'Darbe ihbarı' hiç gelmedi mi?

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "İlk ihbar Hakan Fidan'a suikast yapılacağı şeklindeydi" açıklamaları, 15 Temmuz'daki darbe girişimi öncesi MİT'e ulaştığı belirtilen ihbarın içeriğiyle ilgili yeni sorular doğurdu. Şimdi soru şu: 15 Temmuz günü Genelkurmay'a MİT tarafından iletilen bilgi 'darbe ihbarı' değil miydi?

Haberler 28.07.2016 - 11:14 Son Güncelleme : 28.07.2016 - 11:14

TSK, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 19 Temmuzda yaptığı açıklamada MİTten gelen istihbarat için bilgi ifadesini kullandı. Açıklamada 15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 16:00 sularında Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından verilen bilgi, Genelkurmay Karargahında; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki çolak ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Gülerin katılımıyla değerlendirilmiştir denildi.

Yani TSKnın ilk açıklamasında MİTten gelen bilginin içeriği TSK açıklamasında yoktu.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akarın müşteki sıfatıyla verdiği ifadede de bilginin içeriği biraz daha ayrıntılı olarak yer aldı. Buna göre, Akar 15 Temmuzda saat 17:00-18:00 sıralarında makamında çalışırken, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Gülerin yanına geldiğini ve kendisine MİTten gelen bilgi ile o akşam içerisinde Kara Havacılık Okulunda 3 helikopterin görevlendirilmesiyle bir faaliyet icra edileceği yönünde istihbarat iletiğini anlattı.

İlk TSK açıklamasında bilgi olarak geçen ifade, Akarın ifadesinde Kara Havacılık Okulunda 3 helikopterin görevlendirilmesiyle bir faaliyet şeklinde daha somut bir niteliğe bürünüyordu.

Akar, geldiği makam itibariyla bilgiliyi ciddiye aldıklarını belirtip alınan önlemlerle ilgili olarak Sadece Ankara hava sahasının değil, tüm Türkiye hava sahasında bulunan askeri helikopter ve uçakları kapsadığını, dolayısıyla havada bulunan askeri uçak ve helikopterlerin üslerine dönmesi, yeni kalkışlara da engel olunmasına ilişkin emrimi ilgili komutanlara verdim diyordu.

Suikast girişiminin Türkiye çapında herhangi bir üsten kalkacak hava unsurlarıyla gerçekleştirilebileceğinden hareketle Genelkurmay Başkanı önlemleri genişletmiş olduğu görülüyor. Hatta gelen bilginin daha büyük bir planın parçası olabileceğini düşünerek Ankaradaki bazı zırhlı birliklerde de önlem aldırttı.

İfadesinde bu durumu şöyle anlatmıştı:

Değerlendirmelerimizde ve gelen bilginin daha büyük bir planın parçası olabileceğini mütal ettik ve aldığımız bu tedbirlerle yetinmeyerek, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürakı telefondan arayıp, bizzat Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümenine gitmesini, hiçbir tankın ve zırhlı aracın hiçbir sebeple birlik dışına çıkmasına müsaade edilmemesi yönünde tedbirler almasını emrettim. Bu şekilde öncelikle tedbirleri aldıktan sonra toplantımız bitti.

Bu durum, Genelkurmay Başkanının ve MİT Müsteşarının neden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırıma haber vermediğini bir ölçüde açıklıyor. çünkü bu, hem Akarın hem Fidanın gelen ihbarı sınırlı bir tehdit olarak algılamış olabileceklerini gösteriyor.

Akla takılan sorular

Durum buysa, yani Genelkurmaya saat 16 itibarıyla MİTten gelen bilgi, eğer kapsamlı bir darbe ihbarı şeklinde değilse akıllara iki soru geliyor.

MİTe gelen istihbarat, kapsamlı bir darbe ihbarı değil miydi?

MİTin Genelkurmaya verdiği bilgi suikast ile sınırlı ise Genelkurmay bunu kamuoyuna neden açıklamadı?

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır