Türkiyede 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus beş yılda yüzde 20,7 artarak geçen yıl 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaştı. Yaşlı nüfusun, nüfus içindeki oranı 2024 itibarıyla yüzde 10,6ya çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin İstatistiklerle Yaşlılar çalışmasının sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, 2019da 7 milyon 550 bin 727 kişi olan 65 yaş ve üzeri nüfus, son beş yılda yüzde 20,7 artarak 2024te 9 milyon 112 bin 298 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2019da yüzde 9,1 iken 2024te yüzde 10,6ya çıktı.
Yaşlı nüfusun 2024te yüzde 44,6sını erkekler, yüzde 55,4ünü kadınlar oluşturdu. Nüfus projeksiyonlarında yaşlı nüfus oranının 2030da yüzde 13,5, 2040ta yüzde 17,9, 2060ta yüzde 27, 2080de yüzde 33,4 ve 2100de yüzde 33,6 olacağı öngörüldü.
Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre, yaşlı nüfus oranının 2030da yüzde 13,5, 2040ta yüzde 18,2, 2060ta yüzde 28,8, 2080de yüzde 38,5 ve 2100de yüzde 42,8 olacağı tahmin edildi.
Doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağını varsayan yüksek senaryoya göre, yaşlı nüfus oranının 2030da yüzde 13,4, 2040ta yüzde 17,5, 2060ta yüzde 25,5, 2080de yüzde 29,8 ve 2100de yüzde 28,2 olacağı hesaplandı.
Yaşlı nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2019da bu kesimin yüzde 62,8inin 65-74 yaş grubunda, yüzde 28,2sinin 75-84 yaş grubunda ve yüzde 9,1inin 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı görülürken, 2024te yüzde 63,4ünün 65-74 yaş grubunda, yüzde 28,8inin 75-84 yaş grubunda ve yüzde 7,8inin 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldığı belirlendi.
Yaşlı nüfusun yüzde 0,1ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki kişi sayısı 2024te 7 bin 632 oldu.
- Türkiye nüfusunun yaş yapısı değişti
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10unu geçmesi, nüfusun yaşlanmasının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Türkiyede yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarına göre daha yüksek hızla arttı.
Küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan demografik dönüşüm sürecinde olan Türkiyede, doğurganlık ve ölüm hızlarındaki azalma ile sağlık alanında kaydedilen gelişmeler, yaşam standardının, refah düzeyinin ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artmasıyla nüfusun yaş yapısı şekil değiştirdi. çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalırken yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı artış gösterdi. Türkiye, oransal olarak yaşlı nüfusa sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da yaşlı nüfus sayısal olarak oldukça fazla.
Nüfusun yaşlanmasıyla ilgili bilgi veren göstergelerden ortanca yaş da 2019da 32,4 iken 2024te 34,4 oldu. Ortanca yaş 2024te erkeklerde 33,7, kadınlarda 35,2 olarak hesaplandı.
Nüfus projeksiyonlarında ortanca yaşın 2030da 37,1, 2040ta 41,4, 2060ta 48, 2080de 51,5 ve 2100de 52,2 olacağı tahmin edildi.
çalışma çağındaki 100 kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı 2019da yüzde 13,4 iken 2024te yüzde 15,5e çıktı.
Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı bağımlılık oranının 2030da yüzde 19,5, 2040ta yüzde 26,5, 2060ta yüzde 45,5, 2080de yüzde 61,9 ve 2100de yüzde 61,6 olacağı öngörüldü.
- Türkiye, yaşlı nüfusunda 194 ülke arasında 75inci sırada
Nüfus tahminlerine göre, 2024te dünya nüfusu 8 milyar 161 milyon 972 bin 573 kişi, yaşlı nüfus ise 833 milyon 480 bin 764 kişi oldu. Buna göre, dünya nüfusunun yüzde 10,2sini yaşlı nüfus oluşturdu.
En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke, yüzde 36,2 ile Monako, yüzde 29,8 ile Japonya ve yüzde 24,6 ile İtalya oldu. Türkiye bu açıdan 194 ülke arasında 75inci sırada yer aldı.
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2024te yüzde 20,8 ile Sinop olarak belirlendi. Bu ili yüzde 20,2 ile Kastamonu, yüzde 19,1 ile Giresun izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 3,7 ile Şırnak oldu. Bu ili yüzde 4,3 ile Hakkari ve yüzde 4,4 ile Şanlıurfa izledi.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10 ve üzerinde olduğu il sayısı 2024te 60 olarak kayıtlara geçti.
- Yaklaşık her dört haneden birinde en az bir yaşlı fert var
Türkiyede 2024te 26 milyon 599 bin 261 haneden 6 milyon 726 bin 583ünde yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu belirlendi. Diğer bir ifadeyle, hanelerin yüzde 25,3ünde en az bir yaşlı ferdin yaşadığı görüldü.
En az bir yaşlı fert bulunan 6 milyon 726 bin 583 haneden 1 milyon 750 bin 900ünde tek başına yaşlı fertler yaşıyor. Bu hanelerin yüzde 74ünde yaşlı kadınlar, yüzde 26sında da yaşlı erkekler bulunuyor.
Tek kişilik yaşlı hane halkı oranının en yüksek olduğu il, 2024 yılında yüzde 34,4 ile Balıkesir oldu. Bu ili yüzde 34,1 ile çanakkale, yüzde 34 ile Burdur izledi. Bu oranın en düşük olduğu il ise yüzde 8 ile Hakkari olarak kayıtlara geçti. Bu ili yüzde 13,6 ile Batman, yüzde 14,9 ile Van takip etti.
- Alışverişini kendi yapabilen yaşlıların oranı yüzde 55,1
Günlük aktiviteleri yapabilme durumları incelendiğinde, yaşlıların yüzde 85,7sinin telefon kullanabildiği, yüzde 55,1inin alışverişini kendi yapabildiği, yüzde 61,1inin yemeğini kendi hazırlayabildiği, yüzde 76,6sının ev temizliği yapabildiği belirlendi.
Bu kesimin yüzde 72,8inin çamaşır yıkayabildiği, yüzde 76,3ünün yolculuk yapabildiği, yüzde 85,5inin ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, yüzde 74ünün parasal işlerini yapabildiği tespit edildi.
Yaşlı erkeklerin yüzde 91,2sinin telefon kullanabildiği, yüzde 71,7sinin alışverişini kendi yapabildiği, yüzde 57sinin yemeğini kendi hazırlayabildiği, yüzde 76,7sinin ev temizliği yapabildiği, yüzde 68inin çamaşır yıkayabildiği, yüzde 86sının yolculuk yapabildiği, yüzde 88,5inin ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, yüzde 87,5inin parasal işlerini yapabildiği belirlendi.
Yaşlı kadınların yüzde 81,3ünün telefon kullanabildiği, yüzde 41,7sinin alışverişini kendi yapabildiği, yüzde 64,3ünün yemeğini kendi hazırlayabildiği, yüzde 76,5inin ev temizliği yapabildiği belirlendi. Bu kişilerin yüzde 76,7sinin çamaşır yıkayabildiği, yüzde 68,6sının yolculuk yapabildiği, yüzde 83,3ünün ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, yüzde 63,2sinin parasal işlerini yapabildiği görüldü.
Türkiyede doğuşta beklenen yaşam süresi 77,3 yıl oldu. Bu oranın erkekler için 74,7, kadınlar için 80 yıl olduğu görüldü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin İstatistiklerle Yaşlılar çalışmasının sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, yaşlı nüfus içinde okuma yazma bilenlerin oranı 2019da yüzde 83,1 iken, 2023te yüzde 87,5e yükseldi. Okuma yazma bilmeyen yaşlı nüfus oranı ise 2019da yüzde 16,9 iken, 2023te yüzde 12,5 oldu. Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı yüzde 19,9 iken, yaşlı erkeklerin oranı yüzde 3,3 olarak kayıtlara geçti.
Eğitim durumuna göre yaşlı nüfus incelendiğinde, 2019da bu grubun yüzde 45,5i ilkokul mezunu, yüzde 7,3ü ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu, yüzde 7,5i lise veya dengi okul mezunu, yüzde 7si yükseköğretim mezunu iken, 2023te ilkokul mezunu olanların oranı yüzde 46,7ye, ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu olanların oranı yüzde 9,7ye, lise veya dengi okul mezunu olanların oranı yüzde 9,7ye, yükseköğretim mezunu olanların oranı yüzde 8,7ye yükseldi.
Yaşlı nüfusun eğitim durumu cinsiyete göre incelendiğinde, önemli farklılıklar olduğu gözlendi. Bitirilen tüm eğitim düzeylerinde yaşlı erkek nüfus oranının, yaşlı kadın nüfus oranından daha yüksek olduğu görüldü.
- Yaşlı nüfusta medeni durum
Yaşlı erkek nüfusun 2024te yüzde 1,4ünün hiç evlenmemiş, yüzde 83,7sinin resmi nikahla evli, yüzde 4ünün boşanmış, yüzde 10,8inin eşi ölmüş olduğu görülürken, yaşlı kadın nüfusun yüzde 2,8inin hiç evlenmemiş, yüzde 46,9unun resmi nikahla evli, yüzde 4,6sının boşanmış, yüzde 45,7sinin ise eşi ölmüş olduğu belirlendi.
Yoksulluk ve yaşam koşulları istatistiklerine göre, 2024te toplam nüfusun yüzde 29,3ünün yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında iken, yaşlı nüfus için bu oranın yüzde 23,3 olduğu görüldü. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan yaşlı nüfus cinsiyete göre incelendiğinde ise bu oranın yaşlı erkeklerde yüzde 22,3, yaşlı kadınlarda yüzde 24,2 olduğu hesaplandı.
Yaşlı nüfusun iş gücüne katılma oranı 2019da 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus için yüzde 53tü, 2023te yüzde 53,3 oldu. Bu oran yaşlı nüfus için 2019da yüzde 12 iken, 2023te yüzde 12,2 olarak kayıtlara geçti. Söz konusu oran cinsiyete göre incelendiğinde, yaşlı erkek nüfusta 2023te yüzde 20, yaşlı kadın nüfusta yüzde 6,1 olarak belirlendi. Yaşlı nüfustaki işsizlik oranı 2019da yüzde 3,1 iken, 2023te yüzde 2,7 olduğu görüldü.
İş gücü istatistiklerine göre, istihdam edilen yaşlı nüfusun sektörel dağılımı incelendiğinde, 2023te yaşlı nüfusun yüzde 57,7sinin tarım, yüzde 32,1inin hizmetler, yüzde 7,3ünün sanayi, yüzde 2,8inin ise inşaat sektöründe yer aldığı tespit edildi.
Türkiye Yaşlı Profili Araştırması sonuçlarına göre, 2023te görmede zorluk çeken yaşlıların oranının yüzde 10,1, duymada zorluk çekenlerin oranının yüzde 10,6, konuşmada zorluk çekenlerin oranının ise yüzde 2,2 olduğu belirlendi. Yürüme, merdiven çıkma veya inmede zorluk çeken yaşlıların oranı yüzde 27,1, bir şeyler taşıma veya tutmada zorluk çekenlerin oranı yüzde 29,7, yaşıtlarına göre öğrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplamada zorluk çekenlerin oranı ise yüzde 13,8 oldu.
Görmede zorluk çeken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 8,4 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 11,4 oldu. Duymada zorluk çeken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 10 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 11, konuşmada zorluk çeken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 2 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 2,3 olarak kayıtlara geçti.
Bu dönemde, yürüme, merdiven çıkma veya inmede zorluk çeken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 18,2 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 34,3, bir şeyler taşıma veya tutmada zorluk çeken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 19,9 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 37,5 oldu. Yaşıtlarına göre öğrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplamada zorluk çeken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 8,7 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 18 olarak hesaplandı.
- Yaşlılar 2023te en fazla dolaşım sistemi hastalıklarından hayatını kaybetti
Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre, 2023te vefat eden yaşlıların yüzde 40ı dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti. Bu hastalığı yüzde 16,4 ile solunum sistemi hastalıkları, yüzde 13,9 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler takip etti.
Ölüm nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arası en büyük farkın iyi huylu ve kötü huylu tümörlerde olduğu görüldü. İyi huylu ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yüzde 17,9 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 9,8 oldu.
Alzheimer hastalığından hayatını kaybeden yaşlıların sayısı ise 2019da 13 bin 599 olmuştu, 2023te 11 bin 464e geriledi. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı 2019da yüzde 4,3 iken, bu oran 2023te yüzde 3,2 olarak kayıtlara geçti.
Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı cinsiyete göre incelendiğinde, 2023te bu hastalıktan dolayı ölen yaşlı erkeklerin oranı yüzde 2,3 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 4,1 oldu.
- Kendi başına banyo yapabilen yaşlıların oranı yüzde 86,5 oldu
KATZ Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeğinde yer alan bileşenler kapsamında yaşlıların günlük aktiviteleri yapabilme durumları incelendiğinde, yaşlıların yüzde 86,5i kendi başına banyo yapabilirken, yüzde 89,5inin kendi başına giyinebildiği, yüzde 92,1inin kendi başına tuvaletini yapabildiği görüldü.
Yaşlıların yüzde 92,1inin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, yüzde 83,1inin tuvaletini tutabildiği, yüzde 95,2sinin yemeğini kendi başına yiyebildiği belirlendi.
Yaşlı erkeklerin yüzde 90,9unun kendi başına banyo yapabildiği, yüzde 92,4ünün kendi başına giyinebildiği, yüzde 94,5inin kendi başına tuvaletini yapabildiği, yüzde 94,5inin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, yüzde 87sinin tuvaletini tutabildiği, yüzde 96,2sinin yemeğini kendi başına yiyebildiği görüldü.
Yaşlı kadınların ise yüzde 82,9unun kendi başına banyo yapabildiği, yüzde 87,3ünün kendi başına giyinebildiği, yüzde 90,2sinin kendi başına tuvaletini yapabildiği, yüzde 90,2sinin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, yüzde 80,1inin tuvaletini tutabildiği, yüzde 94,5inin yemeğini kendi başına yiyebildiği belirlendi.
- 65 yaşına ulaşan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,4 yıl oldu
Hayat Tabloları, 2021-2023 sonuçlarına göre, doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 77,3 yıl, erkekler için 74,7 yıl ve kadınlar için 80 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,3 yıl olarak kayıtlara geçti.
Türkiyede 65 yaşına ulaşan bir kişinin beklenen yaşam süresi, ortalama 17,4 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu sürenin 15,7, kadınlar için 19 yıl olduğu gözlendi. Buna göre, 65 yaşına ulaşan kadınların erkeklerden ortalama 3,3 yıl daha fazla yaşayacağı tahmin edildi. Beklenen yaşam süresi 75 yaşında 10,5 yıl iken, 85 yaşında 5,5 yıl oldu.
Evde bakım desteğine ihtiyacı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı, 2023te yüzde 16,4 olarak hesaplandı. Bu oran yaşlı erkeklerde yüzde 12,3 iken, yaşlı kadınlarda yüzde 19,6 olarak kayıtlara geçti. Evde bakım desteğine ihtiyacı olan 65-74 yaş grubundaki kişilerin oranı yüzde 10,5 iken, 75 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranının yüzde 26,9 olduğu görüldü.
Torunu olup bakımıyla ilgilenen yaşlıların oranı yüzde 9,7 iken, bu oran yaşlı erkekler için yüzde 8,8, yaşlı kadınlar için yüzde 10,3 oldu.
Torunu olup bakımıyla ilgilenen yaşlılardan, yüzde 64,4ü her gün, yüzde 12,9u hafta içi her gün, yüzde 10,6sı bazen, yüzde 7,8i hafta içi birkaç gün ve yüzde 4,2si hafta sonu torun bakımıyla ilgilendi.
Yaşlı erkeklerin yüzde 59,1inin her gün, yüzde 13,6sının hafta içi her gün ve bazen, yüzde 8,5inin hafta içi birkaç gün ve yüzde 5,2sinin hafta sonu torun baktığı görüldü. Yaşlı kadınların yüzde 68i her gün, yüzde 12,5i hafta içi her gün, yüzde 8,7si bazen, yüzde 7,3ü hafta içi birkaç gün ve yüzde 3,6sı hafta sonu torun baktı.
- Yaşlı erkekler yaşlı kadınlardan daha çok internet kullanıyor
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, internet kullanan 65-74 yaş grubundaki bireylerin oranı 2019da yüzde 19,8 iken, bu oran 2024te yüzde 46,9a yükseldi.
İnternet kullanan yaşlı bireyler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin kadınlardan daha fazla internet kullandığı görüldü. İnternet kullanan yaşlı erkeklerin oranı 2024 yılında yüzde 55,3 iken, bu oran yaşlı kadınlarda yüzde 39,3 olarak kayıtlara geçti.