Bakan Soylu para almış!

Kıbrıs’ta uğradığı saldır sonucu şoförüyle birlikte hayatını kaybeden iş insanı Halil Faryalı davasına büyük bir iddia ortaya atıldı. İddiaya göre Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ‘nun cinayet için para aldığı iddia edildi.

Haberler 19.01.2024 - 13:54 Son Güncelleme : 19.01.2024 - 14:20

Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaşın Kıbrısta öldürülmesine ilişkin davanın onuncu duruşması İstanbulda görüldü. çağlayan Adliyesi 36ncı Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmaya, tutuklu yargılanan sanıklar Mustafa Söylemez Antalya S Tipi Kapalı Cezaevinden, Cengiz Şener Bodrum S Tipi Kapalı Cezaevinden, Ender Yıldız İzmir 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı. İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinden tutuklu olan Abdurrahim çelik ve Mehmet Faysal Söylemez duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmada savcı, Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemezin tasarlayarak kasten öldürme ve suç işleme amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet ile 6şar yıldan 12şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istediğini yineledi. Ender Yıldız, Abdurrahim çelik, Cengiz Şener, Metin Süsün ise tasarlayarak kasten öldürmeye yardım ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından 33er yıldan 46şar yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep ettikleri mütalaasını tekrar etti.

HAKİM HAKKINDA SUç DUYURUSU

Mehmet Faysal Söylemezin avukatı Coşkun Atılgan, mahkeme başkanını görevi kötüye kullanmak iddiasıyla HSKye şikayet ettiğini söyledi. Atılgan, Karar veremezsiniz. Katıl dışarda. Katil, Ulvi Umutlu. Beni öldürecekler. İki çocuğum var. Eğer öldürülürsem sorumlusu sizsiniz dedi.

KİMSEYİ TANIMIYORUM

Mehmet Faysal Söylemez, duruşma salonunda hazır edildi. Savunma yapmayacağını belirten Söylemez, Bu konuşmayı mahkeme heyetine yönelik yapmıyorum, bu bir savunma değildir, bu konuşma toplumu ve kamuoyunu bilgilendirme amaçlıdır. Dünyanın en zor işi, var olmayan bir şeyin varlığını ispatlamaya çalışmaktır. Bu davada benden istenen tam da budur. Sizlere dosyadaki durumumu anlatayım; hayatım boyunca Kıbrısa hiç gitmedim. Hayatım boyunca hiç gazinoya gidip kumar oynamadım Hayatım boyunca uyuşturucu kullanmadım, satmadım. Hayatım boyunca kara para aklamadım. Hayatım boyunca hiç kimseye şantaj yapmadım. Bunları yapmamış biri olarak Halil Falyalı denen şahsı tanımam mümkün değildir. Kendisini kesinlikle tanımıyorum. Kendisinin de beni tanıması mümkün değildir. Dosyada tanık, sanık, müşteki adı geçen hiç kimseyi tanımıyorum dedi.

ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ, SOYLUNUN KURYESİDİR

Söylemez, durumum bu iken dosyaya nasıl dahil edildiğimi anlatayım, Kardeşim Mustafa Söylemez bu olayla ilgili gözaltına alınmıştı, polis bu olay ile ilgili soruşturmasını yürütürken ben de kendimce soruşturmaya başladım. Bu durum birilerini rahatsız etti, o dönemdeki polislerin en tepesindeki Soysuz Süleyman bu durumdan rahatsız olduğu ve kendisinin saklamak istediği şeyler olduğu için emir ve talimat vererek beni gözaltına aldırdı. Savcının gözaltı kararı verme gerekçesi Mehmet Faysal Söylemezin Mustafa Söylemez in kardeşi olduğu tespit edilmiştir şeklindedir. Sorun şu ki, kardeşimin suçlu olduğunu da henüz ispatlayamadılar. Dosyada suçu işlediğine dair hiçbir maddi somut delil yoktur. Beni gözaltına aldırma talimatını veren soysuz daha sonra kokainci, kumarcı, kara paracı, şantajcı Hüsnü Falyalıdan milyon dolar almıştır; parayı Hüsnü Falyalıdan alıp Soysuz Süleymana getiren kurye kişi eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmazdır. Bunu ben dahil herkes bilmektedir ifadelerini kullandı.

MAHKEMEYE TALİMAT

Mahkemeye talimat verildiğini öne süren Söylemez, şöyle devam etti: Şimdi size yargılama aşamasını anlatıyorum. Yargılamada ilk söz iddianındır, ilk talepler işlemler de onlar tarafından yapılır, bu işlemler tamamlandıktan sonra sıra bizim taleplerimiz ve karşı savunmalarımıza sıra gelir. Yargılamanın iddia tarafının talepleri bittiğinde mahkeme heyeti bizim bütün taleplerimiz reddederek bize savunma hakkı vermeyerek alelacele fantastik bir hikayeden öte gitmeyen hiçbir hukuki değeri olmayan delillerini, Googledaki internet haberlerine dayandıran bir mütalaa ile karşımıza çıktı. Mahkeme heyetinin durumu, kafelerde kasayı kapattık, servis yapmıyoruz olayına benzemektedir. Birilerinin bir yerlerde yazdığı, kendilerinin altına sadece imza attığı, 3-4 aydır da ceplerinde dolaştırdıkları kendilerince karar diye adlandırdıkları herkesin malumu olan bu belgeyi yüzümüze okumak için can atıyorlar. Gerçekte bu bir karar değildir, adalet dağıtma hiç değildir, şerefsizin birinin mahkemeye verdiği bir talimat ile yargısız infaz yapmaktadır.

SİLAH OLARAK CÜBBELERİNİ KULLANIYORLAR

çete lideri olmadığını belirten Söylemez, şunları söyledi: Savcı Serdal Sarıdağ efendi beni Google haberlerine dayanarak çete reisi göstermiş, ben çete değilim, çete reisi değilim. Doğrudur ortada bir çete vardır, o çetenin adı da İstanbul Adliyesi çetesidir. çete reisi Şaban Yılmazdır. çete reisinin yardımcıları, Başsavcı Vekili İbrahim Bozkurt ve mahkeme başkanı Hakim Hakan Özerdir. çete üyeleri, Savcı Serdal Sarıdağ, savcı Ahmet Baba, Mahkeme heyeti üyeleri ve
Münevver Nur çelik Akçay ve Şaziye Burcu Koşandır. Erhan Kanioğlu, çete reisine parayı veren rüşvete aracılık eden kişidir. Ulvi Umutlu, rüşvete aracılık eden kişi-çete üyesidir.

Yukarıda belirttiğim çete, Kıbrıstaki uyuşturucu tüccarlarından, kumarcılardan, kara ve beni infaz etmeye paracılardan, şantajcılardan para alarak tetikçilik yapmakta çalışmaktadırlar. Silah olarak da devletin adalet dağıtılması için giydirdiği cübbeleri kullanmaktadırlar. Kıbrıstaki kumarcı, kara para aklayıcı, şantajcı uyuşturucu tüccarları kriminal camiadan bulamadıkları tetikçileri maalesef çağlayan Adliyesinde hakim ve savcılardan elde etmişlerdir. Bunları çete olarak itham etmiş olmam birileri tarafından yadırganabilir. 1996 yılında bir mahkemede yaptığım açıklamada çete arıyorsanız Mehmet Ağar-Sedat Bucak ikilisine bakın demiştim. Mehmet Ağar o dönemde içişleri bakanı idi, Sedat Bucak da hasmım olduğu için kimse açıklamalarımı ciddiye almamıştı. Bu açıklamadan 10 gün sonra Susurluk kazası oldu. Ardından Susurluk skandalı patladı. Manşetleri de aylarca Susurluk çetesi meşgul etti. Olay, bundan ibarettir.

BU TİYATRONUN BİR PARçASI OLMAYACAĞIM

Avukat Coşkun Atılgan, izleyici sırasında oturan Ulvi Umutluya dönerek, Asıl katil orada. Ulvi nerede? diye sordu. İzleyici sırasında olan Ulvi Umutlu, O gösterdiğimiz görseller ve mesajlar kurgudur. Duruşmayı uzatmak için yanlış yolda gidiyorsunuz ifadelerini kullandı.

Bu sırada Faysal, Uzatacağız uzatacağız. O yolu bulacağız dedi.

Savunma yapacağını belirten avukat Atılgan, Ben bu tiyatronun bir parçası olmayacağım. Siz delilleri karartansınız. Ben çıkacağım. Siz yargı değilsiniz. Türk yargısı bunun hesabını sorar. Adliye gelen çantaları merak etmiyor musunuz? Savunma yapmadan ayrılıyorum. Bu verilen karar, verilen görevdir. Hakimlere sesleniyorum. Yapmayın. Sizi kimse kurtaramaz. Yargıç üyelerine söylüyorum. Taraf olmayın diye konuştu.

Mustafa Söylemez, esasa ilişkin şöyle dedi: Taleplerim yerine getirilmedi. Suç işliyorsunuz. Sizi yargıç olarak görmüyorum. Savunma yapmayacağım.

Ana Sayfaya Git