Zerrin Özer 'bana dua edin' dedi tüm Türkiye ağladı, kim Zerrin Özer'i duygulandırdı, kimdir?

Ustaların ustası Zerrin Özer doktorunun yanlış ameliyatı yüzünden tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştı. Basın mensuplarını gören Zerrin Özer hayranlarına mesaj yolladı.

Haberler 27.01.2016 - 09:46 Son Güncelleme : 27.01.2016 - 09:46

Ustaların ustası Zerrin Özer doktorunun yanlış ameliyatı yüzünden tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştı. Basın mensuplarını gören Zerrin Özer hayranlarına mesaj yolladı.

Efsane şarkıcı Zerrin Özer, önceki akşam yaşanan talihsiz olayın ardından ilk defa Beyoğlunda görüntülendi. Odakuledeki TRT Stüdyolarından çıkarken görüntülenen tüm Türkiyenin gönlünde taht kuran Zerrin Özer için birçok kişinin seferber olduğu gözlendi.

Efsane şarkıcı Zerrin Özer, basın mensuplarını görünce önce şaşırdı ardından duygusal anlar yaşadı.

Zerrin Özer muhabirlere şu şekilde seslendi

Canlarım benim, bilseydim burada olduğunuzu sizi kulise alırdım. Bu soğukta beni beklemişsiniz. Dayanamam beni ağlatacaksınız yapmayın böyle, çok üzüldüm şimdi. Geldiğinizi neden haber vermiyorsunuz!

Şimdi sağlığım daha iyi. Benim için dua edin. Her şeyin başı sağlık, bu hayatta sağlıktan önemli bir şey yok. Kimse bunu unutmasın.

Zerrin Özer Kimdir?

Müzik hayatındaki 30. yılını dolduruş olan Türk pop, caz ve folk şarkıcısı.

Ailedeki üçüncü ve en küçük kız çocuğu olan Zerrin Özer, 4 Kasım 1962de Ankarada doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankarada tamamladı.

Anne ve babasının ayrılığı çocukluk yıllarının mutsuz geçmesinin en büyük sebebi oldu. Kendi çalışmasıyla 1975te katıldığı TRT yarışmasında birinci olmasının verdiği heyecan ve cesaretle müziğe yoğunlaştı.

1978 - 1980 yılları arasında Türkiyenin ünlü orkestralarından, İstanbul Gelişim Orkestrası ile caz ve dans müziği yaptı.

1979 yılında çıkardığı ilk plağı Yalvarırım beklenen ilgiyi görmedi. 1980de ilk plağının hemen bir yıl ardından Orhan Gencebay imzalı şarkısı Gönül beklenmedik bir başarı yakaladı ve için şöhret yolunda dev bir adım oldu.

1982 yılında Paris Eyfel Kulesinde Binbir Gece adı altında Türkiyeyi tanıtıcı konserler verdi. Bir yıl sonra Paristeki Olympiada bir resital için sahneye çıktı.

1988de Bırak Ellerimi, ardından 1989da Dünya Tatlısı albümünü çıkardı. Müzik çalışmalarına Dünya Tatlısı albümünün ardından iki sene ara verdi.

Takvimler 1991i gösterdiğinde İşte Ben albümüyle hayranlarının karşısındaydı. İşte Ben albümü bir çok ödüle layık görüldü. Hızlı başlayan 90lı yıllar Özer için üzücü devam etti. Önce evliliği sona erdi ardından bir çok sağlık problemi ile karşı karşıya kaldı.

2000 senesinde piyasaya çıkarttığı Bir Zerrin Özer Arşivi adlı toplama albüm ile sanat hayatında ikinci kez en iyi albüm ödülünü kazanan Özer, 2001 senesinde Ben adlı bir toplama albüm daha çıkarttı. 2002 yılında, uzun bir aradan sonra ilk stüdyo albümü olan Ben Sana ve 2005 yılında yoğun ilgi gören türkü caz albümü Ölürüm Ben Sanayı çıkarttı. Ölürüm Ben Sana albümü, Altın Plak ödülüne layık görüldü.

Zerrin Özer, 2006 yılında Levent Süren ile evlendi.

Orhan Gencebay Kimdir?

Müziğe 6 yaşında Rus konservatuvarı mezunu ve aslen Kırım göçmeni eski bir opera sanatçısı olan klasik batı müzikçi Emin Tarakçı Hocadan keman ve mandolin dersleri alarak başladı. 7 yaşında bağlama ve Türk Halk Müziği dersleri almaya başladı. 10 yaşında ilk beste çalışması olan Kara Kaşlı Esmerdi Kim Bilir Kimi Sevdi isimli eseri yaptı.

13 yaşında Türk Sanat Müziği ve tambur eğitimi almaya başladı. Ortaokul ve lise yıllarında Samsun, Edirne ve İstanbul musiki cemiyetlerinde yaylı tambur, THM cemiyetlerinde ise bağlama çaldı. Samsun ve İstanbulda halk evlerinin kuruculuğunu yaptı. Kendi açtığı müzik dershanelerinde öğretmenlik yaptı.

İlk profosyonel bestesi Ruhumda Titreyen Sonsuz Bir Alevsini 14 yaşında yaptı.

16 yaşından itibaren jazz ve rock müziği ile ilgilenmeye başladı, batı nefesli sazlardan oluşan orkestralarda tenor sax çalarak görev yaptı. Istanbula gelerek konservatur sınavlarına girdi ve kazandı. İcra heyetinde 4 yıl görev yaptıktan sonra konservatuardan ayrıldı. Vatani görevini bahriyeli olarak sürdürdüğü yıllarda bandoda saksafon çalmaya devam etti.

20 yaşında TRT Ankara, 22 yaşında TRT İstanbul Radyosu sınavlarına girdi. Ankara radyosundan İstanbul radyosuna geçerek 10 ay çalıştı, kendi isteği ile ayrıldı.

TRTden ayrıldıktan sonra babasının da işlerinin bozulması üzerine yeniden Samsuna döndü. Ne var ki içindeki müzik tutkusu her geçen gün biraz daha yoğunlaşdı. Orhan Gencebay çalışmalarını bu kez İstanbul Plakçılar çarşısında yoğunlaştırdı. Söz yazarı, besteci, yorumcu, bağlama sanatçısı olarak zirveye doğru uzanan bir maratona başladı. Sanatçı henüz şarkıcı olarak tanınmadan önce de birçok bestesiyle şöhret olmuştu. Sevemedim Kara Gözlüm , Koca Dünya, Sabır Taşı adlı besteleri, besteci Orhan Gencebayın tanınmasına yetti.

1966da Türkiye çapında yapılan bağlama çalma yarışmasında Arif Sağ ve çinuçen Tanrıkorur ile birlikte derece aldı.

Arif Sağ ile birlikte 1966-1968 arası dönemde Muzaffer Akgün, Yıldız Tezcan, Ahmet Sezgin, Şükran Ay, Sabahat Akkiraz, Nuri Sesigüzel gibi birçok sanatçıya bağlama çaldı. Bu dönem içinde Kızılırmak Karakoyun, Ana, Kuyu gibi Türk filmlerinin müzik direktörlüğünü yaptı. İstanbuldaki halk evlerinde Abdullah Nail Bayşu, İsmet Sıral, Burhan Tonguç, Erkin Koray, Ömer Faruk Tekbilek, Vedat Yıldırımbora, Özer Şenay, Neşet Ertaş gibi sanatçılarla sık sık bir araya gelip müzik yaparak gelecekte kendi ortaya koyacağı müziksel sentezin ilk meyvelerini verdi. Ağlıyorum Yana Yana, Gönül bağları, Yıldız Akşamdan Doğarsın, Neredesin Leylm gibi türkü plakları çıkardı. Sevemedim Karagözlüm, Sabır Taşı, Koca Dünya gibi besteleri çeşitli sanatçılar tarafından okunmaya, sanat dünyasında adı besteci ve bağlama virtüözü olarak duyulmaya başlandı.

Türkü plklarından sonra, 1968 yılında ilk serbest çalışmalar plğı Sensiz Bahar Geçmiyor/Başa Gelen çekilirmişi çıkardı.Bundan sonra Topkapı Plak ve İstanbul Plaktan seri olarak plaklar çıkarmaya devam etti. 1969 yılında çıkardığı Bir Teselli Ver/Yorgun Gözler 45liği ile Türkiye çapında ün yaptı. Bestekr ve enstrümanist kimliğinin yanı sıra, yorumcu kimliği ile ön plana çıkmaya başladı. Ben Eski Halimle Daha Mesuttum, Hor Görme Garibi, Severek Ayrılalım, Ümit Şarkısı, Sevenler Mesut Olmaz gibi plaklara imza attı.

1972 yılında Yaşar Kekeva ile birlikte Kervan Plak şirketini kurdu, şirketin yöneticisi oldu ve kardeşi Burhan Gencebay ile birlikte çalışmalarını burada sürdürmeye başladı. Kervan Plak, Türkiyenin ilk yerli sermayeli plak şirketiydi. Bünyesine Erkin Koray, Ajda Pekkan, Muazzez Abacı, Mustafa Sağyaşar, Ahmet Özhan, Kamuran Akkor, Semiha Yankı, Samime Sanay, Neşe Karaböcek, Bedia Akartürk, Nil Burak, Ziya Taşkent, Semiramis Pekkan, Ferdi Özbeğen gibi starları alan Kervan Plak, dönemin plak piyasasının en güçlü şirketlerinden biri oldu. Daha sonra Yaşar Kekeva Kervan Plaktan ayrılıp kendi adını verdiği plak şirketini kurunca Kervan Plak Orhan Gencebay ve Burhan Gencebay kardeşlerin ortaklığı ile bugünlere geldi. 1978 yılında yaptığı Yarabbim adlı plağı yurt içinde ve dışında yaptığı satışlarla rekor kırdı.

