İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy vefat ettiği apartmanda anıldı

İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'u vefatının 86. yılında anlatan torunu Selma Argon Ersoy, "Çok yönlü bir insan, mütefekkir, Türkçe profesörü, iyi bir vaiz. 4 yaşından itibaren Kur'an'ı hatmeden, Boğaz'ı yüzerek geçen bir yüzme şampiyonu. At binen, her yere yürüyerek giden biri ve sözünün eri. En güzel vasfı samimiyeti." dedi.

Haberler 28.12.2022 - 00:42 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, Mehmet Akif Ersoyun Beyoğlunda ömrünün son günlerini geçirdiği ve Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evine dönüştürülen Mısır Apartmanındaki dairesinde anma programı düzenlendi.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda, Taksim Camisi Müezzini Hasan Akıntaş, Kuran-ı Kerim ve dua okudu.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, yaptığı konuşmada, Milli Şairin 11 yıl yurt dışında yaşadıktan sonra tedavi için Mısırdan Türkiyeye döndüğünü ve ömrünün son günlerini Beyoğlundaki Mısır Apartmanında geçirdiğini hatırlattı.

Ersoyun bu apartmanda devrin önemli şair ve yazarlarını da ağırladığını anlatan Yılmaz, Şairimiz ömrünün son günlerini bu içinde bulunduğumuz dairede geçirmiştir. Onun duygularına, onun hasretine, onun elemine, sevincine, hüznüne, onun dostlarıyla buluşmasına, hülasa son günlerine, belki saniyesi yıl tutan, belki saati saniye tutan anlarına bu duvarlar şahit oldu. ifadelerini kullandı.

Mehmet Akif Ersoyu sadece bir şair, mütefekkir ve mücadele adamı olarak görmenin yeterli olmadığını vurgulayan Yılmaz, Tek başına bir İstiklal Marşı bile Mehmet Akif Ersoyun asırlar sonra bile şükranla anılmasına yeter ama bana sorarsanız en önemli vasfı, ahlak insanı olmasıdır. Yani sözünde, sadakatinde, yaşantısında, fikirlerini hayata geçirene kadar bir büyük ahenk içerisinde oluşudur, bir karakter insanı oluşudur. Söyledikleri ile yaşantısı arasında büyük bir uyum olmasıdır. Şiir dünyamızda, fikir dünyamızda, sanat dünyamızda çok büyük şöhretler vardır ama bu uyumu, ahengi, ahlaki vasfı, bu karakteri yakalayan pek de çok değildir. Mehmet Akif Ersoy bu vasfıyla ayrı bir değer taşır. değerlendirmesinde bulundu.

BAKANLIK, MISIR APARTMANINI İSTİMLAK EDEREK HALKA AçTI

Beyoğlu Kaymakamı Mustafa Demirelli de 4 yıl önce göreve atandığında Ersoyun vefat ettiği Mısır Apartmanının özel mülk olduğu için halkın ziyaretine açık olmadığını ancak Kültür ve Turizm Bakanlığının aldığı kararla buranın istimlak edilerek, Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi olarak düzenlendiğini, bu sayede insanların ziyaretine açıldığını anlattı.

Ersoyun İstanbul işgal edildiğinde Milli Mücadeleye katılmak için Ankaraya gittiğini, Türkiye Büyük Millet Meclisinin verdiği görevle de Anadolunun birçok yerine giderek insanları Milli Mücadele etrafında toplamak için vaazlar verdiğini dile getiren Demirelli, şöyle devam etti:

Mevki, makam ve şöhret peşinde olmadı, sade ve mütevazı bir hayatı tercih etti. Gençlerimizin, yeni nesillerimizin bu yönüyle de şairimizi değerlendirmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Şiirinde söylediği gibi, Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem diyerek her zaman doğrunun, hakkın, adaletin yanında olmayı tercih etmiş ve hayatına bu uğurda devam ederek bizlere, nesillere örnek olmuş bir şahsiyet.

TÜRKİYE YÜZYILINI İSTİKLAL RUHUYLA İNŞA EDECEĞİZ

Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız da Biz tarihimiz boyunca hep istiklali olan bir milletiz. İstiklal Şairimiz, Asıma nasihatte bulunurken aslında İstiklal Marşı da Asıma, bu toprağın çocuklarına bir vasiyetnamedir. Korkmayacağız. Bu topraklarda korkmadığımız müddetçe de ay yıldızlı bayrağımızın dalgalanacağını şairimiz İstiklal Marşının ilk cümlesinde büyük bir şifre olarak hepimize emanet ediyor. Bugün hepimiz Asımın nesliyiz ve Asımın nesline hitap ederken bütün gençlere bir vaatte, bir taahhütte de bulunur ve bir hatırlatmada bulunur Mehmet Akif. çünkü Unutma der, Korkma der. çünkü dedelerimiz bize bir vatan emanet ettiler. diye konuştu.

Gazi Mustafa Kemal Atatürkün Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmasının 100üncü yılına girildiğini anımsatan Yıldız, Türkiye Yüzyılına, 2023e birkaç gün var. Gençlik bütün bu duyguları kuşanacak. Türkiye Yüzyılını daha güçlü bir şekilde hep birlikte inşa edeceğiz. İşte bu istiklal ruhuyla bunu yapacağımıza inanıyorum. ifadelerini kullandı.

TORUNU MEHMET AKİF ERSOYU ANLATTI

Torunu Selma Argon Ersoy ise dedesinin vefat ettiği dairede bulunmaktan dolayı çok tuhaf hisler içinde olduğunu ifade ederek, Milli Şairin iyileşmesi durumunda buradan Elhamraya, Mekke ve Medineye gitmeyi planladığını anlattı.

Geçmişi anlamadan geleceğin kurulamayacağına vurgu yapan Ersoy, şunları kaydetti:

Fevkalade, gurur duyulacak bir geçmişimiz var. Bir ara üstümüze ölü toprağı serpildi ama şu anda müthiş şeyler başarıyoruz. Güçlendik, kuvvetlendik. Dedemin Nasrullah Camisinde Sevr Antlaşmasını anlattığı gibi, düşman uyumaz. Der ki orada, Düşmanımız bizi topla, tüfekle yıkamaz, yıkamadı ama içimize öyle bir fitne, fesat sokarlar ki biz birbirimizle uğraşırken vatan elden gider. Onun için birliğimizi bozmamalı, birliğimize sahip çıkmalıyız. Geçmişimize sahip çıkmalıyız, asla ve asla ayrıştırmamalıyız birbirimizi.

Sevrin ne berbat bir antlaşma olduğunu anlatır. Düşmanımız 10 sene, 20 sene, 30 sene sonrasını değil, bin sene sonrasını düşünerek planlar yapar. Görüyoruz, aynı şeyler oluyor. Biz şahlandıkça üstümüze geliyorlar ama asla ve asla bizi yıkamayacaklar. çünkü biz birlik oldukça, son aile ocağımız sönmedikçe korkmayacağız. Korkmayı korkutacağız, asla korkmayacağız. çünkü son aile ocağımız sönmeden hiçbir şey bitmez. Arkadan gelenler yetişir. Gençler lütfen, her şeyimize sahip çıkın. İstikbalimize sahip çıkın, İstiklal Marşımıza sahip çıkın. O bizim milli mutabakatımızdır. Onun üstünde konuşulmasına izin vermeyin. Dedemizin yazdıklarını, Safahati çok iyi bilin. Satır aralarını iyi okuyun.

çOK YÖNLÜ BİR İNSAN

Dedesinin bir dönem irtica koduyla istihbarat takibine alındığını dile getiren Ersoy, yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen asla kaçmadığını ve son gününe kadar vatanından, milletinden, inancından hiçbir şey kaybetmediğini söyledi.

Selma Argon Ersoy, dedesi Mehmet Akif Ersoyu şu sözlerle anlattı:

Hakikaten çok yönlü bir insan, mütefekkir, Türkçe profesörü, iyi bir vaiz. 4 yaşından itibaren Kuranı hatmeden, Boğazı yüzerek geçen bir yüzme şampiyonu. At binen, her yere yürüyerek giden biri ve sözünün eri. En güzel vasfı samimiyeti. Söz verdiği zaman, siz de ona söz verdiyseniz ve beş, on dakika geciktiyseniz, o büyük bir suçmuş onun için. Halkalı Ziraat Mektebinde sadece sözle, Hasan Tahsin Efendiye Birimizden biri ölürse çocuklarına kalan baksın diye sözleştikleri zaman, Hasan Tahsinin vefatı üzerine kendi beş çocuğunun yanına üç çocuğu da alır ve Milli Mücadelenin sonuna kadar, o çocuklara kendi evlatlarından ayırmadan bakar.

Anma programı, İstanbul Devlet Tiyatroları sanatçısı Alp Ünsal tarafından İstiklal Marşının 10 kıtasının okumasıyla sona erdi.????????????

Ana Sayfaya Git