"Makber"in güçlü sesi: Hamiyet Yüceses

Türk sanat müziği yorumcusu Hamiyet Yüceses'in ölümünün üzerinden 27. yıl geçti.

Haberler 09.07.2023 - 11:43 Son Güncelleme : 09.07.2023 - 11:43

Yüceses, Kadriye Hanım ile marpuç ustası Halil Efendinin kızı olarak İstanbulda 20 Haziran 1915te dünyaya geldi.

İstanbulda Hacı Kadın İlkokulunda eğitim gören Yüceses, sesinin güzelliğiyle çocuk yaşlarda dikkati üzerine çekti.

11 YAŞINDA ŞARKI SÖYLEMEYE BAŞLADI

Sanatçı, 1926da henüz 11 yaşındayken, ailesinin yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle sahnelere çıkıp şarkı söylemeye başladı.

İlk konserini Burhaniyede veren ve ardından Anadolunun birçok şehrinde sahneye çıkan Yüceses, uzun süre Gaziantepte kaldı.

Beyoğlunda 1931de Safiye Ayla ile sahneye çıkmaya başlayan yorumcu, aynı yıl Kadıköyde düzenlenen bir yarışmada Türkiye Ses Kraliçesi seçildi.

Halit Kıvanç ile 1978de yaptığı bir röportajda, İstanbulda ilk sahneye çıktığı yıllarda mikrofon olmadığını söyleyen Yüceses, bir yandan da Selahattin Pınar, Sadettin Kaynak, Yesari Asım Arsoy, Mısırlı İbrahim ve Bimen Şenden özel dersler aldı.

İstanbul Radyosunda çeşitli programlara da çıkan sanatçı, Sahibinin Sesi, Columbia ve Odeon firmalarıyla plaklar yaptı.

YÜCESES SOYADINI ALDI

Besteci Sadettin Kaynakın sesine uygun bazı besteler yaptığı şarkıcı, soyadı kanunu çıkınca Sadettin Kaynak ve Selahattin Pınarın ısrarıyla Yüceses soyadını aldı.

Sanatçının 1940ta evlendiği deniz astsubayı Fethi Yüceses, Atılay faciası olarak anılan, Atılay adlı denizaltının batmasıyla 14 Temmuz 1942de hayatını kaybetti.

Bu üzüntünün ardından söylediği Gitti de Gelmeyiverdi şarkısıyla beğeni toplayan şarkıcı, asıl şöhreti sözleri Abdülhak Hamit Tarhana, bestesi Mehmet Bahaya ait olan Makber şarkısıyla kazandı.

Yüceses, 1944ten 1955e kadar Kemal Mollaoğlu ile evli kaldı ardından 1956da sahnede şarkı söylerken tanıştığı tıp fakültesi öğrencisi Osman Sabuncu ile vefatına kadar süren 40 yıllık evliliğe imza attı.

ASSOLİST OLARAK SAHNEYE çIKTI

İstanbulda dönemin ünlü gazinolarında assolist olarak sahneye çıkan sanatçı, 1944te İstanbul Belediye Konservatuarı Türk Müziği İcra Heyetinde görev aldı.

Gazele olan sevgisini her fırsatta dile getiren şarkıcının 1946da Hacı Arif Beyin Bakmıyor çeşm-i Siyah eserini, bir gazelle birlikte okuması ilgi gördü.

Hamiyet Yüceses, 1949da Yeni İstanbul Radyosunda çalışmaya başladı. Üniversite Talebe Birliğinde her yıl düzenledikleri Edebiyat Yarışmasında Hamiyet Mükafatı ödüllerini dağıttı.

Efsuncu Baba, Affet Beni Allahım, Kanun Namına, Soygun, İncili çavuş gibi sinema filmlerinde şarkı söylerken görünen Yüceses, 1981de sahneleri bıraktı.

1988DE SON KEZ SAHNEYE çIKTI

Yüceses, Pera Palas Otelinde 1987de adına düzenlenen gecede, 1988de ise Hürriyet Gazetesinin Altın Kelebek Ödül Töreninde son kez sahneye çıktı.

Makber (Her Yer Karanlık), Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine, Ben Küskünüm Feleğe ve Bakmıyor çeşm-i Siyahın arasında bulunduğu Türk sanat müziği eserlerini yorumlayan Yüceses, şarkıcılık hayatı boyunca yaklaşık 500 taş plak, 37 adet 45lik ve 8 long play çıkardı.

Tatil için gittiği Muğlanın Marmaris ilçesinde kaldırıldığı hastanede, 10 Temmuz 1996da, 81 yaşındayken hayata veda etti.

Cenazesi İstanbula getirilen Yüceses, Üsküdardaki Karacaahmet Mezarlığına defnedildi

Ana Sayfaya Git