Ekmek ve su gibi adalete ihtiyacımız var

TBMM Genel Kurulunda TBMM, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde DEM Parti milletvekilleri söz aldı.

Haberler 21.12.2023 - 18:43 Son Güncelleme : 21.12.2023 - 18:43

DEM Parti Mardin Milletvekili Salihe Aydeniz,

Bütçe hakkı, ülkede yaşayan bütün toplumsal kesimleri temsil eden Meclisin hakkıdır. Ancak bugün Meclisin bütçe hakkı elinden alınmıştır

dedi.

DEM Parti Mardin Milletvekili Aydeniz, bütçelerin çok önemli siyasi, ekonomik ve yönetsel belgeler olduğunu belirterek, bir ülkenin demokrasisi ve üretim politikaları ne kadar güçlü olursa ekonomisinin de o kadar güçlü olacağını söyledi.

ANAYASA MAHKEMESİ HÜKÜMETLE ORTAK HAREKET EDİYOR

Aydeniz,

Bütçe hakkı, ülkede yaşayan bütün toplumsal kesimleri temsil eden Meclisin hakkıdır. Ancak bugün Meclisin bütçe hakkı elinden alınmıştır. Meclisin en önemli işlevlerinden biri olan denetim hakkı da yok sayılmıştır. TBMM daha fazla vakit kaybetmeden iradesine sahip çıkmalıdır.

diye konuştu.

DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamının ya doğrudan ya da dolaylı olarak hükümet tarafından atandığını ifade ederek, Anayasa Mahkemesinin hükümetle ortak hareket ettiğini öne sürdü.

DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, Sayıştayda denetleme görevini yerine getirecek bir iradenin kalmadığını savundu.

Kayyum olarak atanan bazı belediye başkanlarının yolsuzlukla suçlandığını dile getiren Bozan,

AKP, yola çıkarken Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz dedi ama yolda rotayı şaşırdılar. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadelede başarılı olamadılar.

dedi.

Muhalefetin, bazı belediyelere kayyum atanmasına karşı tutumunu eleştiren Bozan,

Bunu en iyi sizin büyükşehir belediye başkanlarınız bilir. Belediye başkanları beş yıldır Hangi gün bize kayyum atanacak? korkusuyla belediye yönetmeye çalışıyor. Bu nedenle şu an yaşananların en büyük sebebi aynı zamanda muhalefetin sessizliğidir.

diye konuştu.

YURTTAŞLAR ADALETE İNANMIIYOR

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, cumartesi annelerinin eylemlerini anımsatarak,

İnsanlar ellerinde mum ışığıyla adalet arıyor. Cumartesi anneleri ne istiyor hiç sordunuz mu? Milyonlarca yurttaş adalete inanmıyor. Artık insanlar avukatlara, mahkemelere gitmiyor; AKP ve MHPnin teşkilatlarına gidiyor. DGM yargılamalarında hukukun kırıntısı vardı fakat şu an o bile yok. Türkiye adalet mezarlığına dönüşmüş olsa da ekmek ve su gibi ihtiyacımız olan şey halen adalettir.

değerlendirmesinde bulundu.

DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, yargıya güvenin bulunmadığı bir ülkede ekonomide gelişmenin mümkün olmadığını söyledi.

Türkiyede güçler ayrılığı ile denge ve denetleme sorunu olduğunu savunan Düşünmez,

Türkiyede yargı siyasallaşmıştır. Yargı gündelik siyasi hesapların parçası haline gelmiştir. Talimatla hareket eden, siyasi pozisyon almaktan çekinmeyen bir yargıyla karşı karşıyayız.

dedi.

ÖZTÜRK TÜRKİYE ORTADOĞUDA SORUNUN BİR PARçASI GİBİ DAVRANIYOR

DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Türkiyede ağır bir adaletsizlik, eşitsizlik ve keyfilik olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğunu iddia etti.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Berdan Öztürk, hükümetin dış politikasını eleştirerek, şunları söyledi:

Libyadan Kafkasyaya, Somaliden Kıbrısa kadar bölgesel sorunlara ilişkin diplomatik girişimler yerine askeri yığınakların yapıldığı yerlerde Türkiye çözümün değil, sorunun bir parçası haline gelmektedir. Bir yerlere asker göndermeyi, iç kamuoyuna başarı gibi pazarlamaktan vazgeçin. Bunun en bariz örneği Libyada yaşandı. Libyada, çok övündüğünüz inşaat yatırımları zarara dönüştü. çin, Libyaya asker göndermediği halde Libyadan yüksek miktarda petrol tedarik eden ülkeler arasına girdi. İtalya, Almanya, Fransa, İspanya iç savaştan önce olduğu gibi iç savaştan sonra da petrol tedarikini sürdürdü.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz çandar, 40 yıldan fazla gazetecilik yaptığını, bu süreçte tüm dünyada Türk diplomasisinin büyük bir saygınlığa sahip olduğunu gözlemlediğini belirtti.

Türkiyenin o saygınlığın çok uzağına düştüğünü iddia eden çandar, şöyle konuştu:

Gazzede bir katliam yaşanıyor. Ancak Türkiyenin bu katliamı durduracak bir caydırıcılığının olmaması çok düşündürücü. Türkiyenin bölgesel güç olma iddiası kuru bir böbürlenme haline gelmiştir. Türkiye olarak maalesef Filistinde ne caydırıcılığa ne ara buluculuk kapasitesine ne çatışmaları durduracak bir etkiye sahibiz. Bırakın bunlara engel olabilmeyi, saldırgan İsraille ticari ilişkilerimizi bile durdurmuş değiliz. İsrailin Gazze saldırısı başladıktan sonra Türkiyeden en az 400 gemi İsrail limanlarına mal taşıdı. Taşınan mallar arasında askeri teçhizat, demir çelik, çimento, kimyevi maddeler vardı. İsrail bunları savaşta kullanıyor. Türkiye İstatistik Kurumunun dış ticaret istatistiklerine bakın, Türkiyenin İsraile hangi savaş malzemelerini ne miktarlarda gönderdiğini bulacaksınız.

aa

Ana Sayfaya Git