Dirençli yüksek ateş çocuklarda tehlikeli olabilir

Prof. Dr. Atila Tanyeli, her yıl 100’den fazla çocuğun yaşı ne olursa olsun kanser gerçeği ile karşı karşıya kaldığını, uzun süren ve antibiyotik tedavisine rağmen geçmeyen yüksek ateşe karşı ailelerin dikkatli olması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Tanyeli, “4 Şubat Dünya Kanser Günü” öncesinde halsizlik, çabuk yorulma, öksürük, nefes darlığı ve ateş gibi enfeksiyon hastalıkları ile de benzerlik gösteren kanser bulguları hakkında uyardı.

Haberler 30.01.2018 - 09:34 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

Bir milyonluk nüfusta her yl 120-130 çocuun kansere yakalandn belirten Prof. Dr. Tanyeli, çocukluk çanda birçok kanser türü görüldüüne dikkat çekerek öyle dedi:

KANSERE SIKLIKLA 2-5 YA ARASINDA RASTLANIYOR

En sk görüldüü yalar 2-5 ya arasndadr. Bu erken dönemde görülen kanserlerin bazlar genetik bozukluklar içerir. Ayrca D vitamin eksiklii ve viral enfeksiyonlar da kanser geliiminde önemli rol oynar. çocukluk çanda en sk görülen kanser türü lösemilerdir. Lösemi, çocukluk ça kanserlerinin yaklak yüzde 40n oluturur. Kanserli hastada klinik bulgular çok deiken olabilir. Özellikle lösemi hastalnda kemik iliinin tutulmasna bal olarak anemi, trombositopeni ve nötropeni geliebilir. Anemi yani kanszlk sonucu çocukta soluk görünüm yannda halsizlik, çabuk yorulma görülebilir. Aneminin artmas ile çarpn ve kalp yetmezlii geliir. Vücudun enfeksiyonlara kar koruma gücünde görev alan nötrofillerin azalmas, enfeksiyonlarn gelimesine neden olur. Buna bal olarak ate ortaya çkar. Ate sadece enfeksiyon gelimesinden dolay deil, ayn zamanda kanserin kendisi ile de ilgili olabilir. Ancak kansere bal ate uzun sürmekte ve antibiyotik tedavisine cevap vermemektedir.

D ET KANAMASI VE VÜCUTTAK MORLUKLARI ÖNEMSEYN

Kanamalarn sadece trombositopeniye bal olmadn söyleyen Prof. Dr. Tanyeli, Maliyn hücrelerin, bata karacier olmak üzere birçok organ ve dokuyu etkilemi olmalarndan dolay koagülasyon sisteminde de bozulmalar ortaya çkar. Hastalarda burun kanmas, di eti kanamas, vücutta morluklar, kanl kusma ve gaita görülebilir. Bazen nadir de olsa hastaneye beyin kanamas ile gelen çocuk hastalar olmaktadr. Lenfoma ve solid tümörlerde, klinik bulgular daha farkldr. Kanser nerde geliir ise o sisteme ait bulgular görülür. Beyin tümörlerinde sabah kusmalar, ba ars ve felçler, göüs kafesindeki kanserlerde, öksürük, nefes darl ve dudaklarda morarma görülebilir. Karn içindeki kanserlerde ise; karn ars, kabzlk veya ishal, kanl gaita ve karnda kitle ele gelmesi en sk karlalan bulgulardr. Kanser hücrelerinin infiltrasyonuna bal karacier ve dalak büyüklüü, lenfadenopati ve organ infiltrasyonlarna bal olarak klinik bulgular ortaya çkabilir.

BRçOK TEST YAPILIR

Tan için ise doktor tarafndan öncelikle hastann öyküsü tüm detaylaryla alnr ve ardndan hastann öyküsüne göre hemogram, periferik yayma, kemik ilii incelenmesi, radyolojik tetkikler (USG, PET, CT ve MR) ya da biyokimyasal testler yaplr. üphe edilen hastaln türüne göre kemik ilii incelemesi yaplr. Lenfoma ve solid tümörlerde mutlaka biyopsi alnp, kitle çkarlarak patolojiye gönderilir. Bu ekilde tan konulur dedi.

TEKRARLAYAN KANSERE KÖK HÜCRE NAKL

çocukluk çandaki kanserlerin tedavisinin kemoterapi, radyoterapi ve kök hücre nakli olduunu belirten Prof. Dr. Tanyeli, Kemoterapi hastaln cinsine göre deimektedir. Maliyn hastalklarn türüne göre, bata Amerika ve Avrupada oluturulmu çalma gruplarnn standart tedavileri vardr. Lösemilerde BFM ve COG gruplarn tedavilerinde en sk kullanlan kemoterapi protokolleridir. Sonuçlar da oldukça baarldr. Ülkemizde her iki grubun tedavileri de kullanlmaktadr. Radyoterapi bu gruplarn önerilerine göre lokal ve sistemik olarak kullanlmaktadr. Ancak günümüzde hala en önemli problem tekrarlayan hastalklarda ne tür tedavinin kullanlacadr. Tekrarlayan lösemilerde, klasik kemoterapi protokolleri kullanlabilmektedir. Ancak kök hücre nakli ile daha iyi sonuçlar alnd için, tekrarlayan hastalklarda ilk seçenek kök hücre tedavisi olmaktadr diye konutu.

RSK EN AZ DONÖR KAYNAI KARDE

Kök hücrenin snrsz bölünme ve kendini yenileme özelliine sahip hücreler olduunu da söyleyen Prof. Dr. Tanyeli sözlerini öyle noktalad: Vücudun ihtiyacna göre farkllaarak deiik tip doku hücrelerine dönüürler. Kök hücre kaynaklar kemik ilii, kordon kan ve periferik kandr. Her üç kök hücre kayna birbiriyle karlatrldnda farkl hastalklarda deiiklikler göstermekle birlikte her birinin dierine göre avantajlar ve dezavantajlar bulunmaktadr. Normal çocuun kemik iliindeki kök hücre oran yüzde 0.5-2 arasndadr. Kök hücre naklinin kullanlan tipleri mevcuttur. Bunlar; otolog yani kemik ilii kayna hastann kendisidir. Allojenik yani kemik ilii kayna bir bakas olan kök hücre naklidir. Allojenik transplantasyonda en tercih edilen donör; riski en az olduu için doku tipi (HLA) tam uygun kardetir. Alternatif donörler yani doku tipi uygun akrabalardan veya aile d donörler kullanlarak yaplan transplantasyonlar daha riskli olmakla birlikte günümüzde baaryla pek çok merkezde uygulanmaktadr. Ancak yine de en büyük sorun donör bulma zorluudur. Bu nedenle son yllarda HLA uygun kardei olmayan, akraba içinde uygun donörü bulunmayan veya akraba d taramalarda donör bulunamayan hastalara aile ve akraba içinde tam uygun olmayan donörlerden de nakil yaplabilmektedir. Buna haploidentikal kök hücre nakli denmektedir. Bata gelimi ülkelerde olmak üzere tecrübeli kök hücre nakli merkezlerinde baar ile uygulanmaktadr.

Ana Sayfaya Git