HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Sağlam: Hiç kimse bu milletin oylarını çantada keklik olarak görmesin

Halkın kendine hakaret edenlere oy vermeyeceğini 28 Mayıs'ta bir kez daha göstereceğini belirten HÜDA PAR Genel Başkan Vekili İshak Sağlam, "Hiç kimse bu milletin oylarını çantada keklik olarak görmesin." dedi.

Haberler 26.05.2023 - 00:08 Son Güncelleme : 26.05.2023 - 00:08

HÜDA PAR Genel Başkan Vekili İshak Sağlam, Rehber TVde Rehberde Gündem programının canlı yayın konuğu oldu.

Gazeteci Hadi Aydemir ve Kenan çelikin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Sağlam, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ümit Özdağın yaptığı mutabakat, Yeşil Sol Parti seçmeninin Ümit Özdağ mutabakatına tutumu, HÜDA PARın hedef alınması ve Meral Akşenerin partilerine yönelik ithamları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiyede siyasetin çok farklı işlediğini belirten Sağlam, ilkelerin fazla konuşulmadığı opurtünist, makyavelist bir siyasetin çok öne çıktığı bir seçim süreci yaşadıklarını söyledi.

Bu süre içerisinde bir gün ak diyenin öbür gün kara diyebildiğini, bir gün terörist olanın öbür gün dost olduğunu, bugün dost olanın öbür gün terörist olabildiğini vurgulayan Sağlam, Maalesef öyle bir atmosferi yaşıyoruz. Evet, birkaç gün öncesine kadar Zafer Partisi ya da onların oluşturduğu Ata İttifakı terörist dedikleri insanlarla şu anda belli bir protokol hazırlayıp yeni bir süreç başlattığını ilan ettiler. dedi.

Hem Türkiyede de hem de dünyada siyasetin millete hizmet üzerine yapılması gerektiğine inandıklarını ifade eden Sağlam, seçimlerin millete bir hizmet yarışı olması gerektiğini kaydetti.

Savaşa değil seçime gittiklerinin altını çizen Sağlam, bu nedenle siyasetçilerin savaş dilinin terk etmesi gerektiğini söyledi.

BÖYLE BİR SİYASİ ÜSLUP TÜRKİYEYE HAYIR GETİRMEZ

Özellikle Zafer Partisi Genel Başkanının her fırsatta savaş dilini kullandığına dikkat çeken Sağlam, Maalesef bu kötü dili, milletimize yakışmayan bu dili en çok kullanan, bu seçim atmosferinin rayında gitmesini sabote eden Zafer Partisi ve Genel Başkanı, bugün belki daha önce söylediklerinin yaptıklarının tam tersine bir protokolle Kemal Kılıçdaroğlunu desteklediğini beyan etti. Böyle bir dilin, böyle bir siyasi üslubun Türkiyeye hayır getirmeyeceği konusunda yıllardır söylediklerimiz var. Bu anlamda bu söylemlerden de hayır gelmeyeceği muhakkaktır. dedi.

BU TÜR İTTİFAKLAR MİLLETTEN KARŞILIK GÖRMEYECEKTİR

En çok dile getirdikleri hususlardan bir tanesinin kayyım müessesesinin kalkması olduğuna işaret eden Sağlam, Kemal Kılıçdaroğlu her söyleminde bu kayyım müesseselerine son vereceğiz diye nutuklar atarken, bugün kayyımların getirilmesi üzerinde Zafer Partisi ve onun Genel Başkanı ile bir protokol imzaladılar. Artık bu konuda bilinçli bir milletimiz olduğunu görüyoruz, zaten birinci tur da bunu gösterdi, bu tür söylemlere çok prim vermediğini de gösterdi. Bunun bir faydası olacağını zannetmiyorum, sadece belli bir müddet biraz daha oyalanacaklar. Bu tür ittifaklar milletten bir karşılık görmeyecek ve bir karşılığı da yoktur. Alınan oyların büyük bir kısmı da tepki oylarıdır, bunları yönlendirebilecek bir potansiyelleri de yok. Biz bunun sonucu değiştirmeye yönelik herhangi bir etki yapacağını da zannetmiyoruz. diye konuştu.

İLKELİ BİR DURUŞLARI YOK, TEK HEDEFLERİ ERDOĞANI İNDİRMEK

Millet İttifakının tek bir amacının Erdoğanı, hükümetten indirmek üzerine olduğunu kaydeden Sağlam, şöyle devam etti:

Bunların ortaklaştığı, ortak hedef olarak gördükleri tek şey bu. Hakkını yemeyelim parlamenter sisteme dönüş konusunda da hemen hemen hepsinin belki ortak fikirleri vardı. Artık o da hayal. Asıl gaye Erdoğanı düşürmek üzerine kuruludur. Bu nedenle bu ittifakın ilkeler üzerinde bir araya gelmesi ve protokol yapmasını da beklemek çok da mantıklı bir durum değil. çünkü asıl hedefleri Erdoğanı düşürmek üzeredir. Bu anlamda ben Yeşil Sol Partisinden de ilkeli bir duruş beklemiyorum. Normal şartlarda kendisine hakaret eden hatta affedersiniz belki hayvanlaştıracak söylemlerde bulunan bir şahıs ile şu anda aynı cephede bulunmuş olacaklar. Bunu bir insanın iradesi, normal şartlarda bir insan onuru nasıl kaldırır bilmiyorum. Öyle gözüküyor ki Erdoğan karşıtlığı üzerinden bu birleşmeler bu ilkeleri, belki insan onurunu da unutturacaktır, ama milletimiz her şeyi görüyor.

BİR MALMIŞ GİBİ DEVLETİN TÜM KADEMELERİNİ HER GELENE DAĞITIYORLAR

Millet İttifakının Halil İbrahim sofrası gibi her gelene bir şeyler dağıttıklarını dile getiren Sağlam, Devletin malı sanki bu şekilde herkese dağıtılabilecek bir malmış gibi. Halbuki bu tüyü bitmemiş yetimin hakkının bulunduğu bir sistemden bahsediyoruz. Her önüne gelene bakanlık ve cumhurbaşkanı yardımcılığı vermek. Ne pahasına? Sayın Erdoğanı düşürme pahasına. Siyasetten biraz anlayan birisi mutlaka bunu değerlendirir ki böyle bir hükümetin yürüyemeyeceği de aşikardır. 7 başlı, 9 başlı hatta Ümit Özdağın katılmasıyla 11 başlı oldu. Böyle bir hükümet sistemi olamaz. Siz 10 başlı bir hükümet düşünün, her birisinin de düşüncesi ve geçmişi farklı, ideolojisi farklı. Bunun yürüme ihtimali de imknı da zaten yoktur. Ama şimdi Zafer Partisi ve Genel Başkanı ilk günden beri ortaya bir Anti-Kürt ve Anti-Yabancı diyebileceğimiz bir politikayla insanların önüne çıktı ve sürekli toplumda bir gerginlik oluşturarak algı oluşturmaya çalıştı. Biliyorsunuz tüm siyasetini algılar üzerinden yürüten Ümit Özdağ bunu bilinçli olarak sırf gündemden düşmemek için tüm bunları yapıyor. Sadece Kürtler değil, Türkiyede onlarca kavim yaşıyor. Evet belki büyük bir çoğunluğu ötekileştirilen, horlanan, aşağılanan Kürtlerdir. Türkiyedeki diğer vatandaşlar onurlu Türklerin de bu konuyu kabul etmeyeceğini tahmin ediyorum. Tepkileri de büyük olacak, 28 Mayısta da iyi bir şamar yiyeceklerini düşünüyorum. ifadelerini kullandı.

ALLAH GÖSTERMESİN İKTİDARA GELİRLERSE BU ÜLKEYİ NASIL İDARE EDECEKLER?

En yüksek perdeden Kılıçdaroğlunun dile getirdiği hususlardan bir tanesinin de kayyımlar olduğunu anımsatan Sağlam, Şimdi protokole bu kayyımların değişik bir tarzla geri getirileceği konusunda mutabakata vardıklarını dile getiriyor Ümit Özdağla yapılan mutabakatta. Eğer bu mutabakat ile alınan bir kararsa yani diğer parti genel başkanlarının da oluru alınarak bu yapılmışsa bu geçen bir hafta içerisinde ne oldu da bu 6 tane genel başkan fikirlerini değiştirdiler. Bunu izah etmeleri lazım. Yok bunların görüşü alınmadan sadece Zafer Partisinden gelecek yüzde 2 civarındaki bir oya karşılık Ümit Özdağa verilen taahhüt ise bu mutabakat metni ki en çok ballandıra ballandıra anlattığınız husus istişare ile işlerinizi yapacağınız meselesiydi. Siz yarın Allah göstermesin iktidara gelirseniz bu ülkeyi nasıl idare edeceksiniz? Bu anlamda tam içine düştükleri bir açmaz var, herkes 28 Mayısı bekliyor. Eteğindeki taşları dökmek için. Göreceksiniz 28 Mayıs akşamı her birisi bir telden bu işin niye olmadığını, nasıl olmadığını da bu milletin önünde belki itiraf edecekler. dedi.

İNSANLAR AHMAK DEĞİL, GÖRÜYOR, OKUYOR

Kadınlarla ilgili parti programlarında dile getirdikleri hususlar üzerinden yanlış tefsirler yaparak rant elde etmek isteyenlerin yanıldıklarını göreceklerini belirten Sağlam, Bunları dile getirdikçe insanlar parti programını okuyor ve bahsettikleri hususun parti programımızda olmadığını göreceklerdir. Bugün değişik televizyon kanallarında gördüm bizim kullandığımız sahiplenmeyle ilgili kavramı aynı şekilde CHP parti programında kullanmış. Hemen hemen aynı manaya gelecek şekilde kullanmış. Bu doğal bir şekilde sahiplenme, koruma, gözetleme anlamında kullanılan bir kavramdır, bu Türkçenin zenginliğidir. Bu Türkçenin zenginliği ile alakalı bir meseledir. Fakat sadece oraya dokunarak bunun üzerinden bir kadın düşmanlığı oluşturmak doğrusu tutacak bir şey değil. İnsanlar ahmak değil, görüyor, okuyor. dedi.

Ana Sayfaya Git