Orhan Gencebay, bugüne kadar 36 sinema filminde başrol oynadı, 90a yakın filmde müzik direktörlüğü yaptı.

1000den fazla bestesi bulunan Orhan Gencebay, bunların 400e yakınını kendisi seslendirdi.

Orhan Gencebayın yaptığı çalışmalara TRT denetleme kurulunca arabesk dendiyse de, Orhan Gencebay bu değerlendirmeyi yanlıştır ve eksiktir diyerek kabul etmedi.

Yasal olarak 60 milyon civarı plak ve kaset tirajı olan Orhan Gencebayın, korsan üretimlerin yasal üretimlerden 2 kat fazla olduğu düşünülürse, yasal olmayan üretimlerle birlikte 200 milyon civarı tirajı olduğu tahmin ediliyor.Bu da; dünyanın sayılı tiraj rakamlarındandır.

Orhan Gencebayın 1970 yılında ilk evliliğini yaptığı Beyaz Kelebekler grubunun da eski solisti olan ses sanatçısı Azize Gencebaydan Altan (d.1970) adını verdiği bir oğlu dünyaya geldi. Daha sonra oğlunun annesinden boşanan sanatçı Tanrı katında eşimdir dediği Sevim Emreyi kendine hayat arkadaşı olarak seçti. 1974 yılından bu yana birlikte olan ünlü çift beraberliklerini büyük bir uyum ve mutluluk içinde sürdürüyorlar. Oğlu Altan Gencebay halen Kervan Plak prodüktörlüğünü yürütmektedir.

Orhan Gencebaya 1999 yılında Kültür Bakanlığınca Devlet Sanatçısı unvanı verildi. 2002 yılında Dışbankın İdeal Kart reklamında, 2010 yılında Vodafone Türkiye reklamında oynadı.

1996-1997 yıllarında TGRT ekranlarında Orhan Abi Halk Show adlı programda sunuculuk yaptı. 2006 ve 2008 yıllarında Star TV ekranlarında yayınlanan Popstar Alaturka yarışmasında jüri üyeliği yaptı. 2013 yılında Star TV ekranlarında yayınlanan Popstar 2013 yarışmasında jüri üyeliği yaptı.

Orhan Gencebay, 3 nisan 2013 tarihinde Ak Parti Hükümeti tarafından açıklanan ve barış sürecini yönetecek olan 63 kişilik Akil insanlar listesine Karadeniz Bölgesi Temsilcisi olarak girmiştir.

2015 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Yönetmeliği kapsamında, müzik alanında ödüllendirildi.

Albümleri

- Musalla Taşı (19681969 derleme)

- Kaderimin Oyunu (19681970 derleme)

- Bir Teselli Ver (19681972 derleme)

- Batsın Bu Dünya (19711974 derleme)

- Sarhoşun Biri (19741976 derleme)

- Hatasız Kul Olmaz (19741976 derleme)

- Benim Dertlerim (1978)

- Yarabbim (1979)

- Aşkı Ben Yaratmadım (1980)

- Ben Topraktan Bir Canım (1981)

- Kördüğüm (19771982 derleme)

- Bir Damla Mutluluk (1978-82 derleme)

- Leyla ile Mecnun (1983)

- Dil Yarası (1984)

- Beni Biraz Anlasaydın (1985)

- Cennet Gözlüm (1986)

- Akma Gözlerimden (1987)

- Emrin Olur (1988)

- Ya Evde Yoksan (1989)

- Utan - Dokunma (1990)

- Hasret Rüzgarı (1991)

- Sen de Haklısın (1992)

- Hayat Devam Ediyor (1993)

- Yalnız Değilsin (1994)

- Gönül Dostu (1995)

- Kiralık Dünya (1996)

- Orhan Gencebay Klasikleri (1998)

- Cevap Ver (1999)

- Orhan Gencebay Klasikleri 2 (2002)

- İdeal Aşk (2002)

- Yürekten Olsun (2004)

- Yargısız İnfaz (2006)

- Orhan Gencebay Film Müzikleri (2007)

- Berhudar Ol (2010)

- Orhan Gencebay ile Bir Ömür (2012)

Filmleri

1971 - Bir Teselli Ver

1972 - Sev Dedi Gözlerim

1973 - Ben Doğarken Ölmüşüm

1974 - Dertler Benim Olsun

1975 - Batsın Bu Dünya

1975 - Bir Araya Gelemeyiz

1976 - Bıktım Her Gün Ölmekten

1976 - Şoför

1977 - Hatasız Kul Olmaz

1978 - Derdim Dünyadan Büyük

1978 - çilekeş

1979 - Aşkı Ben Mi Yarattım

1980 - Kır Gönlünün Zincirini

1980 - Yarabbim

1980 - Vazgeç Gönlüm

1980 - Ben Topraktan Bir Canım

1981 - Feryada Gücüm Yok

1982 - Kördüğüm

1982 - Bir Yudum Mutluluk

1982 - Leyla İle Mecnun

1983 - Zulüm

1983 - Kahır

1984 - Kaptan

1984 - Dil Yarası

1984 - Aşkım Günahımdır

1985 - Doruk

1987 - Cennet Gözlüm

1988 - Küçüksün Yavrum

1989 - Kan çiçeği

1989 - Seni Arıyorum / Sensiz Yaşıyorum

1990 - Utan

1993 - Gerçek Bir Masal (Dizi)

1993 - Hamuş (Dizi)

1993 - Bayan Perşembe (Dizi)

1993 - Kızımı Arıyorum (Dizi)

2009 - Altın Kızlar (Dizi)

Ödülleri

1968-1972 arası her 45liği için Altın Plak ödülleri

1972 Ses dergisi Yılın Türk Müziği Sanatçısı ödülü

İstanbul Plak tarafından, yüksek tiraj başarısından olayı verilen Altın Taç Ödülü (1970)

Tercüman gazetesi tarafından verilen Yılın Sanatçısı Ödülü (1984)

Merhaba dergisi tarafından verilen Yılın Sanatçısı Ödülü (1984)

Ses dergisi tarafından verilen Yılın Sanatçısı Ödülü (1985)

MÜYAP tarafından Dokunma adlı albümünün göstermiş olduğu yüksek satış başarısından dolayı verilen Yüksek Tiraj Ödülü (1990)

ABD-Mısır-İsrailin önde gelen üniversiteleriyle, Hacettepe Üniversitesinin ortaklaşa vermiş olduğu Montu Merit Doktorası (Fahri Müzik Doktoru) Ödülü (1990)

Mehmetçik Vakfı tarafından verilen Altın Madalya Ödülü (1995)

İntermedia ekonomi dergisi tarafından verilen Ekonomide Yılın Yıldızları Ödülü (1998)

Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanı (1998)

Cumhurbaşkanlığı tarafından, Türk Milli Eğitimine katkılarından dolayı verilen Onur Ödülü (2000)

Kral Tv Müzik Ödülleri Onur Ödülü (2011) Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Yönetmeliği kapsamında, müzik alanında ödüllendirildi. (2015)

Ajda Pekkan Kimdir?

Ayşe Ajda Pekkan, 12 Şubat 1946da İstanbulda Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesinde doğdu. Babası Rıdvan Pekkan deniz binbaşısı, annesi Nevin Dobruca ev hanımıydı. Babasının görevi dolayısıyla çocukluğu Gölcükte, Amerikan askerlerinin ailelerinin arasında geçti. Modern bir ortamda ancak ailevi sorunlar arasında geçirilen çocukluk Ajda Pekkanın gençliğini etkileyen önemli bir dönem oldu. İlk okuldan sonra İstanbula taşındılar. Kadıköy Ortaokulunu bitirdikten sonra çamlıca Kız Lisesinde okudu. Bu yıllarda anne babası boşandı. 1963 yılında Ses dergisinin açmış olduğu yarışmada birinci olunca okulu bıraktı.

Şarkıcı olmak için büyük heves taşıyan çamlıca Kız Lisesi öğrencisi Ajda Pekkan, kardeşi Semiramis Pekkanın da desteğiyle 1962 yılında dönemin en popüler gece klubü çatının sahibi olan İlham Gencere ulaştı. İlk olarak seslendirdiği Mina Mazzininın Il Cielo In Una Stanza şarkısıyla kendini kabul ettirdiği çatı gece klubünde Los çatikos topluluğu eşliğinde bir müddet sahne çalışması yaptı.

1963 yılında bir aile dostlarının teşvikiyle Ses dergisinin, sinemaya yeni yüzler kazandırmak amacıyla açtığı kapak yıldızı yarışmasına katıldı. Ediz Hunun erkekler dalında birinci, Hülya Koçyiğitin bayanlar dalında ikinci olduğu yarışmada, birinci seçilen Ajda Pekkanın profesyonel kariyeri böylece başlamış oldu. Avrupai görünümü ve cüretkar tavırlarıyla Yeşilçamın gözde sanatçılarından biri olan Ajda Pekkan, beyaz perdeden gelen teklifleri değerlendirmeye başladı ve 1963 yılında Adanalı Tayfur ile ilk kez çıktığı kamera karşısında, 1967 yılındaki son filmi olan Harun Reşitin Gözdesine kadar baş rollerini Ayhan Işık, Cüneyt Arkın ve Tamer Yiğit gibi sanatçılarla paylaştığı 47 film çevirdi.

