Meclis’te, TBMM Başkanlığı ile Yasama Derneği (YASADER) ve Yasama Uzmanları Derneği (YUDER) işbirliği ile Parlamenter Denetim Sempozyumu düzenlendi.
Sempozyumda konuşan TBMM Başkanı Çiçek, parlamentoların bütün dünyada demokrasinin en önemli teminatı olduğunu ifade etti. Parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı ilkesi anlamında yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olmaları ve birbirlerini dengelemelerinin esas olduğunu belirten Çiçek, yürütmenin yasamadan kaynaklandığını ve ona karşı sorumlu olduğunun herkesin kabul etmesi gerektiğini ifade etti.
Günümüz demokratik toplumlarının iktidar-muhalefet dengesine dayandığını, ’’Parlamenter demokratik sistemde parlamentonun hükümet üzerindeki denetim yetkisinin anlamı büyüktür’’ dedi.
Yapılan iş ve işlemlerin yerindelik denetiminin sadece ve sadece parlamentoya ait olduğunu vurgulayan Çiçek, ’’Zaman zaman geriye dönük uygulamalarda parlamentonun bu yetkisinin yargı organı tarafından gasbedildiği görülmektedir. Bir işlemin, bir yasal tasarrufun ülkenin yararına olup olmadığını denetlemek sadece parlamentoya aittir. Yargının görevi hukuki denetim yapmaktır. Bu nedenle, yerindelik denetimi açısından da denetim yolları, iktidarların eksikliklerinin ortaya konulması bakımından önemlidir’’ diye konuştu.
Yetkilerim nerede başlıyor, nerede bitiyor?
Milletvekillerinin yazılı ve sözlü soru önergeleri, Meclis Araştırma önergeleri, genel görüşme ve gensoru gibi yollarla denetim yetkilerini kullandığını, bunların Anayasa ve İçtüzük’te düzenlendiğini anlatan Çiçek, verilen önergelerin otomatik olarak işleme konulup konulmayacağı konusunda zaman zaman sıkıntıların yaşandığına dikkati çekti.
Çiçek, şöyle devam etti:
’’Yürürlükteki İçtüzük hükümlerine göre otomatik bir işlem söz konusu değil. Bazen, ’Denetim yolu kapatılıyor’ gibi sıkıntılarla karşılaşılabiliyor. Meclis İçtüzüğü’nün yeni baştan ele alınması gerek ki, geçen dönem uzun bir çalışma yapıldı ama yapılan çalışmanın sahibi olmadı. Bu İçtüzüğün hayata geçirilmesi konusunda kuvvetli bir irade de şu ana kadar gözükmüyor. Konunun yeni baştan irdelenmesi, benim Meclis Başkanı olarak yetkilerim nerede başlıyor nerede bitiyor bunun bir defa daha gözden geçirilmesi gerekiyor.’’
Meclis İçtüzüğü’nün, verilen önergelerde her türlü kaba ve yaralayıcı ifadelerin kullanılamayacağını belirttiğini ifade eden Çiçek, ’’Her türlü denetim imkanları kullanılacaktır, ancak bu hakkı kullanırken İçtüzüğün bu hükümlerini göze önüne almak zorundayız’’ dedi.
’’Önergelerdeki nitelik, cevaplardaki niteliği etkileyecektir’’
Her bir denetim yolu için özerk bir takım sınırlamaların da olduğunu kaydeden Çiçek, özelikle yazılı soru önergelerinde bu sınırlamaların söz konusu olduğunu dile getirdi. Bu soruların bir kısmına yanıt verilmemesi, yanıtların tatminkar bulunmaması ve cevaplar üzerinde Meclis Başkanlığı’nın herhangi bir tasarrufunun olmayışı gibi şikayetlerin söz konusu olduğunu belirten Çiçek, şöyle devam etti:
’’Milletvekilleri, yazılı soru önergeleriyle edindikleri bilgileri kanun teklifi hazırlamada, Meclis’teki konuşmalarında, seçim çevrelerindeki çalışmalarında kullanmaktadırlar. Cevapların özenli, ayrıntılı, güncel ve doğru bilgiler içermesi, milletvekili memnuniyetini artırmakta, ilgili Hükümet üyesinin Meclis’teki itibarını yükseltmektedir.
Sözlü sorular için, Genel Kurul programında İçtüzük’teki asgari sürelerin bile sözlü soru cevaplandırılması için ayrılmaması, sözlü soruların çok geç cevaplandırılması ve soruların güncelliğinin kaybolması, topluca okunmasından dolayı soruların iyi anlaşılamaması, yine aynı şekilde topluca cevaplandırılmasından dolayı cevapların tatmin edici olmaması, hangi soruların cevaplandırılacağı konusunda inisiyatifin Hükümet’te olması, başlıca eleştiri noktalarıdır.
Diğer taraftan, çoğunlukla birçok ildeki köylerin yol ve su sorunlarına, sadece il ve ilçe adları değiştirilmek suretiyle aynı ifadelerin kullanılması, yalnızca köy adları değiştirilmek suretiyle kalıp soruların hazırlanması veya aynı soruların tüm bakanlıklara yöneltilmesi karşılaşılan örneklerdir.
Sorularda enflasyonist bir süreç oluşturan istatistiki veya matbu form şeklinde soru önergeleri yerine asıl gayesi bilgi edinme ve denetim amacı taşıyan önergelere önem verilmeli ve önergelerde nitelik ön plana çıkarılmalıdır. Bu bağlamda önergelerdeki nitelik, cevaplardaki niteliği de etkileyecektir. Nitelik arttığı takdirde soru önergelerinin cevaplanma oranı da buna paralel olarak artacaktır.’’
İktidar ve muhalefetin şikayetleri
Kullanım sıklığı açısından ikinci denetim yolunun da Meclis Araştırması olduğuna işaret eden Çiçek, daha kapsamlı ve yaygın sorunların Meclis araştırması önergesine konu edilmesinin daha isabetli göründüğünü, ancak bazı yerel sorunlar, belli olaylar üzerine de araştırma açılması istenebildiğini söyledi.
Çiçek, Meclis Araştırması önergelerinin görüşmelerinin ertelenmesi, kurulan bazı komisyonların ticari sır veya devlet sırrı sınırlamaları nedeniyle bazı bilgilere ulaşamaması, Meclis Araştırması komisyonu raporlarından bazılarının dağıtılmaması ve üzerinde genel görüşme yapılamaması, araştırma komisyonu raporlarının ilgili Bakanlıklarca yeterince dikkate alınmayıp rapordaki önerilerin hayata geçirilmemesinin Meclis araştırması ile ilgili belli başlı eleştiriler olduğunu söyledi.
Başka bir denetim yolu olan genel görüşmeye değinen Çiçek, daha çok dış politika ile ilgili konular ile genel, yaygın, ulusal ölçekli sosyal ve ekonomik sorunlar üzerinde genel görüşme açılması talep edildiğini söyledi. Çiçek, tüm parti gruplarının paylaştıkları görüşleri içeren ortak bildiri ile TBMM’nin o konuya verdiği önem ve hassasiyetin Türkiye ve dünya kamuoyuna duyurulmuş olduğunu kaydetti.
Meclis soruşturmasında parti grubu müdahalesinin kural olarak devre dışı bırakılması, soruşturma açılması ve Yüce Divan’a sevk kararlarının gizli oylama ile yapılması, yargısal boyutları olan bu denetim yolunun bağımsız ve nesnel işlemesi için öngörüldüğünü anlatan Çiçek, ’’Hedefte Hükümet veya Hükümet’in belli üyeleri olan, yargısal niteliği bulunan Meclis soruşturması yolunun başlatılmasında sağlam bilgiler ve hukuki deliller üzerinden hareket edilmesi isabetli olacaktır’’ dedi.
Cemil Çiçek, gensorularda ise görevde bulunan Başbakan, bir veya birkaç bakan hakkında, izledikleri politika, bakanlığın faaliyet ve işlemleri söz konusu edilerek iddiaların genişçe tartışılmasına imkan veren ve sonuçta hedefteki Hükümet’in veya herhangi bir üyesinin düşürülebilmesine kadar varabilen denetim yolu olduğunu belirtti.
Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı:
’’Sonuç olarak bir değerlendirme yapmak gerekirse, Türkiye’de mevcut işleyişte iktidar partileri kanun yapım sürecinin yavaşlığından, muhalefet partileri ise denetim sürecinin etkisizliğinden ve parlamento çalışmalarının planlı ve programlı olmayışından şikayet etmektedirler.
Milletvekillerinin, siyasi parti gruplarının, komisyonların Hükümet’ten bilgi edinme ve denetleme yollarını etkin bir şekilde kullanabilmeleri, parlamenter sistemin sağlıklı işleyişine katkı sağlayacaktır. Hükümet’in, bilgi isteme ve denetim taleplerine kısa sürede, tatminkar karşılık vermesi muhalefeti olumlu etkileyecek ve bu durum da Parlamento çalışmalarının verimini artıracaktır.’’
’’Yeni İçtüzüğe ihtiyaç var’’
TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu da iktidar partisinin kanun yapım sürecinden, muhalefet partilerinin de denetim sürecinden memnun olduğunun söylenemeyeceğini, bu nedenle kapsamlı İçtüzük değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.
İdare Teşkilat Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle yeni bir dönemin başladığın anlatan Neziroğlu, bu dönemle birlikte TBMM’nin kamu kurumları arasında her alanda örnek kurum olmasını hedeflediklerini, bu kapsamda bir çok ilke imza atıklarını söyledi. Neziroğlu, yakın zamanda, kanun yapım sürecinde görev alan bürokratları Meclis’te bir araya getireceklerini, kanun yapım sürecini kapsamlı şekilde ele alacaklarını ifade etti.
Neziroğlu, kamuda belki ilk defa bütün yönetmelikleri internete koyduklarını ve çalışanların görüşlerine sunduklarını belirtti. Elektronik ortamı daha fazla kullanarak Meclis’te kağıt kullanımını en aza indirmeyi planladıklarını kaydeden Neziroğlu, bu konuda şimdiden önemli mesafe katettiklerini belirtti.
AA