Davutoğlu: Yeni bir Sykes Picot'a direniyoruz

Başbakan Davutoğlu, CHP'nin "Milletvekili dokunulmazlığı tamamen kalksın" önerisine, "Dokunulmazlıklar tamamen kalkarsa başka krizler çıkabilir." dedi. Türkiye'nin Ortadoğu'da yeni yeni bir Sykes Picot'a direnen cephede yer aldığını belirtti.

Haberler 20.03.2016 - 00:39 Son Güncelleme : 20.03.2016 - 00:39

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbaka Avrupa Birliği ile sığınmacılar konusunda varılan mutbakat, vize muafiyeti, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve YPGnin Suriyede federasyon ilanına değindi. Davutoğlu şu sözleri sarf etti:

VİZE MUAFİYETİ HAYAL DEĞİL

Vize muafiyeti hayal değil, öne çekerek kendimizi de disiplinine ediyoruz ki şartları bir an önce yapalım gerekli vize muafiyeti sağlansın.

72 kriterden üç ayda 19 yaptık, 10 günde 37 ye çıkardık. 35 kaldı. 1 Mayısta da bunu tamamlayacağız. Fasıllar, 29 Kasıma kadar Türkiye uzun zaman fasıl açamadı. 17.yi 29 Kasımdan sonra açtık. Bugün aldığımız kararla 33. fasıl Nisan ayı içeresinde inşallah açılacak. Diğerleri için de hızlanma kararı alındı .

AVRUPADAN MÜLTECİ ALMAYACAĞIZ

Yanlış anlaşılan hususlar var. 20 Martta almaya başlamayacağız, 20 Marttan itibaren gelenler bu kapsamda olacaklar. Bunu iln ettik ki insanlar kapı kapanıyor deyip son vagona atlamasınlar.

Avrupadan mülteci almayacağız. Yani 20 Mart öncesinde gitmiş olanlardan almayacağız, üç saat önce gitmiş olanlar bile Türkiye ye girmeyecek.

AB İLE VARILAN MUTBAKAT

Önümüzde iki boyut vardı. Ya bu ilişkiyi bir kriz olduğunda buluşmak üzere yönetecektik ya da tüm bu tecrübelerden sonra AB ile ilişkileri yeni zemine oturtacaktık. İkinci yolu seçtik.

Gönderilecek sığınmacılar BM krititeriyle seçilecek. Bir psikolojik eşik aşılldı, bu yeni bir dönemdir.

çok ciddi yoğun mülteci akımı Avrupada uzun kazanımları tehdit etmeye başladı. Misal Şengen sistemi. Avrupanın kazanımı bir Avrupa fikri yerine , ülkeler arası çitler ve barikatlar gerekti. Öngörememek hali. Gittikçe artan kartopu . AByi ciddi kararlar almaya zorladı. İçeride yapılan tartışmalar da bu mesele ne kadar uzarsa AB içinde yıpranma yaşanıyor.

Biz geri kalan şartları yerine getirmeyi yapacağız. Onlar da kendi süreçleri var, parlamentoları dahil. En geç Haziran sonuna kadar bitmiş olacak

CHPNİN DOKUNULMAZLIKLAR TAMAMEN KALKSIN ÖNERİSİ

Dokunulmazlıklar kalkarsa başka krizler çıkabilir. Muhalefet istemezse çıktığımız yoldan dönmeyiz. Tamamen kalkarsa sonuçları iyi düşünmek lazım.

Muhalefete çağrım: 4 Mayısa kadar 35 şartla ilgili engel olmamaları. Dokunulmazlık dosyaları için de çağrımızın temeli bu. Meclis tüm işlerini bırakır dokunulmazlık dosyaları ile uğraşır. Bir seferde dediğimiz formülle geçerse , böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız.

Ben daha önce bütün partilerin tutumunu görmek istiyorum dedim. Bu tartışma yoğunken genel ilkeler dışında da açıklama yapmadım. Geçen hafta tüm hukukçuları partili çağırdım, saatlerce dinledim, nedir ne yapılabilir, doğru olan ne, vekillerle de toplandım. Onlara sordum hem Doğu hem batı, yani doğuda doğurabileceği sonuçları sordum. Batıya da sordum. Devlet kurumları ile istişare ettim. Terörle mücadelenin meşruiyet zeminini kaybetmeden netice alacak şekilde sürmesi mağduriyet ve psikolojik ortamla halkın tahrik edilmemesi. Ne halk tahrik olmalı, ne de Batıda şehitler noktasında oluşan psikolojik durumu göz ardı eden , terörist tavır karşısında sessiz kalınmalı. Dengesi bulunmalı. Biz bunu yaparken partiler bizi sıkıştırmaya çalıştı. CHP dokunulmazlığın tümü kalksın dediğinde, kahramanlık edasıyla. HDP vekilleri ile tahrik ederek, gerilim yaşansın, mağdur olalım diye tahriklere devam etti. Taziye ziyaretleri gibi.

Sanki AK Parti kendisinden çekiniyor, güveni yok, dokunulmazlık kaldırmaya cesaret edemez, biz ise siyasi açıdan ak parti tarafından baskıdayız, verilen hava bu.

MHP TUTARLI BİR TAVIR SERGİLEDİ

MHP daha tutarlı bir tavır sergiledi. Tüm bu dengeye bakılınca, bütün bu oyunu değiştirecek ,bozacak hamle gerekiyordu, bu da eldeki tüm fezlekelerin aynı anda dokunulmazlıklarının kaldırılması. HDPlilerinden mağduriyet yaşatmaması, yani halka gidip bakın siyaset kapımızı kapattılar demesinler, AK Parti korkuyor çekiniyor olmasın, kim suçlu ise de yerini bulsun. Amaç bu. Hazırlıksız yakalandıklarını ortaya koydular.

Onun için anayasaya bir geçici madde ekleyelim. Şu anda tek madde ile zırh kalsın. Tek tek olsa da , az biliniyor kamuoyunda, halk şöyle sanıyor , alıp kuşağından tutulup Meclis dışına atılacak gibi. Bu karar çıkmazsa , fezlekeler tek tek gelecek, komisyonda tek tek, genel kurulda tek tek. İzin kalkınca vekilliği sürüyor. Hüküm giyene kadar, tutuklu yargılama yoksa Meclise gidip gelecek. Öyle hava ediyorken sanki bunlar bazıları, bizim elimizde sanki kudret var alıp çıkarıyoruz gibi... Biz kimseyi siyasetin dışına itmiyoruz. Sen suç işlemişsin, Meclis buna yargıya seni yargılama izni veriyor.

Bıraksak birkaç vekil için bile fezlekeleri tek tek okutmaya kalksak, başka iş yapmamız lazım. Üstelik bunlar olurken ortaya çıkabilecek direniş , görüntüleri var. Bu yüzden hepsini kaldıralım. AB yol haritası, reformlar bir sürü başlık var.

Bir ay bütçe ile uğraştıktan sonra, bir ay iki ay dokunulmazlık dosyaları ile Meclisi bloke edemeyiz. Tek bir madde ile diyeceğiz.

Piyon olduklarını bilmiyorlar

Bugünkü seyre batığınızda YPGnin son derece oportünist ve otokratik yöntem benimsediğini görüyorsunuz. Kendileri gibi düşünmeyen Kürtleri o bölgeden sürdüler. Şimdi de faktör durum yaratmaya çalışıyorlar. Onları kullananlar onları bir piyon olarak kullanıyorlar, kullanıldıkları ölçüde varlar. Tek tek ülke tavırlarına bakın.

Şunu bilmiyorlar ki, onları kullananlar onları bir piyon olarak kullanıyorlar, kullanıldıkları ölçüde varlar. Onların tek başına aktör olmasına izin vermezler. Onların federalizm ilanı karşısında tek tek ülkelerin tavırlarına baktığınızda bu tablo görünüyor. Burada şunu çok açıkca ayırt ederek söylüyorum Suriyedeki Kürtlerin hakları ile YPG yanyana getirilmemeli. YPGyi Kürtlerin savunucu görmek Kürt kardeşlerime yapılabilecek en büyük hakarettir. Biz Iraktaki Kürtlerin kazanımlarını desteklediğimiz gibi Suriyedeki Kürtlerin her kazanımını destekleriz. Iraktaki Kürt bölgesel yönetimininin şu anda can damarı, hayat akışı Türkiye. Neden? çünkü sınırımızda istikrarı onlar sağlayabilir.

Gelişmeleri yakından takip edeceğiz, yeni bir Sykes Picot olmaması için her türlü çabayı sarfedeceğiz.

Suriyedeki Kürtlerin hakları ile YPG yan yana getirilmemeli. Suriyeli Kürtlerin hakları için YPG demek Suriyedeki Kürt kardeşlerimize yapılabilecek en büyük ayıp, sorumsuzluk. Gelişmeleri yakından takip edeceğiz, yeni sp olmaması için bölge ile yapmamız lazım.

Yeni bir Skyes Picota direniyoruz

Hem bizim hedeflerimiz birilerini rahatsız etti, Arap Baharı bunun için kullanıldı. Şimdi Suriyeyi üçe dörde , Irakı bölerek yeni Sykes Picot yazmaya çalışılıyor. Buna direnenler var, bu bölgenin halkları ve Türkiye.

Ama bunu gerçekleştirmek isteyenler var. Rusyanın hava harekatına bakın esas itibariyle Suriyeyi fiilen bölmeye yönelik girişimlerdir. Ya da YPGye verilen desteğe bakın. Bütün bunlar yine esas itibariyle fiilen Suriyeyi bölmek için atılan adımlardır.

Son İran ziyaretinde bütün görüş ayrılıklarımıza rağmen mutabık kaldığımız en önemli husus, Suriyenin bölünmeden, fedaratif olmadan toprak bütünlüğü içinde olması. Tek bir devlet olarak kalması. Bu konuda İranla persektimizi benzer. Onlarda İsrail karşısında bölgede güçlü bir Suriye istiyorlar. Biz de güçlü bir Suriye istiyoruz. Bugünkü seyre batığınızda özellikle kuzeyde YPGnin son derece oportünist ve son derece de otokratik yöntem benimsediğini görüyorsunuz. Oportinist çünkü Suriye devrimine destek vermedi, rejimle işbirliği yaptı, rejim zayıfladığı anda da rejimin verdiği silahlarla kendi bölgesinde Kürtlere zulmedip, kendileri gibi düşünmeyen KDP yanlısı Kürtleri o bölgeden sürdüler. Şimdi de konjonktürden istifade ile de facto bir durum yaratmaya çalışıyorlar.

Rusyanın bölgeden çekildiğini söylemek mümkün değil

Rusya Suriyeden bütünüyle çıktı diye bir argüman doğru değil. Ama kendilerince bazı hedefleri vardı, bu hedeflerin gerçekleştiğini düşünüyorlar. Birinci hedef Lazkiyede Rus üssünün geliştirilmesi, kapasitesinin artırılması, füzelerle takviye edilmesi ve korunması. İkincisi Esad rejiminin masaya güçlü oturması için takviye edilmesi, bunu da yaptıklarını düşünüyorlar. Üçüncüsü, muhalefet unsurlarının zayıflatılması, bunu da bütün çabalarına rağmen istedikleri gibi yapamadılar ama yapamayacaklarını da gördüler. Lazkiyedeki Rus üssü o kapasitede orada durdukça, füzeler orada durdukça Rusyanın bölgeden çekildiğini söylemek mümkün değil.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır