Mersin Tarsus'ta yemekten sonra tuvalete giren 27 yaşındaki Mehmet Kinanç'ın fenalaşıp ölmesinin ardındaki sır çözüldü mü?

Mersin Tarsus'ta 27 yaşındaki Mehmet Kinanç isimli genç, yemek yedikten sonra tuvalete girdiği sırada fenalaşıp hayatını kaybetti. Mehmet Kinanç'ın uzun süre tuvaletten çıkmadığını farkeden baba,oğluna seslendikten sonra tuvalete girdi

Haberler 18.02.2016 - 18:05 Son Güncelleme : 18.02.2016 - 18:05

Mersin Tarsusta 27 yaşındaki Mehmet Kinanç isimli genç, yemek yedikten sonra tuvalete girdiği sırada fenalaşıp hayatını kaybetti. Mehmet Kinançın uzun süre tuvaletten çıkmadığını farkeden baba,oğluna seslendikten sonra tuvalete girdi

Alınan bilgiye göre, Mehmet Kinanç (27) adlı genç, Barbaros Mahallesi 6014 Sokak 2 nolu evlerinde iddiaya göre yemek yedikten sonra tuvalete geçti. Tuvalette uzun süre kalan Mehmet K.nin durumundan şüphelenen baba M.K., tuvaletin kapısını açtığında oğlunu fenalaşmış şekilde buldu.

Olay yerine çağrılan 112 ekipleri tarafından Tarsus Devlet Hastanesine kaldırılan Mehmet K., burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Öte yandan, Mehmet K.nin kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için cesedi Adana Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı

Tarsus (Hititçe: Tarsa), Mersin ilinin en doğusundaki ilçesidir. İlçe doğuda Adana, batıda Mersin merkez, kuzeyde Pozantı veçamlıyayla, güneyde Akdeniz ile çevrilidir. İlçenin Hitit Uygarlığı başta olmak üzere köklü bir uygarlık geçmişi vardır

İlçe Berdan ovasından (Tarsus ovası) kuzeye doğru engebeli arazi boyunca son yıllarda hızla gelişmektedir. çok zengin bir tarihi olup, bazı dini inançlar yönünden önemli bir kenttir. Kuranın Kehf Suresinde geçen Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar)ın kaldığı mağaranın Tarsusta olduğuna inanılır. İncil (Yeni Ahit)in yazarlarından biri olan Pavlus da Tarsus doğumludur. Bu sebeple Hristiyanlarca da hac yeri olarak kabul edilmektedir. Kudüsteki Kıyamet Kilisesinden sonraki en kutsal kilise olan St. Paul kilisesi ve St. Paul kuyusu Tarsusta bulunmaktadır. Bunların yanı sıra dünyanın ilk kanalizasyonlu Tarihi Roma Yolu, Roma hamamıda Tarsustadır. Kleopatra Kapısı da şehrin en eski kalıntıları arasındadır. 10 km kuzeybatısındaki Taşkuyu mağarası, Şelalesi ve özellikle Tarsus Barajı gezip görülesi yerlerden olup turizm açısından mükemmel bir tarihe ve de doğal güzelliklere sahiptir.

Kuruluşu yaklaşık 8.000 yıl öncesine, Yeni Taş çağına dayanan Tarsusun, adını Kent Tanrısı Sandondan (Baal Tarz) aldığı bilinmektedir. Tarsusun ismi ve kuruluşu hakkında,mitolojilerde ve eski yazarların anlatımlarında çeşitli bilgiler vardır. Bunların hemen hepsi Roma İmparatorluğu çağlarında, özellikle Augustos döneminde ortaya çıkmıştır ve hiçbiri tarihi bir gerçek olarak kabul edilemez. Mitolojiye göre, Antik çağlarda Tarsus çayına, Kilikyanın yenli halkı Cydnos adını vermiştir. Cydnos, mitolojide nehir tanrısına verilen isimdir. Azra Erhat, Cydnos için şöyle yazar:

Kilikyada bugün Tarsus çayı diye bilinen ırmağın tanrısı. Ana tarafından lapetosun torunu sayılır. Cydnosun Parthenios adlı bir oğlu olduğu ve Cydnos Irmağı nın denize döküldüğü yerde bir kent kurup ona Parthenia demiştir. Burası da bugünkü Tarsusdur.

Mitolojideki Pegasus (kanatlı uçan at) ya da Bellerofontes, Kilikya ovasında yolunu şaşırmış ve Tarsusun bulunduğu yerde ayağı sakatlanmış olduğundan kente Latince ayak tabanı anlamına gelen Tarsos adı verilmiştir. Diğer bir efsaneye göre kentin kurucusu eski Kilikya Tanrısı Sandon ile bir tuttukları Heraklesdir. Heraklesin resimleri MÖ 4. yüzyıla ait Tarsus sikkeleri üzerinde bulunmaktadır. Antik gezgin ve coğrafyacı Strabon, Coğrafya kitabında kentin kuruluşuyla ilgili olarak:

Tarsosa gelince o, bir ovada uzanır, İoyu araştırmak üzere Triptolemosla birlikte dolaşan Argoslular tarafından kurulmuştur. şeklinde bir bilgi verir. Bir efsaneye göre, bu kentin kurucusu Perseusdur. Mitolojinin kahramanlarından biri olan Perseus, Hitit döneminde Andrasos olarak bilinen bir köyün yerinde Tarsus kentini kurmuştur. Diğer bir efsaneye göre Tarsus, Tarım Tanrıçası Demeterin oğlu Triptolemos tarafından kurulmuştur. Antik çağda Tarsus önemli bir tarım merkeziydi ve bu özelliği antik Tarsus sikkelerinde betimlenmiştir. Tarsus Mozaiği, 3. yüzyılda yapılan mozaikte Orfeusun müziği ile vahşi hayvanları uslandırmasına ait tasvir. Antakya müzesi. Tarsus adı ve kentin Kilİkya Kralı Syennessisin yönetim merkezi olduğu, ilk defa MÖ 401 yılında Ksenephonun Anabasis kitabında belirtilmektedir. MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısından İtibaren Tarsusa ait sikkeler üzerinde, kentin ismi gerek Aramice ve gerekse Grekçe yazı ile Tarz ve Terzi şekillerinde görülmektedir. Tarsusun bu şekilde bilinen adına çok daha önceleri Asur kaynaklarında rastlanılmaktadır. Asur kaynaklarında, önce Kilikyanın merkezi olarak bildirilen Tarsus, Asur Kralı 3. Salmannassar (MÖ 859-825) ve Sanheribe (MÖ 704-681) ait belgelerde Tarzi şeklinde anlatılmaktadır.

Ana Sayfaya Git