61 yıl önce idam edildi

Başbakan Menderes ve arkadaşları, idam edilişlerinin 61'inci yılında anılıyor

Haberler 17.09.2022 - 00:10 Son Güncelleme : 01.01.0001 - 00:00

Türkiye, demokrasi tarihinin en kara günlerinden birini 16-17 Eylül 1961de yaşadı. 1950 seçimlerinde yüzde 52,7 oyla iktidara gelen ve 10 yıl başbakanlık yapan Adnan Menderes ile bakanlar Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından Yassıada yargılamaları sonucunda idam edildi.

Başbakan Adnan Menderes ile arkadaşlarının idamının üzerinden 61 yıl geçti. Aydınlı çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Menderes, siyasete 1930da Serbest Cumhuriyet Fırkasının bir kolunu organize ederek başladı. Partinin kendini feshetmesinden sonra CHPye geçen Menderes, 1931 seçimlerinde Aydın milletvekili seçildi.

İsmet İnönü ile çiftçiyi Topraklandırma Kanunu görüşmeleri sırasında görüş ayrılığına düşen Menderes, parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHPden ihraç edildi.

Adnan Menderes, CHPden birlikte ihraç edildikleri arkadaşları Celal Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile 7 Aralık 1945te Demokrat Partiyi (DP) kurdu.

DP, 14 Mayıs 1950deki seçimlerde büyük bir başarıya imza atarak yüzde 52,7 oyla 420 milletvekili çıkardı. CHP ise aynı seçimde yüzde 39,4 oy ile 63 milletvekili çıkarabildi.

TBMM Başkanlığına Refik Koraltan, Cumhurbaşkanlığına DP Genel Başkanı Celal Bayar seçilirken yeni hükümet ise Adnan Menderes başbakanlığında kurularak 22 Mayısta göreve başladı. Köprülü, bu kabinede Dışişleri Bakanı oldu.

Adnan Menderesin 10 yıllık başbakanlığı döneminde Türk iç ve dış politikasında büyük değişimler yaşandı.

Birinci Menderes Hükümetinin ilk icraatı fazla masraf olduğu gerekçesiyle devlete ait otomobilleri satmak oldu. Menderes döneminde paralara mevcut cumhurbaşkanının resminin basılması uygulaması kaldırıldı.

Bu uygulamayla Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürkün resimleri tekrar paralara basılmaya başlandı.

Menderes Hükümeti, Arapça ezan okuma yasağını kaldırarak dini özgürlüklerin önünü açtı. Eğitim ve öğretim kurumlarından laiklik adına kaldırılan din eğitimi de Menderes döneminde, dördüncü sınıftan itibaren velinin isteğine bağlı olarak yeniden verilmeye başlandı.

TÜRKİYE, 1952DE NATOYA TAM ÜYE KABUL EDİLDİ.

Menderes Hükümeti, 25 Temmuz 1950deki Bakanlar Kurulu toplantısında Koreye askeri bir kuvvet gönderilmesine karar verdi.

Türk askerinin Koredeki başarısı Türkiyenin NATOya üye olmasında etkili oldu. Türkiye tarafından NATOya girmek için ilk başvuru 11 Mayıs 1950de yapılmıştı. Adnan Menderes Hükümeti döneminde ise Türkiye, 1952de NATOya tam üye kabul edildi. Devletin ekonomik hayata müdahalesini yoğun şekilde eleştiren Menderes, iktidara geldiği ilk günden itibaren ekonomide liberal bir politika izledi. Menderesin politikalarıyla ekonomide kalkınma dönemine giren Türkiyede, serbest piyasa ekonomisine geçişe hız verildi.

İthalata getirilen kısıtlamaları kaldıran Menderes hükümeti tarafından kredi faizleri düşürülerek özel sektörün daha fazla kredi kullanımı teşvik edildi. Gelen kredilerin özellikle tarım alanında kullanılması önerilirken tarımda makineleşme çalışmaları başladı.

Yabancı sermaye girişini teşvik etmek amacıyla yasal mevzuat hazırlanarak KİTlerin özel sektöre devri öngörüldü.

Ülkede yeni sanayi tesisleri, 1954 yılında Türkiye Vakıflar Bankası kuruldu. Bu dönemde Türkiyenin gayrisafi milli hasılası yılda ortalama yüzde 9 büyüdü.

DARBENİN AYAK SESLERİ: 6-7 EYLÜL OLAYLARI

2 Mayıs 1954te yapılan genel seçimlere katılım, hiçbir kanuni zorlama olmamasına rağmen yüzde 88,63 gibi oldukça yüksek oranda gerçekleşti. DP, yüzde 56 oy oranıyla Cumhuriyet tarihinin en yüksek oyunu aldı ve Meclisteki milletvekili sandalyelerinin yüzde 93ünü kazandı.

Demokrat Partinin 1954te kazandığı bu zaferin ardından, Kıbrısta yaşanan sorunlar tüm ağırlığıyla hissedilmeye başlandı.

Kıbrıs konusunun müzakere edilmesi için 29 Ağustos 1955te gerçekleştirilen Londra Konferansından, Türkiyede yaşanan 6-7 Eylül olayları nedeniyle bir sonuç alınamadı.

Atatürkün Selanikteki evinin bombalandığına ilişkin haberlerle başlayan 6-7 Eylül Olayları, sıkıyönetim ilan edilerek ancak bastırılabildi. Olaylar bastırılana kadar İstanbulda Rumlara ait çok sayıda kilise, okul, iş yeri yağmalandı, yakıldı. Binlerce Rum, uzun yıllardır yaşadıkları topraklardan ayrılmak zorunda kaldı.

DP, 27 Ekim 1957de yapılan genel seçimlerde yüzde 9,3lük kayıpla yüzde 47,30 oy aldı. Menderes, seçimlerin ardından parti içinde öz eleştiriye giderek seçim sonuçlarını teşkilatın yeterince çalışmamasına, basında yer alan yalan haberlere bağladı.

27 MAYIS 1960 ASKERİ DARBESİ

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bazı general ve subayların oluşturduğu 38 kişilik Milli Birlik Komitesi, Demokrat Partinin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçelerini ileri sürerek 27 Mayıs 1960ta sabaha karşı yönetime el koydu.

Darbeciler, TBMM ve Anayasayı feshetti ve siyasi faaliyetleri askıya aldı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, DPli milletvekilleri, hükümet üyeleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı. Adnan Menderes, aynı gün yurt gezisi kapsamında bulunduğu Kütahyada Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankaraya götürüldü ve daha sonra diğer tutuklu DP üyeleriyle Yassıadada hapsedildi.

Menderes ve diğer DP üyeleri, bulundukları Yassıadada kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanmaya başladı. Menderes ve hükümet üyelerinin yargılandığı davalar, Yassıada Spor Salonunda görüldü.

Celal Bayarın 1 numaralı sanık olduğu davada, dönemin Başbakanı Menderes ise onun yanındaki sandalyede oturdu. Türk halkı, demokrasi getireceğini iddia ederek demokrasiyi yargılayan davaları Yassıada Saati programıyla radyodan takip etti.

Mahkeme sürecinde sanıklara kötü muamele edildiği de gündeme geldi. Darbecilerin, Düşükler Yassıadada ismiyle sanıkları küçük düşürmek amacıyla çektikleri film de dönemin kabul edilemez görüntüleri arasına girdi.

592 SANIKTAN 288İ İçİN İDAM İSTENDİ

Yassıadadaki sözde yargılamalar, 14 Ekim 1960ta başlayıp 15 Eylül 1961de karara bağlandı. Toplam 19 dosyada toplanan davalar anayasayı ihlal davasıyla birleştirildi. Tutuklular vatana ihanet, Meclis iç tüzüğünün değiştirilmesi, Kırşehirin ilçe yapılması, CHPnin mallarına el koymaktan suçlu bulundu. Yassıada duruşmalarında 6-7 Eylül olaylarından da DP sorumlu tutuldu.

592 sanıktan 288i için idam istendi. Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı.

Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkanın idam kararları oy birliğiyle alındı. Eski TBMM Başkanı Refik Koraltan, eski TBMM Başkanvekilleri Agah Erozsan, İbrahim Kirazoğlu, eski Tahkikat Komisyonu Başkanı Ahmet Hamdi Sancar, eski Tahkikat Komisyonu üyeleri Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, eski bakan Emin Kalafat, eski milletvekilleri Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman ile eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun hakkındaki idam kararları ise oy çokluğuyla alındı.

BAZI İSİMLER AFFEDİLDİ

Aralarında eski bakan, eski milletvekilleri, Tahkikat Komisyonu üyeleri, İstanbul Valisi ile İstanbul Belediye Başkanının da bulunduğu 31 sanık hakkında ise müebbet hapis cezası verildi. Sanıklardan 92si 6 yıl ile 20 yıl arasında ağır hapis, 94ü 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Bazı sanıklar kısa süreli hapis cezasına çarptırılırken bazıları beraat etti.

Birçok yabancı ülke lideri, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesine defalarca çağrıda bulundu. Bunun üzerine Komite, Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayarın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi.

Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, 16 Eylül 1961de sabaha karşı idam edildi. Menderes ise 17 Eylül 1961de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden sağlam raporu alınmasının ardından, İmralı Adasına götürüldü. İlk durak, komutanın odası oldu. İdam kararı yüzüne okundu. Menderesin dilinden Allah milletimize zeval vermesin. cümlesi döküldü. İdam sehpasına gitmeden önce din görevlisi ile birkaç dakika konuştu. Ardından beyaz gömlek giydirildi.

Menderesin idam sehpasına çıkarıldıktan sonraki son sözleri, Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum... oldu. Menderes, 17 Eylülde saat 13.21de İmralı Adasında idam edildi.

İTİBARLARI İADE ETTİ

TBMM tarafından 11 Nisan 1990da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Aynı kanun uyarınca Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlunun naaşı, 17 Eylül 1990da İmralıdan alınarak devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesinde yaptırılan anıt mezara taşındı. Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ev sahipliği yapan Yassıada ise Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeniden doğdu.

Yassıadanın ismi 2013te Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirildi. 2015te de yeniden düzenleme faaliyetlerine başlanarak kültür ve kongre merkezi haline getirilmesine karar verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın talimatıyla başlatılan proje kapsamında Yassıada, 60 yıl sonra Demokrasi ve Özgürlükler Adasına dönüştü. Demokrasi ve Özgürlükler Adası, 27 Mayıs 1960 darbesinin 60. yılında Yassıada, demokrasi ve milli iradeyi yansıtacak müze, kütüphane, konferans salonu ve Demokrasi Feneri gibi birçok sembol yapıyla yenilenerek özel bir törenle halka açıldı.

Ana Sayfaya Git