Demirtaş: Çözüm Süreci için masaya tekrar masaya oturmalıyız

ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Ortadoğu Enstitüsü'nün Türkiye Konferansı'na katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş gazetecilereTürkiye'nin doğu şehirlerinde son dönemde yoğun olarak yaşanan silahlı çatışmaların bir an önce durdurularak hükümetin çözüm sürecini devam ettirmek için masaya oturması gerektiğini söyledi.

Haberler 04.12.2015 - 00:19 Son Güncelleme : 04.12.2015 - 00:19

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran seçimlerine risk alıp tek başına parti olarak seçime katıldıklarını ve yüzde 13 oy aldıklarını hatırlatan Demirtaş, çoğulcu demokrasiyi savundukları için bu oy oranına ulaştıklarını söyledi.

Türkiyenin batısından da çok ciddi oy aldıklarını dile getiren Demirtaş, Anketlere göre, Türkiye nüfusunun yüzde 50ye yakını HDPyi oy verilebilir bir parti olarak tanımladı. Bu bizim için çok önemli bir gelişmedir. Daha önce bu rakam yüzde 10 civarındaydı diye konuştu. Demirtaş, 1 Kasım seçimlerinde ise partisinin oylarının adil olmayan bir yarış ve üzerlerindeki baskı nedeniyle düştüğünü savundu.

Ankarada 10 Ekimde meydana gelen terör saldırısının ardından partileri üzerinde baskılar oluştuğunu belirten Demirtaş, bu nedenle kampanya yürütemediklerini ifade etti. Demirtaş, Üstü kapalı da değil, çok açıkça güvenlik birimleri tarafından şu mesaj verildi bize. Başka mitingler de bombalanacak. Yapacağınız başka kitle etkinlikleri de bombalanacak. Elimizde istihbarat var ve bunları önlemek kolay değil denildi ifadesini kullandı.

Medya üzerinde de partileri hakkında haber yapılmaması için baskı kurulduğunu iddia eden Demirtaş, TRTye muhalefetin çıkarılmadığını, partilerine Hazine yardımı yapılmadığını, iktidarın ise devletin imkanlarını kullandığını öne sürdü. 1 Kasım seçimine giderken parti binaları ve bazı iş yerleri dahil 400 binanın yakıldığını söyleyen Demirtaş, Böyle bir ortamda biz seçime girdik ve yüzde 11 aldık. Bunu halkın mucizesi olarak tanımlıyorum. Muazzam bir başarıydı. Böyle bir ortamda alınabilecek en yüksek oyu aldık dedi.

Oy kaybının, seçmenlerinin bir kısmını batı illerinden doğu illerine taşıyamamalarından da kaynaklandığını ifade eden Demirtaş, partilerinden AK Partiye ciddi bir oy kayması olmadığını belirtti. Demirtaş, şunları söyledi:

Tabii ki partimizi, politikalarımızı eleştirip başka partilere oy vermiş seçmenlere biz saygı duyarız. Bunun nedenini anlamaya çalışıyoruz. Güvenlik kaygıları çok önemliydi. çünkü yapılan araştırmalar gösteriyordu ki 1 Kasım seçimine doğru giderken Türkiye toplumunun yüzde 74ü, güvenliği birinci sorun olarak görüyor. Türkiyede işsizlik oranı çok yüksek ama toplumun yüzde 4ü bunu sorun olarak görüyor. Yaratılan şokun etkisiyle insanlar bir anda bir parti etrafında birleşmenin güvenliği sağlayabileceği hissiyatına kapıldılar ve AKPnin etrafında bir oy yoğunlaşması oldu. AKP yönetimi de bunu çok iyi gördü.

HDPnin oy kaybında PKKnın rolü var mı sorusunu yanıtlayan Demirtaş, şunları kaydetti:

çatışma, savaş durumu demokratik sivil siyaset ortamında negatif etki yaratır, bu bir gerçektir. Ama doğrudan kazılan hendekler veya öz yönetim ilanları oy kaybına yol açtı mı diye analiz yaptığımızda, bu öz yönetim ilanlarının yapıldığı 8 ilçede oyumuz düşmemiş, hatta tek oyumuzun yükseldiği yerlerden, kent olarak, Şırnak ve Cizre en çok çatışmanın yaşandığı yer. Dolayısıyla ne kadar etkisi oldu, bunu rakamsal olarak ölçemiyoruz ama savaşın kendisi zaten sivil siyaset alanını zorlayabilir. Şunu biz hiçbir zaman iddia etmedik. PKK, HDPyi geriletmek için savaşı başlattı ve HDPye karşı bir hamle olarak savaşı başlattı, bunu biz kabul etmedik.

Demirtaş, PKK çatışmanın şiddetini düşürüp frene basabilirdi, neden basmadı sorusu üzerine Bunun doğrudan muhatabı bir PKK yöneticisi olur dedi.

çÖZÜM SÜRECİ

çözüm Sürecini hükümetin yanlış tutumunun bitirdiğini iddia eden ve Yeniden nasıl masaya dönülmeli, asıl Türkiyede bunu tartışmalıyız diyen Demirtaş, bunun nasıl olacağının sorulması üzerine Kürt toplumu müzakereye dönülmesini istiyor şeklinde konuştu.

Demirtaş, Hükümetin de çatışma ve silahla bu sorunun çözülemeyeceğini idrak etmesi ve yeniden masaya dönülmesi konusundaki çağrılara ciddiyetle cevap vermesi gerekiyor. Ben çok umutsuz, karamsar değilim. Türkiye toplumunun ekseriyeti barış ve masaya dönülmesini istiyor. Bölge dengeleri de bunu dayatıyor diye konuştu.

Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu işi sadece hükümet değil, parlamento komisyonu yürütmeli. Görüşme, diyalog, müzakere süreçlerini bu komisyon yürütmeli. Ama şu anda hükümet bile inisiyatifsizdir. Sayın Erdoğanın, Sayın Cumhurbaşkanının onay vermediği bir süreç Türkiyede başlamaz, başlaması mümkün değil. Keşke hükümet inisiyatifi olsa ve partiler olarak bir araya gelsek, neler yapılabileceğini samimiyetle tartışabilsek. Sayın Cumhurbaşkanı da buna açıksa bunu da tartışmaya hazırız. Sayın Erdoğan, Nasıl bir çözüm süreci olabilir, nasıl başarıya ulaşabiliriz, nasıl hatalar yaptık, yetmezliklerimiz oldu, bunları tartışalım derse, biz tartışmaya hazırız.

Demirtaş, ABD, AB ve Avrupa ülkelerinin de müzakereyi daha fazla teşvik etmeleri gerektiğini söyledi. Demirtaş, Ben tarafların yeterince cesaretlendirildiğini, teşvik edildiğini düşünmüyorum ifadesini kullandı. Demirtaş, uluslararası toplumun çatışmaların bitirilmesine ilişkin desteğinin daha güçlü olmasını istedi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Türkiyede başkanlık sistemini destekler misiniz sorusu yöneltilen Demirtaş, Söz ağızdan bir defa çıkar yanıtını verdi. Hak ve özgürlüklerin pazarlık mevzusu edilemeyeceğini belirten Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da AK Partinin Türkiyeye teklif ettiği bir başkanlık sistemi bulunmadığını savundu. Demirtaş, Hiçbir zaman net bir teklif sunmadılar. Halen de başkanlık derken neyi kastediyorsunuz diye sorduğunuzda söyleyebilecekleri hiçbir şey yok çünkü bir başkanlık modeli önermiyorlar dedi.

SURİYE

Demirtaş, Suriye konusundaki bir soruyu cevaplarken, hükümete daha önce Suriyede taraf tutulmaması konusunda uyarıda bulunduklarını ancak bunun dinlenmediğini söyledi. Batı ülkelerinin de Türkiyenin de Suriyede radikallerin besleneceği bir ortam yarattığı iddiasını dile getiren Demirtaş, Türkiye üzerinden Suriyeye giden yardımların çoğunun radikallere gittiğini öne sürdü. Demirtaş, Türkiyeden şimdi radikal bir dış politika değişikliği bekliyoruz diye konuştu.

Suriyedeki Kürtlerle Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlenmesinin her iki tarafın da yararına olacağını söyleyen Demirtaş, Türkiyedeki bir çözümün Suriyede de barışa hizmet edeceğini ifade etti.

OBAMAYA ÖNERİ

Demirtaş, ABD Başkanı Obamaya danışmanlık yapsaydınız Suriye için ne önerirdiniz sorusunu ise şöyle cevapladı:

Şunu derdim, işler bildiğiniz gibi değil, her zaman Washingtondan göründüğü gibi değil. Sahada, o topraklarda durum başka olabilir. Bu burada raporlara yansıyana kadar başka şeylere dönüşmüş olabilir. Orada büyük acılar var gerçek olan bu. Büyük yıkım var. O toprakların sahipleri olan halklar var. Gerçek olan bu, gerisinin tamamı bir senaryo ve bizler gerçekten barış istiyorsak oradaki tüm halkların iradesine saygı duymalıyız.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır