İrem Derici sosyal medyada dantel akımı başlattı, İrem Derici akım için neler dedi, kimdir?

TV8’in efsane yarışma programı O Ses Türkiye ile ün kazanan muazam sesli İrem Derici, yeni albümün kapak fotoğrafını sosyal medya platformu üzerinden paylaşması üzerine hayranları yeni bir akım başlattı. Hayranları dantellerle poz vererek sosyal medyayı salladı.

Haberler 04.02.2016 - 16:54 Son Güncelleme : 04.02.2016 - 16:54

TV8in efsane yarışma programı O Ses Türkiye ile ün kazanan muazam sesli İrem Derici, yeni albümün kapak fotoğrafını sosyal medya platformu üzerinden paylaşması üzerine hayranları yeni bir akım başlattı. Hayranları dantellerle poz vererek sosyal medyayı salladı.

Güzel sanatçı İrem Derici sayesinde sosyal medyada başlatılan dantel akımına sanatçı, sosyal medyada paylaşımda bulundu.

İrem Dericinin paylaşımı şu şekilde

Yeni akım hayırlı olsun, yıkılıyor twitter ve Memlekette kafalar yandı :) Albüm için full destek, tam destek. Her Türk evinde dantel bulunması şart notlarını düştüğü paylaşımlarla teşekkür etti.

İrem Derici Kimdir?

İrem Derici, 21 Mart 1987 tarihinde İstanbulda doğmuştur. Annesinin adı Jale Ediz, reklamcılık yapan babasının adı Hulusi Dericidir. 4 yaşında org çalmaya başladı. İrem 5 yaşında iken anne- babası boşandı. İlkokula giderken Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano bölümünde eğitime başladı lise bitene kadar devam etti. Işık Lisesinden mezun oldu. 16 yaşında iken bir burun estetik ameliyatı oldu.

16 yaşından beri Beyoğlunda kulüplerde Monopop adlı gurubu ile şarkı söyledi.

Üniversiteden mezun olduktan sonra babasının yanında reklam ajansında 8 ay çalıştı. Reklamcılıktan kurtulup şarkı söylemek için çareyi O Ses Türkiyeye katılmakta gördü.

Acun Ilıcalının sunduğu 2011 yılında Mustafa Sandal, Hadise Açıkgöz, Hülya Avşar ve Murat Bozun jüri üyesi olduğu O Ses Türkiye yarışmasına katıldı. Yarı finalde elendi.

Melih Kibarın bugüne kadar hiç duyulmamış son bestesi Bensiz Yapamazsın ile müzik dünyasına hızlı bir giriş yaptı. Mayıs 2013de Düşler Ülkesinin Gelgit Akıllısı adlı single ile Türkiyede fırtına gibi esti. Sözü ve müziği Sezen Aksu ya ait şarkının klibi Müyap kanalında 24 milyon izlenme sayısına ulaşarak bir rekora imza attı.

2014 yılının başlarında Neşet Ertaş şarkısı olan Neredesin Seni coverlayarak bir tekli çıkardı.

İrem Derici asıl çıkışını 15 Nisan 2014de Kalbimin Tek Sahibine adlı şarkı ile yaptı. Piyasaya çıktığı andan itibaren dijital platformlarda en çok dinlenenler arasına giren şarkı internet ortamında en fazla indirilen ve dinlenen şarkı olma başarısını elde etti.

15 Nisan 2014de son teklisi Kalbimin Tek Sahibine ise adeta nikah-düğün organizasyonlarının resmi şarkısı oldu. 2014 yılında Altın Kelebek Ödülleri, En Iyi çıkış Yapan Sanatçı ödülünü kazandı.

İrem Derici, 13 Eylül 2014 tarihinde radyocu, aranjör Rıza Esendemir ile evlendi. Sağ elinin bileğine eşinin adını dövme yaptırdı. 14 yaşında iken de sol kolunun altına latince şeytan dürttü yazan dövme yaptırmıştır.

Albümleri

2012 - Bensiz Yapamazsın (Single)

2013 - Düşler Ülkesinin Gelgit Akıllısı (Single)

2013 - İki (Maxi Single)

2014 - Neredesin Sen (Single)

2014 - Kalbimin Tek Sahibine (Single)

2014 - Üç (Maxi Single)

O Ses Türkiye 2016 Şampiyonu Kim Oldu?

