Sokağa Çağrı Seferberliği

Diyarbakır'daki aşiret temsilcileri, PKK'nın bölgedeki saldırılarına tepki göstererek, seferberlik çağrısı yaptı; "Artık 'kral çıplak' dememiz lazım. Bu olaya 'dur' dememiz lazım" dedi.

Haberler 16.10.2016 - 09:43 Son Güncelleme : 16.10.2016 - 09:44

Diyarbakırdaki aşiret temsilcileri, PKKnın bölgedeki terör saldırılarına tepki gösterdi. Metinan ve Şahinan aşiretlerinin temsilcileri, son dönemde PKKnın bölgede artan terör saldırılarına tepki göstererek, tüm kesimlerin teröre karşı sesini yükseltmesi gerektiğini belirtti.

Metinan aşireti temsilcisi Reşit Akıcı, bazı nedenlerden dolayı katılamadığı Vandaki toplantıya aşiret olarak destek verdiklerini, oradaki açıklamanın kendilerini de bağladığını söyledi. çukur ve barikatlardan sonra sivillere ve siyasetçilere yöneldiğine işaret eden Akıcı, aşiretler olarak bu saldırıların karşısında olduklarını belirtti. KKnın derhal saldırılarına son vermesi gerektiğini ifade eden Akıcı, şöyle konuştu:

Şuanda parlamentoda Kürt parlamenterler var. Bunların hiçbiri bugüne kadar Bu eylemlerinize son verin ya da bu eylemleri gerçekleştirmeyin veya bu eylemleri kınıyoruz diye hiçbir açıklama yapmadı. AK Parti bu saldırıları nasıl eleştiriyorsa, Selahattin Demirtaşın da basının karşısına çıkıp biz bu olayların karşısındayız, biz bu olayları kınıyoruz demesini bekliyoruz ama bizler böyle bir açıklama duymadık.

Devletin yanında olduklarını belirten Akıcı, Devletin bölünmesinden yana değiliz. Doğu ve Güneydoğudaki aşiretler olarak her zaman devletin yanında olduk ve öyle kalmaya da devam edeceğiz. dedi.

Akıcı, şöyle devam etti:

Bombalı araç, sivillere ve aşiret mensuplarına yönelik saldırılarını kınıyoruz. Derhal bu saldırılarına son vermelidirler. Aşiret, siyasetçi ve birey olarak bunları kınıyoruz. Bunlar Kürt halkına, burada yaşayan halklara zarar veriyor. PKK bu olaylarına derhal son vermeli ve kesintisiz, kayıtsız, şartsız silah bırakmalıdır. Türkiyede kalıcı bir çözümün sağlanabilmesi için kayıtsız şartsız bu tür saldırılarından vazgeçmelidir.

ARTIK YETER DEMEMİZ LAZIM

Terör örgütü PKKnın son dönemde yaptığı eylemlerle bölge halkını bir birine düşürme stratejisi uyguladığının altını çizen Akıcı, şu değerlendirmeyi yaptı:

Birinin haklarını savunuyorsan onu öldürerek haklarını savunamazsın. Siyasi ve demokratik yollarla bu sorunu çözmemiz lazım. Doğu ve Güneydoğuda yaşayan bütün halklar, gerek aşiretler gerek sivil toplum kuruluşları gerek bireyler hepimiz meydanlara çıkıp artık Kral çıplak dememiz lazım. Bu olaya dur dememiz lazım. Evet belki tehditler alırız, belki öldürülürüz ama hak yolunda bu tür olaylara artık yeter dememiz lazım. Herkesin tepkisini ortaya koyması gerekiyor. Aşiret olarak biz elimizi taşın altına koymuşuz. Sivil toplum kuruluşları, diğer insanlar bizleri desteklemeli ve bizlerle beraber olmalıdırlar. Biz bu işin çözümüne gitmeliyiz.

BU ÜLKEDE BAŞKA BAYRAK OLMAZ

Şahinan aşireti temsilcisi Mehmet Sait Gülçer de Vandaki aşiret liderleri bildirisini desteklediklerini bildirerek, daha önce yapılması gereken bir girişim olduğunu ifade etti.

Zamanında böyle bir girişimde bulunmaları durumunda birçok şeyin çözülme noktasına varmış olabileceği değerlendirmesinde bulunan Gülçer, aşiretler olarak el ele verdikleri ve dürüst çalıştıkları müddetçe bunun altından kalkacaklarına inandığını söyledi.

Gülçer, Hepimiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, bu bayrağın altında yaşıyoruz. Biz, bayrağımızı seviyoruz. Bizim tek bayrağımızdır, bu ülkede başka bayrak olmaz. Kimse kimseyi kandırmasın. şeklinde konuştu.

HANİ DEMOKRASİ, HANİ İNSAN HAKLARI?

PKKnın sadece son zamanlarda değil, 30 yıldan bu yana bölgeye kandan başka bir şey getirmediğini işaret eden Gülçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sözde diyorlar ki Kürt halkı için bir mücadele veriyoruz. Sen benim için mücadele veriyorsun, kalkıp beni öldürüyorsun. Senin ne hakkın var, gidip bir ilçe başkanını öldürüyorsun. Kimse başka bir partide siyaset yapmasın mı? Türkiyede çok sayıda parti var. Demek diyorsun ki bu bölgede sadece ben varım, benden başka kimse olmayacak. Demokrasi, insan hakları diyorlar. Hani demokrasi, hani insan hakları? Onların hesabına geldiği zaman demokrasi derler, hesaplarına gelmediği zaman da yok efendim bizden başka bu bölgede kimse yaşamayacak.

Terör örgütünün saldırılarına karşı olduklarını, hiçbir zaman saldırıları desteklemediklerini ve saldırıları kınadıklarını, lanetlediklerini aktaran Gülçer, bu saldırıların ülkeye bir faydasının olmadığını, her zaman zarar verdiğini vurguladı.

HEPİMİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN VATANDAŞIYIZ

Gülçer, terör örgütünün bombalı saldırılarla, suikastlerle insanları öldürerek bölge halkını bitiremeyeceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

Bu bölge halkı her şeyi görüyor, artık her şeyin farkında. Yaptığın her olayda bölge halkının daha da nefretini kazanıyorsun. Bu bölge artık senin iç yüzünü gördü. Hepimiz Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşıyız, hepimiz bu bölgede yaşıyoruz. Biz hem devletimizden hem hükümetimizden bir Kürt olarak şuan memnunuz, razıyız. Allah razı olsun. Başta Cumhurbaşkanımız ve hükümet, Türkiye için özellikle bu bölge için farklı şeyler getirdi, bunu hepimiz görüyoruz, kimse görmemezlikten gelemez.

Teröre topyekun karşı çıkılması gerektiğinin altını çizen Gülçer, bunun yalnızca aşiretlerin değil, bir ülkenin sorunu olduğunu, artık seferberlik zamanı geldiğini dile getirdi.

Gülçer, konuşmasını şöyle tamamladı:

Bu sıradan bir terör olayı değil. Sokaklara dökülme zamanı geldi, başka çare yok. Her sabah televizyonları açtığımızda ölümleri izliyorsak buna artık dur demenin zamanı geldi. Aşiretler, STK, bireyler, köyler, ilçeler olarak Kürt halkı olarak artık sokaklara dökülüp örgütü silah bırakmaya mecbur bırakmamız lazım. Yeter artık bu örgüt bize hep yanlış yaptı. Kalkıp sokaklara döküldüğümüz zaman hepimizi öldürecek halleri yok ki. Her gün öleceğimize bir kez ölelim, yeter artık.

Ana Sayfaya Git