Ses kabiliyeti rol aldığı filmlerdeki yapımcıların da dikkatinden kaçmadı ve pek çok filminde şarkıcı rolü üstlendi ve çeşitli şarkılar seslendirdi. İlk filmi Adanalı Tayfurda seslendirdiği Göz Göz Değdi Bana şarkısı, arka yüzünde Öztürk Serengilin seslendirdiği Abidik Gubidik şarkısıyla birlikte 45lik plak olarak yayınlandı. Sinemaya başlamadan önce tanışıp şarkıcılık yapabilmesi için yardım istediği ve kabiliyetine ikna ettiği Fecri Ebcioğlu, sinema yıllarında da Ajda Pekkanla irtibatını hiç koparmadı ve 1965 yılında kendine ait ilk plağı olan Her Yerde Kar Var / 17 Yaşında piyasaya sürüldü. Fecri Ebcioğlunun yabancı şarkılar üzerine Türkçe sözler yazarak ülkemize benimsettiği aranjman tarzının en büyük starı, Salvatore Adamonun ünlü şarkısını yine Adamo gibi Fransız aksanıyla söyleyerek, yavaş yavaş ismini duyurmaya başladı.

Sahnelerden sinemaya geçen sanatçıların aksine, sinemadan sahneye geçen Ajda Pekkan, birkaç plak denemesinden sonra 1968 yılında çıkardığı İki Yabancı 45liği ile aranjman dalında onbinlerce plak satarak satış rekoru kırdı. Dünya Dönüyor, Saklanbaç ve Üç Kalp gibi üstüste çok başarılı plaklar yaptı. Bu yükselen trendin neticesinde yurtdışından davetler aldı ve Atinadaki Uluslarası Apollonia Müzik Festivalinde 1968 yılında Özleyiş ve 1969 yılında Perhaps One Day şarkıları ile üstüste iki kere dördüncü olarak müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırdı. Barcelonadaki Akdeniz Şarkıları Festivalinde Ve Ben Şimdi şarkısı ile Türkiyeyi temsil etmesi ve şarkılarının pek çok filmde fon müziği olarak kullanılması, Ajda Pekkanı tüm ülkede tanınır hale getirdiği gibi, 1966 yılında Zeki Mürenin alt kadrosunda Maksimle gazino hayatına başladı. Ajda, o günlerde, yeni bir aşka yelken açtı. CHP Genel Sekreteri Kemal Satırın oğlu Mustafa Satır ile beraberliği 1967 yılının en çok ses getiren olaylarından biri oldu..

1973 yılında Avrupanın ünlü müzikholü Olympiada verdiği konserle hem dış dünyaya açıldı. Türkiyenin mutlu azınlığı ona Superstar ünvanını verdi. 7 yıl kadar Fransada kaldıktan sonra ülkesine döndü. Ülkü Aker ve Fikret Şeneş gibi söz yazarlarıyla çalıştı.

Her ülkenin starlarını bünyesinde barındırmaya özen gösteren Philips firması, Türkiyeden seçtiği Ajda Pekkanı kanatlarının altına aldı ve kayıtları Fransadaki stüdyolarda gerçekleştirilen, Fikret Şeneşin sözlerini yazdığı şarkılarla, Ajda Pekkanın diğer şarkıcılardan bir adım öne fırladığı yıllar başladı. Üstüste gelen hit plaklarla Ajda Pekkanın sesi tüm ülkede keyifle dinlendiği gibi, şık giyimi, sürekli kendini yenileyen görünümü ve değişime açık tavrıyla sadece müzikte değil moda konusunda da hayranlarını sürükleyen bir ikon haline geldi. Sensiz Yıllarda, Yalnızlıktan Bezdim gibi şarkılarla fırtına gibi girdiği 70lerin ortalarında seslendirdiği Tanrı Misafiri, Kimler Geldi Kimler Geçti, Hoşgör Sen, Sana Ne Kime Ne gibi ileride birer Ajda Pekkan klasiği haline gelecek şarkılarıyla Türkiye sınırlarını zorlamaya başladı. Bu üstün performansının sonucunda 1976 yılında Parisin ünlü Olympia müzikholünde, pek çok şarkısının Türkçe versiyonlarını seslendirdiği, dönemin ünlü Cezayir asıllı Fransız şarkıcısı Enrico Maciasla seri konserler verdi. Bir dost toplantısında Hürriyet Gazetesi sahibi Erol Simavinin Ajda Pekkana Star demek yetmez, ancak Süperstar dersek yerini bulur. sözüyle birlikte önce sanat çevrelerinde, sonra hayranlarının arasında, daha sonra da tüm ülkede Süperstar ünvanıyla anılır oldu.

1977 yılında bu ünvanını ilk kez resmileştiren, o güne kadar benzeri görülmemiş bir kapak dizaynı ve prodüksiyonla piyasaya sunulan, Kim Ne Derse Desin, Hancı gibi şarkıların yer aldığı albümü Süperstarı hazırladı. Aynı yıl Tokyodaki Yamaha Müzik Festivalinde A Mes Amours şarkısıyla elde ettiği başarılı netice, 1970lerin başında yurtdışında ilk olarak bir Almanca ve daha sonra birkaç Fransızca plağı satışa sunulan Ajda Pekkanın 1977 ve 1978 yıllarında Fransada ses getiren 45lik çalışmaları yapmasına ve sonunda Pour Lui isimli Fransızca albümünü hazırlamasına ön ayak oldu. Halk konserleri, sahne çalışmaları ve konuk sanatçı olarak katıldığı uluslararası organizasyonlar ile başarısını pekiştiren Ajda Pekkan, 1979 yılında Bambaşka Biri, Haykıracak Nefesim gibi şarkıların yer aldığı Süperstar serisinin ikinci albümü Süperstar 2de kariyerinin doruğuna çıktı. 70li yıllarda defalarca yılın sanatçısı seçildiği gibi şarkıları da liste başlarından inmedi, çeşitli ödüller kazandı.

O seneye kadar, Türkiyeyi temsil etme görevinin, eleme usulüyle belirlendiği Eurovision şarkı yarışmasına 1980 yılında atama yoluyla Ajda Pekkan seçildi. İlk önce tespit edilen 5 bestecinin şarkılarının jüri tarafından 3e düşürülmesiyle, Bir Dünya Ver Bana, Olsam ve Petr oil ile Tv ekranlarında boy gösterdi. Petr oilın Türkiyeyi temsil etmesine karar verilen gece sonunda, ülkemizde hiç olmamış birşey oldu ve henüz plağı satışa sunulmamış bir şarkı tüm halk tarafından ezbere söylenir oldu. Kulis faaliyetlerinin yetersizliği, şarkının siyasi hicivli yapısı ve yarışma gecesindeki organizasyon bozuklukları neticesinde Ajda Pekkan bu yarışmada hayal kırıklığı yaratan bir derece aldı. Süperstarı bir hayli küstüren bu yarışmadan sonra bir süre dinlenme kararı alıp ABD.ye yerleşti. 70lerin sona ermesiyle birlikte pop müziğin cazibesini yitirip, alaturka ve arabeske yönelindiği yıllarda Sen Mutlu Ol ve Sevdim Seni isminde hafif müzik ve alaturka sentezi iki albüm yaptı. Ancak Süperstarın bir türlü içine sinmeyen ve kendi isteği doğrultusunda gerçekleşmeyen, ısmarlama olarak hazırlanan bu albümler Ajda Pekkan hayranlarının beklediği renkten ve kıvamdan uzaktı. Yerli bestecilerle çalışmaktan beklediği verimi alamayan Ajda Pekkan, 70lerde kendi önderliğinde yükselen aranjman akımına geri döndü.

1970-79 arasını Pariste yaşadı. 80de Eurovizyon şarkı yarışmasında yaşadığı hüsranın ardından küsüp İngiltereye, oradan da Amerikaya gitti. İki sene oralarda kaldı.

Süperstar 83 Showuyla sahnelerde fırtına gibi eserken, en başarılı çalışmalarında yanında olan Fikret Şeneşle birlikte çalıştığı Uykusuz Her Gece, Son Yolcu gibi şarkıların yer aldığı Süperstar 83 albümüyle yeniden gönülleri fethetti. Reklam filmleri, Tv programları, sahne çalışmalarıyla ikinci baharını yaşayan Süperstar, 1984 yılının sonlarında yapımcılarının ve yakın çevresinin ısrarıyla dönemin popüler gruplarından Beş Yıl Önce 10 Yıl Sonra ile bir albüm hazırladı. O Benim Dünyam şarkısıyla yeniden çıkış yakalayan Ajda Pekkan, şarkı yorumlarındaki üstün bir performansına rağmen şarkıların özensizliği ve zorlama bir albüm olmasından dolayı, yeni ekibiyle beklediği sükseyi yapamadı.

1987 yılında Ülkü Aker ve Fikret Şeneşin sözlerini yazdığı Kim Olsa Anlatır, Yalnızlık Yolcusu gibi şarkılarla, özel hayranları için eşsiz olarak nitelenen ancak hit şarkı eksikliği nedeniyle, fazla tutulmayan Süperstar 4 albümünü hazırladı. Sonrasında yaptığı evlilik nedeniyle aldığı müziği bırakma kararı tüm müzik severleri üzse de, müzikten ayrı geçen günlerinde yaşadığı boşluk hissi neticesinde yeniden müziğe dönüş kararı verdiği sıralarda evliliği de sona erdi.

1989 yılının son günlerinde Ajda 90 albümünü piyasaya sürdü. Pop müziğin çıkmaza girdiği, hatta unutulduğu günlerde Yaz Yaz Yaz ile ortalığı kasıp kavurdu. Yarısı yerli beste, yarısı aranjman olan bu albüm, Ajda Pekkanın muhteşem dönüşünün bir işaretiydi adeta. Peşi sıra başlayan Rumelihisarı konserleriyle Süperstar, sevenlerini kaldığı yerden büyülemeye devam etti. 91, 93 ve 96 yıllarında çoğunlukla yerli bestecilerle çalıştığı albümleri, sivrilen bir kaç şarkı dışında beklenen ilgiyi görmedi. 90ların ortalarına kadarki 30 senelik müzikal kariyerinde hiç toplama albüm yapmayan Ajda Pekkanın, hayranlarını çok memnun etse de kendi rızası dışında yayınlanan Hoş Görsen ve Unutulmayanlar albümleri piyasaya çıktı.

çeşitli sahne çalışmalarına devam ederken 1998 yılında eski şarkılarının yeni düzenlemelerini seslendirdiği Best Of albümü müzik marketlerdeki yerini aldı. Yüksek satış grafiği yakalayan bu albümün devamı niteliğinde, 2000 yılında 2 CDden oluşan Diva albümü piyasaya çıktı. Bu albümde Ajda Pekkanın eski şarkılarının yeni yorumlarının yanı sıra, Mutlu Bütün Şarkılar ve Aşka İnanma gibi iki yeni şarkı ve kardeşi Semiramis Pekkanın eski şarkılarından Dert Ortağım ile Bu Ne Biçim Hayatın da Ajda Pekkan yorumları yer aldı. Büyük başarı elde eden bu albümün şarkılarından Bir Günah Gibi, dünyaca ünlü DJ Claude Challenin Buddha Bar serisinde yer aldı. 2000 yılında Monacoda Monte Carlo Sporting Dt müzikholünde dünyaca ünlü sanatçılarla birlikte sahne alan Süperstar, bir de Prestige de la Turquie avec Ajda Pekkan isminde videoklip hazırladı. 60, 70 ve 80li yıllarda pek çok filmde fon müziği olarak kullanılan Ajda Pekkan şarkılarından sonra Ajda Pekkanın sesi, 2001 yılı içerisinde sinemalarda gösterime giren Cahil Periler filminde Bambaşka Biri ve Meksikada yayınlanan bir pembe dizide de Bir Günah Gibi şarkıları ile yer aldığı filmlere renk kattı.

2002 yılında vizyona giren Şöhret Sandalı ismindeki sinema filminde Halil Ergünle beraber başrolleri paylaştı. 2003 yılında sözü ve müziği Şehrazat (müzisyen)a ait Sen İste adlı single çalışmasını yayınlayan Pekkan, 2005 yılında Kanal Dde Superstar Show adlı bir televizyon programı yapmaya başladı. 2006 yılında çıkarttığı Cool Kadın adlı albümü MÜYAP tarafından Altın Plak ile ödüllendirilen Pekkan 2008 yılında İstanbul, Ankara ve İzmiri kapsayan büyük bir turneye çıktı. Turnenin ardından Aynen Öyle adlı 21. stüdyo albümünü çıkarttı.

Ajda Pekkan son olarak 2009 yılında Serdar Ortaç tarafından söz ve müziği yazılan Resim adlı single çalışmasını yayınladı.

Evlilikleri

2 evlilik yapmıştır. 1975 yılında Ajdanın aşk hayatına önce Galatasaray kalecisi Yasin Özdenak sonra da Ahmet Mavitan girdi.

1.evliliği : Ajda Pekkan 27 yaşındayken, 17 Kasım 1973 tarihinde 19 yaşındaki Coşkun Sapmaz ile Zürihte evlendi. Bu evlilik 6 gün sürdü.

Ajda Pekkan 1979 yılı yazında İzmir Fuarında Gazeteci Erol Yaraş ile nişanlandı, ancak birkaç gün sonra ayrıldı.

2.evliliği : 27 Aralık 1984 tarihinde iş adamı Ali Barsla evlendi 6 yıl sürdü ve 1989 yılının sonunda evliliği sona erdi.

İkinci evliliği Aziz Üstel yüzünden bittikten sonra, bu dönemde, Talip Özkan isimli genç işadamı girdi Ajdanın hayatına. Ajda, çok geçmeden Talip Özkana da bye bye deyip, gönül rotasını bu kez Jülide Ateş ile başarısız bir evlilik yapan İzmirli işadamı Cemal Özgörkeye kırdıysa da fazla uzun sürmedi. çok geçmeden işadamı Teoman Demir girdi bu kez hayatına (1994). Kesintilerle üç yıl kadar sürdü bu ilişki. Derken 1998 yılında politika dünyasının parlayan yıldızı Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna aşkı patladı. Beklenenden de uzun sürdü bu ilişki, ama Ajdanın neredeyse genel kuralı haline gelen Ne evlilik, ne ilişki uzun ömürlü olmaz. Zamanı gelince biter ilkesine uygun olarak bitiverdi. 2000 yılında Monacoda konser verirken yanında İzmirli iş adamı Erol Özbaş vardı. Daha sonra 2003 -2007 yılları arasında Okan Tapan ile birlikte oldu.

Ajda Pekkan, 19 mart 2013 tarihinde Beşiktaş spor klübünün 110. Kuruluş yılı kutlamaları çerçevesinde İnönü stadında sahneye çıktı.

Ayhan Işık Kimdir?

5 Mayıs 1929 yılında İzmirin Karataş semtinde doğan Ayhan Işıkın asıl Adı Ayhan IŞIYANdır. Üç kız, iki erkek kardeşi vardı. Dört aylık bir bebekken ailesi İstanbula göç etmiştir. Zaten, İzmire, annesi ve babası Selanikten gelmişler. Altı çocuklu bir ailenin küçüğü olan Ayhan Işık altı yaşındayken babasını kaybeder. İlkokulu Bomontideki 44. Okulda bitirdi. Ortaokula başladığı günlerde Babıaliye geldi. çünkü okula gidebilmek İçin çalışmak zorundaydı. Gazete ve dergilerde hikaye ve kapak resimleri çizmeye başlamıştı. Yaz tatilinde Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikasında kırık şişe kontrolörlüğü yaptı. Vapurla gidip gelirken boş durmuyor, mecmuaların ısmarladıkları ve illüstrasyon denilen renkli resimleri çiziyordu.

Daha sonra İstanbul Darphanesinde ressamlığa başladı. Daha sonra bir inşaat müteahhidinin yanında katiplik yaptı. Bu arada devam ettiği İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünden 1953 yılında mezun oldu.

Sinemaya geçmeden önce grafiker olarak çalışan sanatçı, çeşitli dergilere kapak resimleri yaptı. Akademideki okul arkadaşlarının Hollywood starı Clark Gablea benzettiği Ayhan Işık, arkadaşlarının teşvikiyle Grafikerlikten sinemaya 1951de Yıldız Dergisi ve İstanbul Filmin açtığı artist yarışmasını kazanarak geçiş yaptı. Aynı yarışmada kadınlardan da Belgin Doruk birinci oldu. Aynı yıl Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan filmiyle ilk filmini çevirerek beyazperdede gözüktü. Üçüncü filmi Kanun Namına ile oyunculuktaki yeteneğini kanıtlayarak üne kavuştu.

1959 yılında Amerikada Hollywooda giderek şansını birde orada denemek istedi ve sinema konusunda incelemelerde bulundu. Türkiyeye döndükten sonra yeni filmler çevirerek ününü sürdürdü. Bu yıllarda çevirdiği Küçük Hanım seri filmleri halk tarafından oldukça beğenildi.

Ayhan Işık da 1972de film yıldızlarının sahneye çıkma ve plak yapma modasına uyar ve Münir Nurettin Selçuktan dersler aldı, Klsik Türk Müziği dalında solistlik yaptı ve bir tane 45lik plak doldurdu.

Yeşilçamda mert, tuttuğunu koparan, bıçkın mahalle delikanlısı karakterlerine hayat veren Türk sinemasının Taçsız Kralı Ayhan Işık, 200 kadar film çevirdi. 1975den itibaren Oyunculuğunun yanı sıra yapımcı, yönetmen ve senaristlikde yapmaya da başlayan Işık, bir süre sonra da oyuncu ve yönetmen olarak 1976 yılındaÖrgüt filmini çekti ve bu arada TVde bazı reklam filmlerinde rol aldı.

Türk sinemasının belki de en büyük oyuncularından biri olan Ayhan Işık, ikinci filminden sonra fiziği ve yeteneği ile dikkatleri çekerek, ölene kadar çevirdiği bütün filmlerde hep başrol oynadı.

Kral ünvanını alan Işık, ününü en uzun süre koruyan ilk oyuncu oldu. Işık; 1954te Türk Film Festivalinde, 1962de Ses, 1965te Artist ve daha bir çok yayın organının düzenlediği yarışmalarda en başarılı erkek oyuncu seçildi.

13 Haziran 1979 tarihinde İstanbulda Bebekteki evinin balkonunda güneşlenirken güneş çarpmasına bağlı beyin kanaması geçiren Ayhan Işık hastaneye kaldırıldı ise de kurtarılamadı ve üç gün sonra 16 Haziran 1979da vefat etti .

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır