Gün'ün üvey oğlunun ifadesi ortaya çıktı

İmamoğlu'nun aralarında bulunduğu şüphelilere yönelik ‘casusluk' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada, Hüseyin Gün'ü ihbar eden üvey oğlu, Lübnan'daki çağrı cihazı patlamaları ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.

Haberler 29.10.2025 - 09:31 Son Güncelleme : 29.10.2025 - 09:31

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, stratejist Necati Özkan, gazeteci Merdan Yanardağ, teknoloji yatırımcısı Hüseyin Gün ve şüpheli Melih Geçeke yönelik casusluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Ü.D.A. ifadesinde yaklaşık 1 yıl kadar önce Lübnandaki telsiz/çağrı cihazı patlaması haberlerini gördüğünde ilk olarak aklına Hüseyin Günün geldiğini ifade ederek, Onun geçmiş dönemdeki kriptolu telefon-çağrı cihazı ve sinyal kesici gibi teknolojik aletlerin ticaretini yapmak istemesi, İsrail ve İngiliz İstihbarat elemanlarıyla olan samimiyetini birlikte değerlendirdiğimde bu patlamada bir rolünün olabileceğini düşündüm. dedi.

İNGİLTERE, AMERİKA VE İSRAİLDE BAĞLANTISI

Soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan şüpheli Günü ihbar eden üvey oğlu Ü.D.A.nın İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde verdiği ifade ortaya çıktı. Ü.D.A. ifadesinde, Hüseyin Gün ile tanışıklığının annesi aracılığıyla 2004 yılında olduğunu belirterek, Bu şahsın annem ile olan tanışıklığı ise Azerbaycan üzerine yapılan bir ekonomi konferansında gerçekleştiğini biliyorum. Bu tanışıklıktan kaynaklı annemle gerçekleştirdiği görüşmelerde anneme yurtdışında, İngiltere, Amerika ve İsrailde birçok kişi ve sermaye gruplarıyla bağlantısının olduğunu, buradan yatırım getirebileceğini, beraber iş yapma niyeti ve talebi olduğunu belirtmişti. O dönemde yapılan görüşmeler neticesinde birlikle şirket açma düşüncesi içerisine girdiler. Annem ve Gün ortaklığı sonucunda Avicenna Capital ve Avicenna Holding gibi birçok şirketi 2005 yılında kurdular. Bu ortaklık esnasında şirketin ticari faaliyetler sonucunda elde ettiği kar ve şirket sermayesini annemin herhangi bir onayı olmaksızın veya farklı şekilde lanse ederek hem Türkiye içerisinde hem de yurtdışında faaliyet gösteren birçok şirkete para aktarımında bulunmuştu. dedi.

ASIL GAYESİ DEVLETİMİZİN ÜST MAKAMLARI

Şüpheli Günün CELLCRYPT isimli kripto yazılım programını dönemin devlet yetkililerine sunarak pazarlamasını yapma gayesinde bulunduğunu bildiğini söyleyen Ü.D.A., Bu yazılını programının asıl gayesi devletimizin üst makamlarında bulunan kişilerin telefonlarına sızarak, gizli kalması gereken bilgileri açığa çıkarmak veya devletin her kademesinden bilgileri olmaları adına gerçekleştirdiğini düşünüyorum. CELLCRYPT yazılımı ile ilgili yapmış olduğum araştırmalarda bu yazılımın İngiltere istihbarat örgütüne hizmet ettiğini düşünmekteyim. Bir dönem yardımcısı olarak çalışan B.Y. bana Hüseyin bey polis çevirmelerinde sorun yaşamamak ve durdurulmamak için bir takım tedbirler alırdı. Aracında sinyal kesici bulundurduğunu biliyorum demişti. Kendisinin İsrail ve Afrika ülkelerine çokça seyahati vardır. İsrail İstihbarat örgütü elemanlarıyla Afrika ülkelerinde görüşğünü düşünüyorum. Hatta pandemi döneminde İsrail, ülkeye yabancıların girişini yasaklamasına rağmen Hüseyin Gün ve beraberindekilere özel karşılama ve muamele yapıldığını kendisinden dinlemiştim. şeklinde konuştu.

İLK OLARAK AKLIMA HÜSEYİN GÜN GELDİ

Ü.D.A. ifadesinin devamında, yaklaşık 1 yıl kadar önce Lübnandaki telsiz/çağrı cihazı patlaması haberlerini gördüğünde ilk olarak aklına Hüseyin Günün geldiğini belirterek, Onun geçmiş dönemdeki kriptolu telefon-çağrı cihazı ve sinyal kesici gibi teknolojik aletlerin ticaretini yapmak istemesi, İsrail ve İngiliz İstihbarat elemanlarıyla olan samimiyetini birlikte değerlendirdiğimde bu patlamada bir rolünün olabileceğini düşündüm. Bu kişinin sadece ülkemizde değil Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan başta olmak üzere komşu dost ülkelerimizde ajanlık faaliyetlerinde bulunduğunu, ticari olarak göstermiş olduğu faaliyetleri doğrultusunda ülkemiz ve komşu ülkelerde istihbari faaliyetlerde bulunduğunu düşünüyorum. Bu şirketin kurulumu üzerine ise Azerbaycan ülkesinde o dönem muhalif olan İsa Gambar gibi birçok şahsı, Azerbaycan ülkesini demokratikleşme adı altında finanse ettiklerini biliyorum. Daha sonra bu şirket üzerinden Amerikada siyasi lobi şirketlerine Edward Palmer isimli avukatlık bürosu üzerinden yüklü miktarlarda para aktarıldığını, bunun amacının da muhalefeti destekleyerek, mevcut hükümet üzerinde baskı oluşturmak ve fırsatı bulunduğunda yıkabilmek veya güç kaybettirmek niyetiyle yapılmıştır. Yine 2005-2006 yıllarında Özbekistan ülkesinde mevcut yönetimi devirmek amacıyla bir takım faaliyetler bulunmuştu. İngiltere istihbarat servisi olan MİS ve MI6 ile yapmış olduğu görüşmelerde darbeyi gerçekleştirmek ve muhalefete finansman sağlamak için talepte bulunduğu biliyorum. Bu konuları Hüseyin Gün isimli şahıs anneme anlatırken duymuştum diye konuştu.

Ana Sayfaya Git