Tarihi sit alanına taş ocağı yapılıyor

Antalya'nın Akseki İlçesi'nde bir taş ocağı firmasına ruhsatlandırılan 99.8 hektarlık alanın önemli bölümünde tarihi kalıntılara rastlanınca Sit alanı ilan edildi. Köylüler bölgede taş ocağının faaliyetine devam etmesine tepki gösterdi.

Haberler 08.11.2015 - 10:57 Son Güncelleme : 08.11.2015 - 10:57

Akseki- İbradı yolu üzerinde, Emiraşıklar- Bucakkışla mahalleleri sınırlarını kapsayan 99.8 hektar alanda 2012 yılında taş ocağı için başvuru yapıldı. Ancak alan Akseki-İbradı karayolunun bitişiğinde olduğu için Karayolları Bölge Müdürlüğünün itirazı üzerine başvuru kabul edilmedi. Yola açık konumdaysa en az 300 metre, kapalı konumdaysa en az 150 metre uzak olması gerektiği şartlarını taşımadığı için taşocağına izin verilmedi. Akseki- İbradı arasında yeni bir karayolu yapılması üzerine bu yıl yapılan başvuru üzerine bu kez izin alındı. Firma temmuz ayında bölgeye şantiye kurup faaliyete başladı.

KÖYLÜLER YENİ FARKETTİ

Firmanın izin sürecinden hiçbir şekilde haberdar olmadıklarını belirten Emiraşıklar köylüleri, şantiye kurulmaya başladığında gördüklerini, Antalya Valiliği başta olmak üzere birçok kuruma itirazda bulunduklarını anlattı. Emiraşıklar köylüleri adına süreci takip eden jeoloji mühendisi Ali Keleş, taş ocağı ruhsatı verilen alanın, tarihi kalıntıların yoğun olduğu bir bölge olduğunu söyledi.

SİT İLAN EDİLDİ

Aksekide Örenarası olarak adlandırılan bölgeye ilişkin Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna başvurduklarını belirten Ali Keleş, taş ocağının birinci aşamadaki 22.4 hektarlık alanının büyük bölümünün, tarihi Sit alanı olarak kabul edildiğini söyledi. Bu alanda arkeolojik kalıntı bulunduğu ve korunması gerektiği talebiyle Kurula Temmuz 2015te başvurduklarını belirten Ali Keleş, Kurul, eylül ayında şantiyenin tepesi için 1inci Derecede Arkeolojik Sit kararı verdi dedi.

TAŞ OCAĞI FAALİYETİNİ SÜRDÜRÜYOR

Ancak, sahanın bir bölümü Sit alanı dışında kaldığı için taş ocağının tümden durdurulmadığını belirten Ali Keleş, taş ocağı sahası ve çevresindeki tarihi kalıntıların olduğu bölgede, Horasan dönemine ait duvar kalıntıları bulunduğunu kaydetti. Yeni Akseki-İbradı yoluyla bu bölgedeki yerleşim merkezlerinin kullandığı eski yolun sınır olarak dikkate alınmadığını belirten Ali Keleş, taş ocağı nedeniyle yoldaki ulaşımın tehlike altında olduğunu dile getirdi.

TARIM ARAZİLERİ VE YABAN HAYATI

Taş ocağının ortaya çıkardığı yoğun tozun köylülerin tarımsal üretimini de çok olumsuz etkilediğini anlatan Keleş, patlatılan dinamitlerin de yol güvenliğinde olduğu gibi hem gürültü hem de evlerin çatlamasına yol açtığını söyledi. Keleş, aynı şekilde bölgedeki doğal ve yaban hayatın da ciddi zarar görmeye başladığını dile getirdi.

DÜĞMELİ EVLER TEHLİKEDE

Taş ocağının Emiraşıklara 150 metre, Akseki mücavir alanına 200 metre, otogara 300 metre, Bucakışlaya 650 metre, Sarıhacılara 1700 metre, Belenalana 3.5 kilometre gibi uzaklıklarda olduğunu anlatan Keleş, bölgede, turizm için büyük önem arzeden düğmeli evlerin yoğun olduğunu, bu açıdan da olumsuz etkilendiklerini aktardı.

Ana Sayfaya Git