İşte koskoca bir devlet böyle kuruldu! Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi

Sinop'un Türkeli İlçesi Belediye Başkanı Halil Dilek Özcan, Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 717'iinci yılı nedeniyle Osmanlı Beyliği'nin kurulduğu Bilecik'in Söğüt ilçesine 'vatan toprağı' gönderdi.

Haberler 27.01.2016 - 23:08 Son Güncelleme : 27.01.2016 - 23:08

Sinopun Türkeli İlçesi Belediye Başkanı Halil Dilek Özcan, Osmanlı Devletinin kuruluşunun 717iinci yılı nedeniyle Osmanlı Beyliğinin kurulduğu Bilecikin Söğüt ilçesine vatan toprağı gönderdi.

Özcan, Osmanlı Devletinin kuruluş yıldönümü nedeniyle Ertuğrul Gazi Türbesine ulaştırılmak üzere Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğduya vatan toprağı gönderdi.

Belediye Başkanı Özcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

27 Ocak 1299 büyük kahramanlıklarla dolu Osmanlı Devletinin tarih sahnesine çıktığı gündür. Ata yurdumuz Orta Asyadan Anadoluya gelip, 400 çadırlık küçük bir beyliğin cihana hakim olacağı olayların başlangıç tarihidir. Peygamber efendimizin övgüsüne mahar olmuş gazi bir devlet, cihana hakim büyük bir İmparatorluk olan Osmanlı, bugün yaşadığımız kutsal vatan topraklarını Türk İslam ülküsüyle harmanlayıp, bizlere ebedi yurt olarak bırakmıştır. Devlet-i Ali kurulduğu günden itibaren hoşgörü, adalet, iman, akıl ve karamanlığı düstur eden yönetim anlayışıyla o günden bugüne bir köprü olmuş, bu ilkelerin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve bizlere miras bırakmıştır. Fethettiği topraklara huzur ve güven götüren tebaasındaki tüm insanları Türk İslam ülküsüyle kardeşçe yöneten, birlik ve beraberliğinden aldığı güç ve dinimizin emri olan cihat ruhuyla dünyaya meydan okuyan Osmanlı Devleti, adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Bizleri, kurdukları devlete varis yapan ve yaşadığımız toprakların Türk vatanı olmasını sağlayan ecdadımıza en azından saygı ve şükranlarımızı sunmak amacıyla yaklaşık bin yıllık Türk Yurdu olan güzel ilçemizden, Osmanlı Devletinin kurulduğu Bilecikin Söğüt İlçesine bir miktar vatan toprağı yolladık.

Moğol saldırıları sonucu Kayı soyundan Kaya Alpin oğlu Süleyman Şah, Horasandan 50.000 kişi ile Erzincan ve Ahlat yakınlarına 1224 yılında gelerek buraya yerleşmiştir. Yedi yıl sonra bu boy Fırat Nehri yatağını izleyerek Halep üzerinden Horasana dönmek istedi; ancak Caber Kalesi önlerinde Süleyman Şah atıyla suya düşerek öldü. Bu olay, onun emrindeki ailelerin dağılmasına yol açtı. Bazı aieer Suriyede kaldı, bazı aileler ise Anadolu içlerine ilerledi.

Süleyman Şahın dört oğlu vardı; Sungur Tekin, Gündoğdu, Dündar ve Ertuğrul. Bunlardan ilk ikisi Horasana döndü, diğer ikisi ise yanlarında yaklaşık 400 aile ile Erzurumcivarına gitti ve Sürmeli çukur Ovasına yerleşti. Bunlardan bir bölük ise Pasin Ovasına yerleşti.

Dündar ve Ertuğrul, emrindeki ailelere batıya ilerlerken iki ordunun savaşına rastladı. Bu iki ordudan güçsüz olarak gördüklerine yardım etmeye karar verdiler. Bu karar onların ileriki yaşamlarını oldukça etkiledi; çünkü güçsüz olup onların yardımıyla savaşı kazanan taraf Anadolu Selçuklu ordusu, düşman ise bir Moğol ordusuydu. Ertuğrul, bu yardımı sayesinde Selçuklu sultanı III. Alaeddin Keykubat ile tanıştı ve onu koruyucu olarak tanıyıp elini öptü. Sultan da ona hediye olarak Domaniç ve Ermeni dağlarını yaylak, Söğütyakınlarındaki ovayı da kışlak olarak verdi.

Ertuğrulun ailesi oraya vardığında Kütahyanın kuzeyindeki Karacahisar mevkiinde Rumlar yaşıyordu. Ertuğrul bu Rumlar tarafından rahatsız edilince Alaaddinden sefer için izin istedi ve sefer yapıp bölgeyi aldı. Zafer haberini Eskişehirde alan III. Alaeddin Keykubat, Eskişehirin adını Sultanönüye çevirdi ve Ertuğrul Gaziye verdi

Ertuğrul Gazinin ise üç oğlu vardı; Osman, Gündüzalp ve Savcı. Bunlardan en büyüğü olan Osman, 1258 yılında doğdu. Bizans tekfurlarına karşı seferlerde bulundu ve bir savaşçı olarak nam saldı.

Babasının ölümü üzerine 1281de aşiretin başına geçen Osman Gazi, 1284te Bizanslılara ait olan Kulaca Hisarı ele geçirdi. İlerleyen yıllarda fetihlerine devam etti; 1288de Karacahisarı, 1298de Bileciki fethetti. 1299da, III. Alaeddin Keykubadın kaçmak zorunda kalması ile Anadolu Selçuklu Devleti yöneticisiz kaldı. Bunun üzerine aynı yıl bağımsızlığını ilan etti. (Bu tarih, birçok tarihçi tarafından beyliğin kuruluşu olarak nitelendirildi fakat Halil İnalcık, kuruluşun 1302 yılında gerçekleşen Koyunhisar Muharebesi ile gerçekleştiğini öne sürdü.[1]) 1301de Yenişehiri ele geçirdi ve 1302de Bizans ile yapılan ilk silahlı çarpışma olarak bilinen Koyunhisar Muharebesini kazandı. 1321de Mudanya ele geçirildi; 1326da, Bursa Kuşatması sırasında vefat etti. Şehir, vefatından sonra fethedildi. Yerine, oğlu Orhan Bey geçti.

Osman Gazi, Anadoluda faaliyet gösteren meslek teşkilatı Ahilerin desteğini aldı ve teşkilatın lideri Şeyh Edebalinin kızı ile evlendi. Ayrıca diğer Türk beylikleri ile mücadeleden kaçındı ve sınırlarını Bizans toprakları yönünde genişletti.

Orhan Gazi, beyliğin başına geçmeden önce Yarhisar tekfurunun kızı Holofira ile evlendi; 1326da babasının ölümü ile beyliğin başına geçti ve aynı yıl Bursayı fethederek başkent yaptı. İlerleyen yıllarda İzniki kuşattı fakat Bizans İmparatoru III. Andronikosun karşı saldırıya geçmesi üzerine kuşatmayı kaldırdı. İki taraf, 1329da Maltepe Muharebesinde karşılaştı; savaşın kazananı Osmanlılar oldu ve böylece Kocaeli Yarımadasının fethi tamamlanarak Bizansın Anadolu toprakları ile bağlantısı kesildi. 1331de İznik, 1337de İzmit ele geçirildi. 1345 yılına gelindiğinde Karesioğulları Beyliği, Osmanlı topraklarına katıldı. Beyliğin alınması ile Anadolu Türk siyasi birliğinin sağlanması yolundaki ilk adım atıldı ve Osmanlı, Karesioğullarının donanmasından yararlandı. Ayrıca beyliğin konumu sayesinde Rumeliye geçiş kolaylaştı. Orhan Gazi, 1346da Yannis Kantakuzenosun kızı ile evlendi ve 1347de Bizans tahtına geçmesini sağladı. Bizansa, Balkan devletleri ile yaptığı savaşlarda asker yardımında bulundu. Yardımların karşılığı olarak kendisine 1353te Gelibolu Yarımadasındaki çimpe Kalesi verildi. Böylece Osmanlılar, Rumelideki ilk topraklarını kazandılar.

Orhan Gazi, beyliği devlet haline getirdi ve teşkilatlanma çalışmalarına önem verdi. Saltanatı sırasında, ilk Osmanlı medresesini İznikte açtı; yaya ve müsellem ordusunu kurdu. İlk Divanı topladı ve vezirlik makamını oluşturdu. İlk kadı ve subaşı atamalarını yaptı. 1362da vefat etmesinin üzerine, tahta I. Murad geçti.

Orhan Gazi, beyliğin başına geçmeden önce Yarhisar tekfurunun kızı Holofira ile evlendi; 1326da babasının ölümü ile beyliğin başına geçti ve aynı yıl Bursayı fethederek başkent yaptı. İlerleyen yıllarda İzniki kuşattı fakat Bizans İmparatoru III. Andronikosun karşı saldırıya geçmesi üzerine kuşatmayı kaldırdı. İki taraf, 1329da Maltepe Muharebesinde karşılaştı; savaşın kazananı Osmanlılar oldu ve böylece Kocaeli Yarımadasının fethi tamamlanarak Bizansın Anadolu toprakları ile bağlantısı kesildi. 1331de İznik, 1337de İzmit ele geçirildi. 1345 yılına gelindiğinde Karesioğulları Beyliği, Osmanlı topraklarına katıldı.[3] Beyliğin alınması ile Anadolu Türk siyasi birliğinin sağlanması yolundaki ilk adım atıldı ve Osmanlı, Karesioğullarının donanmasından yararlandı. Ayrıca beyliğin konumu sayesinde Rumeliye geçiş kolaylaştı. Orhan Gazi, 1346da Yannis Kantakuzenosun kızı ile evlendi ve 1347de Bizans tahtına geçmesini sağladı. Bizansa, Balkan devletleri ile yaptığı savaşlarda asker yardımında bulundu. Yardımların karşılığı olarak kendisine 1353te Gelibolu Yarımadasındaki çimpe Kalesi verildi. Böylece Osmanlılar, Rumelideki ilk topraklarını kazandılar.

Orhan Gazi, beyliği devlet haline getirdi ve teşkilatlanma çalışmalarına önem verdi. Saltanatı sırasında, ilk Osmanlı medresesini İznikte açtı; yaya ve müsellem ordusunu kurdu. İlk Divanı topladı ve vezirlik makamını oluşturdu. İlk kadı ve subaşı atamalarını yaptı. 1362da vefat etmesinin üzerine, tahta I. Murad geçti.....

Ana Sayfaya Git