Sur ilçesinde 9 Ekim 2018 günü eşi Rojbin İlhanı gece evde uyuduğu sırada gizlice yaklaşarak kafasından pompalı tüfekle öldüren Şeyhmus İlhanın Eşim beni aldatıyordu iddiasıyla Yargıtaya yaptığı temyiz başvurusu esastan reddedildi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmediğinden verilen mahkmiyet kararının usul ve yasaya uygun olduğuna kanaat getirip ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını oy birliğiyle onadı.
ROJBİNİ 16 YAŞINDAYKEN KAçIRDI
Yargıtay, Rojbini 16 yaşındayken kaçıran sanığın çok sayıda hırsızlık, mala zarar verme, yaralama suçlarından tutuklanıp cezaevine girdiğini belirtti. Sanığın cezaevinden firar edip yaşı küçük Rojbinle gayrı resmi yaşadıktan sonra resmi nikh yaparak evlendikleri, ancak aynı yıl tekrar tutuklanıp cezaevine girdiğini bildirildi.
Cinayetten kısa süre önce denetimli serbestlikten yararlanarak serbest kalan sanığın, hırsızlığa devam etmesi üzerine maddi yönden çaresiz kalan Rojbinin gördüğü şiddet nedeniyle açtığı boşanma davası devam ederken öldürüldüğüne dikkat çekildi.
SABIKALI BİR HIRSIZLA KİMSE EVLENMEK İSTEMEZ
Yargıtay, çok sayıda hırsızlık suçundan sabıkalı sanığın, Rojbini 16 yaşındayken kaçırdığını, ailesinin bölgenin gelenek ve görenek baskılarına maruz kalmamak için kızlarının sanıkla evliliğine rıza göstermek zorunda kaldığını belirtti.
Yargıtay, Rojbinin kendisinden 7 yaş büyük, çalışmaya engel durumu olmadığı halde çalışmayan, hırsızlıktan hükümlü biriyle evlenmek istemesini düşünmenin akla ve mantığa uymadığına vurgu yaptı. Sanığın Rojbini kaçırarak kendisiyle yaşamaya mecbur bıraktığını ifade eden Yargıtay, çalışmayan bir kadının, maddi ve manevi ihtiyaçlarının eşi tarafından karşılanması yükümlülüğünün tartışmasız olduğuna işaret etti.
Sanığın eşinin ihtiyaçlarını gerektiği gibi karşıladığını düşünmenin mümkün olamayacağının altını çizen Yargıtay, cezasını çekip bir an önce normal hayata dönmesi gereken sanığın, firar edip infaz sürecini uzatarak eşine ve çocuğuna yaşattığı mağduriyetin çekilmez hal aldığını, 18 yaşını bile doldurmamış genç bir kadını hayatın zorlukları ve iki çocuğuyla yalnız bıraktığını vurguladı.
Rojbinin sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini iddia etmiş olsa da, sanığın 15 yaşındaki bir çocuğu kaçırıp mağdur ederek başıboş kalmasına bizzat kendisinin neden olduğu anlatıldı.
YÖRESEL OLARAK ERKEĞİN KADIN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Yargıtay, sanığın haksız tahrik indiriminden yararlanabilmek için yaptığı temyiz başvurusunda eşinin kendisine, Benden sana karı olmaz dediğini iddia etmiş olsa da, mevcut toplumsal yapı, yöresel olarak erkeğin kadın üzerindeki etkisi, 21 yaşındaki bir kadının güvenebileceği hiçbir dayanak yokken, son derece ağır sonuçlar doğurması muhtemel sözleri, çok sayıda suçtan hükümlü eşine karşı söyleyebileceğini düşünmenin hayatın olağan akışına ters olduğu belirtildi.
Rojbin kaçırıldığı 16 yaşından öldürüldüğü güne kadar eşi tarafından son derece zor bir hayata terk edildiğinin altını çizen Yargıtay, eşinin hükümlü olması nedeniyle iki çocuğuyla hayat mücadelesinde yalnız kalan bir kadının bir kısım hatalar yaptığı kabul edilse dahi genç yaşında hayatını kaybetmesinin bir nedeni olarak kabul edilemeyeceğine vurgu yaptı.