Vee artık O Ses Türkiye macerası sona erdi. O Ses Türkiyenin merakla beklenen şampiyonu belli oldu. Emre Sertkaya, Aziz Kiraz, Türkan Kürşat ve Tankurtun finalde canlı SMS oylamasındaki yarışı son buldu. O Ses Türkiye 2016 şampiyonu kim oldu, O Ses Türkiye oylama sonuçları, O Ses Türkiye kim şampiyon oldu, O Ses Türkiye birincisi kim, O Ses Türkiye 2 Şubat şampiyon kim oldu, 2016 yılının en iyisi kim oldu, gibi merak edilen tüm soruların yanıtı alındı. İşte detaylar

TV8in en fenomen yarışma programlarından biri olan ve İstisnalar kaideyi bozmaz misali neredeyse her yayınlandığı gün reyting birincisi olmayı başaran O Ses Türkiyede koca bir sezon sona erdi. İşte bu koca sezon sonunda O Ses Türkiye birincisi kim oldu, O Ses Türkiye 2016 şampiyonu Emre mi, Türkan mı, Aziz Kiraz mı, O Ses Türkiye kim kazandı gibi soruların yanıtının belli olduğu final bölümü büyük heyecanla izlendi.

O SES TÜRKİYEDE İLK ELENEN İSİM TANKURT OLDU!

O Ses Türkiye final gecesinde yarışmacılar önce iki performans sergileyecek ve daha sonra bir kişi hayallerine veda edecekti. O Ses Türkiye finalinde ilk turu geçen isimler Gökhan ve Hakan Özoğuzun takımında Emre Sertkaya ve Türkan Kürşat ve Hadisenin takımından Aziz Kiraz oldu. Ebru Gündeşin yarışmacısı Tankurt ise elendi. Böylece geçen senenin şampiyonu Ebru Gündeş bu sene şampiyon olma fırsatını kaçırdı. 5 sezondur şampiyon olamayan Hadisenin ise şampiyon olup olamayacağı heyecanı herkesi sarmıştı.

O SES TÜRKİYEDE İKİNCİ ELENEN İSİM KİM?

O Ses Türkiyede Tankurttan sonra elenen isim Gökhan ve Hakanın takımından Türkan Kürşat oldu ve Emre Sertkaya Gökhanın takımından finale kalan isim oldu. Hadisenin yarışmacısı Aziz Kiraz da finalist oldu ve O Ses Türkiye 2016da iki finalistten biri Aziz Kiraz biri de Emre Sertkaya oldu. Hadise ve Gökhan Hakan jürilerinden kim şampiyon oldu? İşte cevabı.

İŞTE O SES TÜRKİYE 2016 ŞAMPİYONU!

Ve işte beklenen an geldi. O Ses Türkiye Final bölümü yine Acun Ilıcalının sunumuyla ekranlarımıza geldi. O Ses Türkiyede Acun Ilıcalıya zarf ulaştı. Aziz Kiraz mı, Emre Sertkaya mı, Türkan Kürşat mı kim şampiyon oldu sorusunun cevabı alındı. Acun yine heyecanlandırdı uzun bir süre O Ses Türkiyenin meşhur heyecan müziği eşliğinde.

O Ses Türkiye büyük bir sezon sonunda büyük finalde karşılaşan iki finalistten geceyi seyircilerin kullandıkları SMSlerde daha çok oy alarak, bu büyük sezonu birinci (1.) olarak bitiren, O Ses Türkiye şampiyonu; EMRE SERTKAYA

O Ses Türkiye

O Ses Türkiye, birçok ülkede The Voice adı ile yayınlanan ve 10 Ekim 2011de Türkiyede Show TVde yayınlanmaya başlanan 20122013 sezonu için Star TV ile anlaşan ve 20132014 sezonunda Acun Ilıcalının satın aldığı tv8 kanalında yayın hayatına devam eden yapımcılığını Acun Medyanın, sunuculuğunu Acun Ilıcalının yaptığı, ses yarışması programıdır.

O Ses Türkiye Kuralları

O Ses Türkiye programında dört jüri ve bir sunucu yer almaktadır. Yarışma toplamda beş turdan oluşmaktadır.

Birinci turda jüri üyeleri adayları sahneye arkası dönük bir şekilde dinler. Eğer adayın sesini beğenirse butona basar ve bulunduğu koltuk sahneye doğru döner. Şarkı bitene kadar tüm jüriler butona basabilir. Eğer bir yarışmacıyı birden fazla jüri beğenip butona basarsa bu kez yarışmacı ekibine katılmak istediği jüri üyesini seçer ve seçtiği jürinin ekibine katılır.

İkinci tur Düello adı verilen turdur. Her bir jüri üyesi ekibinde yarışmacıları ikişerli veya üçerli eşleştirerek sahnede yarıştırır. Yarışmacılar birbirleriyle düet yaparlar. Sonucunda koç yarışmaya kiminle devam edeceğini seçer. Daha sonra kendi takımından elenen yarışmacıyı takımına almak isteyen jüri üyesi olup olmadığı sorulur. Eğer bir yarışmacıyı 1 jüriden fazla isterse seçim yarışmacıya bırakılır. Seçilen yarışmacılar ise yarışmanın 3. Turu olan Birebir bölümüne geçmeye hak kazanır.

Üçüncü turdan itibaren yarışmacılar şarkıyı tek başına söyler. Yine ikişerli veya üçerli eşleşerek biri bir üst tura geçer.

Son Eleme turunda ise her ekipten iki ya da üç yarışmacı yine şarkılarını söyler. Bu kez tercihi stüdyodaki seyirciler elindeki butonlarla puan vererek belirler. En yüksek yüzdesi olan yarışmacı Canlı Yayında yarışmaya hak kazanır.

çeyrek Final olarak adlandırılan bu turda kalan 16 yarışmacı 4erli şekilde ayrılarak performanslarını sergiler. Her performanstan sonra 2 dakikalık Sms Oylaması sonucu her 4 gruptan sonuncu olan 1 kişi toplamda 4 kişi yarışmaya veda eder.

Bir sonraki bölümde kalan 12 yarışmacı 3erli şekilde ayrılır ve yine her gruptan 1 kişi elenerek Yarı Finalde yarışacak 8 kişi belirlenir.

Yarı Final turunda ise kalan 8 yarışmacı 2şer tane şarkı söyler. Her jüri üyesi takımıyla kendi şarkılarından birini seslendirir. Sonrasında Aralarından sadece 4 tanesi finale yükselir.

Final Turunda ise 4 yarışmacı 3er tane şarkı söyler. Yapılan Sms Oylaması ile Önce 4. Sonra 3. Öğrenilir. Ve kalan 2 yarışmacı eski performanslarından birini seslendirir ve son sms oylamasında Türkiyenin O Sesi ortaya çıkar.

Sezen Aksu Kimdir?

Annesi fen öğretmeni Şehriban Hanım, babası matematik öğretmeni Sami Bey olan Fatma Sezen Yıldırım, 1954 yılının 13 Temmuzunda Denizli Sarayköyde dünyaya geldi. 3 yaşına kadar doğduğu yerde yaşadı. 3 yaşında İzmire, yıllar sonra Kalbim Egede Kaldı diyeceği yere taşındılar.

çocuklarını disiplinli yetiştirmeyi isteyen Sami Bey ve Şehriban Hanım, Sezene karşı her zaman mesafeli olmaya çalışmışlardı. Ancak bu tutum bile daha küçücük yaşta herkesin ilgisini çekmeye çalışan Sezenin yaramazlıklarına engel olamamıştı. Etrafındaki insanlar ona Cüce Bela diyordu. Hergün Konak-Köprü troleybüsünde şarkı söylüyor, haftada bir kez saçının rengini değiştiriyor, sıklıklada intihara kalkışıyordu. O yıllarda, sonradan Allah babama acıdı da şarkıcı oldum. dediği bir de takıntısı vardı: Dansöz olmak.

Üniversite de dahil olmak üzere tüm eğitim sürecini İzmirde tamamladı. 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. 1974 yılının Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlenince okulu bıraktı.

Gençlik çağında sanatın bütün dallarına ilgi duyan Sezen, resim, tiyatro ve dans dersleri aldı. Lisede kendini iyice müziğe verdi. 1970 yılında Hafta Sonu dergisinin açtığı Altın Ses yarışmasında 6. oldu. Sezen aklında ve kalbinde müzik yatıyor olmasına rağmen 1973 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesine girdi. Üniversite kantinini konser salonu gibi kullanan Sezen, üniversiteden ikinci sınıfta ayrılıp İzmir Radyosu sanatçılarının ders verdiği İzmir Radyosu Sanatçılar Derneğine girerek yıllarca herkesi peşinde sürükleyen, binlerce dizesi, binlerce melodisi olan kendi çizgisini çizmeye başladı.

Sezen, 1974 yılında bir plak şirketine 3 şarkılık bir bandını gönderdi. Aynı yılın Kasım ayında Ali Engin Aksu ile evlendi. Evliliğinden bir hafta sonra, Yeşil Giresunlu tarafından plak yapmak için çağrıldığı İstanbula gelerek plak çalışmasına başladı. 1975e girerken piyasaya ilk 45liği çıktı: Haydi Şansım. Plak hemen hemen hiç satmadı.

Yabancı bir şarkıdan alınan besteye söz yazılmıştı ve sonuç tam anlamıyla fiyaskoydu. (Plak Sezen Aksuya sorulmadan Sezen Seley adına çıkarılmıştı. Kimbilir belki de daha iyi olmuştu. Yıllar sonra marka olacak bir isim hemen hemen hiç satmayan bir plakla beraber anılmacaktı.) Gene aynı sene (1975) ikinci 45liği Yaşanmamış Yıllar/Kusura Bakmayı çıkardı. Albümdeki parçalar Sezenindi ve plak satışları hiç de fena değildi.

Sezen Aksu üçüncü 45liği Olmaz Olsun/Vurdumduymazı 1976 yılında çıkardı. Plak 45likler listesinde haftalarca bir numarada kaldı. Bu iki plak Sezen Aksunun başlangıcı sayılabilir. 1976 yılında, yıllar sonra idol olacak, şarkıları dillerden düşmeyecek bir Sezen Aksu vardı artık.

Genç sanatçı, 1976 yılında ilk sahne çalışmasına başladı. Bebek Belediye Gazinosunda sahne alıyordu. 1977 yılında Allahaısmarladık/Kaç Yıl Geçti Aradan, Kaybolan Yıllar/Neye Yarar 45likleri ve ilk 33lüğü olan Allahaısmarladık piyasaya çıktı.

1978 yılında Hurşid Yenigünün iki bestesine söz yazan Sezen, Gölge Etme/Aşk 45liğini yaptı. Gene aynı sene piyasadaki en eski Sezen Aksu albümü olan Serçe çift LP olarak piyasaya çıktı. 1979 yılıda boş geçmedi. Bu yıl İlk Gün Gibi/Yalancı ve Allahaşkına/Sensiz İçime Sinmiyor 45likleri piyasaya çıktı. Aynı yıl Sezen kendini sinemada da gösterdi. Sezenin ilk filmi başrolünü Bulut Arasla paylaştığı bir Atıf Yılmaz filmi olan Minik Serçe idi. Bir yıldız doğarken, başka bir yıldızın sönüşünü anlatan film o dönemde beğeni toplayamadı. Bu filmi senelerce Sezen de seyretmemiş olacak ki, 1999 yılında Okan Bayülgenin Zaga programında filmi seyrederken, kendisi de haline çok gülmüştü. Yine aynı programda Sezen filmde hiç öpüşmediğini, o sahnelerin klasik hilelerden biri olduğunu da açıklamadan geçmedi.

1980 yılında Sevgilerimle albümünü çıkaran Sezen için 1981 çok özel bir yıl olacaktı. Müzik, tiyatro ve özel yaşamı çok renkli geçti. Ağlamak Güzeldir albümü sonrası Sezen Aksu Aile Gazinosu adlı müzikal için çalışmalar yaptı.

Sezen, 10 Temmuz 1981de Beşiktaş Evlendirme Dairesinde Sinan Özer ile evlenirken 4,5 aylık hamile olduğu gündeme geliyor ve bu kez de özel hayatıyla konuşuluyordu. Yıl yine 1981, Kasımın 11i, Mithat Can Özer dünyaya geldi, Sezen artık anneydi. Sezen hayatının erkeğini bulmuştu. O günlerde bir dergiye yaptığı açıklamada Beni Ocaka kadar rahatsız etmeyin diyordu çiçeği burnunda anne. Ama Sezen bu, sanatsız yapamazdı, yapamadı da. Aralık ayında Sezen Aksu Aile Gazinosu için çalışmaya başlamışdı.

1982 yılında Şan Müzikholünde Sezen Aksu

Aile Gazinosu adlı müzikali gösterime girdi. Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda, Altan Erbulak ile aynı sahneyi paylaşan Sezen, sahnede 7 farklı karakteri canlandırdı.

Yıl 1982... Sezen Aksu, hayranları ve Türk klasikleri için çok özel bir yıl. Sezen ilk kez bu yıl Acelen ne bekle Firuze dedi. Firuze bu yıl piyasaya çıktı. Bu yıllarda Firuze dillerden düşmüyordu. Sezen 2 yıl sonra Sen Ağlamayı ve 1991de Gülümseyi çıkarıp Türk Müziğine büyük klasikler kazandırdı. Tabii her şeyin bir sırası vardı. 1982 yılında Sezen Aksu, dönemin popüler dergisi Hey tarafından Yılın Kadın Sarkıcısı seçildi. 1983 yılında Heyin Geleneksel Oskar Konserine de Yılın Kadın Şarkıcısı olarak katıldı Sezen.

1983 yılında Sezen Aksunun, Eurovision macerası başladı. Söz ve müziği Ali Kocatepeye ait Heyamola parçasını Ali Kocatepe ve Coşkun Demir ile birlikte seslendirdi. 3 yıl arka arkaya yaşanacak ve yıllar sonra da vokalisti Işın Karacanın yaşayacağı klasik bir tablo ilk bu yıl yaşandı. Türkiye finaline kalan bu parça yurtdışında ülkemizi temsil etme hakkını elde edemedi. 1983 yılında Heyamola parçasının 45liği Hey Dergisi tarafından yılın plağı seçildi. Aynı yıl Sezen, oğlunun babası Sinan Özerden boşandı.

1984 yılında Sezenin Eurovision macerası devam etti. Sezen bu yıl Halay, 1945 ve Merhaba Ümit adlı parçalarla Türkiye finaline kaldı. İlk olarak Merhaba Ümiti bırakan Sezen Türkiye finalinde Halay ve 1945i seslendirmeye karar verdi. Türkiye finali olmadan iki hafta önce Türkiyeye gelen yabancı bir dostu Sezene sadece 1945i seslendirmesini önerdi. 1945in sözlerinin tüm dünyayla ilgili olduğunu düşünen Sezen bu parçanın yurtdışında da ülkemizi daha iyi temsil edeceğini düşünerek Halaydan vazgeçti. Türkiye finalinde 1945i seslendiren Sezen Aksudan herkes birincilik bekliyordu. Ama sonuç hiç de iç açıcı değildi. Sahnede kıyafetiyle prenseslere benzeyen Sezen Aksu aranjman yüzünden tabiri yerindeyse güme gitmişti.

Sezen 1984 yılında Avrupada şanssızdı ama Türkiye için aynı şey söylenemezdi. Bu yıl 6 Eylülde Sen Ağlama piyasaya çıktı. TRTnin denetiminden geçemediği için ilk başlarda televizyonda seslendirememişti Sezen şarkılarını. TRT, 1985in başından itibaren Sezenin parçalarını yayınlamaya başladı ve albüm olağanüstü bir ilgi gördü. Haftalarca listelerde kalan bu albümün 56. haftasında Sezen Aksu albümün bu kadar listelerde kalmasıyla ilgili Hey Dergisine yaptığı açıklamada Bekliyordum ama bu kadarını değil... Ne yalan söyleyeyim, 1 yılı aşkın sürece listelerde kalacağımı sanmıyordum. Tüm müzikseverlere candan, gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. diyordu.

1985 yılında Sezen Eurovisionda yine Türkiye finaline kaldı. Bu kez parçanın adı Küçük Bir Aşk Masalıydı. Sözleri Sezene ait olan bu parçayı Sezen Aksu ve Özdemir Erdoğan birlikte seslendirdi. Ama sonuç değişmedi. Bu yıl da Sezen yurtdışında ülkemizi temsil edemedi.

1985 yılında Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra isimli müzikal için hazırlandı Sezen. 1986 yılının ilk haftasından itibaren gösterime girdi Bin Yıl Önce, Bin Yıl Sonra. Şan Müzikholünde kapalı gişe oynayan bu müzikal dönemin dünyasını ve Türkiyesini Tiye alıyordu. Sahnede büyük beğeni toplayan Sezen, sahneyi Şener Şen, İlyas Salman, Ayşen Gruda gibi ustalarla paylaştı.

Sezen 1988 yılında Sezen Aksu88i çıkardı. Bu albüm Sezen Aksu plakları arasında özeldir. çünkü Sezen Aksu88 plak formatında çıkan son Sezen Aksu albümüdür.

1989 yılında Sezen Aksu Söylüyor albümüyle karşımıza çıktı. Son iki albümüyle birlikte artık Sezen Aksu, Türk Müziği için yeri dolmaz bir efsaneydi. Daha devamı da vardı...

Onyedi dergisinin Ocak 86 sayısında okuyucu anketinde açık farkla Sezenin 1985in en büyük kadın şarkıcısı seçildiği yazıyordu.

Sezen Aksu ile birlikte 80lerde Firuze, İkinci Bahar, Sen Ağlama, Geri Dön, Tükeneceğiz, Git..., Beni Unutma, Değer mi?, Sarışınım, Geçer, Gidiyorum, Belalım, Bırak Beni, Şinanay, Son Bakış hit olmuştu. Sezen Aksu söylemişti. 90larda da söylemeye devam edecekti...

1990lı yıllarda Kanal 6da Sezen Aksu Show programını yapmaya başladı.

1990larda Sezen Aksunun müzikseverlere çok sürprizi vardı. Öncelikle prodüktör tarafını gösterdi bize. Alışılmış starlar dışında ilk defa yeni biri çıkıyordu piyasaya, Sezen Aksunun vokalisti Aşkın Nur Yengi... Aşkın Nur Yengi, Sevgiliye albümüyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Albüm Sezen Aksu prodüksiyonuydu ve bir milyona yakın tiraj elde etti.

1990 yılında Sezen Aksu beyaz perdede karşımıza çıktı. Yönetmenliğini Yavuz Özkanın yaptığı Büyük Yalnızlıkta Sezen Aksu, Ferhan Şensoyla kamera karşısındaydı. Film 1990 yılında Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Görüntü dalında ödül aldı. Filmin müziklerini Onno Tunç yapmıştı. Onno Tunç bestesi olan Uçurtma Bayramları da enstrumantal olarak bu filmde bulunmaktaydı.

Yıllar geçtikçe eski haliyle eğlenmeyi seven Sezen, bu filmle de 2003 senesinde, Yayla Sanat Merkezinde verdiği unplugged konserde dalgasını geçmişti. Önder Fıratla bu filmi seyredişlerini, Önder Fıratın belli etmemeye çalışsa da çok sıkıldığını anlatan Sezen izleyenleri kahkahaya boğmuştu.

Sezen 1991de Aşkın Nur Yenginin ikinci albümü Hesap Verin prodüksiyonunu üstlendi. Albüm Aşkının ilk albümü gibi iyi bir tiraj elde etti.

Sezen Aksuya inanılmaz bir popularite kazandıran 1991, bambaşka bir albümün çıkış yılıydı. 1991de müzik yönetmenliğini Onno Tunçun yaptığı Gülümse çıktı. Albüm, 2 milyonu aşan bir tiraj elde etmişti. Albümün bu kadar çok satmasının sebebi şarkıların seçkinliğinin yanısıra Sezenin hitap kesimiydi. Sezeni her kesimden insan dinliyordu. Aşka düşen de, aşktan kaçan da, arabesk dinleyen de, pop dinleyen de, varoşu da, zengin kesimi de Sezeni dinliyordu artık. İçinde bu kadar tezatlık olan insan kesiminin bu albümde birleşmesi Gülümseyi farklı yapan asıl etkendi. 1991de bu albüme ait Hadi Bakalımın Avrupada singleı çıktı. Bu signle da klibi olmamasına rağmen iyi bir satış elde etti.

1992de Sezen yine vokalistlerine albüm yapmaya devam etti. Sertab Ereneri tanıttı bizlere. Sertabın ilk albümü Sakin Ol başarılı bir satış grafiği çizdi. Sertabın albümünden birkaç ay sonra sıra Levent Yüksele gelmişti. Sezen Aksu, Aşkın ve Sertabtan sonra Leventin albümünün de prodüktörlüğünü üstlendi. Med-Cezir iyi bir tiraj elde etmiş olmasına karşın, satıştan daha önemli olan bu albümün günümüze klasik bırakmasıydı. Albüm, şarkıların güzelliği Leventin yorumuyla birleşince Tuana, Med-Cezir, Beni Bırakın gibi klasikleri müziğimize kazandırmış oldu.

Sezen Aksu her zaman istediği müziği yapmıştı ama Gülümseden sonra her şey daha da değişikti. Sezen Aksu müzik lüksüne ulaşmıştı. Bu lüks ilk meyvesini 1993 yılında verdi. Sezen, Deli Kızın Türküsü ile çıktı karşımıza. Sezen Aksunun alışılmış tarzında olmayan bu albüm, kapağına kadar değişikti. Sezen Aksu kitlesini seçmişti ve artık onlara müzik ziyafeti çekiyordu. Bu farklı albümde Küçüğüm ve Masum Değiliz ilk hit olan parçalardı. Bu albümün bir özelliği ve bir değişikliği daha müzik direktörünün Uzay Heparı olmasıydı.

Uzay, hızlı yaşamayı seviyordu, motosiklet tutkunuydu. 1994ün, 20 Mayısında Uzay motosikletiyle giderken park halindeki Demet Akbağın arabasına çarptı. Zeynep Tunuslu ile henüz 6 aylık evliydi ve sadece bir gün önce bir çocuğunun olacağını öğrenmişti. 11 gün bitkisel hayatta kalan Uzay, 31 Mayıs günü 26 yaşında aramızdan ayrıldı motosiklet sevdasına. Sanat dünyasını, sevenlerini özellikle genç hayranlarını ve tabii ki Sezeni yasa boğdu. Sezen, Uzayı, Yas parçasında sanırım hiçbirimizin yaşamayacağı duygularla yaşadı. Sezen Yası kendisinin okuyamayacağını söylemişti ve şarkıyı Leventin ikinci albümüne koydu. Bu çok özel parçayı Levent Yüksele vermesi en doğruydu. çünkü Levent Yüksel de, Uzayın ölümünden sonra albümü bir milyona yakın satmasına rağmen Sezen Aksunun arkasında vokal yapacak, bas gitar çalacak kadar tevazu sahibi ve vefakar biriydi.

1 Kasım 1994te çıkan Sertabın Ll albümü Sezen Aksu prodüksiyonuydu, iyi bir satış başarısı elde etti. Bu albümün en önemli özelliği ise Uzayın anısına adanmasıydı.

1995 yılında Sezen yine farklı çıktı karşımıza. Buram buram Anadolu kokan şarkılar vardı Işık Doğudan Yükselirde. Eleştirmenlere Eski Sezen Aksu nerede? diye sorduran bu albüm, müzik açısından en iyi Sezen albümlerinden biriydi. Yunus Emrenin, Mevlananın ve Aşık Daiminin eserleri Sezen Aksunun yıllar geçtikçe daha da güzelleşen yorumuyla albümde yer aldı. Fahir Atakoğlunun da iki eseri vardı albümde. Bunlardan biri albümün hitlerinden, sanat müziği tınısıyla kulağımızı okşayan Alturka, diğeri ise özellikle kusursuz düzenlemesiyle Yaktılar Halimimiydi. Gülümsenin müziğini yapan Arto Tunçun da bu albümde iki bestesi vardı. 1997 yılının Aralık ayında piyasaya çıkan Düğün ve Cenaze yine çok eleştirildi. Öyle ki birkaç eleştirmen, Sezenin ne dediğini anlamadığını bile yazmıştı. Bütün bu eleştiriler albümün kötü satmasında çok büyük etken oldu. Oysa albümün düzenlemeleri ve besteleri yine eşsizdi. Goran Bregoviçi dünyaya tanıtan 9 tane Goran Bregoviç, 1 tane Kurtis Jasavev bestesinden oluşan albüm Düğün ve Cenaze adını Goran Bregoviçin orkestrasından aldı. Albümün sözlerini ise Sezen, Pakize Barışta ve Meral Okay ile birlikte yazdı.

1998 yılında Düğün ve Cenaze albümünün en büyük hiti Erkeklerin singleı çıktı. 1998in Nisan ayında ise Levent Yükselin üçüncü albümü Adı Menekşe piyasaya çıktı. Bir kez daha Sezen Aksu nun prodüksiyonluk üstlendiği albüm çok başarılı bir yapıt olmasına rağmen belki de tanıtımının iyi yapılamaması nedeniyle iyi bir satış elde edemedi. Yine 1998in Aralık ayında Sezen Aksunun albümü Adı Bende Saklı raflardaki yerini almıştı. Sezen bu kez albümüyle basından tam not aldı. Kimilerine göre eski Sezen dönmüştü. Albümdeki Tutuklu ve Adı Bende Saklı parçaları Sezen klasikleri arasında yerini aldı.

1999un son günlerinde Sezen Aksu hayranlarına bir sürpriz yaptı ve Sarı Odalar singleını piyasaya çıkardı. Parçaya klip 3. köprüyü protesto etmek için Arnavutköyde çekildi.

2 Haziran 2000 günü Sezen yine yeni bir albümle, Deliverenle, çıktı karşımıza. Oh Oh, Kahpe Kader ve Keskin Bıçak albümün hit parçaları oldu ve bir milyona yakın bir tiraj elde etti. (Deliveren, içindeki şeytanla meleği yönlendiren anlamına gelmekte)

Sezen 2001 yılında sağlık problemleriyle ilgilendi. Temmuzun sonunda ve Ağustosun başında 6 konser veren Sezen, Park Ormanda yine çok şiddetli esti. Dev orkestrası ve sesiyle 6 gece hayranlarını büyüledi. Konser hediyesi olan Remix Maxi Single piyasaya sürülmedi, Sezen fanatiklerinin koleksiyonlarındaki yerini aldı. Maxi Singleda Oh Oh ve Kahpe Kaderin Kıvanç Kutlumuş tarafından düzenlenen ikişer remixi bulunmakta.

Sezenin bir zamanki vokalisti Işın Karaca da 2001 yılında Eurovisionda Türkiye finaline kaldı ama yine aynı son yaşandı.

2001 yılının sonuna doğru Sezen Aksunun 6 yıldır vokalistliğini yapan Işın Karacanın albümü Anadilim Aşk piyasaya çıktı. Albüm yine bir Sezen Aksu prodüksiyonuydu.

21 Aralık 2001den itibaren ve 2002nin hemen başında Sezen, Efendy Show Theatredaki konserleriyle sevenlerinin karşısındaydı.

20 Mayıs 2002 günü Sezen Aksu sevenlerine Şarkı Söylemek Lazım albümünü sundu. Bu albüm Sezenin DMC firmasından çıkarttığı ilk albümüydü.

2002in yazında da dolu dolu Sezen Aksu vardı. 12 Haziranda Açıkhavada konserlerine başladı Sezen. Sezenin ilk ışığını Mart ayında Diyarbakırdaki konserinde verdiği sürprizi yaz sonunaydı. Türkiyenin bütün dillerini ve medeniyetlerini bir araya getiren Türkiye Şarkıları isimli konser serisini sundu. Konserlerde Sezene Rum, Ortodoks, Ermeni ve Musevi korolarıyla birlikte Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu da eşlik etti. Sahnede Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Rumca şarkılar, türküler söylendi. Diyarbakır Belediyesi çocuk Korosu en büyük alkış alanlardandı. Sezen konserinin sonunda onbinlerce kişiyle birlikte Şarkı Söylemek Lazımı ve Mevlananın sözlerinden oluşan Yeniliğe Doğru şarkısını söyledi.

Her yaptığıyla kendinden söz ettiren Sezen bu sefer Türkiyeyi bambaşka sallamıştı. Günlerce televizyonlarda konuşulan, gazetelerde yazan Türkiye Şarkılarını 1 Eylül 2002 günü Hürriyet Gazetesi Yasa Meclisten, icraat Sezenden başlığıyla manşetten verdi.

Bu konser dizisi sadece Türkiyede değil birçok ülkede de haber oldu. AP ajansının çektiği bir fotoğraf birçok ülkede yayınlandı.

2003 yılının başında Beşiktaşta BKMde Unplugged konserler veren Sezen yoğun ilgi üzerine konserlerine önce Maltepe Yayla Sanat Merkezinde daha sonra Türkiyenin değişik şehirlerinde devam etti.

2003 yazı bitmeden Sezenin yeni albümü Yaz Bitmeden çıktı. Biri enstumantal olmak üzere 4 yeni şarkı içeren albümde ayrıca daha önce başka yorumcuların seslendirdiği Sezen Aksu şarkıları vardı. Yeni şarkılardan biri olan Farkındayıma Vanın Gevaş ilçesinde klip çekildi.

Sezen Aksunun uzun bir aradan sonra 2005 yılında piyasaya sürülen yeni albümü Bahane, beklenenin de üzerinde ilgi gördü. Aksunun son şarkılarını dinlemek için sabırsızlanan müzikseverlerin yoğun ilgisi sayesinde albüm, ilk iki haftalık sürede 320 bin sattı.

Sezen Aksu aynı zamanda İstanbul gece eğlencesi anlayışına farklılık getiren Oba Barda ve 1997 yılında Uğur Yücel ile Bostancı Gösteri Merkezinde kabare türünde sahne gösterileri sergiledi.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır