Tarkan'ı bekleyen ve bütün taliplerini geri çeviren Nevruz hanımı Esra Erol canlı yayında kovdu, kimdir?

Bekarların korkulu rüyası olan Esra Erol tarafından stüdyodan kovulan gelin adayı Nevruz'a, sunuculuk teklifi geldiği iddia edildi.

Haberler 10.03.2016 - 12:02 Son Güncelleme : 10.03.2016 - 12:02

Güzel sunucu Esra Erolun sunumuyla ekrana gelen izdivaç programındaki açıklamaları ve kendisine gelen damat adaylarını reddetmesi ile adından söz ettiren gelin adayı Nevruz için sürpriz bir iddia ortaya atıldı.

Son dönemlerde izdivaç programlarının en gözde isimlerinden biri olan Nevruz, dün kendisi için gelen talipleri görmek istemediğini belirterek paravanı açtırmayacağını söylemişti. Bunun üzerine sinirlenen Esra Erol da Nevruzu yayından kovarak büyük bir sürprize imza atmıştı.

Bu yaşananların ardından sürpriz bir iddia ortaya atıldı. Geçtiğimiz günlerde Esra Erola izdivaç programında sunuculuk yapabileceğini söyleyen Nevruza sunuculuk teklifi geldiği ve skandallarıyla ünlü gelin adayının da bunu kabul ettiği öne sürüldü.

Esra Erol Kimdir?

Esra Erol, 12 mayıs 1982 tarihinde İstanbul Eyüpde doğdu. 5 kız çocuğun ortancasıdır. Aslen Sinop Ayancıklı bir ailenin çocuğudur. Adı Seyfi ve polis olan babasının tayin olduğu Kütahyada İlk, orta ve lise öğrenimini tamamladı. Kız lisesi çini Seramik mezunudur. Açık Öğretim Fakültesiden mezun oldu. Maltepe Üniversitesinin diksiyon-spikerlik kurslarına katıldı. Sonra Marmara Üniversitesi Radyo-Televizyon bölümünde eğitim aldı.

Kanal Dde Turkuaz adlı bir proğram sundu. Ardından Technology Channelda Siemens Mobile Kuşak Sunuculığu yaptı.

Esra Erol, evlilik programı sunmaya Flash TVde Desti Izdivaçadlı proğramla başladı. Oradan Star TVye geçip Esra Erolla İzdivaç adlı programı ile bir ekran yıldızı haline geldi. Sonra kanalla yollarını ayırıp ATVye transfer oldu Esra Erol`la Evlen benimle proğramı sunmaktadır.

2 Temmuz 2010 tarihinde Kürt İdris lakaplı mafya babasının oğlu Ali Özbir ile sunucusu olduğu programında, canlı yayında evlendi. 23 Temmuz 2011 tarihinde İdris Ali Özbir adında erkek çocuğu oldu. 21 Kasım 2015 tarihinde Ömer adında bir oğlu daha oldu.

Esra Erol, 2004 yılında Kanal 7de yayınlanan Kalp Gözü adlı dizide, Cennet Mahallesi adlı TV dizisinde, 2005te Başkan adlı TV filminde, aynı yıl Tuzak adlı TV dizisinde, 2009 yılında Kanal-İ-zasyon adlı sinema filminde konuk oyuncu ve 2010 yılında da Kamerayla İzdivaç adlı filmde roller üstlendi.

Esra Erol, uzun süreden beri ATVde yayınlanmakta olan Esra Erol`la Evlen benimle adlı evlilik programıyla birçok kişinin mutluluğuna aracılık etmektedir. Son dönemde, popülaritesinin artması nedeniyle de sosyal sorumluluk projelerinde de yer alan Esra Erol, kadınlara şiddete karşı kaleme aldığı kitabıyla da, şiddete uğrayan kadınların sesi olmaya onlara destek vermeye çalışmaktadır.

Esra Erol, 2013 yılı yayın sezonu için temmuz 2013de Atvden Fox TVye transfer oldu.

Filmleri

2004 - Kalp Gözü (TV Dizisi) (Kanal 7)

2004 -Cennet Mahallesi (Hayat Kadını) (TV Dizisi) (Show TV)

2005 - Başkan (TV Filmi)

2005 - Tuzak (Banu) (TV Dizisi)

2009 - Kanal-İ-Zasyon (Konuk Oyuncu) (Film)

2010 - Kamerayla İzdivaç (Film)

2012 - Alemin Kıralı (Yılbaşı Özel, 56 Bölüm) (TV Dizisi)

Müjdat Gezen Kimdir?

Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, şair, yazar, oyun yazarı. Türk tiyatro ve sinema tarihine çeyrek asırlık sanat geçmişiyle hizmet etmiş olan Gezen, mizah ve güldürü türünde akla gelen ilk isimlerden biridir. Özellikle Azmi ve Darbukatör Baryam tiplemeleriyle hafızalara kazınan usta oyuncu, devlet ya da herhangi bir kurumdan yardım almaksızın, tamamen kişisel birikimleriyle kurduğu, ücretsiz hizmet veren Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve yine kendi adını taşıyan tiyatroyla, Türkiyedeki gösteri sanatlarının gelişimine ve yeni yeteneklerin ortaya çıkmasına büyük katkı sağlamaktadır.

Müjdat Gezen, 29 Ekim 1943 tarihinde İstanbulun Fatih semtinde, eski TRT müzisyenlerinden Necdet Gezen ile Macide Hanımın oğlu olarak dünyaya geldi. Oyunculuk yeteneğinin farkına varan ilkokul öğretmeninin zoruyla ilk defa 1953 yılında, Küçük çiftçiler adlı bir ilkokul piyesiyle sahnelere adım attı. Sanatın diğer dallarıyla da alakalı olan küçük oyuncunun yazdığı şiirler de, aynı yıl Doğan Kardeş adlı çocuk dergisinde yayımlandı. İlerleyen yıllarda, İstanbul Radyosu bünyesinde kurulmuş olan çocuk Klübü korosuna katılarak, şarkı söylemeye başladı.

Eğitim hayatına başladığı Hırka-ı Şerif İlkokulundan mezun olduktan sonra orta öğrenimine Karagümrük Ortaokulunda devam eden Gezen, ikinci sınıfta ardarda iki defa kalınca, babası tarafından birçok sosyal faaliyetten men edildi. Gezenin en ağırına gidense, konulan tiyatro yasağı olmuştu. çünkü o dönemlerde, bir yandan amatör tiyatro topluluklarına katılıyor ve çeşitli oyunlarda rol alıyordu. Bu cezaya razı gelmek istemeyen küçük Gezenle bir anlaşma yapan baba Necdet Bey, okulu daha fazla fire vermeden bitirmesi durumunda, kendi eliyle onu tiyatroya yazdıracağı sözünü verdi oğluna.

Ortaokulun arından lise öğrenimi için, dönemin birçok ünlüsüne eğitim vermiş ve Türkiyede ilk defa ders dilini Türkçeye çevirmiş okul olan Vefa Lisesine giden Gezen, Uğur Dündar ve Kemal Sunal ile burada tanıştı ve arkadaşlıkları uzun yıllar boyunca devam etti. 1959 yılında, 16 yaşındayken, sahne sanatlarına duyduğu ilgiyi ve yeteneğini görmezden gelmeyen ve anlaşmaları uyarınca sözünü tutan babası Necdet Bey, onu İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolarına yazdırdı ve arkadaşı olan sahne amiri Kemal Tözeme emanet etti. Böylece, 1960 yılında profesyonel oyunculuk hayatına adım atmış olan Gezenin kariyeri, bu dönemden sonra hızlı bir yükselişe geçti.

Gezen, 1961 yılında, İstanbul Belediyesi Konservatuarının açtığı sınavı kazanarak Tiyatro Bölümüne girdi ve eğitiminin yanı sıra burada sahnelenen oyunlarda rol almaya başladı. Ertesi yıl, yönetmenliğini Yılmaz Atadenizin yaptığı Yedi Kocalı Hürmüz filmi ile ilk defa kamera önüne geçti. Sonrasında, 1963 yılında, Muammer Karaca ve Münir Özkul tiyatrolarında oyunculuğa devam ederek, kamudan özel sektör sahnelerine adım attı. Aynı yıllarda, şiirleri ve bazı amatör tiyatro oyunları çeşitli kültür-sanat dergilerinde yayımlandı.

1964 yılında askerlik görevini yerine getiren Gezen, bu dönemde oyun yazarlığına ağırlık verdi. 1966da ise, Ulvi Uraz Tiyatrosunda rol almaya başladı. Aynı dönemde, Denizciler Geliyor adlı komedi filminde oynadı. Ertesi yıl, kendisi gibi oyuncu arkadaşlarıyla biraraya gelerek Halk Oyuncuları adlı bir oluşuma imza attı. Profesyonel oyunculuk yaşamının sekizinci yılında, 1968de, ilk defa kendi adını taşıyan özel tiyatrosunu kurdu. Öte yandan da İstanbul Tiyatrosunda rol almaya devam etti. Aynı yıl, Güzin Hanımla hayatını birleştirdi ve bu evlilikten iki yıl sonra Elif adını verdikleri bir kızı dünyaya geldi. 1969da Berduş ve 1970 yılında da Kara Gözlüm adlı sinema filmlerinde rol alarak beyaz perdede boy gösterdi. Bu dönemde, Uğur Dündar ve Perran Kutmanla birlikte, izleyici tarafından çok büyük ilgiyle karşılanan televizyon programları hazırladı. Bu ilginin nedeni ise, ülkenin sosyal durumuna yönelik eleştirel bakış açısını, komedi unsurlarıyla birleştirerek işlemesiydi.

Hayat görüşü, tiyatro oyunculuğu, yaşamı ile ilgili birçok kitap kaleme almış olan Müjdat Gezen, ilk kitabını 1975 yılında yayımladı. Savaş Dinçelle birlikte yazdığı, çizgilerle Nazım Hikmet adlı kitap, dönemin çalkantılı siyasi ortamının, düşünce özgürlüğüne yönelik olumsuz yansımalarından nasibini aldı ve Gezen tutuklanarak cezaevine girdi. Ancak bu durum, onun yazmasına ve üretmesine engel olmadı. 1982de, kendi yayınevini kurarak, yazdığı kitapları buradan yayımlamaya başladı. Bu dönemden başlayarak uzun yıllar, İstanbul Belediye Konservatuarı ile İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarında öğretmenlik yaptı ve Türk Tiyatrosu derslerine girdi. Ayrıca, 1980 yılında, ünlü meddah üstadı İsmail Dümbüllü adına her yıl düzenli olarak verilecek bir tiyatro ödülü oluşturdu.

Yine 1982de, o dönemler üniversitede öğretim görevlisi olan güldürü üstadı Kandemir Kondukla biraraya gelerek, Güldürü Üretim Merkezini (GÜM) kurdu. Televizyon programlarından tiyatro sahnelerine, gazetelerin ve dergilerin güldürü sayfalarına kadar birçok alanda hizmet veren GÜM, bu faaliyetlerinin yanı sıra, birçok genç mizah yazarına da kapılarını açtı ve onların kariyerlerine önemli katkılarda bulundu. Aynı zamanda, Türkiyenin gündemini belirleyen belli başlı birtakım gazetelerin de mizah sayfalarının koordinatörlüğünü yapan Gezen, 1981 ve 1983 yıllarında, çok beğenilen Gırgıriye adlı seri filmlerde rol aldı ve canlandırdığı Darbukatör Baryam tiplemesiyle hafızalara kazındı. 1984de Gülümseyen Dünya ve 1986da Kobay adlı filmlerin çekimi için bu defa kamera arkasına da geçen usta oyuncu, sinema çevrelerinin görüşüyle paralel bir şekilde, kendini yönetmenlik konusunda başarılı bulmadı. Kısa süren ilk evliliğinin ardından Gezen, 1988de ikinci kez Leyla Turgutla nikah masasına oturdu

1991 yılına gelindiğinde, tüm malvarlığını satmasının yanı sıra, büyük bir borç yükünün altına girerek, İstanbul Kadıköyde satın aldığı eski bir köşkü restore ettirerek Müjdat Gezen Sanat Merkezini (MSM) kurdu. Ekranlarda ve sahnelerde gördüğümüz birçok başarılı yeni yeteneği bünyesinden çıkaran bu sanat merkezinin en güzel yanı, eğitimin ücretsiz olmasıydı. Ancak, o dönemlerde ücretsiz okul açmak yasak olduğu için, bu teşebbüsü nedenyile Gezen, iki yıl boyunca hapis cezasıyla yargılandıysa da sonunda beraat etti ve okul da ücretsiz eğitim vermeyi sürdürdü. 1992 yılında, MSM bünyesinde MSM Ormanını kurarak, başarılı bir sosyal projeye daha imza attı. Sanat yaşamı boyunca Hamleti canlandırmak istemiş olan oyuncu, rol aldığı üç oyunda da figüranlıkla yetinmek zorunda kalsa da, 1995de kaleme aldığı Hamlet Efendi oyunuyla ödüle layık görüldü ve bu oyun Devlet Tiyatrolarında sahnelendi.

1996 ile 1998 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde mizah yazıları ve fıkralar yazan Gezen, 1997 yılında ise, Devlet Tiyatrolarında oyun yönetmenliği yaptı. Bu dönemde yönettiği oyunlardan Babam, ödüllendirildi. 1998 yılına gelindiğinde, yine oldukça yüklü bir maddi külfet altına girerek, ilk defa kendi adıyla özel bir tiyatro kurma hayaline kavuştu. 2000 yılında, Bir Milyara Bir çocuk, Gerçek Niyazi ve 2001de Hırsız gibi televizyon yapımlarında rol aldı. Aynı yıl, yine MSM bünyesinde, eski sinema ve tiyatro emektarlarının geri kalan hayatlarını daha sağlıklı ve huzurlu bir ortamda geçirmesi amacıyla bir huzurevi açtı. 2002de, Abdülhamit Düşerken ve Papatya ile Karabiber adlı sinema yapımlarında yer alan Gezen, büyük beğeni toplayan Cennet Mahallesi adlı komedi dizisinde de, Darbukatör Baryam tiplemesini anımsatan Yunus Baba karakteriyle ekranlarda göründü.

Yaklaşık 50 yıllık sanat hayatı boyunca, yüz kadar sinema filminde, elli civarında tiyatro oyunuyla binden fazla radyo ve TV skecinde yer alan Müjdat Gezen, görsel sanatların yanı sıra, yazın çalışmalarıyla da gündeme gelmiş ve 38 tane kitap kaleme almıştır. Bu kitapların dokuzu üniveristelerde yardımcı ders kitabı olarak okutulmaktadır. Özellikle Aziz Nesini anlattığı ç.Arkadaşım Aziz Nesin, Ustalarım, İkibuçuk Lira İçin, Komikler Ağlamaz, Eşeğin Karnındaki Elmas, Bir Bulut Olsam, Şiirim Geldi Bırakın Beni (şiir kitabı), Artiz Mektebi, Oyunculuk Eğitimi, Oyuncunun El Kitabı, Galiba Ben Sanatçıyım yazdığı kitaplardan bazılarıdır. Ağlama Palyaço Makyajın Bozulur / Müjdat Gezen Kitabı da Halit Kıvanç tarafından kaleme alınmıştır. 25in üzerinde tiyatro oyunu, 8 sinema filmi ve 5 TV dizisinin de yönetmenliğini üstlenmiştir. Aşırı derecede simetri, denge ve hastalık takıntısı vardır.

Evlilikleri

1.evliliği: sanatçı Gün İrk ile evlendi. Elif (d.1970) adında bir kızı vardır. 12 yıl evli kaldıktan sonra boşandılar. 2.evliliği : 1988 yılında Leyla Turgut ile evlendi. Tiyatro :

2012 - 1881 (oyun) : Müjdat Gezen - Müjdat Gezen Tiyatrosu

2010 - Mustafam Kemalim : Tuncer Cücenoğlu - Müjdat Gezen Tiyatrosu

2008 - Aptal (oyun) : Müjdat Gezen - Müjdat Gezen Tiyatrosu

2007 - Sınıf Bunadı : Müjdat Gezen - Müjdat Gezen Tiyatrosu

2006 - Hamlet : William Shakespeare - Müjdat Gezen Tiyatrosu

1999 - Yedi Kocalı Hürmüz : Sadık Şendil - Yayla Sanat Merkezi

1998 - Hababam Sınıfı : Rıfat Ilgaz - Yayla Sanat Merkezi

1996 - Hamlet Efendi : Müjdat Gezen - Bursa Devlet Tiyatrosu

1996 - Sersem Kocanın Kurnaz Karısı : Haldun Taner - Trabzon Devlet Tiyatrosu

1987 - Artiz Mektebi : Müjdat GezenKandemir Konduk - Şan Tiyatrosu

1978 - Vatan veya Memleket : Sadık ŞendilMuzaffer İzgüUmur Bugay - Müjdat Gezen Tiyatrosu

1977 - Palyaço (oyun) : Müjdat Gezen - İstanbul Şehir Tiyatrosu

Filmleri

1963 - Yedi Kocalı Hürmüz

1966 - Denizciler Geliyor

1967 - Zilli Nazife

1968 - Yakılacak Kitap

1968 - Kader

1968 - Eşkiya Halil

1969 - Berduş

1969 - Erkek Fatma

1970 - Cafer Bey

1970 - Kara Gözlüm

1970 - Vur Patlasın çal Oynasın

1971 - Ateş Parçası

1971 - Hasret

1971 - Mıstık

1971 - Sürgünden Geliyorum

1971 - Yalnız Değiliz

1971 - Yavru ile Katip

1972 - Aşk Sepeti

1972 - Rüyalar Gerçek Olsa

1974 - Aman Ne Gırgır

1974 - Palavracılar

1974 - Uyanık Kardeşler

1975 - Adamını Bul

1975 - Aptal Şampiyon

1975 - Hababam Taburu

1975 - Kara Yemin

1975 - Pembe Panter

1975 - Televizyon çocuğu

1976 - Mahallede Şenlik Var

1976 - Şöför Mehmet

1978 - çaresiz

1979 - Gül Hasan

1981 - Gırgıriyede Şenlik Var

1981 - Gırgıriye

1981 - Deliler Koğuşu

1981 - Bizim Sokak

1982 - Görgüsüzler

1983 - Gırgıriyede Cümbüş Var

1984 - Bizimkiler - Of Of Emine

1984 - Gülümseyen Dünya

1984 - Gırgıriyede Büyük Seçim

1984 - çalsın Sazlar

1986 - Bekçi

1986 - Belalı Kaynana

1986 - Kaynanam Tatilde

1986 - Bu Muhtar Başka Muhtar

1986 - Güldürme Beni

1986 - Kobay

1987 - Bütün Kuşlar Vefasız

1987 - Homoti

1987 - Kahraman Hamamcı

1987 - Kocamın Karısı

1989 - Güzel Bir Gün İçin

1989 - Garip Bir Cinayet

1990 - Bir Milyara Bir çocuk

1992 - Seni Seviyorum Rosa

1995 - Azmi

2000 - Gerçek Niyazi

2001 - Hırsız

2002 - Abdülhamit Düşerken

2002 - Darbukatör Baryam

2002 - Papatya ile Karabiber

2003 - Deliyle Geçen Gece

2003 - Hayat Bilgisi

2003 - Peki Olur Şekerim

2004 - Cennet Mahallesi

2004 - Taşı Sıksam Suyunu çıkarırım

2006 - Bir İhtimal Daha Var

2007 - Hicran Sokağı

2007 - Şöhret Okulu

2009 - Yedi Kocalı Hürmüz

2009 - Suluboya

2010 - Memlekette Demokrasi Var

2010 - Sessizlerin Sesi

2012 - İbret-i Ailem

Münir Özkul Kimdir?

Türk tiyatro ve sinema oyuncusu. Türk tiyatro ve sinema tarihine damgasını vurmuş önemli isimlerden biridir. İsmail Dümbüllüden devraldığı ünlü kavukla tiyatro sahnelerindeki başarısını; canlandırdığı Yaşar Usta, Turşucu Yaşar ve Kel Mahmut gibi karakterlerle de sinema oyunculuğundaki ustalığını gözler önüne sermiştir. Türk sinema tarihinde özellikle, karakter oyunculuğunda başta gösterilen isimler arasındadır.

Münir Özkul, 15 Ağustos 1925 tarihinde İstanbulun Bakırköy semtinde, eski Osmanlı paşalarından birinin torunu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda tiyatroya merak salmış olan Özkul, İstanbul Erkek Lisesindeki eğitiminin ardından oyuncu olmaya karar vererek gözünü sahnelere dikti. O zamana kadar yaşamını sürdürdüğü ve aşinası olduğu Bakırköyde bulunan Halkevinde oyunculuğa adım attı. İlk amatör sahne deneyimlerini burada 1940 yılında gerçekleştiren Özkul, İstanbul Devlet Tiyatrosunda bir süre oynadıktan sonra Ankara Devlet Tiyatrosuna geçti. Ardından da, İstanbul Şehir Tiyatrosunda profesyonel oyunculuk kariyerine devam etmeye başladı ve artık bağımsız çalışabilecek düzeye geldiğine kanaat getirerek, özel sektöre geçiş yaparak 1948 yılında Ses Tiyatrosunda sergilenen oyunlarda rol almaya başladı. Ancak buradaki çalışması uzun soluklu olamadı ve hemen ardından yine özel bir tiyatro olan Küçük Sahneye geçti.

Küçük Sahne, genç oyuncunun kariyerinin yükselişinde bir dönüm noktası oldu. çünkü, ilk defa önemli bir oyunda rol alma şansı doğdu. Sadri Alışık, Nevin Akkaya, Şükran Güngör ve Cahit Irgat gibi güçlü oyuncularla, yönetmenliğini Muhsin Ertuğrulun yaptığı ve Steinbackin aynı adlı romanından tiyatroya uyarlanan Fareler ve İnsanlarda oynadı. Yeteneği Musin Ertuğrulun gözünden kaçmayan Özkul, Küçük Sahnede ayrıca, Yarış, Onikinci Gece, Aşağıdan Yukarı ve Karışık İş gibi başarılı oyunlarda da yer aldı.

1960 yılında arkadaşlarının isteği doğrultusunda Aksaray Bulvar Tiyatrosunu kurdu ve oyunlar sergilemeye başladı. 1962de Bulvar Tiyatrosu, Münir Özkul Tiyatrosu adını alır.

Tiyatro sahnelerinden tesadüfen film setlerine geçişi 40lı yılların sonuna denk düşen Özkul, askerliğini yaptığı dönemde, Vatan ve Namık Kemal adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekini ziyaret için Yeşilçama gittiği birgün ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı. Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan arkadaşının ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçti ve rol aldığı 400ün üzerinde filmle, Türk sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girmesini sağlayacak sinema serüveni böylece başlamış oldu.

Münir Özkul, 1949 yılında ilk kez rol aldığı film Vatan ve Namık Kemaldir. Vatan ve Namık Kemal filminde soldan sekizinci asker rolüyle figüran olarak başlar sinemaya. Ardından 1951 yılında, senaryosu İhsan Koza ile Nazım Hikmet tarafından yazılan ve Vedat Arın yönetmenliğinde çekilen Üçüncü Selimin Gözdesi adlı bir İpek Film yapımında yer aldı. Hemen ardından, 1951de, yine birer İpek Film yapımı olan Yavuz Sultan Selim ve Yeniçeri Hasan ile Lale Devrinde yardımcı oyuncu olarak kamera karşısına geçen Özkul, aynı yıl, Muhsin Ertuğrulun yönetmenliğinde çekilen Evli mi Bekar mı ve Baha Gelenbevinin yönettiği Barbaros Hayrettin Paşa adlı filmlerde başrol oynadı.

Yabancı sinemanın tipik karakterlerinden etkilenen Türk sinemasında, Burhan Felek tarafından Lorel-Hardi ikilisinin kendi kültürümüze uyarlanmasıyla dönüştüğü Edi-Büdü ikilisinin 1952 yılında sinemaya aktarılmış versiyonu olan Edi ile Büdü Tiyatrocu ve Edi ile Büdü filmlerinde Vasfi Rıza Zobu ile birlikte rol alan Özkul, artık sinema çevrelerinde adını duyurmaya, halktan büyük ilgi görmeye başlamıştı. İlk yıllarında genellikle İpek Film yapımlarında yer alan oyuncu, çoğu zaman komedi türü filmlerde rol aldı ve özellikle mimikleriyle, samimi tavırlarıyla halk tarafından kısa sürede benimsendi. Ancak asıl başarısını Arzu Film yapımlarıyla yakaladı.

1953 yılında, Muhsin Ertuğrulun yönettiği Halıcı Kız filminde yer aldıktan sonra kariyerinin önü iyice açıldı. Aynı yıl, fantastik bir komedi olan ve senaryosu yine İhsan İpekçi ile Nazım Hikmet tarafından yazılan Balıkçı Güzeli/1002. Gece ve ardından, 1956da çekilen Kalbimin Şarkısı adlı duygusal film ile karakter oyunculuğuna doğru yönelişe geçen Özkul, Miras Uğrunda ve Zeki Mürenin başrolünü oynadığı Altın Kafes ile oyunculuk gücünü ortaya koyarak; dram, duygusal, komedi gibi farklı türlerde her kalıba girebilen bir oyuncu olduğu kanısını pekiştirmeye başladı.

Sinema çalışmalarının yanı sıra, gönül verdiği tiyatro sahnelerini de bırakmayan Özkul, 1957 yılında Devlet Tiyatrolarının yönetmenliğine getirildi. Sanat kariyerinde adeta bir atılım olarak değerlendirilebilecek bu gelişmenin ardından, Küçük Sahneyi terk etmek zorunda kaldı. Bu durum, sanatçının profesyonel oyunculuğa adım attığı Küçük Sahnenin, ustasını kaybetmesiyle birlikte daha fazla tutunamayarak dağılmasına neden oldu.

1960 ile 1970 yılları arasında kırkın üzerinde filmde rol alan Özkul, daha önce Atlan Karındaşla birlikte tiyatro sahnesine de aktardığı ve oyunun inanılmaz başarısı sonucunda, 1971 yılında Türk tiyatro ve ortaoyunu üstadı İsmail Dümbüllüden ortaoyuncular kavuğunu devralmasını sağlayan, Sadık Şendilin yazdığı Kanlı Nigar adlı muhteşem eserin sinema versiyonunda da yer aldı. 1968 yılında, Ülkü Erakalının yönetmenliğinde çekilen filmde, Belgin Doruk ve Selma Güneriyle birlikte rol aldı. Türk sinemasının en verimli dönemlerinden olan 70li yıllara gelindiğinde, geniş bir oyuncu kadrosuna sahip, aile filmlerinde rol almaya başlayan Özkul, özellikle Adile Naşitle iyi bir ikili oluşturdu ve bu ikili halk tarafından da çok sevildi; benimsendi. Yakışıklı olmasa da, hatta çirkince bir yüze, uzun ve ince bir fiziğe sahip olsa da birkaç filmde jön rollerde yer alan ve hiçbir zaman kötü rollere yakıştırılamayan Özkul, özellikle bu yıllarda Türk sinemasının klişe konularında fakir ama gururlu, iyi kalpli, babacan karakterleri canlandırdı.

Münir Özkul, 1972 yılında, başrollerini Hülya Koçyiğit ile Tarık Akanın paylaştığı Sev Kardeşim adlı Ertem Eğilmez filmindeki başarılı performansıyla, Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü.

70li yıllarda, Ertem Eğilmez imzalı filmlerde unutulmaz rollere hayat veren, ağlatan duygusal replikleri o etkileyici sesiyle Türk izleyicisinin hafızasına kazıyan Özkul, Neşeli Günler, Mavi Boncuk, Aile Şerefi, Gırgıriye serileri, Gülen Gözler ve Bizim Aile gibi filmlerle karakter oyunculuğundaki ustalığını ortaya koydu. Sanatçının unutulmaz rolleri arasında zirveyi ele geçirense, Hababam Sınıfı seri fimlerinde canlandırdığı, disiplinli, ancak yufka yürekli öğretmen Kel Mahmut karakteri oldu. Öyle ki, bu tipleme neredeyse adını aşarak sanatçının lakabı haline geldi ve bu şekilde anılmaya başlandı.

80li yıllarda duraklama dönemine giren Yeşilçamda video filmlerine yönelişi izleyen Özkul, bu dönemde kalitesi düşük birtakım sinema ve video filmlerinde rol aldı. Ardından, tek televizyonlu dönemin sonlarına doğru dizi çekimlerinin artış göstermesiyle birlikte, 1987 yılında TRTde yayınlanmak üzere çekilen Uzaylı Zekiye adlı dizi için kamera önüne geçti. Bu dizinin ardından birkaç filmde daha rol alan ünlü oyuncu, içkiye olan düşkünlüğünün de etkisiyle sağlığı ile ilgili sorunlar yaşamaya başladı ve özel projeler dışında herhangi bir çalışma yapmadı. Hayatının önemli bir kısmını alkolle savaşarak geçirdi. 1990lı yılların ortasında alkolü tamamen bıraktı. 1995 yılında, Kemal Sunalla birlikte, Şaban ile Şirin adlı filmde yer aldı. 90lı yılların ikinci yarısında, bilhassa özel televizyon kanallarının sayısı artış gösterdikçe, Yeşilçama olan rağbet azalmış; televizyon ekranlarına yönelik çalışmalar; özellikle de dizi yapımları ön plana çıkmıştı. Ancak bu furyadan kendini uzak tutan Özkul, 1996da, izleyiciden büyük ilgi gören ve senaryosu Kandemir Konduk tarafından yazılan Ana Kuzusu adlı dizide Perihan Savaş ve Ayşen Gruda ile birlikte rol aldı. Aynı yıl, İstanbul Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen törenle, jübilesini yaparak tiyatro sahnelerine veda etti. Yaşamı boyunca pekçok tiyatro ve sinema yapımında emeği geçmesine rağmen, zaman zaman ciddi maddi zorluklar içine girmiş olan Özkula, bu geceden elde edilen gelirle bir ev alındı.

Yine 1996 yılında, Veli çelikin yönetmenliğinde çekilen televizyon filmi Ay Işığında Saklıdırda, Aydan Şener ve Toprak Sergenle birlikte yer aldı. Ardından, 1998 yılında, Hamdi Alkanın Reyting Hamdi adlı televizyon eğlence programında, kısa bir süre için Yarmagül tiplemesinin dedesi rolünü canlandırdı.

Sanat yaşamı boyunca 400e yakın sinema filminde ve sayısını kendisinin bile tam olarak bilmediği sayıda tiyatro oyununda rol alan Münir Özkul adına, 26 Mart 2005 tarihinde İstanbul Beylikdüzü Academia Center içerisinde Münir Özkul Sahnesi açılmıştır.

İçkiye düşkünlüğüyle bilinen sanatçı, özel hayatında da inişli çıkışlı bir seyir izleyerek dört evlilik gerçekleştirmiştir. İlk evliliğini Şadan Hanımla yapan Özkul, kısa süren bu birlikteliğin ardından Suna Selen ile hayatını birleştirmiş ve bu evlilikten Güner (d. 1 Şubat 1966) adında bir kızı olmuştur. Kızları sekiz yaşındayken, 1974 yılında çift boşanma kararı almıştır. Sonrasında Özkul, Tophaneli Örümcek Yaşar lakabıyla anılan Yaşar Hanımla üçüncü evliliğini gerçekleştirmiş; ancak bu da uzun sürmemiştir. Son olarak, halen yaşamını birlikte sürdürdüğü Umman Hanım ile evlenmiştir.

Mankenlik ve CNN Türkte televizyon programcılığı yapan kızı Güner Özkulun girişimiyle, 2005 yılında, sanatçıyı birçok yönden ele alan ve yaşamının bir dönemine farklı şekillerde tanıklık etmiş kişilerin kaleme aldığı yazılardan derlenmiş, Aktör Dediğin Nedir Ki? / Münir Özkul Kitabı adlı bir kitap yayımlanmıştır.

1998 yılında, T.C. Kültür Bakanlığı, Münir Özkula Devlet Sanatçısı ünvanını vermiştir. Özkul, İsmail Dümbüllüden aldığı ünlü kavuğu, 1989 yılında tiyatro oyuncusu Ferhan Şensoya devretmiştir. 1991 yılında ise, en önemli tiyatro ödülleri arasında gösterilen, Dümbüllü Ödülüne layık görülmüştür. 8 Nisan 2007 tarihinde, Mizah Üretenler Derneği, Karikatürcüler Derneği ve Bakırköylü Sanatçılar Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen II. Mizah Ödülleri töreninde, Münir Özkul Özel Ödülü, ünlü tiyatrocu Nejat Uygura verilmiştir.

2003 yılından bu yana Demans hastalığı ile yaşayan Münir Özkul, evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istemiyor. Hastalığı yüzünden geçmişe dair birçok şeyi hatırlamıyor ve ölen arkadaşlarının yaşadıklarını sanıyor.

1 Nisan 1996da Atatürk Kültür Merkezinde Münir Özkul için düzenlenen veda töreninde, jübilesini yaparak tiyatro sahnelerine veda etti. Gecenin sonunda Münir Özkul sahneye geldi ve artık onunla özdeşleşmiş tiradı okudu:

Aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır. Yok olunca da sesimiz bu hoş kubbede bir hoş seda olarak kalır. (...) Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır durur sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır. Perdeee!

2015 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Yönetmeliği kapsamında, sinema alanında ödüllendirildi.

Oynadığı Tiyatro oyunlarından bazıları

Fareler ve İnsanlar

Karakolda

Yarış

Sevgili Gölge

Hamlet

Kanlı Nigar

Yorgun Matador

Keşanlı Ali Destanı

Sersem Kocanın Kurnaz Karısı

Aşkımızın Gemisi Fındık Kabuğu

İbişin Rüyası

Arpa Ambarı

Toreadorlar Valsi

Aşk Aşk Aşk

çayhane

Soyut Padişah

İstanbulu Satıyorum

Hababam Sınıfı

FİLMOGRAFİSİ:

Reyting Hamdi (Sipahi Dede) (TV Dizisi) (1998)

Ay Işığında Saklıdır (1996)

Nasreddin Hoca (1993)

Al Dudaklım (1993)

Arabesk (1988)

Acı Gurbet (1988)

A Ay (1988)

Afife Jale (1987)

Kuşatma 2 / Şok (1987)

Aile Pansiyonu (1987)

Günah (1987)

Kadersiz Kullar (1987)

Yaşamaya Mecburum (1987)

Yıllar (1987)

Uzaylı Zekiye (1987)

Otobüs Yolcuları / İhsaniye - Karasu (1987)

Ana Kucağı (1986)

Kızlar Sınıfı Tatilde (1986)

Babalar da Ağlar (1986)

Dayak Cennetten çıkma (1986)

Elmayı Kim Isırdı (1986)

Milyarder Mahmut (1986)

Büyük Günah (1985)

Ya Ya Ya Şa Şa Şa (1985)

Deliye Hergün Bayram (1985)

çalınan Hayat (1985)

Duyar Mısın Feryadımı (1985)

Sarı Öküz Parası (1985)

Şaşkın Gelin (1984)

Geçim Otobüsü (1984)

çaresizim (1984)

Kızlar Sınıfı (1984)

Gırgıriyede Büyük Seçim (1984)

Şaşkın Ördek (1983)

Dostlar Sağolsun (1983)

İlişki (1983)

Gırgıriyede Cümbüş Var (1983)

Gazap Rüzgarı (1982)

Bir Yudum Mutluluk (1982)

Islak Mendil (1982)

Ağlayan Gülmedi mi? (1982)

Altın Kafes (1982)

Buyurun Cümbüşe (1982)

Talih Kuşu (1982)

Adile Teyze (1982)

Şıngırdak Şadiye (1982)

Görgüsüzler Muratın amcası (1982)

Beni Unutma Fıratın babası (1982)

Deliler Koğuşu (1981)

Bizim Sokak (1981)

Gırgıriyede Şenlik Var (1981)

Gırgıriye Emin (1981)

Banker Bilo (1980)

İbişo (1980)

Erkek Güzeli Sefil Bilo (1979)

Gelinciklerim (1979)

Aşkın Gözyaşları (1979)

İbiş in Rüyası Nahit (1979)

Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor (1978)

Neşeli Günler Kazım (1978)

Cennetin çocukları Hasan (1977)

Gülen Gözler Yaşar (1977)

Hababam Sınıfı Tatilde (1977)

Aşk Dediğin Laftır (1976)

Aile Şerefi Rıza (1976)

Hababam Sınıfı Uyanıyor (1976)

İşte Hayat (1975)

Gülşah (1975)

Bizim Aile / Merhaba (1975)

Hababam Sınıfı (1975)

Gece Kuşu Zehra (1975)

Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı Kel Mahmut (1975)

Beş Milyoncuk Borç Verir Misin Münir (1975)

Hasret (1974)

Beş Tavuk Bir Horoz (1974)

Gariban (1974)

Mavi Boncuk Baba (1974)

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1974)

Salak Milyoner Mehmet çavuş (1974)

Niyet Rıfkı (1973)

çulsuz Ali (1973)

Izdırap (1973)

Şaban İstanbulda (1973)

Kaynanam Kudurdu (1973)

Oh Olsun Burhan (1973)

Yalancı Yarim Derviş (1973)

O Ağacın Altında (1972)

Üç Sevgili (1972)

Karamanın Koyunu (1972)

Ver Allahım Ver (1972)

Yiğitlerin Kaderi (1972)

Tatlı Dillim (1972)

Sev Kardeşim (1972)

Senede Bir Gün (1971)

Kezban Pariste (1971)

Son Hıçkırık Ferhat (1971)

Bebek Gibi Maşallah (1971)

Beklenen Şarkı (1971)

Solan Bir Yaprak Gibi (1971)

Donkişot Sahte Şövalye (1971)

Yedi Kocalı Hürmüz (1971)

Beyoğlu Güzeli (1971)

Aşk Uğruna (1971)

Beyaz Kelebekler (1971)

Gönül Hırsızı (1971)

Hayatım Senindir (1971)

İbiş Gangsterlere Karşı (1971)

İşte Deve İşte Hendek (1971)

Kadifeden Kesesi (1971)

Tophaneli Murat (1971)

Ayşecik Ve Sihirli Cüceler Rüyalar Ülkesinde (1971)

Aşk Hikayesi (1971)

Hayat Sevince Güzel (1971)

Tatlı Meleğim (1970)

Kara Dutum (1970)

Bütün Aşklar Tatlı Başlar (1970)

Kalbimin Efendisi (1970)

Yuvasız Kuşlar (1970)

Yumruk Pazarı (1970)

Ali İle Veli (1970)

Allı Yemeni (1970)

Berduş Kız (1970)

Dikkat Kan Aranıyor (1970)

Dönme Bana Sevgilim (1970)

Yavrum (1970)

Küçük Hanımefendi (1970)

Şoför Nebahat (1970)

Son Kızgın Adam Mavi (1970)

Hayatım Sana Feda (1970)

Seven Ne Yapmaz (1970)

Arım, Balım, Peteğim (1970)

Sevgili Babam (1969)

Boş çerçeve (1969)

Uykusuz Geceler (1969)

Gelin Ayşem (1969)

Nisan Yağmuru (1969)

Sevdalı Gelin (1969)

Ayşecikle Ömercik (1969)

Fakir Kızı Leyla (1969)

Bana Derler Fosforlu (1969)

Nilgün (1968)

Artık Sevmiyeceğim (1968)

Kanlı Nigar (1968)

İstanbulda Cümbüş Var (1968)

Kara Gözlüm Efkarlanma (1968)

Yayla Kartalı (1968)

Urfa İstanbul (1968)

Kalbimdeki Yabancı (1968)

çifte Tabancalı Damat (1967)

Elveda (1967)

Sürtüğün Kızı (1967)

Yaşlı Gözler (1967)

Bir Millet Uyanıyor (1966)

Denizciler Geliyor (1966)

Ben Bir Sokak Kadınıyım (1966)

Aşkın Kanunu (1966)

Seni Sevmiyorum (1966)

Fakir Bir Kız Sevdim Kaptan (1966)

Kan Gövdeyi Götürdü (1965)

Senede Bir Gün (1965)

Kart Horoz (1965)

İnatçı Gelin (1965)

Bilen Kazanıyor (1965)

Seveceksen Yiğit Sev (1965)

Şoför Nebahat Bizde Kabahat (1965)

Şekerli Misin Vay Vay (1965)

Yalancının Mumu (1965)

Cezmi Band 007.5 (1965)

Gönül Kuşu (1965)

Dokunma Bozulurum (1965)

Kahreden Kurşun (1965)

Bir Bahar Akşamı (1961)

Yumurcak (1961)

Yaman Gazeteci (1961)

Taş Bebek (1960)

Gurbet (1959)

Altın Kafes (1958)

İftira (1958)

Miras Uğrunda (1956)

Kalbimin Şarkısı (1956)

Bir Aşk Hikayesi (1955)

Tuş / Bir Aşk Hikayesi (1955)

Balıkçı Güzeli / 1002. Gece (1953)

Edi İle Büdü (1952)

Edi İle Büdü Tiyatrocu (1952)

Barbaros Hayrettin Paşa (1951)

Evli Mi Bekar Mı (1951)

Lale Devri (1951)

Yavuz Sultan Selim Ve Yeniçeri Hasan (1951)

Üçüncü Selimın Gözdesi (1951)

Vatan ve Namık Kemal (1949)

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır