Ayakkabıyı çocuğunun kafasına geçirince olanlar oldu, artık oğlunun dibine yanaşamayacak

İzmir Selçuk'ta 10 yaşındaki oğlunu ayakkabı ile döven kadın anaokulu müdürü çıkarsa... Oğlunu ayakkabı ile döven anaokulu müdürüne 3 ay oğlunu görememe cezası verilirken, anaokuluna çocuğunu gönderen aileler de şokta

Haberler 13.03.2016 - 13:53 Son Güncelleme : 13.03.2016 - 13:53

İzmirde 10 yaşındaki oğlunu ayakkabı ile döven kadın anaokulu müdürü çıkarsa... Oğlunu ayakkabı ile döven anaokulu müdürüne 3 ay oğlunu görememe cezası verilirken, anaokuluna çocuğunu gönderen aileler de şokta

F.B.nin okulundaki veliler ise olayı duyunca BİMERe şikyet yağdırdıİzmir Selçukta iddiaya göre anaokulu müdürü olarak görev yapan ve eşinden ayrı yaşayan F.B., 10 yaşındaki oğlu Y.B.nin okula gitmek için hazırlanmasını istedi.

Ancak küçük çocuk yavaş hareket edince, anne önce ayakkabıyla ardından da eliyle Y.B.nin bacaklarına iki defa vurdu. Y.B., yaşadıklarını anlattığı babasıyla birlikte polise gidip annesinden şikyetçi oldu.

Emniyet ve İzmir Barosu avukatları da Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak çocuğa koruma kararı verilmesini istedi. Mahkeme, anne F.B.nin 3 ay boyunca oğlunun bulunduğu okul ve eve yaklaşmamasına karar verdi. F.B.nin karara uymaması halindehapis cezasına çarptırılmasına hükmeden mahkeme, çocuğun da geçici olarak babasının yanında kalmasını kararlaştırdı.

VELİLER TEDİRGİN OLDU Olayın duyulmasının ardından 150 öğrencinin bulunduğu okulun velileri de, Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) başvurdu. Veliler dilekçelerinde Şiddet uygulayan okul müdürü bir anne, bizim çocuklarımıza da zarar verebilir. Zarar veren öğretmen veya görevliyi koruyabilir, tedirginiz. Müdürün, çocukların iyiliği için başka okula atanmasını ve psikolojik tedaviye yönlendirilmesini istiyoruz dedi.

Selçuk Kaymakamı Ayhan Boyacı ise olayı şöyle değerlendirdi: Okul müdürü hanım son zamanlarda ailesiyle ilgili sorunlar yaşamış. Bu sorunlar hiçbir öğrenci ve veliye yansıtılmamış. Şu ana kadar bize gelen resmi şikyet yok. Eğer okul, öğrenciler ve veliler hakkında rahatsızlık olursa gereğini yaparız. Veliler rahat olsun.

Selçuk, İzmirin güneyinde, İzmir-Aydın karayolu üzerinde yer alan İzmire bağlı denize kıyısı bulunan turistik ilçe ve bu ilçenin merkezi. Kuzeyinde Torbalı, batısında Ege Denizi, kuzeybatısında Menderes, kuzeydoğusunda Tire, doğusunda Germencik ve güneyinde Kuşadası ile çevrilidir. İzmire 74 km. mesafededir.

Selçuk eski adıyla Ayasuluk, 1304 yılında Aydınoğulları Beyliğinin eline geçmiş ve 1426 yılında Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır. 1914de Ayasuluk olan adı Selçuk olarak değiştirilmiş ve Kurtuluş Savaşından sonra da Akıncılar adıyla anılan Selçuk 1957 yılında İzmir İline dahil edilmiş ve ilçe unvanını almıştır.

Selçuk, Dünyanın en büyük açık hava müzelerinden biridir. Antik çağın en önemli yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Selçukta bulunan tarihi yapıların büyük bir bölümü ayaktadır. Efes ören yeri, Türk ve dünya turizmi açısından çok önemli bir merkezdir, Efes her yıl yaklaşık olarak 2 milyon ziyaretçi tarafından gezilmektedir. Selçuk Efes Müzesi, sahip olduğu ve sergilediği sadece yerel eserlerle Avrupanın en önemli ve en zengin müzelerinden birisidir. Bu etkinlikler dışında, müzede verilen konferanslar ve açılan resim sergileri kültür hayatını canlı tutmaktadır. Selçuklu sanatının en önemli eserlerinden biri olan İsa Bey CamiiSelçuktadır. Cami, hem avlulu Türk camii tipinin, hem de Anadolu sütunlu camilerinin bilinen en eski örneğidir.[kaynak belirtilmeli]Şirince köyü, popüler bir kırsal turizm merkezidir.

İlk çağın en ünlü şehirlerinden biri olan Efes, Küçük Menderes Nehrinin sularını boşalttığı körfezin yakınında kurulmuştur. Tarıma elverişli toprakları, Doğuya açılan büyük bir ticaret yolunun başında oluşu, gerek Antik çağda, gerekse de Hıristiyanlıkdöneminde çok önemli bir dini merkez oluşu, tarihe büyük bir kent olarak geçmesini sağlamıştır. İlim ve sanat dünyasında da adını duyurmuş, ünlü kişiler yetiştirmiştir. Bunlar arasında, rüya tabircisi Artemidorus, şair Kallinos ve Hipponaks, filozof Herakleitos, ressam Parrhasius, gramer bilgini Zenodotos sayılabilir.

Efesin tarihi MÖ 6. binyıla kadar uzanmaktadır. Bu sonuca son yıllarda Arvalya ve çukuriçi höyüklerinde ele geçen arkeolojik yerleşke bulgularıyla varılmıştır. Ayasuluk Tepesinde yapılan kazılar da burada Erken Tunç çağından Hellenistik çağa kadar kesintisiz yerleşmenin var olduğunu göstermiştir. Bu da eski Efesin Ayasuluk Tepesinde olduğunu, buranın Anadolu kavimleri ve Hititlertarafından iskan edildiğini ispatlamaktadır. Ayrıca Hitit yazılı metinlerinde Apasas olarak geçen kentin bu kent olduğu da kesinleşmiştir.

Strabon ve Pausanias gibi yazarlar, tarihçi Herodot, Efesli şair Kallinos gibi antik kaynaklar Efesin Amazonlar tarafından kurulduğuna ve yerli halkın Karyalılar ve Leleglerden oluştuğuna işaret etmektedirler.

MÖ 1050de Androklos, diğer eski Yunan kolonistleri gibi Anadoluya gelmiş, Efes ve civarını almıştır. Efes, MÖ 7. yüzyıl da Kimmerlerin istilasına uğrar ve Artemis Tapınağı yerlebir edilir. MÖ 560da kent Lidyalılarca Artemision çevresine taşınır. MÖ 386da akdedilen Kral Barışının sonunda Efes, Büyük İskenderin gelişine dek sürecek olan Pers egemenliği altına girer.

Bugün gezilen Efes, büyük ölçüde, Büyük İskenderin generallerinden Lysimakhos tarafından MÖ 300lerde kurulmuştur. Efes, Bizans çağında tekrar yer değiştirmiş ve ilk kurulduğu Ayasuluk Tepesine gelmiştir.

295 Km lik alanı kapsayan ilçe, merkez dahil, 1 belde ve 9 köyden oluşmaktadır. Selçukun denize uzaklığı 8 km, denizden yüksekliği ise 16 metredir.

Ana Sayfaya Git