İstanbul merkezli 32 ilde eş zamanlı düzenlenen sahte reçete operasyonu kapsamında Diyarbakırda aralarında Dicle Üniversitesinde görevli bir profesörün de bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı. Şanlıurfada ise bazı özel hastanelerde haksız kazanç elde edildiği gerekçesiyle sabah saatlerinde düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınanların sayısı 36ya yükselirken, şahısların mezardaki kişileri ameliyat edip, tedavi altında gösterdikleri ortaya çıktı.
DİYARBAKIRDA PROFESÖR İstanbul Emniyet Müdürlüğünün İstanbul merkezli 32 ilde, örgüt kurup sahte reçete düzenleyerek, SGKyı dolandırmak suretiyle kanser ve hematoloji ilaçlarını Suriye ve Irak gibi ülkelere gönderdiği tespit edilen kişilere yönelik Diyarbakırda da operasyon düzenlendi. Diyarbakır Kaçakçılık Ve Organize Suçlarla mücadele ekipleri dün sabah belirlenen 8 ayrı adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Aralarında Dicle Üniversitesinde görevli Profesör Orhan Ynin bulunduğu, 4ü doktor, 3ü eczacı olmak üzere toplam 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 8 kişi Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından İstanbula gönderildi. ŞANLIURFADAKİ OPERASYON Operasyon kapsamında Şanlıurfada da sahte rapor ve reçete yolsuzluğu iddiasıyla aralarında doktor, eczacı ve özel hastane personelinin de bulunduğu 36 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler sağlık kontrolünden geçirilerek Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. DEVLETİ DOLANDIRAN HASTANE Devleti dolandırdıkları belirlenen özel hastaneye de operasyon düzenledi. Daha öncede SGK ile sözleşmesi yenilenmediği için kapatılan hastanenin ortakları olan Ahmet ç., Mustafa K., İlhami K. ve Cuma T. ile hastanede görev yapan 12 doktor ve 16 bilgi işlem görevlisi gözaltına alındı. Hastanedeki bilgisayarların kayıtlarını inceleyen polisler, hastane çalışanlarının sahte giriş yaparak yaklaşık 500 hastayı hastanede yatmış ve tedavi olmuş göstererek devletin dolandırıldığını belirledi. MEZARDAKİ KİŞİLER ÜZERİNDEN Kayıtlarda yapılan incelemede, düzenlenen sahte evraklarla, aylar önce ölen bazı hastaların hastanede ameliyat edilerek halen tedavi görüyor gibi gösterildiği belirlendi. Sahte girişlerle tedavi görenler arasında yurt dışında yaşayanların bulunduğu öğrenildi. Polis, hastanedeki bilgisayarlara el koyarken gözaltına alınan 36 kişinin emniyetteki ifadelerinin devam ettiği öğrenildi. BÖLGENİN DİĞER İLLERİNDE Aralarında, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Adana, Mersin, Antalya, Hatay, Siirt, Şanlıurfa, Batman, Malatya, Ağrı ve Mardinin de bulunduğu illerdeki adreslere gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınanların sayısı 107ye yükseldi. Gözaltına alınan Malatyada 3 doktor ve 1 eczacı, Batmanda 2 şüpheli, Adanada, aralarında 1 doktor ve 4 eczacının bulunduğu 8 şüpheli işlemlerinin ardından İstanbula gönderilecek. KANSER İLAçLARI PKKYA Bu arada, adreslerde yapılan aramalarda, 40 milyon lira değerinde ilaç ele geçirildi. çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, örgüt üyesi olmak, rüşvet, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve kaçakçılık iddiasıyla gözaltına alınan zanlıların, SGKyı 250 milyon lira zarara uğrattıkları ileri sürüldü. Suç örgütü üyelerinin, sahte reçete ve sağlık raporlarıyla aldıkları kanser, kemoterapi, psikoterapi alanlarının da aralarında bulunduğu yüksek fiyatlı ilaçları kaçakçılar ve PKK üzerinden Irak ve Suriyeye gönderdikleri, bu ilaçların bir kısmının da daha sonra uluslararası kaçakçılar üzerinden Özbekistan ve Hindistan gibi ülkelere yollandığı iddia edildi. YANLIŞ YAPAN BEDELİNİ ÖDEMELİDİR Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, İstanbul merkezli 32 ilde organize suç örgütüne yönelik düzenlenen ve aralarında çok sayıda eczacı ve doktor da bulunan 100 kişinin gözaltına alındığı operasyon hakkında Ankara Sanayi Odasında açıklama yaptı. Yanlış yapan bedelini öder diyen Müezzinoğlu, konuya ilişkin savcılığın devreye girdiğini belirterek, Her gün milyonlarca reçetenin yazıldığı, milyonlarca işlemin yapıldığı hadiselerin içinde yanlış yapan meslektaşlarımızın olmamasını arzu ederiz. Ama varsa yanlış yapan da en ağır bedeli mutlaka ödeyecektir. Hele hele bu bir ilaç istismarı, tedavi istismarıysa burada takibin en hassas duyarlılıkla yapılmasını biz de arzu ederiz. Bu emniyetin, istihbaratın artık bu süreçten savcılığın ve hukukun devreye girdiği bir süreç. Yanlış yapan bedelini öder. Ödemelidir de diye konuştu.