Binali Yıldırım'dan İZMİR'deki sele şarkılı gönderme

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım, İzmir'deki altyapı sorunlarını, sözlerinde değişiklik yaptığı Yağmur Yağıyor isimli çocuk şarkısını söyleyerek eleştirdi. Yıldırım, şarkıyı “Yağmur yağıyor, seller akıyor, belediye başkanı camdan bakıyor” şeklinde söyledi.

Haberler 25.10.2015 - 09:10 Son Güncelleme : 25.10.2015 - 09:10

Eski ulaştırma denizcilik ve haberleşme bakanı Binali Yıldırım, TGRT Haber kanalında Gündem Özel programında, TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşarın gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

YILDIRIM, İZMİRİN ALT YAPI SORUNLARI İçİN YAĞMUR YAĞIYOR ŞARKISINI SÖYLEDİ

Yıldırım, İzmirde yaşanan alt yapı sorunlarından belediyeyi sorumlu tutarak, çocukken yağmur yağdığında söyledikleri Yağmur yağıyor, seller akıyor, Arap kızı camdan bakıyor şarkısının artık İzmirde Yağmur yağıyor, seller akıyor, belediye başkanı camdan bakıyor şeklinde söylendiğini kaydetti.

Yıldırım, hükümetin İzmire destek vermediğiyle ilgili eleştirilere şöyle karşılık verdi: Bunun üzerine saatlerce konuşulur ancak oradaki sellere, çaresizliğe bir faydası yok. Bir iş üretmek ayrı bir iştir, mazeret üretmek ayrı bir iştir. Her olana bir mazeret üretebilirsiniz. Ama insanlar mazeret üretmenizi istemiyor, çözüm istiyor. Yöneticilerin asla ve asla mazeret üretmek hakları yok, sorunları çözme sorumlulukları var. Yıldırım, yerel yönetimlerin yapacağı işlerle merkezi yönetimlerin yapacağı işlerin ayrı olduğuna dikkati çekerek, Ankara, İstanbul, Kocaeli, Konya ve Bursaya hangi bütçe gidiyorsa, buraya da o bütçeler geliyor. Oradaki insanlar değişimi görüyor. Buradaki değişim daha yavaş. Eğer bir belediye borcum yok param çok diyorsa, bu bana göre övünme meselesi değil. Biz banka değiliz, belediyenin paraya ihtiyacı yok. Parayı hizmete dönüştürmesi lazım. Borçlanmaktan da korkmaması lazım. Önemli olan o borçların hangi alanlara ne şekilde harcandığıdır, verimliliğidir diye konuştu.

İSTANBUL İLE YARIŞACAK İZMİR HEDEFİ

İzmiri de kapsayan ve 2023e kadar bitmesi planlanan 35 projeleri bulunduğunu ve bunların 4ünün tamamlandığını açıklayan Yıldırım, İzmirin yarışacağı şehrin İstanbul olması gerektiğini belirterek, İzmirde yetkiyi alırsa, İstanbul ile yarışacak bir İzmir meydana getirme hedeflerinin bulunduğunu vurguladı.

SİYASET AYRI ŞEY HİZMET AYRI ŞEY

Yerel yönetimlerle merkezi yönetimlerin birbirlerine ihtiyaçları olduğunu ifade eden Yıldırım, Konak Tünelini yapmaya çalıştıklarında belediyenin engellemeleriyle karşılaştıklarını kaydederek, çok büyük bir memnuniyet var. 4 ayda 4 milyon İzmirli kullandı. Bu araçlar, Konak ve Alsancak gibi şehrin kalbine girmeden buralardan geçmiş oluyor. Siyaset ayrı şey, hizmet ayrı şey. Siyasetinizi hizmetle karıştırırsanız, siyaseti ön planda tutarsanız, şehrinizde yaşayanları mağdur etmiş olursunuz. Bizim için siyaset İzmirde İzmirlilere hizmettir. İzmirde İzmirlilere hizmet varsa, bizim için siyaset teferruattır diye konuştu.

7 HAZİRAN YOL KAZASI OLDU

7 Haziran seçimlerini AK Parti açısından yol kazası olarak değerlendirdiklerini aktaran Yıldırım, 1 Kasımda yol kazası olmayacağını belirterek, CHP, MHP ve HDPnin iktidar olmayı değil, AK Partiyi iktidar yapmamayı ortak söylem haline getirdiklerini iddia etti.

MHP ile AK Partinin seçmen tabanlarının birbirine yakın olduğunu kaydeden ve MHP ne söylüyor da biz söylemiyoruz veya biz neyi söylemiyoruz da MHP onu söylüyor diye soran Yıldırım, Tek bayrak, tek devlet, tek vatan, tek millet biz söylüyoruz MHP de öyle söylüyor. Bu kadar peşin peşin kapıları kapatmanın anlamı ne? 13 yıl boyunca partilerinin güçlenmesi için gece gündüz çalıştılar ve önlerine bir fırsat geldiğini düşündüler. İktidar ortağı olma fırsatı. Tepe yönetimi, parti başkanı bu imkanı hiç tabanıyla istişare etmeden ortadan kaldırdı, sorumluluk almaktan kaçındı ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Mr. No yakıştırmasından memnun olmadığını dile getiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için Mr. No demesinler de o zaman Hayırcı Bahçeli desinler. Hayır da hayır vardır desin millet 1 Kasımda da Sayın Bahçeliye hayır desin. Ben geldiğimiz noktada Milliyetçi Hareket Partisinin Milliyetçi Hayır Partisine dönüştüğünü düşünüyorum diye konuştu.

7 Haziran seçimlerinden bu yana nelerin değiştiğiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, şunları söyledi: 7 Haziranda verilen mesaj alındı. Kongre yaptık, adaylarımızı ve kadrolarımızı gözden geçirdik. Hatalarımızın muhasebesini yaptık. Yenilenmiş vaatlerle, yepyeni icraatlarla milletin karşısındayız. Değişen bir diğer şey de diğer partilerin ülkeyi yönetecek ortak sorumluluklarını alamadıklarını da millet gördü.

MİLLETLE İNAT OLMAZ, MİLLETE İTAAT OLUR

HDPnin son durumu ve 1 Kasım seçimindeki sloganları İnadına HDP ile ilgili görüşlerini paylaşan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: İnat da neyle inat? Milletle inatlaşılır mı? Milletle inat olmaz. İnatlaşmak kamplaşmak ötekileştirmek demektir. Farklı düşüncedekilere karşı bir müsamahasızlık demektir. Demokrasi çeşitlilik demektir. Siz insanları inat söylemi üzerinden bir tarafa toplamaya çalışırsanız, bu birleştiricilik olmaz. Bazen inatta bir murat vardır, o burada geçerli değil. Eğer bir zorlukla karşılaşıyorsanız, her türlü mücadeleyi vermenin adıdır o. Ama milletle inada girdiğiniz zaman millet inadı bozar. Millete inat olmaz, millete itaat olur.

HDPNİN TÜRK BAYRAĞINA BAKIŞI ORTADA

Yıldırım, HDP yöneticilerinin Türk bayrağıyla alıp veremedikleri olduğunu dile getirdi. Türkiyenin sadece içerisinde Türklerin yaşadığı bir ülke olmadığını kaydeden Yıldırım, HDPnin ve yönetici kadrolarının Türk bayrağına bakışları ortada. Toplantılarda Türk bayrağı koymazlar, Türk Milleti, Türk Devleti kavramlarını kullanmaktan imtina ederler; sonra da Türkiye bizim vatanımız derler. Türkiye Türklerin vatanı, Kürtlerin de vatanı, çerkezlerin de vatanı; ne kadar Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan insan varsa onların vatanıdır. Bin yıldır bu topraklar bizim vatanımızdır. Aramıza ayrılık tohumları ekmeye çalışanların geleceği hüsrandır değerlendirmesinde bulundu.

HDPnin 7 Haziran seçimleri öncesindeki söylemleriyle, şuan ki söylemlerinin çelişkiler taşıdığına işaret eden Yıldırım, şunları ifade etti:

7 Haziran seçimlerinde HDPnin söylemleri ortada; Bizim artık bölücülükle alakamız yok. Biz, Türkiyenin birliğinden, beraberliğinden yanayız. çözüm demokrasiyle, kardeşlikle olacak. çözüm süreci sonuna kadar devam edecek. Silahlar konuşmayacak. Bunlar söylenmedi mi? 7 Haziran sonrası ne oldu? Hakkaride bir milletvekili çıktı ne dedi: Siz PKK ile ne uğraşıyorsunuz? PKK sizi tükürükle boğar dedi. Sonra bir eş başkan çıktı ne dedi: Bizim arkamızda dağ gibi PKK var, PYD var, YPG var dedi, bütün terör örgütlerinin adını saydı. Bu da yetmedi, milletvekilleri, teröristlere lojistik destek vermek için dokunulmazlık zırhlarını kullandı. Oda yetmedi, eş başkanları, Teröristlerin cenazelerine gitmeyenlerin canına okurum dedi mi, demedi mi? 7 Haziran öncesinde ne söylediniz, şimdi ne söylüyorsunuz? Buraya 6 milyon oy veren, Kürt, Türk fark etmez, seçmen kendini nasıl hissediyor? Herhalde çok iyi hissetmiyor. En azından aldatıldıklarını, yanıltıldıklarını hissediyorlar. Bunu tabi ki 1 Kasımda değerlendirecekler.

TEK BAŞINA İKTİDARDA İSTİKRAR VAR

Türk futbol takımlarının Avrupada oynadığı müsabakalarda, o takımın taraftarı olmasa bile bütün Türkler tarafından desteklenmesini örnek gösteren Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: Takımlarımızı bir tarafa bırakacağız, ülkenin geleceği, güçlü Türkiye için etrafımızda oynanan oyunlara net bir duruş göstermemiz lazım. Türkiyeyi güçlü bir iktidarla buluşturmamız lazım. Kararı millet verecek. Tek başına iktidarda istikrar var, tek başına iktidarda, bugün canımızı yakan şehitlerimizin olduğu bu ortamda, terörün ülkenin gündeminde en alt sıralara indirecek kararlığın devam etmesi için de mutlaka tek başına bir iktidar lazım.

Kaynak: İHA

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır