Ensarioğlu; Seçim güvenliği istedi

Parti Diyarbakır milletvekili adayı Mehmet Salim Ensarioğlu, "Abdullah Öcalan, 'silahlar Türkiye sınırlarından çekilsin, silahlar olmasın, silahsız bir seçim geçirilsin' diyor ama galiba onlar, 'dağdan çekilsinler, şehre insinler' diye yanlış anladı. Şehirde o baskı görülüyor" dedi.

Haberler 04.06.2015 - 09:15 Son Güncelleme : 04.06.2015 - 09:15

Ensarioğlu, yıllarca merkez sağda siyaset yaptığını anımsatarak, bölgede Adnan Menderes, Turgut Özal ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın çok sevildiğini söyledi.

çözüm Sürecini AK Partinin başlattığını, AK Parti hükümetleri döneminde bölgeye büyük yatırımların yapıldığını ifade eden Ensarioğlu, bu nedenle AK Partide olma ihtiyacını hissettiğini belirtti.

- Bu süreç silahsız devam etmelidir

Türkiyede çözüm Süreci ile çatışmalı ortamın geride kaldığına işaret eden Ensarioğlu, süreçle bu sorunların aşıldığını vurguladı.

Ensarioğlu, bu konuda atılan adımlara değinerek, şöyle konuştu:

Kürtçe yayın serbest oldu, Kürtçe broşür, slogan ve konuşmalar rahatladı. Üniversitelerde Kürtçe bölümler açıldı. Geçmişe baktığımızda Kürt meselesi siyah ile beyaz kadar fark ediliyor. Yatırımlar sürüyor. Türkiyede iki kavga vardı. Bunlardan biri türban, irtica diğeri ise Kürt kavgası. Türban ve irtica sorununu çözen Sayın Erdoğan ve AK Parti oldu. Şu an Parlamentoda başörtülü ve başörtüsüz hanımlar oturuyor. Böyle bir ayrım da yapmıyoruz ama başörtüsü yasaktı ve baskılar vardı. Başörtülüler üniversitelere giremiyorlardı. İmam hatipler kapatılmıştı. Öğrenciler fişleniyordu, okula giremiyorlardı. 60 bin olan öğrenci sayısı şu an bir milyona çıktı. Ama aradaki fark bu, silahsız oldu.

HDP ve PKKya söyleyeceğim şudur: Bu süreç silahsız devam etmelidir. Bir noktaya kadar geldik zaten. Bu noktadan sonra kimse geri dönüş yapamaz diyen Ensarioğlu, çözüm Sürecinin adının dahi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildiğine dikkati çekti.

- Tedirginlik yaratıp, psikolojik baskı oluşturuyorlar

Sürecin bir noktaya getirildiğini, 3-5 oy için bunu sıkıntıya sokmamak gerektiğini ifade eden Ensarioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Geri dönüş zaten mümkün değil ki bunu yapan o kanda boğulur. Stres yaparak, 3-5 oy için tartışarak, seçim arefesinde gerginlik yaratmanın bir alemi yok. Gerginlik var mı? Evet vardır. Resmi bir belge elimizde yok ama köylere gittiğimizde vatandaşlar, köye gelenlerin, Hangi partiye oy veriyorsanız ona göre hizmet getiriyoruz dediğini belirtiyor. Yerel Yönetimler Yasası güzel, demokratik bir şey, özgürlük ve demokrasi artsın diye yapıldı. Şantaj olsun diye değil. Bir de evleri dolaşıp vatandaşların T.C. kimlik numarasını istiyorlar. YSKdan aldıkları listelere göre aile fertlerini sayıyorlar ve tedirginlik yaratıp, psikolojik baskı oluşturuyorlar.

HDP, barajın altında kalırsak bu olacak diyor. Bunlar çok yanlış şeyler ifadesini kullanan Ensarioğlu, şunları kaydetti:

2002de MHP, DYP ve Anavatan Partisi de barajın altında kaldı, kimse böyle bir tehdit yaptı mı? Türkiye partisi olmuşlar, olmamışlar ayrı mesele ama Güneydoğuda yerel yönetimlerin çoğu onların elinde. Türkiye partisi olamadılar. Yerel yönetime ve milletvekillerine rağmen eğer vatandaşa kendinizi anlatamamışsanız, psikolojik bir baskı kuruyorsanız, vatandaşın oyundan kuşkunuz varsa o zaman sizde bir yanlış vardır, o yanlışı düzeltin. Dağ köylerinde korku var. Muhtarlar kulağımıza, Seçim günü güvenlik gelsin diye fısıldıyor. Demek ki psikolojik bir baskı var.

- Türkiye partisi olamadılar

Herkesin sandığa gidip oyunu hür bir şekilde kullanması gerektiğini vurgulayan Ensarioğlu, vatandaşlardan sandığa sahip çıkmalarını istedi.

Ensarioğlu, Abdullah Öcalan, Silahlar Türkiye sınırlarından çekilsin, silahlar olmasın, silahsız bir seçim geçirilsin diyor ama galiba onlar, Dağdan çekilsinler, şehre insinler diye yanlış anladı. Şehirde o baskı görülüyor. Eskiden bu baskıyı JİTEM, hükümet, devlet yapıyor diyorlardı şeklinde konuştu.

HDPnin Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik açıklamalarıyla doğuda tepki aldığını ifade eden Ensarioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

Yıllarca CHPyi dışlamamızın sebebi bölgedeki isyanlarda yapılan katliam ve ezanı Türkçeye çevirmeleridir. Menderesi çok sevmemizin bir sebebi ise ezanı Arapçaya çevirmesidir. Bu arkadaşların, Kabenin Taksim gibi olduğu, Diyaneti kaldıracağız şeklindeki ifadeleri hiçbirimizin kaldıramayacağı türden. Şimdi kılıf uydurmaya ve bunu düzeltmeye çalışıyorlar ama olmuyor. Doğu ve Güneydoğuda bu açıklamaların çok büyük olumsuz etkisi olmuştur.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır