisine başka tekliflerin geldiğini de belirtti.

Haberler 21.01.2016 - 10:28 Son Güncelleme : 23.08.2023 - 02:52

Star TVnin reyting rekortmeni dizisi Paramparçadan ayrılma kararı ile gündeme bomba gibi düşen Nurgül Yeşilçay Cihangirde objektiflere yakalandı. Efsane oyuncu Nurgül Yeşilçay, Paramparça dizisinden ayrıldığından üzgün olmadığını söyledi. Nurgül Yeşilçay kendisine başka tekliflerin geldiğini de belirtti.

Star TVnin fenomen dizisi Paramparçadan ayrılan Nurgül Yeşilçay geçtiğimiz günlerde çizdiği çıplak kadın resmine astığı Osmanlı kiliminin renkleri ile sosyal medya özerinden eleştirilmişti. Bunun üzerine açıklama yapan usta oyuncu Nurgül Yeşilçay, Cihangirde muhabirlere de açıklamalarda bulundu.

Nurgül Yeşilçayın açıklamaları şu şekilde

Anadolu erkeği Erkan Petekkaya ile barıştı mı?

Ne paylaşsam sorun oluyor ama umursamıyorum. Beni bilen biliyor dedi. Paramparçadaki partneri Erkan Petekkaya ile kavga eden Yeşilçay, Petekkaya ile barıştıklarını söyledi. Geçtiğimiz günlerde hastaneye kaldırılan Petekkayayı aradığını söyleyen oyuncu, Ziyaretine de gideceğim dedi.

Nurgül Yeşilçay Kimdir?

Nurgül Yeşilçay; 26.Mart.1976 da İzmirde doğmuş olmasına rağmen babası afyon yazdırmış. İlkokul ile ortaokul ve lise eğitimini İzmirde tamamladı. Lise döneminde bir süre izcilik yaptı. 2001de Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tiyatro bölümünden mezun oldu.

Üniversite eğitimi sırasında rol aldığı İkinci Bahar dizisindeki Gülsüm rolü ile tanındı. 2002 yılında çağan Irmakın yönetmenliğini yaptığı Asmalı Konak adlı TV dizisinde Bahar Karadağ rolüyle ününü artırdı. Aynı yıl Teomanla beraber Mumya Firarda filminde oynadı. 2003 yılında Abdullah Oğuzun yönettiği Asmalı Konak dizisinin devam filmi olan Asmalı Konak-Hayatta Özcan Denizle başrolü paylaştı. Yönetmenliğini Atıf Yılmazın yaptığı Eğreti Gelin filmindeki Kostak Emine rolü ile 2005de 12. Adana Altın Koza Film Festivalinde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Aynı yıl Hande Ataizi ile Melekler Adası dizisinde rol aldı. Aynı dizide rol alan Cem Özer ile 26 Ekim 2004te evlendi. Hamileliğinin son ayında Melekler Adası dizisinden ayrıldı. 22 Mayıs 2005te oğlu Osman Nejatı dünyaya getirdi.

Nurgül Yeşilçay, 2002 2003 yılları arasında, senaristliğini Mahinur Ergun ve Meral Okayın yaptığı yönetmenliğini çağan Irmakın yaptığı Asmalı Konak dizisinde Özcan Deniz, Selda Alkor, Menderes Samancılar gibi sanatçılarla birlikte oynadı. Asmalı Konak adlı dizideki Bahar Karadağ rolüyle ismini duyurdu.

2004te Anlat İstanbul filminde Saliha karakterini canlandırdı. 2005-2006 sezonunda ATVde yayımlanan Belalı Baldız dizisinde Berna Laçin ve Kenan Işıkla başrolü paylaştı. 2006 da Cem Özerle Sen Olmasaydın adlı tiyatro oyununda rol aldı. 2006 yılı Eylül ayında Fatih Akının senaryosunu yazdığı, yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği Yaşamın Kıyısında isimli filmde rol aldı. Bu filmde Ayten Öztürk adlı türk kızını büyük başarıyla canlandırdı, film 2007de 60.Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye için yarışmaya hak kazandı ardından En iyi Senaryo ödülünü kazandığı açıklandı.

2007de Ezo Gelin adlı tv dizisinde Ezo Gelini canlandırdı. Ortadoğunun en önemli film festivallerinden biri olarak kabul edilen 31.Uluslararası Kahire Film Festivalinde başkanlığını ünlü İngiliz yönetmen Nicolas Roegin yaptığı ana jüride yer aldı.2007da Barış Pirhasanın yönetmenliğini yaptığı Ademin Trenleri filminde Hacer rolünde kusursuz bir performans sergiledi.Bu filmdeki oyunuyla 13.Sadri Alışık Oyuncu ödüllerinde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.

çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (çASOD) Geleneksel 15. Oyuncu Ödülleri En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü iki ayrı filmde, birbirinden çok farklı iki rolde birden etkili olmayı ve doğal kalmayı başarması nedeniyle Yaşamın Kıyısında (Ayten) ve Ademin Trenlerinin oyuncusu (Hacer) olarak kazandı. 5-20 Nisan 2008 de 27.si düzenlenen Uluslararası İstanbul Film Festivalinde Semin Kaplanoğlunun juri başkanlığını yaptığı ulusal yarışma jurisinde yer aldı.

Ocak 2010da yayına başlayan Aşk Ve Ceza isimli dizide Murat Yıldırım ile başrolü paylaştı. 2011de Show TVde yayınlanan Sensiz Olmaz adlı dizinin başrolünde yer aldı.

Evlilikleri : Cem Özer ile 26 Ekim 2004te evlendi. 22 Mayıs 2005te oğlu Osman Nejatı dünyaya getirdi. 24 aralık 2010 da Cem Özerden boşandı.

2014 yılında başrollerini Erkan Petekkaya ile paylaştığı Paramparça adlı dizide Nursel Köse, Ebru Özkan, Cemal Hünal ile birlikte oynadı.

Fimleri

2014 - Gece

2013 - Aşk Kırmızı

2010 - çınar Ağacı

2009 - 7 Kocalı Hürmüz

2008 - Vicdan

2007 - Yaşamın Kıyısında, Ayten

2007 - Ademin Trenleri, Hacer

2004 - Anlat İstanbul - Uyuyan Güzel Saliha

2004 - Eğreti Gelin - Kostak Emine

2003 - Asmalı Konak - Hayat - Bahar Karadağ

2002 - Mumya Firarda - Fatıma

2001 Şellale - Nergis

1998 - Herşey çok Güzel Olacak Hemşire

Dizileri

2014 - Paramparça

2014 - Cinayet

2013 - İşler Güçler

2013 - Galip Derviş

2013 - Bebek İşi

2012 - Sultan

2011 - 2012 - Sensiz Olmaz

2010 - 2011 - Aşk ve Ceza (Yasemin)

2006 - Ezo Gelin TV Dizisi - Ezo

2005 - Belalı Baldız TV Dizisi - Arzu Parlak

2004 - Melekler Adası TV Dizisi - Şerbet

2002 - Asmalı Konak TV Dizisi - Bahar Karadağ

2001 - 90-60-90 TV Dizisi - Deniz

1999 - İkinci Bahar TV Dizisi Gülsüm

Rol Aldığı Tiyatro Oyunları

2006 - Sen Olmasaydın

Aşk Gibi

Ödülleri

2005 - 12.Adana Altın Koza Film Festivali En İyi Kadın Oyuncu (Eğreti Gelin)

2007 - 13.Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri Ademin Trenleri En İyi Kadın Oyuncu(Hacer)

2007 - çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (çASOD) Geleneksel 15. Oyuncu Ödülleri En İyi Kadın Oyuncu ödülü (Yaşamın Kıyısında ve Ademin Trenleri)

2008 - 45. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Kadın Oyuncu ödülü

Erkan Petekkaya Kimdir?

Beyaz Gelincik, Hanımın çiftliği, Öyle Bir Geçer Zaman Ki ve Hanımeli Sokağı gibi Türk televizyonlarının en başarılı yapımlarında karşımıza çıkan Türk dizi oyuncusu. Konservatuar çıkışlı bir oyuncu olan Petekkaya, 1993 yılından bu yana Devlet Tiyatrolarında kadrolu oyuncu olarak sahne almaktadır.

Erkan Petekkaya, 11 Aralık 1970 tarihinde, Diyarbakırda dünyaya geldi. Bir kız kardeşi vardır. çocukluğunun büyük bir kısmını İstanbulda geçiren Petekkaya, Mehmet Karamancı İlkokulunda, daha sonra Bostancı Ortaokulu ve Fenerbahçe Lisesinde ilk ve orta dereceli öğrenimi tamamlamasının ardından 1989 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarını kazandı.

1993 yılında Devlet Tiyatrolarında kadrolu sanatçı olarak çalışmaya başlayan Petekkaya, 1994 yılında, kamera şakası programları ile tv dünyasına adım attı. 1998 yılında Güzel Günler ve Aynalı Tahir, 2001 yılında ise Aşkına Eşkiya dizilerinde rol alan oyuncu, 2003 yılında rol aldığı Serseri dizisiyle beraber artık ekranların tanınmış yüzleri arasına girmişti.

2005 yılında ilk büyük rolünü Beyaz Gelincik dizisiyle elde eden Petekkaya, aynı yıl rol aldığı Köpek adlı dizide canlandırdığı Yılmaz karakteri ile Beyaz İnci Televizyon Ödüllerinde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterildi.

Erkan Petekkaya, 2009 yılında Mahsun Kırmızıgülün senaryosunu yazdığı, Serdar Akar yönetmenliğinde çekilen, ve Yavuz Bingöl ile Beren Saatin başrolünde rol aldığı Gecenin Kanatları adlı filmde rol alarak ilk beyazperde deneyimini yaşadı. Aynı yıl televizyon kariyeri açısından da verimli bir dönem geçiren Petekkaya, Bahar Dalları, Hanımın çiftliği ve Sonbahar dizilerinde rol aldı.

Erkan Petekkaya, Öyle Bir Geçer Zaman Ki adlı dönem dizisinde Ali Kaptan karakterini canlandırdı. 2010 2013 tarihleri arasında yayınlanan ve İsmini Erkin Korayın unutulmaz parçasından alan dizinin senaryosunu Coşkun Irmakın yazdı. Oyuncuları ise Ayça Bingöl, Muhammet Uzuner, Wilma Elles, Mete Horozoğlu, Yıldız çağrı Atiksoy, Aras Bulut İynemli, Gün Koper, Mine Tugay, Meral çetinkaya, Emir Berke Zincidi gibi isimlerdir.

Erkan Petekkayanın İstanbulda işlettiği MestET adında bir kasap dükkanı vardır.

2012 - 2014 yılları arasında yönetmenliğini Aydın Bulut un yaptığı Dila Hanım adlı dizide başrolde olmak üzere Hatice Şendil, Mahir Günşiray, Hülya Darcan, Necip Memili, Yonca Cevher ile birlikte oynadı.

2014 yılında Paramparça adlı dizide başrolü Nurgül Yeşilçay ile paylaştı.

Erkan Petekkaya, 2003 yılında Didem Petekkaya ile evlendi. Cem Cano (d.2004) adında bir oğlu vardır.

Ödülleri

2011 - 38.Altın Kelebek Tv Yıldızları Ödülleri - Drama dalında En iyi erkek oyuncu (Öyle Bir Geçer Zaman ki 1. Sezon)

Rol Aldığı Tiyatro Oyunları

2001 - Deli Dumrul : Güngör Dilmen - Diyarbakır Devlet Tiyatrosu

1997 - Düdükçülerle Fırçacıların Savaşı : Aziz Nesin - Diyarbakır Devlet Tiyatrosu

1996 - Kanlı Düğün : Federico Garcia Lorca - Diyarbakır Devlet Tiyatrosu

1994 - Korku (oyun) : Orhan Asena - Diyarbakır Devlet Tiyatrosu

1993 - Sokak Kedisi Marilu : Yeşim Dorman - Diyarbakır Devlet Tiyatrosu

1993 - Mitos Güzeli : Coşkun Irmak - Diyarbakır Devlet Tiyatrosu

Filmleri ve Dizileri

2014 - Paramparça (Cihan) (TV Dizisi)

2012 - 2014 - Dila Hanım (Rıza Bey) (TV Dizisi)

2010 - 2013 - Öyle Bir Geçer Zaman ki (Ali Akarsu) (TV Dizisi)

2010 - Hanımeli Sokağı (Gavurdağlı Deli Osman) (TV Dizisi)

2009 - Hanımın çiftliği (Milletvekili) (TV Dizisi)

2009 - Gecenin Kanatları (Cemal) (Sinema Filmi)

2009 - Bahar Dalları (Balıkçı) (TV Dizisi)

2008 - 2009 - Son Bahar (Galip Türker) (TV Dizisi)

2007 - Sessiz Fırtına (Yiğit Sancaktar) (TV Dizisi)

2005 - Köpek (Yılmaz) (TV Dizisi)

2005 - Beyaz Gelincik (Ömer Aslanbaş) (TV Dizisi)

2003 - Taştan Kalp (İsmail)(TV Filmi)

2003 - Serseri (Bülent) (TV Dizisi)

2003 - Japonyalı Gelin (Ömer)(TV Filmi)

2003 - Bedel (TV Dizisi)

2001 - Aşkına Eşkıya (Sadocan) (TV Dizisi)

1999 - Aynalı Tahir (Kadir Arslan )

1998 - Güzel Günler (Talat) (TV Dizisi)

Sezen Aksu Kimdir?

Annesi fen öğretmeni Şehriban Hanım, babası matematik öğretmeni Sami Bey olan Fatma Sezen Yıldırım, 1954 yılının 13 Temmuzunda Denizli Sarayköyde dünyaya geldi. 3 yaşına kadar doğduğu yerde yaşadı. 3 yaşında İzmire, yıllar sonra Kalbim Egede Kaldı diyeceği yere taşındılar.

çocuklarını disiplinli yetiştirmeyi isteyen Sami Bey ve Şehriban Hanım, Sezene karşı her zaman mesafeli olmaya çalışmışlardı. Ancak bu tutum bile daha küçücük yaşta herkesin ilgisini çekmeye çalışan Sezenin yaramazlıklarına engel olamamıştı. Etrafındaki insanlar ona Cüce Bela diyordu. Hergün Konak-Köprü troleybüsünde şarkı söylüyor, haftada bir kez saçının rengini değiştiriyor, sıklıklada intihara kalkışıyordu. O yıllarda, sonradan Allah babama acıdı da şarkıcı oldum. dediği bir de takıntısı vardı: Dansöz olmak.

Üniversite de dahil olmak üzere tüm eğitim sürecini İzmirde tamamladı. 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlenince okulu bıraktı.

Gençlik çağında sanatın bütün dallarına ilgi duyan Sezen, resim, tiyatro ve dans dersleri aldı. Lisede kendini iyice müziğe verdi. 1970 yılında Hafta Sonu dergisinin açtığı Altın Ses yarışmasında 6. oldu. Sezen aklında ve kalbinde müzik yatıyor olmasına rağmen 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. Üniversite kantinini konser salonu gibi kullanan Sezen, üniversiteden ikinci sınıfta ayrılıp İzmir Radyosu sanatçılarının ders verdiği İzmir Radyosu Sanatçılar Derneğine girerek yıllarca herkesi peşinde sürükleyen, binlerce dizesi, binlerce melodisi olan kendi çizgisini çizmeye başladı.

Sezen, 1974 yılında bir plak şirketine 3 şarkılık bir bandını gönderdi. Aynı yılın Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi. Evliliğinden bir hafta sonra, Yeşil Giresunlu tarafından plak yapmak için çağrıldığı İstanbula gelerek plak çalışmasına başladı. 1975e girerken piyasaya ilk 45liği çıktı: Haydi Şansım. Plak hemen hemen hiç satmadı.

Yabancı bir şarkıdan alınan besteye söz yazılmıştı ve sonuç tam anlamıyla fiyaskoydu. (Plak Sezen Aksuya sorulmadan Sezen Seley adına çıkarılmıştı. Kimbilir belki de daha iyi olmuştu. Yıllar sonra marka olacak bir isim hemen hemen hiç satmayan bir plakla beraber anılmacaktı.) Gene aynı sene (1975) ikinci 45liği Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakmayı çıkardı. Albümdeki parçalar Sezenindi ve plak satışları hiç de fena değildi.

Sezen Aksu üçüncü 45liği Olmaz Olsun/Vurdumduymazı 1976 yılında çıkardı. Plak 45likler listesinde haftalarca bir numarada kaldı. Bu iki plak Sezen Aksunun başlangıcı sayılabilir. 1976 yılında, yıllar sonra idol olacak, şarkıları dillerden düşmeyecek bir Sezen Aksu vardı artık.

Genç sanatçı, 1976 yılında ilk sahne çalışmasına başladı. Bebek Belediye Gazinosunda sahne alıyordu. 1977 yılında Allahaısmarladık/Kaç Yıl Geçti Aradan, Kaybolan Yıllar/Neye Yarar 45likleri ve ilk 33lüğü olan Allahaısmarladık piyasaya çıktı.

1978 yılında Hurşid Yenigünün iki bestesine söz yazan Sezen, Gölge Etme/Aşk 45liğini yaptı. Gene aynı sene piyasadaki en eski Sezen Aksu albümü olan Serçe çift LP olarak piyasaya çıktı. 1979 yılıda boş geçmedi. Bu yıl İlk Gün Gibi/Yalancı ve Allahaşkına/Sensiz İçime Sinmiyor 45likleri piyasaya çıktı. Aynı yıl Sezen kendini sinemada da gösterdi. Sezenin ilk filmi başrolünü Bulut Arasla paylaştığı bir Atıf Yılmaz filmi olan Minik Serçe idi. Bir yıldız doğarken, başka bir yıldızın sönüşünü anlatan film o dönemde beğeni toplayamadı. Bu filmi senelerce Sezen de seyretmemiş olacak ki, 1999 yılında Okan Bayülgenin Zaga programında filmi seyrederken, kendisi de haline çok gülmüştü. Yine aynı programda Sezen filmde hiç öpüşmediğini, o sahnelerin klasik hilelerden biri olduğunu da açıklamadan geçmedi.

1980 yılında Sevgilerimle albümünü çıkaran Sezen için 1981 çok özel bir yıl olacaktı. Müzik, tiyatro ve özel yaşamı çok renkli geçti. Ağlamak Güzeldir albümü sonrası Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikal için çalışmalar yaptı.

Sezen, 10 Temmuz 1981de Beşiktaş Evlendirme Dairesinde Sinan Özer ile evlenirken 4,5 aylık hamile olduğu gündeme geliyor ve bu kez de özel hayatıyla konuşuluyordu. Yıl yine 1981, Kasımın 11i, Mithat Can Özer dünyaya geldi, Sezen artık anneydi. Sezen hayatının erkeğini bulmuştu. O günlerde bir dergiye yaptığı açıklamada Beni Ocaka kadar rahatsız etmeyin diyordu çiçeği burnunda anne. Ama Sezen bu, sanatsız yapamazdı, yapamadı da. Aralık ayında Sezen Aksu Aile Gazinosu için çalışmaya başlamışdı.

1982 yılında Şan Müzikholünde Sezen Aksu

Aile Gazinosu adlı müzikali gösterime girdi. Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda, Altan Erbulak ile aynı sahneyi paylaşan Sezen, sahnede 7 farklı karakteri canlandırdı.

Yıl 1982... Sezen Aksu, hayranları ve Türk klasikleri için çok özel bir yıl. Sezen ilk kez bu yıl Acelen ne bekle Firuze dedi. Firuze bu yıl piyasaya çıktı. Bu yıllarda Firuze dillerden düşmüyordu. Sezen 2 yıl sonra Sen Ağlamayı ve 1991de Gülümseyi çıkarıp Türk Müziğine büyük klasikler kazandırdı. Tabii her şeyin bir sırası vardı. 1982 yılında Sezen Aksu, dönemin popüler dergisi Hey tarafından Yılın Kadın Sarkıcısı seçildi. 1983 yılında Heyin Geleneksel Oskar Konserine de Yılın Kadın Şarkıcısı olarak katıldı Sezen.

1983 yılında Sezen Aksunun, Eurovision macerası başladı. Söz ve müziği Ali Kocatepeye ait Heyamola parçasını Ali Kocatepe ve Coşkun Demir ile birlikte seslendirdi. 3 yıl arka arkaya yaşanacak ve yıllar sonra da vokalisti Işın Karacanın yaşayacağı klasik bir tablo ilk bu yıl yaşandı. Türkiye finaline kalan bu parça yurtdışında ülkemizi temsil etme hakkını elde edemedi. 1983 yılında Heyamola parçasının 45liği Hey Dergisi tarafından yılın plağı seçildi. Aynı yıl Sezen, oğlunun babası Sinan Özerden boşandı.

1984 yılında Sezenin Eurovision macerası devam etti. Sezen bu yıl Halay, 1945 ve Merhaba Ümit adlı parçalarla Türkiye finaline kaldı. İlk olarak Merhaba Ümiti bırakan Sezen Türkiye finalinde Halay ve 1945i seslendirmeye karar verdi. Türkiye finali olmadan iki hafta önce Türkiyeye gelen yabancı bir dostu Sezene sadece 1945i seslendirmesini önerdi. 1945in sözlerinin tüm dünyayla ilgili olduğunu düşünen Sezen bu parçanın yurtdışında da ülkemizi daha iyi temsil edeceğini düşünerek Halaydan vazgeçti. Türkiye finalinde 1945i seslendiren Sezen Aksudan herkes birincilik bekliyordu. Ama sonuç hiç de iç açıcı değildi. Sahnede kıyafetiyle prenseslere benzeyen Sezen Aksu aranjman yüzünden tabiri yerindeyse güme gitmişti.

Sezen 1984 yılında Avrupada şanssızdı ama Türkiye için aynı şey söylenemezdi. Bu yıl 6 Eylülde Sen Ağlama piyasaya çıktı. TRTnin denetiminden geçemediği için ilk başlarda televizyonda seslendirememişti Sezen şarkılarını. TRT, 1985in başından itibaren Sezenin parçalarını yayınlamaya başladı ve albüm olağanüstü bir ilgi gördü. Haftalarca listelerde kalan bu albümün 56. haftasında Sezen Aksu albümün bu kadar listelerde kalmasıyla ilgili Hey Dergisine yaptığı açıklamada Bekliyordum ama bu kadarını değil... Ne yalan söyleyeyim, 1 yılı aşkın sürece listelerde kalacağımı sanmıyordum. Tüm müzikseverlere candan, gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. diyordu.

1985 yılında Sezen Eurovisionda yine Türkiye finaline kaldı. Bu kez parçanın adı Küçük Bir Aşk Masalıydı. Sözleri Sezene ait olan bu parçayı Sezen Aksu ve Özdemir Erdoğan birlikte seslendirdi. Ama sonuç değişmedi. Bu yıl da Sezen yurtdışında ülkemizi temsil edemedi.

1985 yılında Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra isimli müzikal için hazırlandı Sezen. 1986 yılının ilk haftasından itibaren gösterime girdi Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra. Şan Müzikholünde kapalı gişe oynayan bu müzikal dönemin dünyasını ve Türkiyesini Tiye alıyordu. Sahnede büyük beğeni toplayan Sezen, sahneyi Şener Şen, İlyas Salman, Ayşen Gruda gibi ustalarla paylaştı.

Sezen 1988 yılında Sezen Aksu88i çıkardı. Bu albüm Sezen Aksu plakları arasında özeldir. çünkü Sezen Aksu88 plak formatında çıkan son Sezen Aksu albümüdür.

1989 yılında Sezen Aksu Söylüyor albümüyle karşımıza çıktı. Son iki albümüyle birlikte artık Sezen Aksu, Türk Müziği için yeri dolmaz bir efsaneydi. Daha devamı da vardı...

Onyedi dergisinin Ocak 86 sayısında okuyucu anketinde açık farkla Sezenin 1985in en büyük kadın şarkıcısı seçildiği yazıyordu.

Sezen Aksu ile birlikte 80lerde Firuze, İkinci Bahar, Sen Ağlama, Geri Dön, Tükeneceğiz, Git..., Beni Unutma, Değer mi?, Sarışınım, Geçer, Gidiyorum, Belalım, Bırak Beni, Şinanay, Son Bakış hit olmuştu. Sezen Aksu söylemişti. 90larda da söylemeye devam edecekti...

1990lı yıllarda Kanal 6da Sezen Aksu Show programını yapmaya başladı.

1990larda Sezen Aksunun müzikseverlere çok sürprizi vardı. Öncelikle prodüktör tarafını gösterdi bize. Alışılmış starlar dışında ilk defa yeni biri çıkıyordu piyasaya, Sezen Aksunun vokalisti Aşkın Nur Yengi... Aşkın Nur Yengi, Sevgiliye albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Albüm Sezen Aksu prodüksiyonuydu ve bir milyona yakın tiraj elde etti.

1990 yılında Sezen Aksu beyaz perdede karşımıza çıktı. Yönetmenliğini Yavuz Özkanın yaptığı Büyük Yalnızlıkta Sezen Aksu, Ferhan Şensoyla kamera karşısındaydı. Film 1990 yılında Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Görüntü dalında ödül aldı. Filmin müziklerini Onno Tunç yapmıştı. Onno Tunç bestesi olan Uçurtma Bayramları da enstrumantal olarak bu filmde bulunmaktaydı.

Yıllar geçtikçe eski haliyle eğlenmeyi seven Sezen, bu filmle de 2003 senesinde, Yayla Sanat Merkezinde verdiği unplugged konserde dalgasını geçmişti. Önder Fıratla bu filmi seyredişlerini, Önder Fıratın belli etmemeye çalışsa da çok sıkıldığını anlatan Sezen izleyenleri kahkahaya boğmuştu.

Sezen 1991de Aşkın Nur Yenginin ikinci albümü Hesap Verin prodüksiyonunu üstlendi. Albüm Aşkının ilk albümü gibi iyi bir tiraj elde etti.

Sezen Aksuya inanılmaz bir popularite kazandıran 1991, bambaşka bir albümün çıkış yılıydı. 1991de müzik yönetmenliğini Onno Tunçun yaptığı Gülümse çıktı. Albüm, 2 milyonu aşan bir tiraj elde etmişti. Albümün bu kadar çok satmasının sebebi şarkıların seçkinliğinin yanısıra Sezenin hitap kesimiydi. Sezeni her kesimden insan dinliyordu. Aşka düşen de, aşktan kaçan da, arabesk dinleyen de, pop dinleyen de, varoşu da, zengin kesimi de Sezeni dinliyordu artık. İçinde bu kadar tezatlık olan insan kesiminin bu albümde birleşmesi Gülümseyi farklı yapan asıl etkendi. 1991de bu albüme ait Hadi Bakalımın Avrupada singleı çıktı. Bu signle da klibi olmamasına rağmen iyi bir satış elde etti.

1992de Sezen yine vokalistlerine albüm yapmaya devam etti. Sertab Ereneri tanıttı bizlere. Sertabın ilk albümü Sakin Ol başarılı bir satış grafiği çizdi. Sertabın albümünden birkaç ay sonra sıra Levent Yüksele gelmişti. Sezen Aksu, Aşkın ve Sertabtan sonra Leventin albümünün de prodüktörlüğünü üstlendi. Med-Cezir iyi bir tiraj elde etmiş olmasına karşın, satıştan daha önemli olan bu albümün günümüze klasik bırakmasıydı. Albüm, şarkıların güzelliği Leventin yorumuyla birleşince Tuana, Med-Cezir, Beni Bırakın gibi klasikleri müziğimize kazandırmış oldu.

Sezen Aksu her zaman istediği müziği yapmıştı ama Gülümseden sonra her şey daha da değişikti. Sezen Aksu müzik lüksüne ulaşmıştı. Bu lüks ilk meyvesini 1993 yılında verdi. Sezen, Deli Kızın Türküsü ile çıktı karşımıza. Sezen Aksunun alışılmış tarzında olmayan bu albüm, kapağına kadar değişikti. Sezen Aksu kitlesini seçmişti ve artık onlara müzik ziyafeti çekiyordu. Bu farklı albümde Küçüğüm ve Masum Değiliz ilk hit olan parçalardı. Bu albümün bir özelliği ve bir değişikliği daha müzik direktörünün Uzay Heparı olmasıydı.

Uzay, hızlı yaşamayı seviyordu, motosiklet tutkunuydu. 1994ün, 20 Mayısında Uzay motosikletiyle giderken park halindeki Demet Akbağın arabasına çarptı. Zeynep Tunuslu ile henüz 6 aylık evliydi ve sadece bir gün önce bir çocuğunun olacağını öğrenmişti. 11 gün bitkisel hayatta kalan Uzay, 31 Mayıs günü 26 yaşında aramızdan ayrıldı motosiklet sevdasına. Sanat dünyasını, sevenlerini özellikle genç hayranlarını ve tabii ki Sezeni yasa boğdu. Sezen, Uzayı, Yas parçasında sanırım hiçbirimizin yaşamayacağı duygularla yaşadı. Sezen Yası kendisinin okuyamayacağını söylemişti ve şarkıyı Leventin ikinci albümüne koydu. Bu çok özel parçayı Levent Yüksele vermesi en doğruydu. çünkü Levent Yüksel de, Uzayın ölümünden sonra albümü bir milyona yakın satmasına rağmen Sezen Aksunun arkasında vokal yapacak, bas gitar çalacak kadar tevazu sahibi ve vefakar biriydi.

1 Kasım 1994te çıkan Sertabın Ll albümü Sezen Aksu prodüksiyonuydu, iyi bir satış başarısı elde etti. Bu albümün en önemli özelliği ise Uzayın anısına adanmasıydı.

1995 yılında Sezen yine farklı çıktı karşımıza. Buram buram Anadolu kokan şarkılar vardı Işık Doğudan Yükselirde. Eleştirmenlere Eski Sezen Aksu nerede? diye sorduran bu albüm, müzik açısından en iyi Sezen albümlerinden biriydi. Yunus Emrenin, Mevlananın ve Aşık Daiminin eserleri Sezen Aksunun yıllar geçtikçe daha da güzelleşen yorumuyla albümde yer aldı. Fahir Atakoğlunun da iki eseri vardı albümde. Bunlardan biri albümün hitlerinden, sanat müziği tınısıyla kulağımızı okşayan Alturka, diğeri ise özellikle kusursuz düzenlemesiyle Yaktılar Halimimiydi. Gülümsenin müziğini yapan Arto Tunçun da bu albümde iki bestesi vardı. Albümde dikkat çeken bir dörtlük de Bedri Rahmi Eyüboğluna ait;

Bu Anadolu var ya bu Anadolu

Bu misli menendi görülmemiş cömert ana

Bu her yanı meme, bu her yanı dudak, bu her yanı gül

Bu zırnık almadan veren, habire veren yedi gül...

Bedri Rahmi Eyüboğlu

1997 yılının Aralık ayında piyasaya çıkan Düğün ve Cenaze yine çok eleştirildi. Öyle ki birkaç eleştirmen, Sezenin ne dediğini anlamadığını bile yazmıştı. Bütün bu eleştiriler albümün kötü satmasında çok büyük etken oldu. Oysa albümün düzenlemeleri ve besteleri yine eşsizdi. Goran Bregoviçi dünyaya tanıtan 9 tane Goran Bregoviç, 1 tane Kurtis Jasavev bestesinden oluşan albüm Düğün ve Cenaze adını Goran Bregoviçin orkestrasından aldı. Albümün sözlerini ise Sezen, Pakize Barışta ve Meral Okay ile birlikte yazdı.

1998 yılında Düğün ve Cenaze albümünün en büyük hiti Erkeklerin singleı çıktı. 1998in Nisan ayında ise Levent Yükselin üçüncü albümü Adı Menekşe piyasaya çıktı. Bir kez daha Sezen Aksu nun prodüksiyonluk üstlendiği albüm çok başarılı bir yapıt olmasına rağmen belki de tanıtımının iyi yapılamaması nedeniyle iyi bir satış elde edemedi. Yine 1998in Aralık ayında Sezen Aksunun albümü Adı Bende Saklı raflardaki yerini almıştı. Sezen bu kez albümüyle basından tam not aldı. Kimilerine göre eski Sezen dönmüştü. Albümdeki Tutuklu ve Adı Bende Saklı parçaları Sezen klasikleri arasında yerini aldı.

1999un son günlerinde Sezen Aksu hayranlarına bir sürpriz yaptı ve Sarı Odalar singleını piyasaya çıkardı. Parçaya klip 3. köprüyü protesto etmek için Arnavutköyde çekildi.

2 Haziran 2000 günü Sezen yine yeni bir albümle, Deliverenle, çıktı karşımıza. Oh Oh, Kahpe Kader ve Keskin Bıçak albümün hit parçaları oldu ve bir milyona yakın bir tiraj elde etti. (Deliveren, içindeki şeytanla meleği yönlendiren anlamına gelmekte)

Sezen 2001 yılında sağlık problemleriyle ilgilendi. Temmuzun sonunda ve Ağustosun başında 6 konser veren Sezen, Park Ormanda yine çok şiddetli esti. Dev orkestrası ve sesiyle 6 gece hayranlarını büyüledi. Konser hediyesi olan Remix Maxi Single piyasaya sürülmedi, Sezen fanatiklerinin koleksiyonlarındaki yerini aldı. Maxi Singleda Oh Oh ve Kahpe Kaderin Kıvanç Kutlumuş tarafından düzenlenen ikişer remixi bulunmakta.

Sezenin bir zamanki vokalisti Işın Karaca da 2001 yılında Eurovisionda Türkiye finaline kaldı ama yine aynı son yaşandı.

2001 yılının sonuna doğru Sezen Aksunun 6 yıldır vokalistliğini yapan Işın Karacanın albümü Anadilim Aşk piyasaya çıktı. Albüm yine bir Sezen Aksu prodüksiyonuydu.

21 Aralık 2001den itibaren ve 2002nin hemen başında Sezen, Efendy Show Theatredaki konserleriyle sevenlerinin karşısındaydı.

20 Mayıs 2002 günü Sezen Aksu sevenlerine Şarkı Söylemek Lazım albümünü sundu. Bu albüm Sezenin DMC firmasından çıkarttığı ilk albümüydü.

2002in yazında da dolu dolu Sezen Aksu vardı. 12 Haziranda Açıkhavada konserlerine başladı Sezen. Sezenin ilk ışığını Mart ayında Diyarbakırdaki konserinde verdiği sürprizi yaz sonunaydı. Türkiyenin bütün dillerini ve medeniyetlerini bir araya getiren Türkiye Şarkıları isimli konser serisini sundu. Konserlerde Sezene Rum, Ortodoks, Ermeni ve Musevi korolarıyla birlikte Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu da eşlik etti. Sahnede Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Rumca şarkılar, türküler söylendi. Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu en büyük alkış alanlardandı. Sezen konserinin sonunda onbinlerce kişiyle birlikte Şarkı Söylemek Lazımı ve Mevlananın sözlerinden oluşan Yeniliğe Doğru şarkısını söyledi.

Her yaptığıyla kendinden söz ettiren Sezen bu sefer Türkiyeyi bambaşka sallamıştı. Günlerce televizyonlarda konuşulan, gazetelerde yazan Türkiye Şarkılarını 1 Eylül 2002 günü Hürriyet Gazetesi Yasa Meclisten, icraat Sezenden başlığıyla manşetten verdi.

Bu konser dizisi sadece Türkiyede değil birçok ülkede de haber oldu. AP ajansının çektiği bir fotoğraf birçok ülkede yayınlandı.

2003 yılının başında Beşiktaşta BKMde Unplugged konserler veren Sezen yoğun ilgi üzerine konserlerine önce Maltepe Yayla Sanat Merkezinde daha sonra Türkiyenin değişik şehirlerinde devam etti.

2003 yazı bitmeden Sezenin yeni albümü Yaz Bitmeden çıktı. Biri enstumantal olmak üzere 4 yeni şarkı içeren albümde ayrıca daha önce başka yorumcuların seslendirdiği Sezen Aksu şarkıları vardı. Yeni şarkılardan biri olan Farkındayıma Vanın Gevaş ilçesinde klip çekildi.

Sezen Aksunun uzun bir aradan sonra 2005 yılında piyasaya sürülen yeni albümü Bahane, beklenenin de üzerinde ilgi gördü. Aksunun son şarkılarını dinlemek için sabırsızlanan müzikseverlerin yoğun ilgisi sayesinde albüm, ilk iki haftalık sürede 320 bin sattı.

Sezen Aksu aynı zamanda İstanbul gece eğlencesi anlayışına farklılık getiren Oba Barda ve 1997 yılında Uğur Yücel ile Bostancı Gösteri Merkezinde kabare türünde sahne gösterileri sergiledi.

Evlilikleri

1.evliliği : Hasan Yüksektepe ile evlendi, çok kısa bir süre sonra boşandı.

2.evliliği : 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi.

3.evliliği : 10 Temmuz 1981 tarihinde Sinan Özer ile İstanbulda evlendi ve aynı yıl oğlu Mithat Can Özer (d.11 Kasım 1981) doğdu. 1983 yılında boşandı.

4.evliliği : 1993 yılında gazeteci Ahmet Utlu ile evlendi. 1997 yılında boşandı.

Albümleri

1977 - Allahaısmarladık

1978 - Serçe

1980 - Sevgilerimle

1981 - Ağlamak Güzeldir

1982 - Firuze

1984 - Sen Ağlama

1986 - Git

1988 - Sezen Aksu88

1989 - Sezen Aksu Söylüyor

1991 - Gülümse

1993 - Deli Kızın Türküsü

1995 - Işık Doğudan Yükselir

1996 - Düş Bahçeleri

1997 - Düğün ve Cenaze

1998 - Adı Bende Saklı

2000 - Deliveren

2002 - Şarkı Söylemek Lazım

2003 - Yaz Bitmeden

2005 - Bahane

2005 - Bahane Remix

2008 - Deniz Yıldızı

2009 - Yürüyorum Düş Bahçelerinde...

2011 - Öptüm

2011 - Öptüm Remix

2013 - Kayıp Şehir

Ödülleri

1995 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, Yekta Okur Özel Ödülü

2003 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, Yılın en çok satan albümü ödülü

2004 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, Yılın en çok satan albümü ödülü

2005 - POPSAV ödülü, En iyi sanatçı ödülü

2005 - Altın Kelebek 2005 TV Yıldızları Yarışması, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti

2006 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri İki adet Diamond ödülü, Yılın en çok satan albümü ödülü

2005 - Altın Kelebek 2005 TV yıldızları yarışması, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti

2007 - Powertürk Müzik Ödülleri, En iyi Türk Pop Müziği kadın solisti

2008 - İZTO, İzmir Şehrine Katkı Ödülüİzmire katkı ödülü

2009 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, En iyi kadın sanatçı ödülü

2009 - MÜ-YAP Müzik Ödülleri, MÜ-YAP özel ödülü

2012 - Kral TV Video Müzik Ödülleri, En iyi klip ödülü

Filmleri

1979 - Minik Serçe

1981 - Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikali

1983 - Neşeli Kuklalar

1986 - Bin Yıl Önce Bin Yıl Sonra müzikali

1990 - Büyük Yalnızlık

2012 - Max Maceraları: Kralın Doğuşu (seslendirme)

Şener Şen Kimdir?

Kemal Sunal ve İlyas Salman ile beraber oynadığı komedi filmleri ile izleyicilerin gönlünde taht kuran Türk sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu. Ünlü sinema oyuncusu Ali Şenin oğlu olan Şener Şen, tiyatro kökenli bir oyuncu olup, ufak yan rollerle sinema sektörüne girmiş, Arzu Film ile beraber çektiği komedi filmleri ile ünlü olmuş ve de kariyerinin son yıllarında oynadığı Muhsin Bey, Eşkiya ve Kabadayı gibi dram filmlerindeki başarısıyla Türkiyenin yetiştirdiği en iyi oyunculardan birisi olduğunu kanıtlamıştır.

Şener Şen, 26 Aralık 1941 tarihinde, Adanada dünyaya geldi. Komedi ve dram tarzındaki pek çok sinema filminde rol alan Yeşilçamın unutulmaz oyuncularından Ali Şenin oğlu olarak dünyaya gelen Şener Şen, babası gibi oyuncu olma isteğiyle tiyatroya başladı.

İlk olarak 1958 yılında, Yeşil Sahnede oyunculuğa başlayan Şener Şen, 1964-1966 yılları arasında öğretmen olarak Doğu Anadoluda görev aldıktan sonra İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolarında yan rollerde yer alarak profesyonel oyunculuğa başladı.Şen, zaman içinde daha büyük rollerde görülerek mesleğinde ilerleme fırsatı yakaladı.

Tiyatronun yanı sıra dublaj sanatçısı olarak da çalışan Şen, 1967 yılında çekilen Sözde Kızlar adlı sinema filmi ile beyazperdeye adımını attı. 1971 tarihli Altın Prens Devler Ülkesinde adlı yapımda babası Ali Şen ile beraber rol alan başarılı oyuncu, 70li yılların ilk yarısında pek çok filmde yan rollerde gözüktükten sonra asıl çıkışını 1975 yılında rol aldığı iki filmle yakaladı; Bizim Aile ve Hababam Sınıfı.

1975 tarihlinde vizyona giren, Rıfat Ilgazın aynı adı taşıyan kitabından uyarlanan ve de yönetmenliğini Ertem Eğilmezin yaptığı Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Şeni şöhrete taşıyan yapım oldu. Kadrosunda Münir Özkul, Tarık Akan, Adile Naşit ve Kemal Sunal gibi pek çok ünlü ismi barındıran bu filmde Şenin canlandırdığı sakar, beceriksiz ve saf beden eğitimi hocası Body Ekrem karakteri halk tarafından çok sevilince devam filmleri olan 1976 tarihli Hababam Sınıfı Uyanıyor, 1977 tarihli Hababam Sınıfı Tatilde ve de serinin son filmi olan 1978 tarihli Hababam Sınıfı Dokuz Doğurdunun kadrolarında da yer aldı.

Hababam Sınıfı serilerinde beraber rol aldığı iki aktör, Kemal Sunal ve İlyas Salman, Şenin uzun bir süre boyunca çekeceği pek çok komedi filminde kendisiyle beraber rol oynadı. İlyas Salman ile beraber Banker Bilo, çiçek Abbas, Dolap Beygiri gibi filmlerde rol alan Şen, Kemal Sunal ile beraber ise Süt Kardeşler, Tosun Paşa, Kibar Feyzo, Davaro gibi pek çok komedi filminde rol alarak unutulmaz bir ikili oluşturdu. Bu dönemde oynadığı filmlerde genellikle üçkağıçı, güvenilmez, kurnaz ama şansı sürekli kötüye giden bir karakteri canlandıran Şen, Kemal Sunal ve İlyas Salmanın canlandırdığı saf karakter tiplemelerine çok iyi bir antitez oluşturarak unutulmayacak filmlere imza attı.

Şenin kariyerinin olgunlaşma dönemi olarak tanımlanabilecek olan ve genellikle dram ağırlıklı filmlerde rol oynadığı dönemin başlangıcı ise 1984 yılına rastladı. İlk olarak 1984 tarihli, Ertem Eğilmez yönetmenliğinde çekilen Namusluda fazlasıyla dürüst ve onurlu olduğu için sistem tarafından kabul edilmeyen Ali Rıza karakterini canlandıran Şen, daha sonra ise 1985 tarihli Nesli çölgeçen filmi Züğürt Ağada feodalizmin modernite içinde çözülmesini sonucunda Ağalıktan vazgeçmek zorunda kalan bir köy ağasının İstanbulda başından geçen maceraları başarıyla canlandırdı.

1985 tarihli çıplak Vatandaş ve 1986 tarihli Milyarder, Şenin yeni sinema anlayışının ekranlardaki temsilcileri olurken, 1987 yılında vizyona giren Muhsin Bey, Şener Şenin sanat hayatındaki doruklardan birisini temsil etmekteydi. Yavuz Turgulun senarist ve yönetmen olarak can verdiği Muhsin Bey, prensiplerine sonuna kadar bağlı, eski kafalı ve modası geçmiş bir müzik yapımcısı olan Muhsin Bey ve onun şöhret yapmak için çabaladığı yanık sesli genç sanatçı Ali Nazikin hikayesini konu alıyordu. Değişen dünyada eski değerlere bağlı olarak yaşamaya çalışan Muhsin Bey karakteriyle Türk Sinemasının başyapıtlarından birisine imza atan Şen, ayrıca bu film sayesinde ileriki yıllarda pek çok kez beraber kamera karşısına geçeceği Uğur Yücel ile de ilk defa bir başrolde beraber çalışma fırsatı yakaladı.

Muhsin Beyin ardından 1987 yılında Selamsız Bandosu ve Zengin Mutfağı filmlerinde başrol oynayan Şen, 1988 tarihli Arabesk ile bir kez daha unutulmaz bir oyunculuğa imza attı. Yönetmenliğini Ertem Eğilmez, yapımcılığını ise Türker İnanoğlunun üstlendiği ve senaryosunda Gani Müjdenin görev aldığı Arabesk, Türk sinemasında arabesk kültürünün izlerini çözümleyen ve de bu duruma traji-komik bir bakış açısı getiren kuvvetli bir absürd komedi ve hatta yer yer müzikal filmiydi. Müjde Ar ve rol arkadaşı Şener Şenin fevkalede oyunculukları sayesinde film 26. Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Film ödülünü kazandı.

Arabesk sonrasında rol aldığı film sayısını azaltan ve de filmlerin aralarındaki süreyi uzatan Şener Şen, artık tam anlamıyla bir yıldız oyuncu portresi çiziyordu. 1990 yılında Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni ile Muhsin Bey karakterine yakın bir portre çizen başarılı oyuncu, 1992 yılında Yavuz Turgul yönetmenliğindeki Gölge Oyununda Şevket Altuğ ile beraber başrolde yer aldı. Bir sonraki filmi Amerikalı ise Amerikan Pop Kültürünün ülkemizde yarattığı değişimlere eğlenceli bir bakış açısı getiren başarılı bir absürd komedi örneğiydi. Amerikan filmlerinden bire bir alınmış bölümlerle desteklenen (Evde Tek Başına, Temel İçgüdü vs..) Amerikalı, Lale Mansur, Taner Barlas ve Eray Özbal gibi başarılı oyuncuları bir araya getirdi.

Amerikalının ardından üç yıl boyunca sinema filmi çekmeyen Şen, 1996 yılında Eşkiya ile beraber sinemalara geri döndü. Yavuz Turgul tarafından senaryosu yazılan ve de yönetilen Eşkiya, Baran adlı eski bir eşkiyanın 35 yıllık hapis hayatının ardından geçmişiyle hesaplaşmasını ve de Cumali adındaki genç bir serserinin hayatına dahil olmasını anlatırken bir yandan da uyuşturucu ve mafya ilişkilerine değiniyordu. Şeni Uğur Yücel ile bir kez daha başrollerde bir araya getiren Eşkiya, uluslararası film festivallerinde ve de 19. Sinema Yazarları Derneği Ödüllerinde pek çok ödül kazandı.

Eşkiyanın vizyona girmesinin ardından sekiz yıl hiçbir sinema filmi çekmeyen Şen,bu süre içerisinde sadece 2000 yılında gösterime başlayan T.V. dizisi İkinci Baharda rol aldı. 2004 yılında vizyona giren ve başrollerini Meltem Cumbulla paylaştığı Gönül Yarasında bir kez daha Yavuz Turgul ile beraber çalışma fırsatı bulan Şen, 2007 yılında ise senaryosunu Yavuz Turgulun yazdığı ve yönetmenliğini Ömer Vargının yaptığı Kabadayıda rol aldı. Kenan İmirzalıoğlu, Aslı Tandoğan ve Rasim Öztekin gibi başarılı sanatçıların rol aldığı Kabadayı gişede 10.000.000 dolarlık bir hasılata imza atarken, eleştirmenler tarafından II. Eşkiya olarak nitelendirildi.

İki kez evlenen Şener Şenin ilk evliliğinden bir kızı oldu. 1975 doğumlu olan kızı Bengü, babası ve dedesi gibi oyunculuğu seçmedi; hep kameralardan uzak durdu. Şener Şen ikinci evliliğini Muhsin Beyfilminin çekimleri sırasında tanıştığı rol arkadaşı Sermin Hürmeriç ile yaptı. 1989da evlenen çift, Şener Şenin bir başka hit filmi Eşkıyadan sonra 11 yıllık evliliklerini 2000 yılında bitirdi.

Şener Şenin yakın zamanda vizyona girmesi beklenen filmleri arasında ise Av Mevsimi yer alıyor.

Zerrin Özer Kimdir?

Ailedeki üçüncü ve en küçük kız çocuğu olan Zerrin Özer, 4 Kasım 1962de Ankarada doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankarada tamamladı.

Anne ve babasının ayrılığı çocukluk yıllarının mutsuz geçmesinin en büyük sebebi oldu. Kendi çalışmasıyla 1975te katıldığı TRT yarışmasında birinci olmasının verdiği heyecan ve cesaretle müziğe yoğunlaştı.

1978 - 1980 yılları arasında Türkiyenin ünlü orkestralarından, İstanbul Gelişim Orkestrası ile caz ve dans müziği yaptı.

1979 yılında çıkardığı ilk plağı Yalvarırım beklenen ilgiyi görmedi. 1980de ilk plağının hemen bir yıl ardından Orhan Gencebay imzalı şarkısı Gönül beklenmedik bir başarı yakaladı ve için şöhret yolunda dev bir adım oldu.

1982 yılında Paris Eyfel Kulesinde Binbir Gece adı altında Türkiyeyi tanıtıcı konserler verdi. Bir yıl sonra Paristeki Olympiada bir resital için sahneye çıktı.

1988de Bırak Ellerimi, ardından 1989da Dünya Tatlısı albümünü çıkardı. Müzik çalışmalarına Dünya Tatlısı albümünün ardından iki sene ara verdi.

Takvimler 1991i gösterdiğinde İşte Ben albümüyle hayranlarının karşısındaydı. İşte Ben albümü bir çok ödüle layık görüldü. Hızlı başlayan 90lı yıllar Özer için üzücü devam etti. Önce evliliği sona erdi ardından bir çok sağlık problemi ile karşı karşıya kaldı.

2000 senesinde piyasaya çıkarttığı Bir Zerrin Özer Arşivi adlı toplama albüm ile sanat hayatında ikinci kez en iyi albüm ödülünü kazanan Özer, 2001 senesinde Ben adlı bir toplama albüm daha çıkarttı. 2002 yılında, uzun bir aradan sonra ilk stüdyo albümü olan Ben Sana ve 2005 yılında yoğun ilgi gören türkü caz albümü Ölürüm Ben Sanayı çıkarttı. Ölürüm Ben Sana albümü, Altın Plak ödülüne layık görüldü.

Zerrin Özer, 2006 yılında Levent Süren ile evlendi.

Orhan Gencebay Kimdir?

Müziğe 6 yaşında Rus konservatuvarı mezunu ve aslen Kırım göçmeni eski bir opera sanatçısı olan klasik batı müzikçi Emin Tarakçı Hocadan keman ve mandolin dersleri alarak başladı. 7 yaşında bağlama ve Türk Halk Müziği dersleri almaya başladı. 10 yaşında ilk beste çalışması olan Kara Kaşlı Esmerdi Kim Bilir Kimi Sevdi isimli eseri yaptı.

13 yaşında Türk Sanat Müziği ve tambur eğitimi almaya başladı. Ortaokul ve lise yıllarında Samsun, Edirne ve İstanbul musiki cemiyetlerinde yaylı tambur, THM cemiyetlerinde ise bağlama çaldı. Samsun ve İstanbulda halk evlerinin kuruculuğunu yaptı. Kendi açtığı müzik dershanelerinde öğretmenlik yaptı.

İlk profosyonel bestesi Ruhumda Titreyen Sonsuz Bir Alevsini 14 yaşında yaptı.

16 yaşından itibaren jazz ve rock müziği ile ilgilenmeye başladı, batı nefesli sazlardan oluşan orkestralarda tenor sax çalarak görev yaptı. Istanbula gelerek konservatur sınavlarına girdi ve kazandı. İcra heyetinde 4 yıl görev yaptıktan sonra konservatuardan ayrıldı. Vatani görevini bahriyeli olarak sürdürdüğü yıllarda bandoda saksafon çalmaya devam etti.

20 yaşında TRT Ankara, 22 yaşında TRT İstanbul Radyosu sınavlarına girdi. Ankara radyosundan İstanbul radyosuna geçerek 10 ay çalıştı, kendi isteği ile ayrıldı.

TRTden ayrıldıktan sonra babasının da işlerinin bozulması üzerine yeniden Samsuna döndü. Ne var ki içindeki müzik tutkusu her geçen gün biraz daha yoğunlaşdı. Orhan Gencebay çalışmalarını bu kez İstanbul Plakçılar çarşısında yoğunlaştırdı. Söz yazarı, besteci, yorumcu, bağlama sanatçısı olarak zirveye doğru uzanan bir maratona başladı. Sanatçı henüz şarkıcı olarak tanınmadan önce de birçok bestesiyle şöhret olmuştu. Sevemedim Kara Gözlüm , Koca Dünya, Sabır Taşı adlı besteleri, besteci Orhan Gencebayın tanınmasına yetti.

1966da Türkiye çapında yapılan bağlama çalma yarışmasında Arif Sağ ve çinuçen Tanrıkorur ile birlikte derece aldı.

Arif Sağ ile birlikte 1966-1968 arası dönemde Muzaffer Akgün, Yıldız Tezcan, Ahmet Sezgin, Şükran Ay, Sabahat Akkiraz, Nuri Sesigüzel gibi birçok sanatçıya bağlama çaldı. Bu dönem içinde Kızılırmak Karakoyun, Ana, Kuyu gibi Türk filmlerinin müzik direktörlüğünü yaptı. İstanbuldaki halk evlerinde Abdullah Nail Bayşu, İsmet Sıral, Burhan Tonguç, Erkin Koray, Ömer Faruk Tekbilek, Vedat Yıldırımbora, Özer Şenay, Neşet Ertaş gibi sanatçılarla sık sık bir araya gelip müzik yaparak gelecekte kendi ortaya koyacağı müziksel sentezin ilk meyvelerini verdi. Ağlıyorum Yana Yana, Gönül bağları, Yıldız Akşamdan Doğarsın, Neredesin Leylm gibi türkü plakları çıkardı. Sevemedim Karagözlüm, Sabır Taşı, Koca Dünya gibi besteleri çeşitli sanatçılar tarafından okunmaya, sanat dünyasında adı besteci ve bağlama virtüözü olarak duyulmaya başlandı.

Türkü plklarından sonra, 1968 yılında ilk serbest çalışmalar plğı Sensiz Bahar Geçmiyor/Başa Gelen çekilirmişi çıkardı.Bundan sonra Topkapı Plak ve İstanbul Plaktan seri olarak plaklar çıkarmaya devam etti. 1969 yılında çıkardığı Bir Teselli Ver/Yorgun Gözler 45liği ile Türkiye çapında ün yaptı. Bestekr ve enstrümanist kimliğinin yanı sıra, yorumcu kimliği ile ön plana çıkmaya başladı. Ben Eski Halimle Daha Mesuttum, Hor Görme Garibi, Severek Ayrılalım, Ümit Şarkısı, Sevenler Mesut Olmaz gibi plaklara imza attı.

1972 yılında Yaşar Kekeva ile birlikte Kervan Plak şirketini kurdu, şirketin yöneticisi oldu ve kardeşi Burhan Gencebay ile birlikte çalışmalarını burada sürdürmeye başladı. Kervan Plak, Türkiyenin ilk yerli sermayeli plak şirketiydi. Bünyesine Erkin Koray, Ajda Pekkan, Muazzez Abacı, Mustafa Sağyaşar, Ahmet Özhan, Kamuran Akkor, Semiha Yankı, Samime Sanay, Neşe Karaböcek, Bedia Akartürk, Nil Burak, Ziya Taşkent, Semiramis Pekkan, Ferdi Özbeğen gibi starları alan Kervan Plak, dönemin plak piyasasının en güçlü şirketlerinden biri oldu. Daha sonra Yaşar Kekeva Kervan Plaktan ayrılıp kendi adını verdiği plak şirketini kurunca Kervan Plak Orhan Gencebay ve Burhan Gencebay kardeşlerin ortaklığı ile bugünlere geldi. 1978 yılında yaptığı Yarabbim adlı plağı yurt içinde ve dışında yaptığı satışlarla rekor kırdı.

Orhan Gencebay, bugüne kadar 36 sinema filminde başrol oynadı, 90a yakın filmde müzik direktörlüğü yaptı.

1000den fazla bestesi bulunan Orhan Gencebay, bunların 400e yakınını kendisi seslendirdi.

Orhan Gencebayın yaptığı çalışmalara TRT denetleme kurulunca arabesk dendiyse de, Orhan Gencebay bu değerlendirmeyi yanlıştır ve eksiktir diyerek kabul etmedi.

Yasal olarak 60 milyon civarı plak ve kaset tirajı olan Orhan Gencebayın, korsan üretimlerin yasal üretimlerden 2 kat fazla olduğu düşünülürse, yasal olmayan üretimlerle birlikte 200 milyon civarı tirajı olduğu tahmin ediliyor.Bu da; dünyanın sayılı tiraj rakamlarındandır.

Orhan Gencebayın 1970 yılında ilk evliliğini yaptığı Beyaz Kelebekler grubunun da eski solisti olan ses sanatçısı Azize Gencebaydan Altan (d.1970) adını verdiği bir oğlu dünyaya geldi. Daha sonra oğlunun annesinden boşanan sanatçı Tanrı katında eşimdir dediği Sevim Emreyi kendine hayat arkadaşı olarak seçti. 1974 yılından bu yana birlikte olan ünlü çift beraberliklerini büyük bir uyum ve mutluluk içinde sürdürüyorlar. Oğlu Altan Gencebay halen Kervan Plak prodüktörlüğünü yürütmektedir.

Orhan Gencebaya 1999 yılında Kültür Bakanlığınca Devlet Sanatçısı unvanı verildi. 2002 yılında Dışbankın İdeal Kart reklamında, 2010 yılında Vodafone Türkiye reklamında oynadı.

1996-1997 yıllarında TGRT ekranlarında Orhan Abi Halk Show adlı programda sunuculuk yaptı. 2006 ve 2008 yıllarında Star TV ekranlarında yayınlanan Popstar Alaturka yarışmasında jüri üyeliği yaptı. 2013 yılında Star TV ekranlarında yayınlanan Popstar 2013 yarışmasında jüri üyeliği yaptı.

Orhan Gencebay, 3 nisan 2013 tarihinde Ak Parti Hükümeti tarafından açıklanan ve barış sürecini yönetecek olan 63 kişilik Akil insanlar listesine Karadeniz Bölgesi Temsilcisi olarak girmiştir.

2015 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Yönetmeliği kapsamında, müzik alanında ödüllendirildi.

Albümleri

- Musalla Taşı (19681969 derleme)

- Kaderimin Oyunu (19681970 derleme)

- Bir Teselli Ver (19681972 derleme)

- Batsın Bu Dünya (19711974 derleme)

- Sarhoşun Biri (19741976 derleme)

- Hatasız Kul Olmaz (19741976 derleme)

- Benim Dertlerim (1978)

- Yarabbim (1979)

- Aşkı Ben Yaratmadım (1980)

- Ben Topraktan Bir Canım (1981)

- Kördüğüm (19771982 derleme)

- Bir Damla Mutluluk (1978-82 derleme)

- Leyla ile Mecnun (1983)

- Dil Yarası (1984)

- Beni Biraz Anlasaydın (1985)

- Cennet Gözlüm (1986)

- Akma Gözlerimden (1987)

- Emrin Olur (1988)

- Ya Evde Yoksan (1989)

- Utan - Dokunma (1990)

- Hasret Rüzgarı (1991)

- Sen de Haklısın (1992)

- Hayat Devam Ediyor (1993)

- Yalnız Değilsin (1994)

- Gönül Dostu (1995)

- Kiralık Dünya (1996)

- Orhan Gencebay Klasikleri (1998)

- Cevap Ver (1999)

- Orhan Gencebay Klasikleri 2 (2002)

- İdeal Aşk (2002)

- Yürekten Olsun (2004)

- Yargısız İnfaz (2006)

- Orhan Gencebay Film Müzikleri (2007)

- Berhudar Ol (2010)

- Orhan Gencebay ile Bir Ömür (2012)

Filmleri

1971 - Bir Teselli Ver

1972 - Sev Dedi Gözlerim

1973 - Ben Doğarken Ölmüşüm

1974 - Dertler Benim Olsun

1975 - Batsın Bu Dünya

1975 - Bir Araya Gelemeyiz

1976 - Bıktım Her Gün Ölmekten

1976 - Şoför

1977 - Hatasız Kul Olmaz

1978 - Derdim Dünyadan Büyük

1978 - çilekeş

1979 - Aşkı Ben Mi Yarattım

1980 - Kır Gönlünün Zincirini

1980 - Yarabbim

1980 - Vazgeç Gönlüm

1980 - Ben Topraktan Bir Canım

1981 - Feryada Gücüm Yok

1982 - Kördüğüm

1982 - Bir Yudum Mutluluk

1982 - Leyla İle Mecnun

1983 - Zulüm

1983 - Kahır

1984 - Kaptan

1984 - Dil Yarası

1984 - Aşkım Günahımdır

1985 - Doruk

1987 - Cennet Gözlüm

1988 - Küçüksün Yavrum

1989 - Kan çiçeği

1989 - Seni Arıyorum / Sensiz Yaşıyorum

1990 - Utan

1993 - Gerçek Bir Masal (Dizi)

1993 - Hamuş (Dizi)

1993 - Bayan Perşembe (Dizi)

1993 - Kızımı Arıyorum (Dizi)

2009 - Altın Kızlar (Dizi)

Ödülleri

1968-1972 arası her 45liği için Altın Plak ödülleri

1972 Ses dergisi Yılın Türk Müziği Sanatçısı ödülü

İstanbul Plak tarafından, yüksek tiraj başarısından olayı verilen Altın Taç Ödülü (1970)

Tercüman gazetesi tarafından verilen Yılın Sanatçısı Ödülü (1984)

Merhaba dergisi tarafından verilen Yılın Sanatçısı Ödülü (1984)

Ses dergisi tarafından verilen Yılın Sanatçısı Ödülü (1985)

MÜYAP tarafından Dokunma adlı albümünün göstermiş olduğu yüksek satış başarısından dolayı verilen Yüksek Tiraj Ödülü (1990)

ABD-Mısır-İsrailin önde gelen üniversiteleriyle, Hacettepe Üniversitesinin ortaklaşa vermiş olduğu Montu Merit Doktorası (Fahri Müzik Doktoru) Ödülü (1990)

Mehmetçik Vakfı tarafından verilen Altın Madalya Ödülü (1995)

İntermedia ekonomi dergisi tarafından verilen Ekonomide Yılın Yıldızları Ödülü (1998)

Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanı (1998)

Cumhurbaşkanlığı tarafından, Türk Milli Eğitimine katkılarından dolayı verilen Onur Ödülü (2000)

Kral Tv Müzik Ödülleri Onur Ödülü (2011) Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Yönetmeliği kapsamında, müzik alanında ödüllendirildi. (2015)

Ajda Pekkan Kimdir?

Ayşe Ajda Pekkan, 12 Şubat 1946da İstanbulda Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesinde doğdu. Babası Rıdvan Pekkan deniz binbaşısı, annesi Nevin Dobruca ev hanımıydı. Babasının görevi dolayısıyla çocukluğu Gölcükte, Amerikan askerlerinin ailelerinin arasında geçti. Modern bir ortamda ancak ailevi sorunlar arasında geçirilen çocukluk Ajda Pekkanın gençliğini etkileyen önemli bir dönem oldu. İlk okuldan sonra İstanbula taşındılar. Kadıköy Ortaokulunu bitirdikten sonra çamlıca Kız Lisesinde okudu. Bu yıllarda anne babası boşandı. 1963 yılında Ses dergisinin açmış olduğu yarışmada birinci olunca okulu bıraktı.

Şarkıcı olmak için büyük heves taşıyan çamlıca Kız Lisesi öğrencisi Ajda Pekkan, kardeşi Semiramis Pekkanın da desteğiyle 1962 yılında dönemin en popüler gece klubü çatının sahibi olan İlham Gencere ulaştı. İlk olarak seslendirdiği Mina Mazzininın Il Cielo In Una Stanza şarkısıyla kendini kabul ettirdiği çatı gece klubünde Los çatikos topluluğu eşliğinde bir müddet sahne çalışması yaptı.

1963 yılında bir aile dostlarının teşvikiyle Ses dergisinin, sinemaya yeni yüzler kazandırmak amacıyla açtığı kapak yıldızı yarışmasına katıldı. Ediz Hunun erkekler dalında birinci, Hülya Koçyiğitin bayanlar dalında ikinci olduğu yarışmada, birinci seçilen Ajda Pekkanın profesyonel kariyeri böylece başlamış oldu. Avrupai görünümü ve cüretkar tavırlarıyla Yeşilçamın gözde sanatçılarından biri olan Ajda Pekkan, beyaz perdeden gelen teklifleri değerlendirmeye başladı ve 1963 yılında Adanalı Tayfur ile ilk kez çıktığı kamera karşısında, 1967 yılındaki son filmi olan Harun Reşitin Gözdesine kadar baş rollerini Ayhan Işık, Cüneyt Arkın ve Tamer Yiğit gibi sanatçılarla paylaştığı 47 film çevirdi.

Ses kabiliyeti rol aldığı filmlerdeki yapımcıların da dikkatinden kaçmadı ve pek çok filminde şarkıcı rolü üstlendi ve çeşitli şarkılar seslendirdi. İlk filmi Adanalı Tayfurda seslendirdiği Göz Göz Değdi Bana şarkısı, arka yüzünde Öztürk Serengilin seslendirdiği Abidik Gubidik şarkısıyla birlikte 45lik plak olarak yayınlandı. Sinemaya başlamadan önce tanışıp şarkıcılık yapabilmesi için yardım istediği ve kabiliyetine ikna ettiği Fecri Ebcioğlu, sinema yıllarında da Ajda Pekkanla irtibatını hiç koparmadı ve 1965 yılında kendine ait ilk plağı olan Her Yerde Kar Var / 17 Yaşında piyasaya sürüldü. Fecri Ebcioğlunun yabancı şarkılar üzerine Türkçe sözler yazarak ülkemize benimsettiği aranjman tarzının en büyük starı, Salvatore Adamonun ünlü şarkısını yine Adamo gibi Fransız aksanıyla söyleyerek, yavaş yavaş ismini duyurmaya başladı.

Sahnelerden sinemaya geçen sanatçıların aksine, sinemadan sahneye geçen Ajda Pekkan, birkaç plak denemesinden sonra 1968 yılında çıkardığı İki Yabancı 45liği ile aranjman dalında onbinlerce plak satarak satış rekoru kırdı. Dünya Dönüyor, Saklanbaç ve Üç Kalp gibi üstüste çok başarılı plaklar yaptı. Bu yükselen trendin neticesinde yurtdışından davetler aldı ve Atinadaki Uluslarası Apollonia Müzik Festivalinde 1968 yılında Özleyiş ve 1969 yılında Perhaps One Day şarkıları ile üstüste iki kere dördüncü olarak müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırdı. Barcelonadaki Akdeniz Şarkıları Festivalinde Ve Ben Şimdi şarkısı ile Türkiyeyi temsil etmesi ve şarkılarının pek çok filmde fon müziği olarak kullanılması, Ajda Pekkanı tüm ülkede tanınır hale getirdiği gibi, 1966 yılında Zeki Mürenin alt kadrosunda Maksimle gazino hayatına başladı. Ajda, o günlerde, yeni bir aşka yelken açtı. CHP Genel Sekreteri Kemal Satırın oğlu Mustafa Satır ile beraberliği 1967 yılının en çok ses getiren olaylarından biri oldu..

1973 yılında Avrupanın ünlü müzikholü Olympiada verdiği konserle hem dış dünyaya açıldı. Türkiyenin mutlu azınlığı ona Superstar ünvanını verdi. 7 yıl kadar Fransada kaldıktan sonra ülkesine döndü. Ülkü Aker ve Fikret Şeneş gibi söz yazarlarıyla çalıştı.

Her ülkenin starlarını bünyesinde barındırmaya özen gösteren Philips firması, Türkiyeden seçtiği Ajda Pekkanı kanatlarının altına aldı ve kayıtları Fransadaki stüdyolarda gerçekleştirilen, Fikret Şeneşin sözlerini yazdığı şarkılarla, Ajda Pekkanın diğer şarkıcılardan bir adım öne fırladığı yıllar başladı. Üstüste gelen hit plaklarla Ajda Pekkanın sesi tüm ülkede keyifle dinlendiği gibi, şık giyimi, sürekli kendini yenileyen görünümü ve değişime açık tavrıyla sadece müzikte değil moda konusunda da hayranlarını sürükleyen bir ikon haline geldi. Sensiz Yıllarda, Yalnızlıktan Bezdim gibi şarkılarla fırtına gibi girdiği 70lerin ortalarında seslendirdiği Tanrı Misafiri, Kimler Geldi Kimler Geçti, Hoşgör Sen, Sana Ne Kime Ne gibi ileride birer Ajda Pekkan klasiği haline gelecek şarkılarıyla Türkiye sınırlarını zorlamaya başladı. Bu üstün performansının sonucunda 1976 yılında Parisin ünlü Olympia müzikholünde, pek çok şarkısının Türkçe versiyonlarını seslendirdiği, dönemin ünlü Cezayir asıllı Fransız şarkıcısı Enrico Maciasla seri konserler verdi. Bir dost toplantısında Hürriyet Gazetesi sahibi Erol Simavinin Ajda Pekkana Star demek yetmez, ancak Süperstar dersek yerini bulur. sözüyle birlikte önce sanat çevrelerinde, sonra hayranlarının arasında, daha sonra da tüm ülkede Süperstar ünvanıyla anılır oldu.

1977 yılında bu ünvanını ilk kez resmileştiren, o güne kadar benzeri görülmemiş bir kapak dizaynı ve prodüksiyonla piyasaya sunulan, Kim Ne Derse Desin, Hancı gibi şarkıların yer aldığı albümü Süperstarı hazırladı. Aynı yıl Tokyodaki Yamaha Müzik Festivalinde A Mes Amours şarkısıyla elde ettiği başarılı netice, 1970lerin başında yurtdışında ilk olarak bir Almanca ve daha sonra birkaç Fransızca plağı satışa sunulan Ajda Pekkanın 1977 ve 1978 yıllarında Fransada ses getiren 45lik çalışmaları yapmasına ve sonunda Pour Lui isimli Fransızca albümünü hazırlamasına ön ayak oldu. Halk konserleri, sahne çalışmaları ve konuk sanatçı olarak katıldığı uluslararası organizasyonlar ile başarısını pekiştiren Ajda Pekkan, 1979 yılında Bambaşka Biri, Haykıracak Nefesim gibi şarkıların yer aldığı Süperstar serisinin ikinci albümü Süperstar 2de kariyerinin doruğuna çıktı. 70li yıllarda defalarca yılın sanatçısı seçildiği gibi şarkıları da liste başlarından inmedi, çeşitli ödüller kazandı.

O seneye kadar, Türkiyeyi temsil etme görevinin, eleme usulüyle belirlendiği Eurovision şarkı yarışmasına 1980 yılında atama yoluyla Ajda Pekkan seçildi. İlk önce tespit edilen 5 bestecinin şarkılarının jüri tarafından 3e düşürülmesiyle, Bir Dünya Ver Bana, Olsam ve Petr oil ile Tv ekranlarında boy gösterdi. Petr oilın Türkiyeyi temsil etmesine karar verilen gece sonunda, ülkemizde hiç olmamış birşey oldu ve henüz plağı satışa sunulmamış bir şarkı tüm halk tarafından ezbere söylenir oldu. Kulis faaliyetlerinin yetersizliği, şarkının siyasi hicivli yapısı ve yarışma gecesindeki organizasyon bozuklukları neticesinde Ajda Pekkan bu yarışmada hayal kırıklığı yaratan bir derece aldı. Süperstarı bir hayli küstüren bu yarışmadan sonra bir süre dinlenme kararı alıp ABD.ye yerleşti. 70lerin sona ermesiyle birlikte pop müziğin cazibesini yitirip, alaturka ve arabeske yönelindiği yıllarda Sen Mutlu Ol ve Sevdim Seni isminde hafif müzik ve alaturka sentezi iki albüm yaptı. Ancak Süperstarın bir türlü içine sinmeyen ve kendi isteği doğrultusunda gerçekleşmeyen, ısmarlama olarak hazırlanan bu albümler Ajda Pekkan hayranlarının beklediği renkten ve kıvamdan uzaktı. Yerli bestecilerle çalışmaktan beklediği verimi alamayan Ajda Pekkan, 70lerde kendi önderliğinde yükselen aranjman akımına geri döndü.

1970-79 arasını Pariste yaşadı. 80de Eurovizyon şarkı yarışmasında yaşadığı hüsranın ardından küsüp İngiltereye, oradan da Amerikaya gitti. İki sene oralarda kaldı.

Süperstar 83 Showuyla sahnelerde fırtına gibi eserken, en başarılı çalışmalarında yanında olan Fikret Şeneşle birlikte çalıştığı Uykusuz Her Gece, Son Yolcu gibi şarkıların yer aldığı Süperstar 83 albümüyle yeniden gönülleri fethetti. Reklam filmleri, Tv programları, sahne çalışmalarıyla ikinci baharını yaşayan Süperstar, 1984 yılının sonlarında yapımcılarının ve yakın çevresinin ısrarıyla dönemin popüler gruplarından Beş Yıl Önce 10 Yıl Sonra ile bir albüm hazırladı. O Benim Dünyam şarkısıyla yeniden çıkış yakalayan Ajda Pekkan, şarkı yorumlarındaki üstün bir performansına rağmen şarkıların özensizliği ve zorlama bir albüm olmasından dolayı, yeni ekibiyle beklediği sükseyi yapamadı.

1987 yılında Ülkü Aker ve Fikret Şeneşin sözlerini yazdığı Kim Olsa Anlatır, Yalnızlık Yolcusu gibi şarkılarla, özel hayranları için eşsiz olarak nitelenen ancak hit şarkı eksikliği nedeniyle, fazla tutulmayan Süperstar 4 albümünü hazırladı. Sonrasında yaptığı evlilik nedeniyle aldığı müziği bırakma kararı tüm müzik severleri üzse de, müzikten ayrı geçen günlerinde yaşadığı boşluk hissi neticesinde yeniden müziğe dönüş kararı verdiği sıralarda evliliği de sona erdi.

1989 yılının son günlerinde Ajda 90 albümünü piyasaya sürdü. Pop müziğin çıkmaza girdiği, hatta unutulduğu günlerde Yaz Yaz Yaz ile ortalığı kasıp kavurdu. Yarısı yerli beste, yarısı aranjman olan bu albüm, Ajda Pekkanın muhteşem dönüşünün bir işaretiydi adeta. Peşi sıra başlayan Rumelihisarı konserleriyle Süperstar, sevenlerini kaldığı yerden büyülemeye devam etti. 91, 93 ve 96 yıllarında çoğunlukla yerli bestecilerle çalıştığı albümleri, sivrilen bir kaç şarkı dışında beklenen ilgiyi görmedi. 90ların ortalarına kadarki 30 senelik müzikal kariyerinde hiç toplama albüm yapmayan Ajda Pekkanın, hayranlarını çok memnun etse de kendi rızası dışında yayınlanan Hoş Görsen ve Unutulmayanlar albümleri piyasaya çıktı.

çeşitli sahne çalışmalarına devam ederken 1998 yılında eski şarkılarının yeni düzenlemelerini seslendirdiği Best Of albümü müzik marketlerdeki yerini aldı. Yüksek satış grafiği yakalayan bu albümün devamı niteliğinde, 2000 yılında 2 CDden oluşan Diva albümü piyasaya çıktı. Bu albümde Ajda Pekkanın eski şarkılarının yeni yorumlarının yanı sıra, Mutlu Bütün Şarkılar ve Aşka İnanma gibi iki yeni şarkı ve kardeşi Semiramis Pekkanın eski şarkılarından Dert Ortağım ile Bu Ne Biçim Hayatın da Ajda Pekkan yorumları yer aldı. Büyük başarı elde eden bu albümün şarkılarından Bir Günah Gibi, dünyaca ünlü DJ Claude Challenin Buddha Bar serisinde yer aldı. 2000 yılında Monacoda Monte Carlo Sporting Dt müzikholünde dünyaca ünlü sanatçılarla birlikte sahne alan Süperstar, bir de Prestige de la Turquie avec Ajda Pekkan isminde videoklip hazırladı. 60, 70 ve 80li yıllarda pek çok filmde fon müziği olarak kullanılan Ajda Pekkan şarkılarından sonra Ajda Pekkanın sesi, 2001 yılı içerisinde sinemalarda gösterime giren Cahil Periler filminde Bambaşka Biri ve Meksikada yayınlanan bir pembe dizide de Bir Günah Gibi şarkıları ile yer aldığı filmlere renk kattı.

2002 yılında vizyona giren Şöhret Sandalı ismindeki sinema filminde Halil Ergünle beraber başrolleri paylaştı. 2003 yılında sözü ve müziği Şehrazat (müzisyen)a ait Sen İste adlı single çalışmasını yayınlayan Pekkan, 2005 yılında Kanal Dde Superstar Show adlı bir televizyon programı yapmaya başladı. 2006 yılında çıkarttığı Cool Kadın adlı albümü MÜYAP tarafından Altın Plak ile ödüllendirilen Pekkan 2008 yılında İstanbul, Ankara ve İzmiri kapsayan büyük bir turneye çıktı. Turnenin ardından Aynen Öyle adlı 21. stüdyo albümünü çıkarttı.

Ajda Pekkan son olarak 2009 yılında Serdar Ortaç tarafından söz ve müziği yazılan Resim adlı single çalışmasını yayınladı.

Evlilikleri

2 evlilik yapmıştır. 1975 yılında Ajdanın aşk hayatına önce Galatasaray kalecisi Yasin Özdenak sonra da Ahmet Mavitan girdi.

1.evliliği : Ajda Pekkan 27 yaşındayken, 17 Kasım 1973 tarihinde 19 yaşındaki Coşkun Sapmaz ile Zürihte evlendi. Bu evlilik 6 gün sürdü.

Ajda Pekkan 1979 yılı yazında İzmir Fuarında Gazeteci Erol Yaraş ile nişanlandı, ancak birkaç gün sonra ayrıldı.

2.evliliği : 27 Aralık 1984 tarihinde iş adamı Ali Barsla evlendi 6 yıl sürdü ve 1989 yılının sonunda evliliği sona erdi.

İkinci evliliği Aziz Üstel yüzünden bittikten sonra, bu dönemde, Talip Özkan isimli genç işadamı girdi Ajdanın hayatına. Ajda, çok geçmeden Talip Özkana da bye bye deyip, gönül rotasını bu kez Jülide Ateş ile başarısız bir evlilik yapan İzmirli işadamı Cemal Özgörkeye kırdıysa da fazla uzun sürmedi. çok geçmeden işadamı Teoman Demir girdi bu kez hayatına (1994). Kesintilerle üç yıl kadar sürdü bu ilişki. Derken 1998 yılında politika dünyasının parlayan yıldızı Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna aşkı patladı. Beklenenden de uzun sürdü bu ilişki, ama Ajdanın neredeyse genel kuralı haline gelen Ne evlilik, ne ilişki uzun ömürlü olmaz. Zamanı gelince biter ilkesine uygun olarak bitiverdi. 2000 yılında Monacoda konser verirken yanında İzmirli iş adamı Erol Özbaş vardı. Daha sonra 2003 -2007 yılları arasında Okan Tapan ile birlikte oldu.

Ajda Pekkan, 19 mart 2013 tarihinde Beşiktaş spor klübünün 110. Kuruluş yılı kutlamaları çerçevesinde İnönü stadında sahneye çıktı.

13 19 Mayıs 2013 tarihleri arasında Antalya Larada düzenlenen UNI SummerLife 2013 Uluslararası Dans ve Müzik Festivalinde Ajda Pekkan da şarkılar söyledi.

Bugüne kadar bıçak değmemiş yeri kalmayan ünlü sanatçı 21 kez Estetik Yaptırdı:

3 kez burnunu yaptırdı.

6 kez dudaklarına silikon enjekte ettirdi.

Diz kapaklarını gerdirdi.

2 kez karın bölgesini gerdirdi.

4 kez yüzünü gerdirdi.

Kaşlarını çektirdi.

Göz kapaklarını kaldırttı.

Göğüslerini dikleştirdi.

2 kez kollarının alt bölgesindeki yağları aldırdı.

Süperstar ayrıca 6 ayda bir yüzüne botoks enjekte ettiriyor.

Albümleri

Farkın Bu (2011)

Resim (2009)

Aynen Öyle (2008)

Cool Kadın (2006)

Diva (2000)

The Best of Ajda (1998)

Ajda Pekkan (1996)

Ajda 93 (1993)

Seni Seçtim (1991)

Ajda 90 (1990)

Süperstar IV (1987)

Ajda Pekkan ve Beş Yıl Önce On Yıl Sonra (1985)

Süperstar III (1983)

Sevdim Seni (1982)

Sen Mutlu Ol (1981)

Süperstar II (1979)

Pour Lui (1978)

Süperstar (1977)

La Fete A LOlympia (1976)

Ajda (1975)

Ajda Pekkan Vol. III (1972)

Fecri Ebcioğlu Sunar: Ajda Pekkan (1969)

Ajda Pekkan (1968)

Filmleri

Şıpsevdi (1963) Kendini Arayan Adam (1963) Adanalı Tayfur (1963) Şaşkın Baba (1963) Öpüşmek Yasak (1963) Abudik Gubidik (1964) çanakkale Aslanları (1964) Plajda Sevişelim (1964) Kaynana Zırıltısı (1964) Avare (1964) Hızır Dede (1964) Koçum Benim (1964) Sokakların Kanunu (1964) Artık Düşman Değiliz (1965) Cici Kızlar (1965) Kart Horoz (1965) Kolla Kendini Bebek (1965) Pantolon Bankası (1965) Şaka İle Karışık (1965) Şepkemin Altındayım (1965) Yabancı Olduk Şimdi (1965) Bir Caniye Gönül Verdim (1965) Şehvetin Esiriyiz (1965) Babamız Evleniyor (1965) Sevdalı Kabadayı (1965) Taçsız Kral (1965) Dalgacı Mahmut (1965) Berduş Milyoner (1965) Helal Adanalı Celal (1965) Bir Gönül Oyunu (1965) Lafını Balla Kestim (1965) Sevinç Gözyaşları (1965) Avare Kız (1966) Kara Tren (1966) Şoför Deyip Geçmeyin (1966) Seher Vakti (1966) Ümit Sokağı (1966) Düğün Gecesi (1966) Siyah Otomobil (1966) Dişi Düşman (1966) Dağda Silah Konuşur (1966) Günah çocuğu (1966) Affet Sevgilim (1966) Ayrılık Şarkısı (1966) Erkek Severse (1966) Harun Reşidin Gözdesi (1967) Tatlı Günler (1969) Şöhret Sandalı (2002) Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda (Film şarkılarını seslendirmiştir Yakar Geçerim 2013)

45likleri;

Yurtdışı

I Agapi M Afise - Alli Den Tha Vreis Opos Emena (1970 Yunanistan) Den Rotises Pote - San To Karavi (1970 Yunanistan) Zigeuner Müssen Singen - Der Groe Abschied (1971 Almanya) Ai No Omoide - Wasureenu H ito (1972 Japonya) Babylone, Babylone - Viens Pleurer Dans Mon Ceour (1973 Almanya) Je Tapprendrai Lamour - Tu Pars Et Tu Reviens (1976 Fransa) Mediterrane - Kim Derdi ki (1976 Fransa) Viens Dans Ma Vie - Face Face Avec Moi (1976 Fransa) Mediterrneo - A Mes Amours (1976 İspanya) A Mes Amours - Satisfaction (1977 Fransa) A Mes Amours - Satisfaction (1977 Japonya) Hancı - Mediterrane (1977 Japonya) Et Je Voyage - Je Danse (1978 Fransa) Loin De Nous Je Taime - Combien Je Taime (1978 Fransa) Petr Oil - Le Roi Du Petrole (1980 Fransa) Petr Oil - Bir Dünya Ver Bana (1980 Almanya)

Yurtiçi

Abidik Gubidik Twist - Göz Göz Değdi Bana (1964) Her Yerde Kar Var - Onyedi Yaşında (1965) Moda Yolunda - Serseri (1966) Seviyorum - ilkokulda Tanışmıştık (1966) iki Yabancı - Bang Bang (1967) Dönmem Sana - ilk Aşkım (1967) Oyalama Beni - Saklanbaç (1967) Aşk Oyunu - Et Cest Pour Toi (1967) Boşvermişim Dünyaya - Sevdiğim Adam (1967) Dünya Dönüyor - Üç Kalp (1968) Kimdir Bu Sevgili - Onu Bana Bırak (1968) Özleyiş - Ve Ben Şimdi (1968) Boş Sokak - çapkın (1968) Ne Tadı Var Bu Dünyanın - Mesut Ol Sen (1969) İki Yüzlü Aşk - Erkekleri Tanıyın (1969) Durdurun Şu Zamanı - Yaşamak Ne Güzel Şey (1969) Ben Bir Köylü Kızıyım - Tatlı Dünya (1969) Son Arzu - Üzgün Yüzlü Dertli Akşam (1969) Ay Doğarken - Sev Sen de Gönlünce (1969) Sensiz Yıllarda - Olmadı Gitti (1970) Yağmur - Tek Yaşanır mı (1970) Gençlik Yılları - Bilmece Bildirmece (1971) Yalnızlıktan Bezdim - Gel (1971) Sen Bir Yana Dünya Bir Yana - içiyorum (1971) Olanlar Oldu Bana - çapkın Satıcı (1972) Dert Bende derman sende - Varsın Yansın Dünya (1972) Kaderimin Oyunu - Kimler Geldi Kimler Geçti (1973) Babylone, Babylone - Viens Pleurer Dans Mon Cur (1973) Tanrı Misafiri - içme Sakın (1973) Seninleyim - Palavra Palavra (1973) Nasılsın iyi misin - inanmam (1974) Sana Neler Edeceğim - Haram Olsun Bu Aşk Sana (1974) Hoşgör Sen - Sana Ne Kime Ne (1975) Al Beni - Aşk Budur (1975) Ne Varsa Bende Var - Yere Bakan Yürek Yakan (1976) Je Tapprendrai Lamour - Tu Pars Et Tu Reviens (1976) Gözünaydın - Kim Ne Derse Desin (1976) Viens Dans Ma Vie - Face Face Avec Moi (1977) Ağlama Yarim - Sakın Sakın Ha (1977) A Mes Amours - Satisfaction (1977) Ya Sonra - Yeniden Başlasın (1978) Petr Oil - Loving On Petrol (1980) Sen İste (2003) Resim (2009)

Ana Sayfaya Git