Son 30 yıl mercek altında

Genelkurmay Personel Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün cunta içerisinde yer almasından sonra en kapsamlı soruşturma başlatıldı.

Haberler 27.07.2016 - 10:52 Son Güncelleme : 27.07.2016 - 10:52

Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanan FETÖ/PDY mensubu teröristlerin 15 Temmuz akşamı kalkıştığı darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine yargı, emniyet ve silahlı kuvvetlerde büyük kapsamlı bir tasfiye harekatı başladı. En kritik tasfiye ise TSK içinde yaşanacak.

SUBAYLARIN YARISI CUNTACI

YAŞ toplantısı öncesi Milli İstihbarat Teşkilatı, TSK içindeki Fetullahçı yapılanma ile ilgili bir rapor hazırladı. Raporun ayrıntılarında ilginç bilgiler bulunuyor. Terör örgütünün TSK içinde en güçlü olduğu birimler Askeri Yargı, Disiplin Subaylıkları, Harp Akademileri ve Personel Dairesi. 1985 ve sonrasında Harp Okullarına giren tüm personelin hayatı didik didik inceleniyor. Yurtdışı gezi ve eğitimleri, kıdem ve terfileri mercek altında. İlk bulgulara göre, TSKda subayların yarısına yakınının bu örgütle doğrudan veya dolaylı olarak bağlantısı var. Ön raporlara göre örgütün öncelikli olarak ele geçirmeye çalıştığı alanlar Personel Dairesi ile askeri yargı birimleri.

ÖRGÜTTEN OLMAYANA TASFİYE

Bu alanlar vasıtasıyla Fetullahçı olmayan personelin tasfiye edilmesi ve uydurma suçlamalarla cezalandırılmalı sağlandı. 15 Temmuz günü TSK mesaj sistemi üzerinden darbe yanlısı birliklere gönderilen Sıkıyönetim Talimatında imzası olan ve gece saat 03.00da yönetime el konulacağını söyleyen Tuğgeneral Mehmet Partigöç, darbe girişinden önce Genelkurmay Personel Daire Başkanıydı.

B PLANINA KARŞI HUMMALI çALIŞMA

Partigöçün kurumlara atadığı kritik personelin bu örgütle bağlantılı olup olmadığına yönelik hummalı bir çalışma da bulunuyor. Darbecilerin, ilk kalkışmanın başarısızlıkla sonuçlanması üzerine B planı yapma ihtimaline karşı Partigöçün daha önce verdiği tüm kararlar ve imzaladığı tüm belgeler tek tek inceleniyor. Öte yandan 2000li yıllarla birlikte Jandarmaya da el atan FETÖ, kolluk gücü olan Jandarmanın kriminal birimlerine sızdığını ve operasyonel olarak aktif kullanıldığı vurgulanıyor.

ADLİ MÜŞAVİRLİK İŞGAL EDİLDİ

Askeri yargının üst birimlerinin ise Fetullahçı yapılanmanın en güçlü olduğu alanların başında olduğu ifade ediliyor. Disiplin subaylıkları ve adli müşavirliğin de örgüt tarafından ele geçirildiği bildiriliyor. Bu makam, o dönem Genelkurmay Adli Müşaviri olan Tümgeneral Hıfzı çubuklunun 2011 yılında İnternet Andıcı Kumpasından tutuklanmasının ardından tümden ele geçirildi. 17 Aralıktan sonra sivil savılıkların başlattığı FETÖ soruşturmalarının TSKya sıçramaması için en önemli görevi ise bu makam icra etti. İstanbul, Ankara ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılıklarının Genelkurmaya gönderdiği yüzlerce müzekkereye cevap verilmedi, evraklar sümen altı edildi. Adli müşavirliğin dışında Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ile Adli Teftiş Kurulunun da örgüt hakimiyetinde olduğu ifade ediliyor.

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır